Ergenekon davasına 234. duruşma ile devam ediliyor. Duruşmada, sanık Yalçın Küçük´ün talebi üzerine eski TKP´li yazar Haluk Yurtsever tanık olarak ifade veriyor.
25.09.2012 11:58 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 65´i tutuklu 274 sanıklı ´Ergenekon´ davasının 234´üncü duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin ve emekli Albay Dursun Çiçek ile duruşmalardan men edilmesine rağmen talep ettiği tanık hazır olduğu için duruşmaya getirilen İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek´in de aralarında bulunduğu 38 tutuklu sanık katıldı. Duruşmaya, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal ve Sedat Peker ile 16 celse men edilen gazeteci Tuncay Özkan ve CHP İzmir Milletvekilli gazeteci Mustafa Balbay´ın da aralarında bulunduğu 27 tutuklu sanık gelmedi. Duruşmada, ´Odatv´ davasının tutuklu sanığı ve bu davadan tutuksuz yargılanan Yalçın Küçük de hazır bulundu.
TANIK HALUK YURTSEVER´İN İFADESİ
Duruşmada, Küçük´ün talebi üzerine duruşmaya gelen eski TKP´li yazar Haluk Yurtsever tanık olarak dinlenilmesine geçildi. Yurtsever, Yalçın Küçük ile beraber 1989 yılında Bekaa´daki kampta PKK lideri Abdullah Öcalan´la mülakat yapmıştı. Küçük´ün talebi üzerine tanıklığına başvurulan Yurtsever, mülteci olarak Almanya Köln´de bulunurken Yalçın Küçük ile yazıştığını, 1987 yılında da Küçük´ün çıkarttığı Toplumsal Kurtuluş Dergisi´nde yazmaya başladığını anlattı. Yurtsever, Küçük ile Almanya´da konferanslara katıldıklarını ifade ederek, 1989 yılında da Abdullah Öcalan ile mülakat yaptıklarını kaydetti. O dönemde Öcalan ile mülakatların yapıldığını ve mülakat fikrinin Küçük´ten çıktığını belirten Yurtsever, şunları anlattı:
´Köln´de mülteci olarak kalıyordum. Sivil toplum örgütleriyle ilişkilerimiz vardı. İrtibat kurduk. 1989´da Şam´a gittik. Havaalanında örgütte görevli, normal giyimli 2 kişi bizi karşıladı. Yanımızda kamera götürmedik. Ancak fotoğraf makinesi götürmüş olabilirim. Yaptığımız mülakatla ilgili notlar tuttuk. Mülakatı örgütten bir kişi kayda aldı. Odada sadece ben, Yalçın Küçük ve Abdullah Öcalan vardı. Ayrıca bir görevli de video çekimi yapıyordu. Gittiğimiz yerin etrafı dağlarla çevriliydi. Biz bir tepeden yürüyerek, çıktık. Gelişimiz, haber verildi. Abdullah Öcalan da yanında bir kaç kişiyle gelerek ´Hoşgeldiniz´ dedi. Bekaa Vadisi´nde olduğunu düşündüğüm kampta 3-4 gün kaldık. Yemekleri birlikte yedik ancak bazen yemeklere Abdullah Öcalan işi olduğu için katılmadı. Abdullah Öcalan, bana ve Yalçın Küçük´e mesafeli bir saygı gösterdi. 1,5-2 gün mülakat yapıldı. Diğer günler Şam´da, Halep´te tarihi yerleri gezdik. Mülakatta soru ve cevapların dışında farklı konularda da konuşuldu. Esas konu ´Dünyada ve Türkiye´de olup bitenler, Ortadoğu´da neler oluyor, Türkler ve Kürtler´in kardeşliği nasıl sağlanabilir´di. Alevilik, kadın konusu da konuşuldu. Ayrılırken, örgüt militanları, dizilerek bizi uğurladı.´
Mülakatta, Öcalan´ın Küçük´e ´hocam´, Küçük´ün de ´Apo kardeşim´ diye hitap ettiğini belirten Yurtsever, mülakatın 1 ay sonra Toplumsal Kurtuluş ile Sokak dergisinde yayımlandığını söyledi. Yurtsever, Yalçın Küçük´ün 9 Ocak 2008 tarihli ifadesinden bazı bölümleri okunarak kendisine yöneltilen sorular üzerine de mülakatın video bantlarından birinin ve fotoğrafların Küçük´e verildiğini, kendisinde video kaydı olmadığını, Türkiye´ye kesin dönüş yaptıktan sonra kendisindeki her şeyi yok ettiğini dile getirdi.
Yurtsever´e sorular yönelten Yalçın Küçük de kendi ifadeleriyle Yurtsever´in ifadelerinin birbirine uyduğunu söyleyerek, teşekkür etti. Öcalan ile yapılan mülakatta çekilen fotoğrafların, yazdığı kitaplarında da yer aldığını belirten Küçük, bunları tanığa gösterdi.
-Savcı, Küçük´ün yalanını belgeledi-
Mülakat nedeniyle kampta kendilerine büyük saygı gösterildiğini ifade eden Küçük, ´Abdullah Öcalan´a sayın demedim. ´Sayın´ ve ´başkanım´ kelimeleri, benim dilimde yoktur. Mülakat sırasında Öcalan, ´Perinçek de gelecek´ dedi. Öcalan ile yapılan mülakat, dünyada bir ilktir´ diye konuştu. Mülakatın ardından Türkiye´ye döndüğünü, üzerinde bulunan kasetlerin polis tarafından alındığını ve TRT´de yayınlandığını öne süren Küçük, TRT´ye tazminat davası açtığını ve kazandığını savundu.
Mehmet Ali Pekgüzel, Yurtsever´e Küçük´ün Öcalan´a ´Sayın ifadesini kullanırken kendisinin yanında olup olmadığını sordu. Savcının bu sorusuna Küçük karşı çıktı. İzin almadan konuşan Küçük, ´Sayın´ demediğini iddia etti. Bunun üzerine Savcı Pekgüzel, Küçük´ün Öcalan ile olan görüntülerini duruşmada izlettirdi. İkilinin konuşmasında Küçük´ün terör örgütü liderine ´Sayın´ dediği salona dinletildi. Savcı Pekgüzel, Küçük´ün ´Sayın´ dediği bölümü iyice anlaşılması için iki defa oynattı.
´Ergenekon´, ´Odatv´ ve ´KCK´ iddianamelerini de yanında getiren Küçük, ´Bu iddianamelere göre ´Ergenekon´u ben yönetiyorum. Öcalan´ı, PKK´yı ve Odatv´yi de ben yönetiyorum. İddianamelerde, ben ağzımı açtığım zaman Abdullah Öcalan´ın beyninde şimşekler çakıyormuş. Mülakat sırasında siz de yanımdaydınız. Şimşek gördünüz mü?´ diye sordu. Yurtsever´in ´Hayır´ demesi üzerine Küçük, ´Ben konuşunca kimin beyninde şimşekler çakmıyor ki?´ diye konuştu.
Salonda gülüşmelerin olmasının ardından, Başkan Özese´nin uyarısı üzerine Küçük, ´Haluk beyi özlediğim için çağırtmadım. Gerçeklerin ortaya çıkması için dinlenmesini istedim´ dedi.
Küçük´ün ´Mülakat sırasında Öcalan´a en ufak bir yol gösterdik mi?´ şeklindeki sorusuna da Yurtsever, ´Hayır´ yanıtını verdi.
Yalçın Küçük´ün Öcalan ile yaptığı mülakata ilişkin kayıtların izletildiği duruşmaya öğlen arası verildi. ( AA)
-Muzaffer Tekin yine olay çıkardı-
Ergenekon Davası´nın duruşmasında daha sonra gazeteci Aslı Aydıntaşbaş tanık olarak dinlendi. Tutuklu sanıklardan Muzaffer Tekin, tanık gazeteci Aslı Aydıntaşbaş´a soru sormak istedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Aydıntaşbaş´a Tanıyor musunuz? sorusunu yöneltti. Aydıntaşbaş´ın Gazetelerden fotoğrafını gördüm. Tanımıyorum demesi üzerine Özese de Oturun yerinize sizi tanımıyor soru soramazsınız dedi. Muzaffer Tekin bağırarak tepki göstermeye başladı ve soru sorulmasına izin verilmesini istedi. İzin verilmeyince yürüyerek salonu terk etmeye başladı. Bu sırada Başkan Özese, tutanağa Muzaffer Tekin duruşma salonunu kendiliğinden terk etti diye yazdırdı. Tekin de dönerek, Tuvalete gidiyorum. Tuvalete gitmek yasak mı? diye bağırdı. Özese´nin Bu saate kadar niye tuttun? sorusuna Tekin, Şimdi geldi yanıtını verdi. Özese bağırmaya devam edince başkan jandarmalardan Tekin´i çıkartmasını istedi. Tekin yanına gelen jandarmalara da tepki gösterip duruşma salonunu terk etti. ( Habertürk)
(25 Eylül 2012), son güncel.: (26 Eylül 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: