Balyoz davasına sanıkların esas hakkındaki mütaalaya karşı sanıkların son savunmaları ile devam ediliyor. Avukatların protesto ederek katılmamayı sürdürdüğü duruşmada esas hakkındaki savunmasını yapması için kürsüye gelen sanıklardan Hanifi Yıldırım, mahkemenin taleplerini kabul etmediğini, adil ve tarafsız yargılama yapıldığına inanmadığını ifade ederek, esas hakkında savunma yapmayacağını söyledi.
03.09.2012 11:57 Orgeneral Bilgin Balanlı, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu komutanları emekli orgeneraller Çetin Doğan ve Ergin Saygun´un da aralarında bulunduğu 250´si tutuklu 365 sanıklı ´Balyoz Planı´ davasının 105. duruşması başladı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, Çetin Doğan ve Halil İbrahim Fırtına, Özden Örnek ve Engin Alan´ın da aralarında bulunduğu 189 tutuklu ile 3 tutuksuz sanık katıldı. Bilgin Balanlı, Ergin Saygun, Nejat Bek ile Ahmet Zeki Üçok´un da aralarında bulunduğu 61 tutuklu sanık ile Ergenekon davasından tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı Levent Ersöz ise duruşmaya katılmadı.
HANİFİ YILDIRIM´IN SON SAVUNMASI
Duruşmada esas hakkındaki savunmasını yapması için kürsüye gelen sanıklardan Hanifi Yıldırım, mahkemenin taleplerini kabul etmediğini, adil ve tarafsız yargılama yapıldığına inanmadığını ifade ederek, esas hakkında savunma yapmayacağını söyledi.
ONUR ULUOCAK´IN SON SAVUNMASI
Duruşmada, tutuklu sanıklardan Hakim Albay Onur Uluocak, esas hakkındaki savunmasını yaptı. Uluocak, birinci sınıf askeri hakim olduğunu, mahkemenin kendisini yargılama yetkisi bulunmadığını ifade ederek, yargılamaya yetkili mercinin Yargıtay´ın ilgili dairesi olduğunu söyledi.
Uluocak, mahkemenin CMK´nın hükümlerini ihlal ettiğini belirterek, ´İddianameye göre darbe suçunun teşebbüs aşamasında kalmasının yegane tanığı olan ve bu sebeple kovuşturmada mutlaka dinlenilmesi gereken emekli Orgeneral Aytaç Yalman´ı tanık olarak çağırmamak suretiyle CMK´nın 210. maddesi ihlal edilmiştir´ dedi. Yalman´ın gazetelerde yer alan açıklamalarına değinen Uluocak, ´Kendisi adeta mahkemeye, yargıçlara bir şeyler söylemek istemekte, ancak kendi gelmeye cesaret edememekte, siz de bir türlü çağırmamaktasınız´ diye konuştu.
Heyetin, sanıklar hakkında bir an önce mahkumiyet kararı verebilmek için, yorum gerektirmeyen ve çok açık olan usul hükümlerini görmezden geldiğini savunan Uluocak, verilecek mahkumiyet kararının savunma hakkının kısıtlanması, eksik soruşturma gibi konulardan dolayı Yargıtay´da bozulacağını, ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´nin ´Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin´ kararı nedeniyle yargılamanın yenilenmesinin gerekeceğini söyledi.
Hukuk fakültesini bitirmiş, mesleğe başlamadan önce yemin etmiş ve uzun yıllar hakimlik yapmış kişilerin bu şekilde davranmalarının bir anlamı olabilmesi için davanın siyasi bir dava olduğu gerçeğinin kabul edilmesi gerektiğini ifade eden Uluocak, şöyle devam etti:
´Sanık sandalyesinde yargılanan bizler değil, geçmişi darbe ve darbe girişimleri ile dolu olan Türk Silahlı Kuvvetleri´dir. O halde kendisine bundan sonrası için ibret olacak kalıcı bir ders verilmelidir. Ne var ki bu ders darbelerin yapıldığı dönemde çocuk yaşta olan biz masumların üzerinden verilmekte, ´Bir masum cezalandırılacağına, bin suçlu cezasız kalsın´ ilkesi yerine ´Bin masum cezalandırılsın yeter ki askeri vesayet kalksın´ anlayışı ile hareket edilmektedir. Ayrıca böyle bir cezalandırma bir zamanlar bizim şimdi sahip olduğumuz gibi az gelişmiş, melez bir demokrasisi olan İspanya, Portekiz, Yunanistan ve Güney Amerika ülkelerinin siyasi tarihlerinde çoktan yerini almış, ancak Türk siyasi tarihinde henüz var olmayan ´darbecilerden hesap sorma´ sürecini de oluşturacak ve böylece sivil toplum günah çıkartarak, ülkenin hali hazırdaki az gelişmişliğinin sorumluluğu askerlerin üzerime yıkılacaktır. Kamuoyunda yaratılmak istenen algı budur. Ancak kamu vicdanı bunu asla kabul etmeyecektir.´
-Geçmişin hesabı soruluyor-
Özel yetkili bir mahkeme olarak yapılan bu yargılamaya milletin inanmadığını, yargıya git gide güvenin azaldığını belirten Uluocak, ´Devlet içinde devlet olmakla suçlandınız. Özel yetkili mahkemelerin görevlerine son verildi. Ben sizin yerinizde olsam madem yasama organı benim tarafsız ve bağımsızlığımdan şüphe ediyor, ben de görmekte olduğum bütün davalardan çekinirdim´ dedi.
Uluocak, bu davada suç ve cezaların şahsiliği ilkesinin bilerek ve isteyerek ayaklar altına alındığı belirterek, ´geçmişteki darbe, darbe girişimleri ve 28 Şubat benzeri süreçlerinin hesabını sormak ve TSK´yı tasfiye ve terbiye etmek maksadına yönelik, bu maksada hizmet eden her türlü hilenin mubah görüldüğü çok önceden planlanmış bir siyasi dava´ olduğunu öne sürdü.
-Ordu, değil darbe yapmak, açıklamadan da çekinir durumda-
´Ordu değil darbe yapmak, açıklama yapmaktan bile çekinir olmuş, içine düşürüldüğü durum ülke güvenliğini tehdit eder hale gelmiştir´ diyen Uluocak, ´Heyetinize düşen sahteliği onlarca defa kanıtlanan sanal yazıları bir kenara iterek bu komploları kuran aşağılık suç örgütünü ortaya çıkarmaktır. Kararınız bu yönde olmasa bile, tarihin şaşmaz adaleti, TSK´nın katledildiği bu cinayeti ve işbirlikçilerini er geç ortaya çıkartacak ve ´işkence´ ve ´milli müdafaaya ihanet´ suçlarından yargılayacaktır. Zira kusursuz cinayet yoktur.´
ABDULLAH CAN ERENOĞLU´NUN SON SAVUNMASI
Güney Deniz Saha Komutanlığı´ndan Kuzey Deniz Saha Komutan Yardımcılığı´na getirilen tutuklu sanık Koramiral Abdullah Can Erenoğlu da, mahkemenin savunmanın tek bir tanığını dinlemediğini, 2 yıldır tek bir tutuklunun bile tahliye edilmediği söyledi. Erenoğlu, haksız olarak tutuklanması ve yargılanmasının insan hakları ihlali olduğunu ifade ederek, bu koşullar altında esas hakkında savunma yapamayacağını dile getirdi.
BÜLENT GÜNÇAL´IN SON SAVUNMASI
Tutuklu sanık Hakim Albay Bülent Günçal ise, birinci sınıf hakimleri yargılama görevi Yargıtay olduğundan, bu mahkemenin kendisini yargılama yetkisi bulunmadığını söyledi. Günçal, ´Türk ordusunun sahte dijital verilerle, uydurma senaryolarla zindanlara dolduruldukları bir dönemde, kürsüde olmak yerine zulme uğramış silah arkadaşlarımın yanlarında bulunma onuruna erişmiş bir hakim olarak sözlerime son veriyorum´ diye konuştu. ( AA)
Duruşma, sanıkların esasa ilişkin beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.
(03 Eylül 2012, 11:57)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Sanıklar, avukatları ve İstanbul Barosu ortak yapımı ´Balyoz davasını kilitleme´ planı
Flaş!!! Balyoz: Savcıdan esas mütalaa
Savcılığın Esas mütalaasını (920 sh) okumak için tıklayın
BALYOZ PLANI VE DAVASI MANŞETLERİMİZ
1. Balyoz iddianamesinde ara
2. Balyoz iddianamesinde ara
3. Balyoz iddianamesinde ara
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri