Ergenekon davasında tanık olarak dinlenilen gazeteci Can Dündar, eski Başbakan Bülent Ecevit´in Ergenekon örgütü tarafından iş göremez raporu ile başbakanlıktan düşürüleceği iddiaları konusunda bildiklerini anlattı. Dündar´ın ardından diğer bir tanık olan Tümgeneral Mustafa Bakıcı´nın habercisi er Cüneyt Alkan, Genelkurmay´daki evrak kırpma ve imha olayını anlattı. ´Dursun Çiçek tahliye olduktan sonra Bakıcı ile telefonda görüştü. Yaklaşık 3 saat sonra da daireye geldi´ diyen Alkan, kırpma işleminin Çiçek´in tahliyesinden sonra başladığını söyledi.
12.07.2012 15:36 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen 68´i tutuklu 273 sanıklı davanın Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nin içinde bulunan büyük salonda yapılan 203. duruşmasında, Mehmet Haberal, Mustafa Balbay, Hurşit Tolon, Veli Küçük, Tuncay Özkan ve Danıştay sanığı Alparslan Arslan´ın da aralarında bulunduğu 41 tutuklu sanık ile tutuksuz sanık Ünal İnanç hazır bulundu. Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ ve Levent Ersöz´ün de aralarında bulunduğu 27 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.
TANIK CAN DÜNDAR´IN İFADESİ
Duruşmada gazeteci-yazar Can Dündar´ın 1997 yılında derin devlet yapılanmalarını çeşitli röportajlarla irdelendiği ?Ergenekon adlı bir kitap ve 2003 yılında hazırladığı ?Karaoğlan adlı belgeseli kapsamında tanık olarak ifadesinin dinlenmesine devam edildi. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nin içinde bulunan küçük salonda yapılan duruşmada CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İbrahim Şahin, Alparslan Arslan, emekli Albay Dursun Çiçek´in de aralarında bulunduğu 41 tutuklu sanık hazır bulundu. Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve Sedat Peker´in de aralarında bulunduğu 27 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Kendisi ile İlhan Selçuk ve Prof.Dr.Kemal Alemdaroğlu´nun örgütün ideolojik bürosunun en üst düzey yöneticisi olarak suçlandığını belirterek, iddia olunan Ergenekon örgütüne ideolojik önderlik yaptıklarına dair bir bilgisi olup olmadığını sordu. Dündar böyle bir bilgisinin olmadığını söyledi. Dündar Avrupa´daki gladyo örgütleri NATO bünyesindedir. Buradakiler ise Amerikan, Batı aleyhtarlıklarıyla öne çıkıyorlar. Burada bir çelişki ortaya çıkıyor dedi.
Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk´un Bu yapının Ecevit döneminde faaliyeti var mıydı? sorusu üzerine Dündar, Ecevit, iktidardaki gücünün bu yapıyla mücadele etmeye yetmediğini söyledi. Kendisine yönelik bir suikast olduğunu, ama üzerine gidemediğini söylemişti. Özel Harp Dairesi´nde faaliyet gösteren sivil unsurlar olduğundan şüphelendiğini söylemişti diye konuştu.
Can Dündar, Ecevit kendisini deviren iradenin yurtdışından geldiği inancındaydı. Ecevit, Başbakanlığı döneminde devlet iradesinden bağımsız bir irade olduğunu, bunun Özel Harp Dairesi´nde faaliyet gösterdiğini fark edip dehşete kapıldığını söylemişti. Hatta kendisine suikast planlandığını, Ahmet İsvan´ın yaralandığı olayı Özel Harp Dairesi´nde faaliyet gösteren sivil unsurlar olduğundan şüphelendiğini söylemişti şeklinde konuştu.
Doğu Perinçek´in Kontrgerillanın ortaya çıkarılması Aydınlık Dergisi ve İşçi Partisi´nin çalışmalarının önemini sorması üzerine Can Dündar, Özel olarak Doğu Perinçek, genel olarak Aydınlık, derin yapıların ortaya çıkarılmasında yol gösterici oldu dedi. Dündar Bazı ülkücülerin tetikçi olarak kullanılması, devlet için görevlerde kullanılması, cezaevlerinden kaçırılması kontrgerilla faaliyetleriydi. Ağca, açıkça kaçırıldı, Çatlı´ya resmi pasaport verildi. 7 TİP´liyi öldürenlere sahte pasaport verildi. Salı günü biz burada ifade verirken 7 TİP´li öldüren iki kişini cezası ertelendi. Bu yapılanmanın devam ettiğini gördük. Halen daha bugüne kadar süren yapıdan söz ediyoruz
Ergenekon savcılarına ifade verdiğinde Ergenekon soruşturmalarında faili meçhul cinayetlerin üzerine gidilmediğini gördüğünü belirten Can Dündar, Savcıya gittiğimde olayların aydınlatılmasından ziyade siyasi zeminler yaratılmak istendiğini fark ettim. Davanın içine kimleri katabiliriz, iktidar muhaliflerinin Ergenekon´a eklenmeye çalışıldığını düşündüm. Ben Mustafa Balbay´ın bu davada sanık değil, Ergenekon´un hedefi olabileceğini düşünüyorum diye konuştu.
Çalmuk, Dündar´ın sözleri üzerine Yorumlarla mecra değişiyor. Hakim duruma hakim değil de, bilirkişi dinliyor gibi algılamalar oluyor diye konuştu. Susurluk skandalına ilişkin en az yüz yazı yazdığını ifade eden Balbay Sayın Dündar komşumdur. İleride yan yana oturacağız dedi. Çalmuk ise Komşu komşunun külüne de tanıklığına da muhtaçtır şeklinde espri yaptı. Bu diyalog salonda gülüşmelere neden oldu.
Hüsnü Çalmuk´un, Mustafa Balbay´ı nasıl bilirsiniz diye sormayacaksınız değil mi? sözleri üzerine Balbay, Allah gecinden versin. Onu daha sonra soracaklar. Daha yapacak çok şeyimiz var dedi. Balbay Ankara gazetecililerinin bir haftasını özetler misiniz? diye sordu.
Can Dündar 30 yıldır Ankara´da gazetecilik yaptığını belirterek söze başladığı sıra Savcı Murat Dalkuş, Bu davada gazetecilik faaliyetleri yargılanmıyor. Örgütün görevlendirmesiyle bu faaliyetlerin yapıldığı iddia ediliyor diyerek Balbay´ın sorusuna itiraz etti. Balbay ise İddianamenin 987. sayfasında Mustafa Balbay´ın gazetecilik faaliyetlerinin, terör örgütü faaliyetleri olduğuna ilişkin bölüm var diye konuştu.
Ardından tutuklu sanık Mehmet Haberal da Can Dündar´a sorular yöneltti. Dündar´ın, Karaoğlan belgeseli nedeniyle duruşmaya çağrıldığını düşündüğünü belirten Haberal, İsmini medyadan duyduğum Ergenekon yapılanmasının, aslında yargılandığımız davanın dışında bambaşka bir yapılanma olduğunu fark ettim. Böyle bir yapılanmanın devlet kontrolünde olan bir yapılanma olduğunu öğrenmiş olduk dedi.
Haberal, Dündar´a Karaoğlan belgeselini hazırladığınız için teşekkür ederim. Bu belgeseli yaparken muhtemelen hastane rapor ve belgelerini de incelemişsinizdir. Başkent Üniversitesi Hastanesi tarafından verilmiş bir yatak istirahati ifadesi belgelerde yazıyor muydu? diye sordu. Böyle bir yazıya rastlamadığını belirten Dündar, bu durumu Rahşan Ecevit´ten duyduğunu söyledi. Dündar, Rahşan Hanım bana Başbakan Bülent Ecevit´in yatak istirahati verilerek yatmaya zorlandığını, iktidardan uzaklaştırılmak istendiğini ve kendisinin de eşini korumaya çalıştığını söylemişti. Hastalığı döneminde Ecevit çifti, Amerika´nın Türkiye´yi Irak savaşına çekmeye çalıştıklarını söylüyorlardı. Bunun için de Başbakanı engel olarak gördüklerini, siyasi bir komplonun kurulduğunu, bazı isimlerin de farkında olmadan buna alet olduklarına inanıyorlardı diye konuştu. ( DHA)
Tanık gazeteci yazar Can Dündar, sanıkların ardından mahkeme heyetinin sorularını yanıtladı. Dündar, ´Tehdit aldınız mı?´ şeklindeki soru üzerine, Alaattin Çakıcı tarafından ´Akıllı ol´ ifadesiyle tehdit edildiğini söyledi. NTV´de yayınlanan bir tartışma programında eski bir MİT mensubunu konuk ettiğini belirten Dündar, ´ASALA´ya karşı devletin tetikçileri kullanıp kullanmadığına ilişkin konuştuk. Bunları doğrular nitelikte ifadeler kullandı. Alaattin Çakıcı´ya da selam, öpücükler gönderdi. Ben de bunları yazdım. Çakıcı, bir süre sonra, mektup gönderdi. O dönemde infaz anlamını taşıyan ´Akıllı ol´ ifadesini kullandı´ dedi.
TANIK GENELKURMAY´DAKİ EVRAK İMHAYI ANLATTI
Ergenekon davasında tanık olarak dinlenilen Tümgeneral Mustafa Bakıcı´nın habercisi er Cüneyt Alkan, evrak kırpma ve imha olayını anlattı. ´Dursun Çiçek tahliye olduktan sonra Bakıcı ile telefonda görüştü. Yaklaşık 3 saat sonra da daireye geldi´ diyen Alkan, kırpma işleminin Çiçek´in tahliyesinden sonra başladığını söyledi.
TANIK CÜNEYT ALKAN´IN İFADESİ
Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında tanıkların dinlenmesine devam edildi. Gazeteci Can Dündar´ın ardından Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi´nde Tümgeneral Mustafa Bakıcı´nın habercisi olarak askerliğini yapan er Cüneyt Alkan´ın dinlenilmesine geçildi. Alkan, Ocak 2009 ile 25 Ekim 2009 tarihleri arasında er olarak Bakıcı´nın haberciliğini yaptığını ifade ederek, 19 Haziran 2009´da Bilgi Destek Dairesi´nde yapılan evrak kırpma ve imha işlemini anlattı.
´Dursun Çiçek tahliye olduktan sonra Bakıcı ile telefonda görüştü. Yaklaşık 3 saat sonra da daireye geldi´ diyen Alkan, kırpma işleminin Çiçek´in tahliyesinden sonra başladığını söyledi. Alkan, ´Kırpma işlemi başlamadan önce, Bakıcı geldi. Albaylarla toplantı yaptı. Toplantıdan sonra, imha olayı başladı. Akşam saat 17.30 gibi başlayan kırpma, sabah saat 05.30 gibi bitti. Ben oradaydım. Sabah tıraş olduktan sonra tekrar gittim. 15-20 torba evrak kırpıldı. 4-5 torba da Genelkurmay´daki kıpma merkezine götürüldü. Kırpmadan sonra Bilgi Destek Dairesi´ndeki 4 şubenin bilgisayarları götürüldü´ diye konuştu. Çiçek tutuklandıktan sonra kendilerine sürekli haberleri izleyerek Çiçek ile ilgili bir şey duyduklarında bilgi vermelerinin istendiğini belirten Alkan, daha sonra tutuklu sanık emekli Albay Cemal Gökçeoğlu´nun kendisine ´bu olaylardan söz edersen askerlik bitmez´ dediğini ileri sürdü.
Hakim Fatih Mehmet Uslu´nun, o zamana kadar bu şekilde bir uyarı yapılıp yapılmadığına ilişkin sorusuna Alkan, ´Hayır, yapılmadı´ cevabını verdi. Alkan´ın dinlenilmesinin ardından, duruşma yarına ertelendi.
-Önümüzdeki hafta da tanık dinlenilecek-
Başkan Çalmuk, tanık Alkan´ın ifadesinin tamamlanmasının ardından, önümüzdeki günlerde görülecek olan duruşmalarda ne gibi işlem yapacakları konusunda bilgi verdi. Bu hafta ve önümüzdeki haftayı tanıkları dinlemek için planladıklarını belirten Çalmuk, yarın görülecek oturumda DSP Genel Başkanı Masum Türker ile Mustafa Özaltın´ın tanık olarak dinlenileceğini söyledi. Çalmuk, 16 Temmuz 2012 tarihinde Ali Avni Balkaner, 17 Temmuz 2012 tarihinde Zihni Çakır, 19 Temmuz 2012 tarihinde Ethem Sancak ve 20 Temmuz 2012 tarihinde ise Alper Görmüş´ün tanık olarak dinleneceğini açıkladı.
Tanık dinleme işlemlerinin yapılacak olması nedeniyle, 3. Yargı Paketi olarak bilinen yeni yasal düzenleme kapsamında yapılan tahliye taleplerinin yarın yapılacak olan oturumda değerlendirilmeyeceği öğrenildi. Aynı şekilde, önümüzdeki hafta yapılacak olan duruşma periyodunda da tanık dinleme işlemlerinin devam edeceği için tahliye taleplerinin diğer haftaya sarkabileceği, 27 Temmuz 2012 tarihine kadar değerlendirmenin tamamlanması gerektiği belirtildi. ( Cihan)
(12 Temmuz 2012, 15:36)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: