28 Şubat soruşturması kapsamında 80 kişinin talimatla ifadesi alınacak.
03.11.2012 10:31 Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nca yürütülen 28 Şubat soruşturmasında, müdahil olmak isteyen Adaleti Savunanlar Derneği temsilcilerinin de aralarında bulunduğu 80 kişinin talimatla ifadesi alınacak.Adaleti Savunanlar Derneği´nden dün yapılan açıklamaya göre, aralarında derneğin Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Hacımustafaoğlu ile Genel Sekreter Necmettin Keleş´in de bulunduğu birçok kişi ´28 Şubat Postmodern Darbesi´ne ilişkin, şüpheliler hakkındaki şikayetlerini belirten dilekçelerle savcılığa başvurarak, hazırlık soruşturmasına ve açılacak davaya, suçtan zarar gören sıfatıyla katılmak istedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da Adaleti Savunanlar Derneği yöneticilerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 80 kişinin soruşturma kapsamında talimatla ifadelerinin alınmasına karar verdi. Dernek temsilcilerinin de aralarında bulunduğu kişiler, 5 Kasım Pazartesi günü Çağlayan´daki İstanbul Adalet Sarayı´nda müdahil sıfatıyla savcılığa ifade verecek.
28 ŞUBAT´ÇILARA SUÇ DUYURUSU
05.11.2012 18:32 Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) üyesi bir grup, 28 Şubat döneminde darbe hazırlığı yapanlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Çağlayan´daki İstanbul Adliyesi´ne gelen ASDER üyeleri, 28 Şubat döneminde darbe hazırlığında bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulunduktan sonra, ellerindeki bilgi ve belgeleri savcılığa teslim etti. Konuyla ilgili basın açıklaması yapan ASDER Genel Sekreteri Reşat Fidan, 28 şubatta yaşanan olayların hesabının sorulma zamanı olduğunu söyledi. Fidan, Şimdi hesap zamanıdır. Bağımsız ve tarafsız yargı önünde yargılanma zamanıdır. Herkes yaptığının karşılığını görmelidir ki bu ülkede darbeler olmasın. Şunu bilin ki; bir darbenin yapılabilmesi için önce kurumsal hiyerarşinin ele geçirilmesi zorunludur. Bu ise, TSK içerisinde örgütlenerek, önemli komuta merkezlerine nüfuz ettikten sonra, ordu içerisinde farklı bir örgütsel hiyerarşi oluşturulması ve TSK kurumsal emir komuta sisteminin devre dışı bırakılarak, yerini örgüt hiyerarşisinin alması ile mümkündür. dedi. Grup yapılan basın açıklamasının ardından dağıldı. ( Cihan)
İSTANBUL´DAN 49 KİŞİ İFADEYE ÇAĞRILDI
06.11.2012 10:16 Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ´28 Şubat´ soruşturması kapsamında dün İstanbul´da 49 kişi, ´mağdur´ sıfatıyla ifade vermeye çağrıldı. Çeşitli sebeplerle Türk Silahlı Kuvvetleri´ndeki (TSK) görevlerinden atılan, uygulamalarla mağdur edilenler, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı başta olmak üzere birçok isimden şikâyetçi oldu. Çağlayan´daki İstanbul Adalet Sarayı´na gelen 40 kişilik grup, burada bir basın açıklaması yaptı. Açıklamayı, Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Genel Sekreteri Necmettin Keleş okudu. 28 Şubat sürecinin ilk aşaması olan tasfiyelerle orduya karşı darbe gerçekleştirildiğini söyledi. Keleş, ?TSK´nın kurumsal yapısının ele geçirilmesinde, kurum içindeki darbe karşıtı unsurları bastırmak ve pasifize etmek için 10 bine yakın TSK personeli örgüt tarafından tasfiye edildi.? dedi.
28 Şubat döneminde emekliye ayrılmak zorunda bırakılan emekli Albay ve ASDER Genel Başkan Yardımcısı Albay Mustafa Hacımustafaoğulları ise ?Verdiğimiz ifadeler neticesinde TSK bünyesindeki Batı Çalışma Grubu (BÇG), darbeci kadro ve Ergenekon teşkilatının röntgeni çekilecek. İntikam peşinde değiliz, darbeciler yargılansın istiyoruz. Şu an TSK içinde hâlâ uyuyan darbeci bir güruh var.? diye konuştu.
Savcıya ifade veren dönemin Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak ise 28 Şubat sürecinde yaşanan usulsüzlükleri anlattı. Söz konusu süreçte dönemin İstanbul 2. Zırhlı Tugay Komutanı Doğu Silahçıoğlu´nun yetkisi dışında bazı işlemlere imza attığını belirten Koçak, ?Yetkisi olmadığı halde cadde isimlerini değiştiriyordu. İmara aykırı olarak heykel yapıyordu. Sultanbeyli´ye dikilen Atatürk heykelinin özellikle fiberden yapıldı. Onu yakıp darbeye zemin hazırlayacaklardı. Böyle olmasın diye 15 gün boyunca gece gündüz heykel önünde nöbet tutturdum.? ifadelerini kullandı. ( Zaman)
´TÜMG. SİLAHÇIOĞLU KUR´AN YAKTIRDI!´
28 Şubat mağdurları talimatla ifade vermek üzere Çağlayan´da bulunan İstanbul Adliyesine geldi. Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) üyeleri, Sultanbeyli eski Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak, Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik ve daha birçok darbe mağduru İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen 9 kişiden oluşan talimat savcılarına müşteki ve mağdur sıfatıyla dün ifade verdiler. Mağdurlar başta dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, eski Başbakanlar Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ve komuta kademesi hakkında şikayetçi oldular. Müştekiler ayrıca darbeye iştirak eden sivil ve askerlerin mal varlıklarının acilen dondurulması gerektiğini talep ettiler. İfade öncesi basın açıklaması yapan ASDER Genel Sekreteri Necmettin Keleş ise, ?Herkes yaptığının karşılığını almalıdır ki bir daha bu ülkede darbe olmasın? dedi.
İFADE ÖNCESİ ADLİYE ÖNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nca yürütülen 28 Şubat soruşturması kapsamında ifadeye çağırılan 49 kişiden bir bölümü dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nın görevlendirdiği 9 talimat savcısına ´mağdur´ ve ´müşteki´ sıfatıyla ifade verdi. Sabah saatlerinde İstanbul Adalet Sarayı´na gelen ASDER üyelerinin bulunduğu bir grup ifade öncesi basın açıklaması yaptı. ASDER Genel Başkanı, emekli Albay Prof. Dr. Nevzat Tarhan adına, derneğin Genel Sekreteri Necmettin Keleş´in okuduğu basın açıklamasında, 28 Şubat sürecinde darbeye zemin hazırlayanlar tarafından mağdur edilen arkadaşları için toplandıklarını belirterek, ?Her ne kadar birtakım marjinal gruplar, ´darbe yoktur, Ergenekon yoktur´ deseler de, o yıllarda neler olduğunu, neler yaşandığını bizler çok iyi bilmekteyiz.. Bir darbenin yapılabilmesi için önce ´kurumsal hiyerarşinin ele geçirilmesi´ zorunludur. Bu ise, TSK içerisinde örgütlenerek, önemli komuta merkezlerine nüfuz ettikten sonra, ordu içerisinde farklı bir ´örgütsel hiyerarşi oluşturulması ve TSK kurumsal emir komuta sisteminin devre dışı bırakılarak, yerini örgüt hiyerarşisinin alması´ ile mümkündür. Bu gerçekleştirildiğinde, gerek TSK emir-komuta zinciri içinde ve gerekse devletin tüm kurumlarında ve hatta toplumda, artık örgütsel hiyerarşinin bütün tasarruflarının, örgüt tarafından kendi amaçları doğrultusunda kullanması sağlanmış olacaktır. İşte BÇG (Batı Çalışma Grubu) örgütü, böyle bir örgüttür? dedi.
TSK PERSONELİ İSTİFA VE EMEKLİLİK YOLUYLA ORDUDAN AYRILMAK ZORUNDA BIRAKILDI
TSK´nın kurumsal yapısının ele geçirilmesinde, TSK içindeki darbe karşıtı unsurları bastırmak ve pasifize etmek için 10 bine yakın TSK personelinin örgüt tarafından tasfiye edildiği belirten Keleş, uygulanan psikolojik harp taktikleri, cebir, şiddet, baskı gibi her türlü mobbing yöntemleriyle binlerce TSK personelinin de istifa ve emeklilik yoluyla ordudan ayrılmasının sağlandığı anlatıldı. Öte yandan 28 Şubat mağdurlarına bir grup 12 Eylül mağduru da destek verdi. Kendilerinin 12 Eylül döneminde TSK´dan atıldığını vurgulayan grup üyeleri, darbelere karşı dayanışma içinde olmak gerektiğini ifade ettiler.
DÖNEMİN CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKANI VE KOMUTA KADEMESİNDEN ŞİKÂYETÇİ OLDULAR
Açıklamanın ardından grup adliyeye girerek, talimat savcılığı görevini yürüten özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ümit Zafer Çolak ile birlikte 9 özel yetkili savcıya, tanık ve mağdur sıfatıyla ifade verdi. Cumhuriyet Savcısı Murat İnam´a ifade veren ASDER Genel Sekreteri Reşat Fidan, ?1978 yılında astsubay olarak mesleğe başladım. 1998 yılı aralık ayında YAŞ kararı ile meslekten atıldım. Benim ihraç edilmem için hiçbir gerekçe yoktu. O zaman komuta kademesi içinde bulunan bazı askerler planladıkları darbeye karşı olabilecek kişileri tasfiye ettiler. Bu kararlar doğrultusunda beni de ordudan attılar. Benim atılmama sebep olan ve buna zemin hazırlayan dönemin Cumhurbaşkanı, başbakanı ve bu kararlarda imzası bulunan tüm askeri yetkililerden davacı ve şikayetçiyim? dedi.
SİLAHÇIOĞLU BOTLARIYLA MESCİDE GİRDİ, KUR´AN-I KERİM´İ YAKTIRDI
İfade veren YAŞ´zedeler arasında 28 Şubat´ta İstanbul´un Sultanbeyli ilçesindeki hukuksuz uygulamalarıyla tanınan eski İstanbul 2. Zırhlı Tugayı Komutanı emekli Tümgeneral Doğu Silahçıoğlu´nun emir astsubayı Ünal İşgören de vardı. İşgören, tugay içerisinde yer alan camiye botlarıyla giren Silahçıoğlu´nun, askerlere de botlarını çıkarmamasını emrettiğini belirtti. İşgören, Silahçıoğlu´nun camideki Kur´an´ı Kerim ve dini kitapları toplatıp yaktırdığını ayrıca cami girişinde yer alan besmele yazısını da tükürdükten sonra tırnağıyla kazıdığını söyledi. Silahçıoğlu´nun, eğitim sırasında askerlerin ´Allah´ demesini de yasakladığını anlatan İşgören, Cuma namazına gittiğini öğrenince, önce sürgüne gönderildiğini daha sonra da ihraç edildiğini anlattı.
?MALVARLIKLARI DONDURULMALI?
Cumhuriyet Savcısı Ramazan Saban´a ifade veren Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik ise darbeye iştirak eden komuta kademesi ve sivil işbirlikçilerinin malvarlıklarının dondurulması gerektiğini ifade etti. Koçak: Silahçıoğlu provokasyon peşindeydi Komisyona ifade veren dönemin Sultanbeyli Belediye Başkanı Nabi Koçak, Doğu Silahçıoğlu´nun bölgede provokasyon peşinde koştuğunu belirterek, ?Meydana fiber Atatürk büstü diktiler. Amaç büstü yaktırıp suçu Müslümanların üzerine yıkmaktı. Heykel yakılmasın diye 15 gün boyunca başında nöbet tutturdum. Sonra fiber heykel yerine tunç olanını diktiler. Silahçıoğlu, ÇYDD, ADD ile Lions ve Rotaryen temsilcilerini getirip, ´Kahrolsun İslam´ şeklinde sloganlar attırıyor ve Müslümanları provoke etmek istiyordu? diye konuştu. Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) temsilcileriyle birlikte Çağlayan´daki İstanbul Adalet Sarayı´na gelen eski Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak ifadesini özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Durmuş Yiğit´e verdi. ?Tanık? ve ?mağdur? olarak ifade veren Koçak, dönemin 2. Zırhlı Tugay Komutanı Doğu Silahçıoğlu´nun plastikten Atatürk büstü yaptırıp meydana diktirdiğini, kendilerine gelen bir ihbara göre Silahçıoğlu´nun bu heykeli gece yaktırıp ?şeriatçılar büstü yaktı? yaygarası yapmak istediğini ifade etti. Koçak, ?Atatürk heykelini yakmasınlar diye 15 gün boyunca 24 saat nöbet tutturdum. Bundan sonra fiber heykeli götürüp tunç olanı getirdiler? dedi.
ÇYDD VE ROTARYENLER KULLANILDI
Koçak ifadesinde, 1989 ve 1999 yılları arasında Sultanbeyli Belediye Başkanı olarak görev yaptığını, 1996 yılına kadar Maltepe´de bulunan tugaydaki komutanlarla gayet uyumlu şekilde çalıştıklarını ve 1996 yılında Doğu Silahçıoğlu´nun İstanbul 2. Zırhlı Tugay Komutanı olarak geldiğini belirterek, ?Resmi bayramlarda özellikle Sultanbeyli´ye geliyordu. Aslında Maltepe´ye gitmesi gerekirken sırf provokasyon amaçlı olarak bir kısım insanları özellikle bayrama getirterek, bu kişilere, ?kahrolsun İslam? şeklinde slogan attırıyordu? beyanında bulundu. Törende, özellikle imam hatip lisesi geçiş yaptığında, içlerinde Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği, Lions ve Rotaryen derneklerinin temsilcilerinin bulunduğu bazı kişilerin, ´Kahrolsun İslam, kahrolsun şeriat? şeklinde sloganlar attıklarını ve halkı tahrik ederek hadise çıkarmaya çalıştıklarını aktaran Koçak, ?Bunları organize eden de Doğu Silahçıoğlu idi. Bu şahısların kışkırtmaları ve provokasyon planlarıyla uğraşmak zorunda kaldık? dedi.
ŞAHİN´İ ÖZELLİKLE SULTANBEYLİ´DEN SEÇTİLER
?Yine Müslüm Gündüz olayında da Fadime Şahin´i özellikle Sultanbeyli´den seçtiler ve kullandılar? ifadesini kullanan Koçak, olaylarla ilgili haber ajanslarına konuştuğunu ve toparladığı bu haberleri dosyayla savcılığa sunmak istediğini bildirdi. Koçak, ?Ben 28 Şubat´ın planlayıcısı ve uygulayıcısı tüm şüphelilerden şikayetçiyim. Cezalandırılmalarını istiyorum? diye konuştu.
HAS Parti eski İl Başkanı Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu da savcılığa 28 Şubat süreci ile ilgili ifade verdi. Ayrıca, 28 Şubat soruşturması kapsamında müdahillik talebinde bulunan Adaleti Savunanlar Derneği temsilcilerinin de aralarında yer aldığı 80 kişinin talimatla ifadesi alınacak. (Yeni Akit)
(03 Kasım 2012), son güncel.: (06 Kasım 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
28 Şubat soruşturması manşetlerimiz
28 Şubat süreci manşetlerimiz