Ergenekon davasına 238. duruşma ile devam ediliyor. Duruşmada, sanıklardan Adil Serdar Saçan´ın talebi üzerine çağrılan İstanbul eski Organize Suçlar Şube Müdür Yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu tanık olarak ifade veriyor. Tuncay Güney konusunun işlendiği ifade işlemi sırasında İhtiyaroğlu´nun yöneltilen sorulara verdiği cevaplar hakimin tepkisine neden oldu.
02.10.2012 11:59 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 65´i tutuklu 274 sanıklı ´Ergenekon´ davasının 238´inci duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan küçük salonda görülen duruşmaya, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin´in de aralarında bulunduğu 31 tutuklu sanık katıldı. Duruşmaya, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal ve Sedat Peker ile duruşmalardan men edilen Doğu Perinçek, gazeteci Tuncay Özkan ve CHP İzmir Milletvekilli gazeteci Mustafa Balbay´ın da aralarında bulunduğu 34 tutuklu sanık gelmedi. Duruşmada, ´Odatv´ davasından tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük de hazır bulundu.
TANIK AHMET İHTİYAROĞLU´NUN İFADESİ
Duruşmada, sanıklardan Adil Serdar Saçan´ın talebi üzerine çağrılan İstanbul eski Organize Suçlar Şube Müdür Yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu´nun tanık olarak dinlenilmesine geçildi. İhtiyaroğlu´nun son iki duruşmadır sürdürdüğü tanık olarak ifade verme işlemine bugün de devam ediliyor. İstanbul eski Organize Suçlar Şube Müdür Yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu´nun tanık olarak dinlenildiği duruşmada, Tuncay Güney´in 2001 yılının Mart ayında polisteki sorgu videolarının izletilmesine devam edildi.
-Savcı ve hakimden tanığa ´Lafı gediğine oturtacak soru´ ve tepki-
Mülakatın izletilmesi sırasında Tuncay Güney´in bir anlatımı üzerine araya giren Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, İhtiyaroğlu´na ´Soruşturma sizin. İstihbaratın deseniz de, mülakatta ana sorgucu siz görünüyorsunuz. Yanınızdakiler dinliyor, arada soruyor. Sana teslim edilmiş bu adam. Güney, sizin sanığınız gibi görünüyor. Tuncay Güney´in CIA ajanı olduğunu söylediğini, belirttiniz. ´CIA ajanını Veli Küçük yanına nasıl alır´ demediniz mi?´ diye sordu.
Mahkeme heyetine başkanlık yapan hakim Hüsnü Çalmuk´un da ´Lafı gediğine oturtacak bir soru. Sormadınız mı?´ şeklindeki sorusu üzerine İhtiyaroğlu, ´Bu benim eksikliğim. Keşke sorsaydım. Keşke mülakata girmeseydim´ yanıtını verdi.
Hakim Hüsnü Çalmuk da ´O zaman hiç emniyet görevlisi olmasaydınız da bunlar başınıza gelmeseydi. Keşke doğmasaydık. Keşkeler...´ dedi.
İhtiyaroğlu, Güney´in kendi şubelerinin şüphelisi olmadığını ifade ederek, ´İstihbarat´ın suçlusu olduğu için biz biraz çekimser davrandık. İstihbarat Şube´nin soruşturma yapma yetkisi yok. Bu nedenle mülakatı biz yaptık´ diye konuştu.
Hüsnü Çalmuk da, ´El elin eşeğini türkü söyleyerek çağırır´ şeklinde espri yaptı.
İhtiyaroğlu, özgür iradesiyle, baskı altında kalmadan mülakata katıldığını ve Güney´e soru sorduğunu belirterek, ´Adil Serdar Saçan, ´Sen gir´ dediği için girdim. Hakkını vererek, yapmaya çalıştım. Güney´in anlattıklarına inanmıyorum. Anlatımları yanlış. Kör ölür badem gözlü olur´ dedi.
Duruşma, Güney´in mülakat kayıtlarının izletilmesiyle devam ediyor. (AA)
-Ergenekon sanığı Ümit Oğuztan´a işkenceli sorgu-
Duruşmada, 2001 yılında Ergenekon Davası´nın tutuksuz sanığı Ümit Oğuztan´a yapılan mülakata ilişkin video kayıtları izlettirilerek tanığa sorular soruldu. Tanık İhtiyaroğlu, Ümit Oğuztan ile mülakat yapıldığını hatırlamadığını söyledi.
Ümit Oğuztan, Benimle böyle bir mülakat yapıldı. 8 gün işkence gördüm. Sorgu anında gözlerim bağlıydı ve çırılçıplaktım. Bu günlerce sürdü. İşkencenin ardından böyle bir sorgulama yapıldı. İşkence odasında Ümit Oğuztan öldü. Ben bir daha Ümit Oğuztan olamadım dedi.
Mahkeme heyetine başkanlık yapan hakim Hüsnü Çalmuk´un, İşkenceyi kim yaptı, seslerden de ayırt edemiyor musunuz? diye sorması üzerine Oğuztan, Ayırt etmem mümkün değil diye cevap verdi.
Çalmuk Bu beyanlarınızda işkencenin etkisi oldu mu. Beyanlarınızda yalan mı söylediniz yani? diye sordu. Oğuztan, Söyleyeceğim birşey yok. Ben bildiklerimi anlatıyorum. Günlerce işkenceden sonra böyle sorgu yapıldı diye cevap verdi.
Çalmuk´un, ´Bu şekilde söyleyeceksin´ diye zorlama mı yapıldı, yoksa ´Doğrusunu mu anlat´ denildi? diye sorması üzerine Oğuztan şunları anlattı: İkisi de. Doğu Perinçek ve Veli Küçük hakkında ciddi yönlendirme yapılmaya çalışıldı. Veli Küçük, silahlı kuvvetlerden çıkarılarak İtalyan mafya babası gibi gösterilmeye çalışıldı. Doğu Perinçek ile Veli Küçük arasında bağlantı kurulması için özel bir çaba gösterildi.
Mahkeme Başkanı Çalmuk Mülakattaki sözlerinizde doğru olmayan şeyler var mı, ekleme çıkarma var mı? diye sorması üzerine Oğuztan, Doğru olmayan şeyler var. Ben, Tuncay Güney´in Veli Küçük´ten maaş alıp almadığını bilemem diye cevap verdi.
SAVCI VE HAKİM ISRAR ETTİ, SAÇAN´IN GÜNEY´İ SORGULAMASI VE İŞKENCE SESLERİ ORTAYA ÇIKTI
-Tuncay Günet´in MİT´ten gelen ses kayıtları-
Başkan Çalmuk, MİT´ten dosyaya gönderilen 6 CD içerisinde bulunan ve Tuncay Güney´e ait olduğu değerlendirilen ses kaydının dinletileceğini söyledi. Ses kayıtlarının dinletilmesinin ardından Mahkeme Başkanı Çalmuk, Ses Tuncay Güney´e mi ait? diye sordu. Tanık İhtiyaroğlu, Ses kayıtlarına ilişkin beyanda bulunmak istemiyorum. Bu bizim yaşadığımız bir enstantene değil. Yaşanmamış enstanteneyi yaşanmış gibi gösteremeyiz diye cevap verdi.
-Hakim ısrar edince tanık Saçan´ın adını verdi-
Ses kayıtlarının dinlendiği sırada araya giren Pekgüzel, Mülakatta soruyu kim soruyor dedi. İhtiyaroğlu, Bu konuda beyanda bulunmak istemiyorum şeklinde cevap verdi. Hakim Çalmuk´un ısrar etmesi üzerine tanık İhtiyaroğlu Bilmiyorum şeklinde karşılık verdi. Bunun üzerine savcı Pekgüzel, Biliyorsunuz da mı bilmiyorsunuz? Yoksa cevap vermek mi istemiyorsun şeklinde konuştu. Bunun üzerine Çalmuk, Tanıklık yemininiz yaptırıldı. Bildiğiniz her şeyi söylemek zorundasınız. Ses kimin sesi? dedi. Bunun üzerine tanık İhtiyaroğlu tutuksuz sanık bölümünde oturan Adil Serdar Saçan´a dönerek, Abi ne fark eder dedi. İhtiyaroğlu sözlerini şöyle devam ettirdi: Biz çiğ yemedik ki karnımız ağrısın. Adil´in sesi. Ben bu ses CD´lerini incelettim. Uzman kişi sesin Tuncay Güney´e benzediğini ancak tınısının farklı olduğunu söyledi. Biz böyle bir sorgu yapmadık. Böyle bir ifade almadık. Böyle bir olay yaşanmadı.
BUNLAR MONTE
Ses kaydında Ah diye inleme ve çığlık atılması üzerine Ahmet İhtiyaroğlu Bu bizim polis memuru Selahattin Kıraç. Tiki vardır. Onun çıkardığı sesler. Biz sorgu sırasında böyle bir laubalilik yapmayız. Bu enstantene burada yaşanmış bir enstantene değil. Böyle bir enstantene yok. Bunlar monte diye açıklama yaptı. Mahkeme heyeti, ses kayıtlarının dinlenmesine ara vererek duruşmayı 4 Ekim Perşembe saat 09.00´a erteledi. ( DHA)
TUNCAY GÜNEY KİMDİR?
Tuncay Güney, Ergenekon´un en kritik isimlerinden biridir. Başbakan Ecevit´in 3´lü koalisyon hükümeti döneminde 2001 yılında bir oto dolandırıcılığı suçlamasıyla gözaltına alınıp polisçe sorgulandı. Güney, o sorguda inanılmaz bilgiler verdi. Ağır işkencelere maruz kaldı. Ergenekon örgütünün ilk kez deşifre olmasına neden oldu. Ancak iddialara göre kendisini o dönem sorgulayan polis müdürü Adil Serdar Saçan, onu serbest bıraktı. Havaalanında pasaport ve bileti ve az miktar para vererek yurtdışına kaçmasını sağladı. Güney, gittiği Kanada´da o ülkenin vatandaşlığına geçti. Güney´den elde edilen çuvallarca belge de Saçan tarafından polis müdürlüğünden çıkarılarak özel bir yerde gizlendi, soruşturma örtbas edildi. 6 yıl sonra 2007 yılında başlatılan Ergenekon soruşturmasında bu olay ortaya çıkınca, Serdar Saçan soruşturma belgelerini kaçırma ve soruşturmayı örtbas suçlamasıyla gözaltına alınıp tutuklandı. İkinci Ergenekon davasının sanıklarından birisi oldu. İkinci Ergenekon iddianamesine ?hakkında işlem sürdürülen şüpheli? olarak giren Tuncay Güney ise, ´örgütle bağını tamamen kopardığı´ gerekçesiyle ´tanık´ yapıldı. Savcılar, cevaplaması talebiyle Güney´e sorular gönderdi.
GÜNEY VE OĞUZTAN´A İŞKENCEYE TAKİPSİZLİK
Bu arada gün içerisinde konuyla alakalı bir başka gelişme daha yaşandı. ´Ergenekon´ davasının tutuksuz sanığı Ümit Oğuztan ile Tuncay Güney´e 2001 yılında gözaltındayken işkence yapıldığı iddialarına ilişkin Adil Serdar Saçan ile Ahmet İhtiyaroğlu´nun da aralarında bulunduğu bazı emniyet görevlileri hakkında yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen takipsizlik kararında, Tuncay Güney´in Mart 2001´de sahte plakayla bir aracı, iki kez, ayrı tarihlerde, farklı iki kişiye satması nedeniyle Dolandırıcılık Büro´ya bağlı ekipler tarafından gözaltına alındığı anımsatıldı. Ümit Oğuztan´ın da Güney´i tanıması nedeniyle gittiği emniyette gözaltına alındığı ifade edilen kararda, Güney ve Oğuztan´ın daha sonra götürüldükleri İstanbul Organize Suçlar Şubesi´nde işkence gördüklerini belirterek, polislerden şikayetçi oldukları anlatıldı. Kararda, ´Ergenekon´ davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin de işkence iddialarına ilişkin görevliler hakkında yaptığı suç duyurusunun ardından dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderildiği kaydedildi.
Dönemin İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, müdür yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu, o dönemde İstanbul İstihbarat Şube´de görev yapan Hakan Ünsal Yalçın´ın da aralarında bulunduğu 6 polis ile emniyet görevlileri hakkında 2001 yılında Güney ve Oğuztan´a işkence yapıldığı iddiasıyla soruşturma başlatıldığı ifade edildi. Güney ve Oğuztan hakkında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği tarafından düzenlenen sağlık raporunda müştekilerde darp ve cebir izine rastlanmadığı şeklinde rapor düzenlendiği belirtilen kararda, yapılan soruşturmada toplanan deliller, müşteki iddiaları, şüphelilerin savunmaları, CD kayıtları, sağlık raporu ve dosyanın değerlendirildiği vurgulandı. Müştekilerin soyut iddiası dışında işkence suçundan kamu davası açmayı gerektirecek herhangi bir delil ve kanıya ulaşılamadığı anlatılan kararda, ayrıca suç tarihi itibarıyla 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu vurgulandı. Kararda, savcılığın söz konusu gerekçelerle, şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdiği kaydedildi. ( AA)
(02 Ekim 2012, 11:59)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Tuncay Güney´in 2001´de poliste verdiği ve Ergenekon örgütünü ifşa eden ifadesinin dökümü
Tuncay Güney´in 2001´de poliste verdiği ve Ergenekon örgütünü ifşa eden ifadesinin video kaydı
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap