Ergenekon davasına tanıkların dinlenmesi ile devam ediliyor. Duruşmada Türk Metal Sendikası´nın eski şube başkanlarından Mahmut Taşdemir gizli tanık olarak ifade veriyor. Davanın önemli tanıklarından olan Taşdemir´in, tutuklu sanık Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek aleyhinde tanıklık yapması bekleniyor. Taşdemir savcılık ifadesinde, Özbek´in Ergenekon´un finansörü olduğu iddiasının altını çiziyordu. Taşdemir ayrıca, Mustafa Balbay, İlhan Selçuk, Rauf Denktaş ve Sinan Aygün gibi isimlerin Türk Metal´in genel merkezinde gizli toplantılar yaptıklarını da iddia ediyordu.
09.08.2012 11:10 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 65´i tutuklu 273 sanıklı ´Ergenekon´ davasının 217´inci duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, CHP İzmir Milletvekilli gazeteci Mustafa Balbay, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin ile gazeteci Tuncay Özkan´ın da aralarında bulunduğu 43 tutuklu sanık katıldı. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve Sedat Peker´in de aralarında bulunduğu 22 tutuklu sanığın gelmediği duruşmada, bu davada tutuksuz yargılanan ´Odatv´ davasının tutuklu sanığı Prof. Dr. Yalçın Küçük de hazır bulundu.
Mahkeme heyeti başkanı Hasan Hüseyin Özese, tanıklardan Mahmut Taşdemir ile Özcan Tozlu´nun hazır olduğunu belirterek, Antalya´da bulunan Abdullah Öcalan´ın avukatlarından İrfan Dündar´ın ise 16 Ağustos´ta İstanbul´a geleceğini bildirdiğini kaydetti.
TANIK MAHMUT TAŞDEMİR´İN İFADESİ
Mahkeme heyetinin, tanık Mahmut Taşdemir´in isteği üzerine gizli tanık odasında ifadesini almaya karar verdiği duruşmada, Taşdemir´in sesi ve görüntüsü bozulmadan salondaki ekrana yansıtıldı. Taşdemir, 1999-2002 yılları arasında Türk Metal Sendikası Gebze Şube Başkanı, 2002´den 4 Aralık 2005´e kadar da sendikanın genel başkan yardımcılığı görevini yürüttüğünü söyledi.
Sendika içinde işçilerin menfaatine yönelik faaliyetler dışında bir takım yolsuzluklara şahit olduğunu ve bundan da rahatsızlık duyduğunu öne süren tanık Taşdemir, Örneğin ART televizyonu, bütün elektronik malzeme ve personel ücretlerinin sendikadan karşılanmasına rağmen televizyon bir aile şirketi olarak kullanılıyordu. Cumhuriyet Gazetesi´nin eki olarak çıkan Strateji Dergisi´nde Özbek´in oğlu Genel Yayın Yönetmeni olarak çalışıyordu. Bu derginin basım masrafları da sendika tarafından finanse ediliyordu iddialarında bulundu. Mustafa Özbek´in önce MHP, sonra ANAP, DYP ve ardından da Deniz Baykal ile yakın dirsek teması olmuştur´ diyen tanık Taşdemir, bu durumun kafasını karıştırdığını söyledi. 2008 yılında Ankara Cumhuriyet Savcılığı´na sendikada şahit olduğu yolsuzluklara ilişkin suç duyurusunda bulunduğunu anlatan tanık Taşdemir, ancak 4 yıldır herhangi bir dava açılmadığını söyledi.
Kocaeli´de Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü´ne 8 saat ifade verdiğini ve ifadesinin gizli tanık olarak alındığını belirten tanık Taşdemir ifadesinde şunları söyledi: Mustafa Özbek, davada yargılanan birçok asker ve siville başbaşa görüşmüştür. Neden görüştükleri konusunda etraflıca bir bilgim yok dedi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese´nin Davada yargılanan hangi sanıklarla görüştü? şeklindeki sorusu üzerine, Balbay, sendikaya gelir televizyona çıkardı. Balbay, Özbek ile görüşür giderdi. İlişkilerinin boyutunu bilemem. Özbek yönetime sırlarını söylemezdi. Asistanı ile gizli konularını görüşür, herşeyi asistanı ile paylaşırdı. Ben 4 yıl boyunca genel başkan yardımcısı olduğum dönemde böyleydi. Genel başkan sendikayı tek taraflı yönetirdi. Karşı gelen sendikadan uzaklaştırılır ya da başka cezalar verilirdi dedi.
Sendikada yapılan yolsuzluklara ilişkin Türk Metal Sendikası´nın şubelerine mektup gönderildiğini belirten Taşdemir, Mektubu ben yazmadım. Ancak mektubu benim gönderdiğimi düşünüyorlardı. Mustafa Özbek beni Ankara´ya çağırdı. Özbek ´Mektubu sen yazdın´ dedi. Ben de yazmadığını söyledim. Şimdiki Türk Metal İş Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak´ın da bulunduğu ortamda Özbek beni tehdit etti. İki kez saldırıya uğradım. Birinde kolum kırıldı. Diğer saldırıda da burnum kırıldı diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Özese, tanık Taşdemir´in dosyada herhangi bir ifadesinin olmadığını belirterek, internetten ve açık kaynaklardan elde edilen tanık Taşdemir´in beyanlarını okuyarak doğru olup olmadığını sordu. Dava sanıklarından Sinan Aygün, İlhan Selçuk ve Mustafa Balbay´ın sendikaya gelip gittiğini söyleyen tanık Taşdemir, Ne konuşurlardı bilmiyorum, sendikaya neden geldiklerini de bilmiyorum ifadelerini kullandı.
Mahkeme Başkanı Özese, Taşdemir´in bir gazeteye JİTEM´in birçok toplantısı sendikanın genel merkezinde kapalı salonda yapılırdı şeklinde verdiği röportajını sorması üzerine Taşdemir şunları aktardı: JİTEM´i o dönemde bilmiyordum. JİTEM´cilerin orada toplantı yaptığını bana sendikada çalışan yönetici ve personel söyledi. O toplantıda ne konuşulduğunu ayrıca o toplantıya katılanlarında JİTEM´ci olup olmadığını bilmiyorum. Ben o toplantıya katılmadım. Taşdemir, Özbek yolsuzlukları açıklamayayım diye bana 8 ay boyunca avantadan bin 500 TL para ödedi. Ayrıca 10-15 kişiye daha 500 ile bin 500 TL arasında değişen paralar ödedi. Ta ki ´Seni dinledik aleyhimize konuşuyorsun´ diyene kadar ifadelerini kullandı. Sorular üzerine Taşdemir 2005 yılından sonra Türk Metal Sendikası ile herhangi bir bağlantısının kalmadığını da sözlerine ekledi.Duruşmaya öğle arası verildi. (DHA)
İfadesinde, sendikadaki usulsüz harcamalar ile ilgili beyanda bulunan Taşdemir, kendi zamanında aylık 3 milyon TL geliri bulunan kurumun personelin maaşını zamanında ödeyemediğini söyledi. ART Televizyonu´nun elektronik malzeme ve taşınmaz mallarıyla personel giderlerinin sendika tarafından karşılandığını belirterek, Türkmen Derneği´ne ileride siyasi destek alabilmek için finansman sağlandığını anlattı.
Mustafa Özbek´in zikzaklar çizen siyasi düşüncesi bulunduğunu aktaran Taşdemir, Başta MHP´liydi. Sonra ANAP´lı oldu. DYP´ye yakınlaştı. En son Deniz Baykal´la birlikte görünmeye başladı. Bir ara Cumhuriyet Gazetesi´nin yüzde 30´una ortak olmaya karar verdiğini söyledi. Biz şaşırdık. Özbek´in görüşleri Cumhuriyet gazetesi ile uyuşmaz. Sonra bir sıkıntı çıktığında sendika ortak olamadı gazeteye. Daha sonra TUSAM isimli bir şirket kurdu. Bu şirket pazartesi günleri Cumhuriyet´in verdiği Strateji dergisini çıkardı. Derginin genel yayın yönetmeni de Özbek´in oğlu Ahmet Oğuz´du. dedi. Taşdemir, ART Televizyonu´na sendikanın aracı olması ile çeşitli büyük şirketlerden para yardımı yapıldığını ifade etti. Sendikada ve ART Televizyonu´nda Özbek´in emekli askerler ve sivil kişiler ile sık sık görüşmeler yaptığını anlatan Mahmut Taşdemir, bunlara örnek olarak Mustafa Balbay´ı gösterdi. Özbek ile görüşen Balbay´ın ART Televizyonu´nda da programa katıldığını hatırlatarak, Bu görüşmelerin, Cumhuriyet Gazetesi´nin hisselerinin alınmasıyla bir ilgisi olup olmadığını bilmiyorum. diye konuştu. ( Zaman)
-Mahmut Taşdemir önemli tanıklardan biri-
Mahmut Taşdemir, Türk Metal sendikasının eski yöneticilerinden biri. Taşdemir´in, Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek aleyhinde tanıklık yapması bekleniyor. Sendikada yaşadıklarını Türk Metal ve Mustafa Özbek Gerçeği adlı kitapçıkta toplamıştı. Ergenekon savcılarının talimatıyla ifade verdi. Bir süre Manisa ve Balıkesir´de kaldı. Mustafa Özbek´in adamları tarafından dövülerek hastanelik edildi. Can güvenliği olmadığı için kendisi ve ailesi endişeliydi. Bir süre ortadan kayboldu. Kamuoyu öldürüldüğünü düşündü. Gizlenerek yaşadığı da ileri sürüldü. Ve bugün davada tanık ifadesi vermek için ortaya çıktı. Gizli tanık olarak ifade vermek istedi. Taşdemir savcılık ifadesinde, Mustafa Özbek´in Ergenekon´un finansörü olduğu iddiasının altını çiziyordu. Kendisinin genel başkan yardımcılığını bıraktığı 2005 yılı itibarıyla sendikanın aylık aidat gelirinin 3 milyon lira olduğunu, buna karşılık giderlerin 900 bin lirayı aşmadığını bildiriyordu. Taşdemir, Buna rağmen kasada hiçbir zaman 100 bin liranın üstünde para olmazdı. Aile şirketi gibi çalışan Metal İşçileri Vakfı var. Paralar buraya aktarılır ve Özbekler tarafından şahsi paraları gibi harcanır. Bunun dışında, Avrasya TV´ye, Türkiyem Topluluğu´na, Yörük Türkmen Federasyonu´na aktarılan paralar vardı. Sendikanın bir de ´örtülü ödeneği´ vardı. diyordu. Taşdemir, Mustafa Balbay, İlhan Selçuk, Rauf Denktaş ve Sinan Aygün gibi isimlerin Türk Metal´in genel merkezinde gizli toplantılar yaptıklarını da sözlerine ekliyordu.
TANIK ÖZCAN TOZLU´NUN İFADESİ
Duruşmada diğer bir tanık olarak eski Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Özcan Tozlu dinlendi. Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okan´ın şehit edilmesi olayında Levent Göktaş´ın suçlu olduğunu belirten Tozlu, Şırnak´ta 1996 yılında 11 korucunun yakılarak öldürüldüğü ´Güçlükonak katliamı´nın da terör örgütü PKK´nın eylemi olmadığını iddia etti. Tozlu, 16 Mayıs 2001´de Malatya´da CASA tipi askeri uçağın düşürülmesinden TSK mensuplarının sorumlu olduğunu ifade ederek, Levent Göktaş´ın kendisine olayın kaza olmadığını söylediğini anlattı.
1997 yılında açığa alınan ve 2001´deki YAŞ kararlarıyla da ordudan atılan Tozlu, yeminli olarak verdiği ifadesinde Orgeneral Çevik Bir´in darbe için hazırlanan 500 sayfalık belgenin altında imzası olduğunu ve bu durumu Başbakan Mesut Yılmaz´a ile bazı siyasilere aktardığını söyledi. Tozlu, Durumu Levent Göktaş´a aktardım. İbrahim Şahin ile görüşmemi söyledi. Durumu telefonda görüştüğüm İbrahim Şahin´e de söyledim. Bana, ´Çocuk musun telefonlar dinleniyor´ diyerek kızdı. Şahin ´Birkaç mason kırıntısına bu ülkeyi yedirmeyiz.´ dedi. 45 gün sonra tayinler oldu. Çevik Bir, 1. Orduya alındı 1998 yılında bu şekilde darbe önlenmiş oldu. dedi.
Tanık Tozlu, ailesiyle tatile gittiği Kuzuluk´ta Göktaş´ın yanına uğradığını belirterek, Göktaş bana ´senden çok memnunuz´ diyerek 15 bin dolarlık bir çek verdi. Çeki örtülü ödenekten verildiğini anlattı. Ancak ben bunu almadım. O zaman çeki 13 yaşında olan kızım ile 10 yaşında olan oğluma uzattı. Onlar da almadı. Adama sorarlar bu paranın kaynağı nedir dedim. Benim parayı beğenmediğimi söyledi. Daha sonraki görüşmemizde hesabında 200 bin dolar olduğunu derhal 20 binini almamı söyledi. Beni İskenderun-İstanbul arasında kontronör yapacaklarmış. Ben ordudan uzaklaştırıldığımı belirterek bu işin nasıl olacağını sordum. Hallederiz şekilinde cevap verdi. iddiasında bulundu.
1994 yılında Güçlü Konak Jandarma Komutanlığı yaptığı dönemde bir mescit inşaatına başladıklarını anlatan Tozlu, Tuğgeneral Selahattin Uğurlu´nun kendisini sevmediğini ve bu inşaatı görünce ´Yapacak başka bir şey bulamadın mı?´ diye sorduğunu söyledi. Kozlu, Bu süreç sıkıntılar sürdü. Beni Şırnak Jandarma Tabur Komutanlığı´na alındım. 2 ay sonra Güçlükonak´ta 11 korucu ile 2 köylünün bir minibüs içerisinde kurşunlanıp, yakılması olayı oldu. Şırnak´taki komutanım bana sordu. ´Sen o bölgede çalıştın şu haritayı bir incele saldırı nasıl olmuştur?´ diye sordu. Ben de baktım ve eyvah dedim. Çünkü korunaklı bir bölgeydi. Askeri birliklere çok yakındı. PKK´nın burada eylem yapmasına imkan yoktu. Olay TSK kontrolündeki koruculara yaptırılmış. Yenimahalledeki Müsteşarlığa bildirildi. Eylemde roketatar ve ağır silahlar kullanıldı. dedi.
Gaffar Okkan suikastine ilişkin soruşturmanın yeniden açılmasına neden olan Özcan Tozlu, basına yaptığı açıklamalarda Okkan´ın, Levent Göktaş´ın idaresindeki 7 kişilik Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timi tarafından öldürüldüğünü iddia etmişti. Özcan Tozlu, suikasten bir yıl sonra Ankara´ya ziyarete gittiğinde Göktaş´ın, kendisine suikasti anlattığını söylemişti. Mahkemede de bu iddiasını tekrarlayan Tozlu Levent Göktaş ´Keşke bu eylemi yapmasaydık´ dedi. Ben de ´O polislere acımadın mı. Allah belanı versin´ dedim. Göktaş, ´Oğlum Allah´a nasıl hesap vereceğiz´ dedi. 3,5 ay sonrada Malatya´da CASA tipi askeri uçak düştü. İçinde Okkan suikastını gerçekleştiren Tim bulunuyormuş şeklinde konuştu.
Savcı Nihat Taşkın´ın, TSK´dan ne sebeple atıldığını sorması üzerine tanık Özcan Tozlu, disiplinsizlik ve ahlaksızlık, erlerden zorla para toplamak, Bosna-Hersek için para toplamak, kantinde satılması yasak olan bazı eşya ya da gereçleri faturasız olarak satmak gibi 8 benzer konu ile suçlandığını ve 34 ay 28 gün hapis cezası aldığını, hapis cezasının paraya çevrilip ertelendiğini ve bu gerekçeyle de TSK´dan atıldığını söyledi. Suç tarihinin 1 Ocak 1994 olarak gösterildiğini belirten Tozlu, göreve Temmuz ayında başladığını ve üzerine iftira atıldığını iddia etti.
Savcı Taşkın´ın soruları üzerine Tozlu, Göktaş tarafından 3 kez çağrıldığını ve bu nedenle üç kez görüştüklerini söyledi. Tozlu, bir konuşmaları sırasında Veli Küçük´ün, Devlet Bahçeli´yi parti genel merkez binasının 18. katından atmak lazım. dediğini aktardı.
Daha sonra da Levent Göktaş, kendisi aleyhine suçlamalarda bulunan tanık Özcan Tozlu´ya soru sormak için söz aldı. Göktaş, İfadenizde 2000 yılında Jandarma tesislerinde buluştuğumuzu söylüyorsunuz. Tarihi hatırlıyor musunuz? diye sordu. Tozlu ise Mayıs ya da Haziran ayında olabileceğini söyledi. Bunun üzerine Göktaş, Mayıs ayından Eylül ayına kadar Şam´da görevli olduğunu söyledi. Tozlu ise Tesislerde görevli Astsubay Giray Ozan´ı tanık olarak çağırabilirsiniz. Oraya gelişimde güvenlik nedeniyle ismimi kaydetmemesini istedim. Benim isteğimi yerine getirdi ve ziyaretçi kayıt defterine adımı yazmadı. dedi. ( Cihan)
Levent Göktaş´ın ifadesine karşı beyanları hatırlatılan Tozlu, Göktaş´ın beyanlarının iftira olduğunu kaydetti.
Göktaş´ın avukatı Serkan Günel, tanığa müdahale edilmesini istemesi üzerine Tozlu, 2001 yılından beri zor durumdayım. Yeşil kartla geçiniyorum. 4 çocuğum var. 2 çocuğumu 10 yıldır görmüyorum. Ben açım ya diye bağırdı.
Tanığın bu beyanlarına Serkan Günel´in karşılık vermesi üzerine Tozlu, Bana para bekliyorsun´ diyor. Ben köpek miyim ya´ diyerek yine tepki gösterdi. Duruşma yarına ertelendi. ( Cnnturk)
(09 Ağustos 2012), son güncel.: (10 Ağustos 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Taşdemir: Ergenekon toplantıları Türk Metal´in genel merkezinde yapılıyordu
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde ara