Ecevit´i ayağa kaldıran doktordan ortalığı ayağa kaldıracak açıklama.. Doktor Mücahit Pehlivan: ´Vicdanlar her şeyi biliyor, bu işte bir bit yeniği olduğunu söylüyor. Sadece mahkemede anlatacağım şeyler var. Tanıklığım istenirse giderim.´ Recai Birgün´ün dile getirdiği, Ecevit´e hastanede yanlış tedavi uygulandığı, daha doğrusu tedavi yapılıyormuş gibi gösterilerek iyileşmenin geciktirildiği, iyileşmenin gecikmesiyle de iş göremez raporu verileceği iddiası, Pehlivan´ın açıklamalarıyla güçlendi. Hastanede Ecevit´e uygulanan iyileşmeyi engelleyici üç adet tedavi ve tavsiye hastaneden çıkar çıkmaz değiştirildi. Derhal müdahale ile çelik korse çıkarıldı, kortizona son verildi ve evde kapalı kalmayarak dışarıya normal yaşama çıkması istendi. Ve Ecevit evde kısa sürede iyileşti.
24.05.2012 09:38 Ergenekon davasında tanık olarak dinlenen dönemin koruma amiri Recai Birgün´ün anlattıkları, merhum Başbakan Bülent Ecevit´in hastalığıyla ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Birgün´ün Seyyar röntgen cihazlarını gece vakti eve soktuk. sözlerinin ardından gözler, Ecevit´in sağlığına kavuşmasında önemli rol oynayan Dr. Mücahit Pehlivan´a çevrildi. O dönem Başkent Üniversitesi´nin uyguladığı tedaviyi kesen Pehlivan, Zaman´a çarpıcı açıklamalar yaptı.
-İşte yanlışlıklar: Çelik korse, dışarı çıkmaması tenbihi ve kortizon-
´Üniversitedeki tedavinin neresi yanlıştı?´ sorusuna hukuki süreç devam ettiği için cevap vermeyen Pehlivan, ancak bu konuda kanaatlerinin olduğunu söyledi. Mahkeme isterse her şeyi anlatırım. Konuşamadığımız ve sadece mahkemede anlatacağım şeyler var. dedi. Kamuoyu vicdanında ´bu işte bir bit yeniği var´ denildiğini vurgulayan Pehlivan, tedavi sürecini ise şöyle anlattı: İşin gizli olmasını istediler. Muayenede omurgasında kırık buldum. Bu tip kırıklarda hastayı yatırmaya bile gerek görmüyoruz. Çelik korsesi varmış, attık. Evden çıkmaması söylenmiş. ´Acilen dışarı çıkmalısınız.´ dedik. Yüksek dozda kortizon almıştı. En ufak sendelemede kırılmalar oluyordu. Eski tedaviyi kesince Ecevit düzeldi.
Ergenekon davasında tanık olarak dinlenen merhum Ecevit´in koruma müdürü Recai Birgün, Mehmet Haberal´ın sahibi olduğu Başkent Üniversitesi Hastanesi´nde Ecevit´e yanlış tedavi uygulandığını, bu tedavinin kesilmesiyle Ecevit´in düzeldiğini belirterek, Ecevit´e yapılan, tam bir operasyondu. ifadelerini kullandı. Birgün´ün sözünü ettiği tedaviyi kesen doktor, ortopedist Mücahit Pehlivan´dı. Pehlivan, teklifi Recai Birgün´ün yaptığını Rahşan Ecevit´in kabul etmesinden sonra Ecevit´i muayeneye gittiğini vurguladı. Eski tedaviyi kesince Ecevit´in düzeldiğini vurguladı. Pehlivan, merhum Başbakan´ın kendisinden önce uzun süre evden çıkarılmadığını, bu durumdan birilerinin büyük rant sağladığını da vurguladı. Pehlivan, Ülke için önemli toplantılarına Sayın Başbakan gidemiyordu. Borsa düşüyor, dolar fırlıyor. Yani bu işten rant sağlanıyordu. Bu işte siyasi bir rant olabilir diye de düşünüyorum. Bunlar aklımıza geliyor. şeklinde konuştu. ( Zaman)
-Pehlivan´ın anlattıklarıyla Birgün´ün ifadesi örtüşüyor-
Mücahit Pehlivan´ın anlattıklarıyla Recai Birgün´ün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde verdiği ifade örtüşüyor. Birgün, mahkemede Ecevit´in 2001 yılındaki hastalığı ve Başkent Üniversitesi´nde uygulanan tedavi süreciyle ilgili şu bilgiyi vermişti:
İzinli olduğum bir dönemde Ecevit sırtında oluşan ağrı nedeniyle Başkent Üniversitesi Hastanesi´ne götürüldü. Hastaneye bir süre sonra gittim, orada Mehmet Haberal ile tanıştım. Ecevit, yapılan müdahalenin ardından evine gönderildi. Daha sonra göğüs bölgesinde ağrı oluştu. Yine aynı hastaneye kaldırdık. Hastanede 10 gün kaldık. Daha sonra da omurgada çökme meydana geldi. 8 ay daha hastanede kalmamız gerektiğini söylediler. Çökmenin felç ya da ölümle sonuçlanabileceğini belirttiler. Omurga çökmesine müdahale yapılmayacağını söylediler. Ayrıca dinlenmesini de tavsiye ettiler. Bu 8 aylık süreci hastanede geçirmemiz tavsiye edildi. Hastanede tedavi olmayacağından eve geldik. Bu sırada doktorlar eve muayeneye geliyordu. Kıpırdamamasını ve hareket etmemesini söylüyorlardı. O dönemde Ecevit´in hastanede yatması medyada geniş yer tuttu. Öldüğü şeklinde asılsız haberler bile yapıldı. Beyefendi yazılanlardan çok rahatsız oluyordu. Dışarıya çıkmak istiyordu ancak doktorlar izin vermiyordu. O dönemde MGK, Bakanlar Kurulu ve Kıbrıs zirvesi yapılacaktı. Ecevit bu üç toplantıya katılmak istiyordu. Doktorlar gelip muayene ettiler. Doktorlar, bu toplantılardan bir gün önce yapılan muayenesinde de beyefendiye bu toplantılara katılabileceğini söylediler. Ama toplantıya gitmeden önce sabah muayene etmek istediler. Sabahki muayenede ise ´Siz kıpırdamışsınız.´ diyerek, katılmamasını tavsiye ettiler. 1 gün önce ´iyisin´, sabah gelince de ´kıpırdamışsın, his kaybı olmuş´ deyince Rahşan Hanım ve ben şüphelendik. Benim yakın arkadaşım olan ortopedist Mücahit Pehlivan´dan bahsettim ve kabul ettiler. Basın mensupları kapının önünde 24 saat nöbet tuttukları için Mücahit Pehlivan´ı gece yarısı eve soktuk. İlk muayenesini elle yaptı. Bir çökme rahatsızlığı olduğunu ama bu durumun geçmiş olduğunu söyledi. Yürüyebileceğini, bir sıkıntı olmadığını söyledi. Daha sonra da özel bir poliklinikten temin ettikleri seyyar röntgen cihazlarını gece vakti eve soktuk. Film çekildi ve buna göre de çökmenin düzeldiği, riskli bir durumun bulunmadığı söylendi. Bunu Bülent Ecevit´e söyledik. Kaba bir korsemiz vardı. Korseye gerek yok, dediler ama biz daha ince bir korseyle günlük yaşamımıza devam ettik. ( Zaman)
HABERAL: TEDAVİ ETTİK İYİLEŞTİ.. PEHLİVAN: TEDAVİYİ KESTİK İYİLEŞTİ
Ergenekon davasının 21 Mayıs 2012´de görülen 185. duruşmasında Birgün´ün iddialarını cevaplayan Mehmet Haberal, Tanık böyle ciddi bir iddiayı ispat etmek zorundadır. Bizim bir tek hedefimiz vardı. O da ülkenin başbakanını en kısa zamanda makamının başına göndermekti. Başbakan´ı doğru tedavi ettiğimiz, Türkiye´nin Başbakanın evine gizlice gelen doktor tarafından da beyan edilmiş, gizlice getirilen röntgen cihazıyla da ortaya konulmuştur. diye konuşmuştu. Haberal ertesi gün avukatı aracılığıyla yaptığı yazılı basın açıklamasında da, Merhum Bülent Ecevit´e, Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi´nde kesinlikle yanlış bir tedavi yapılmadı. Ecevit´in taburcu olduktan sonra 6 ay süreyle Başbakanlık görevini yürütüp, 4 buçuk yıl daha yaşamını sürdürmesi de bunun açık göstergesidir. demişti.
Haberal böyle diyor ama hastanede Ecevit´e yanlış tedavi uygulandığı, daha doğrusu tedavi yapılıyormuş gibi gösterilerek iyileşmenin geciktirildiği, iyileşmenin gecikmesiyle de iş göremez raporu verileceği iddiası, Doktor Mücahit Pehlivan´ın yukarıdaki açıklamalarıyla da güçleniyor. Şöyle ki, hastaneden çıkarıldıktan sonra Ecevit´e uygulanan iyileşmeyi engelleyici üç adet tedavi ve tavsiye derhal değiştirilmiştir. Derhal müdahale edilerek çelik korse çıkarılmış, kortizona son verilmiş ve evde kapalı kalmayarak dışarıya normal yaşama çıkması istenmiştir. Ardından da Ecevit evde kısa sürede iyileşmiştir. İşte basına yansıyan bu üç ayrıntı dahi Birgün´ün dile getirdiği iddiaları güçlendiriyor. Bu kadar önemli bir iddiayı aydınlatmak için Mücahit Pehlivan´ın mahkemede anlatacağı başka ayrıntılar olduğu da anlaşılıyor. Bu nedenle mahkeme tarafından tanık sıfatıyla ifadeye çağrılabileceği değerlendiriliyor. Ecevit´in koruma müdürü Recai Birgün, Ecevit´in bilinçli olarak tedavi edilmediğini iddia etmiş, ´Dünyada sanırım hastaneden çıkınca iyileşen tek hasta Ecevit´ demişti. (Abdullah Harun)
DOKTOR PEHLİVAN´DAN YENİ AÇIKLAMALAR
26.05.2012 10:39 Doktor Mücahit Pehlivan, sağlığıyla bağlantılı olarak Ecevit´e yönelik imaj bozma çabalarına da dikkat çekti. Takvim yazarı Mehmet Çetingüleç´in köşesine taşıdığı açıklamalarında Pehlivan, Başbakan için özel asansör yaptırmanın ve makam arabası yerine özel minibüs hazırlatmanın yanlış olduğunu söyledi. Söz Dr. Mücahit Pehlivan´da: Yürümek Sayın Ecevit´in sağlığı için önemliydi. Hatta şarttı. Ama Başbakanlığa özel asansör yaptırarak, bu ülkenin Başbakanı için ´yürüyemeyen, zayıf, fizik olarak yetersiz´ imajı vermeye çalıştılar.
-Özel minibüs yaptırdılar, sakat arabası denilmesine neden oldu-
Aynı şekilde makam arabasına inip-binmesinde hiçbir sakınca yokken, özel minibüs yaptırdılar. Herkes ona ´sakat arabası´ diye bakmaya başladı. Bunların kamuoyunda nasıl algılanacağı ya düşünülmedi ya da bilerek yapıldı. Başbakanı zayıf düşürmek, işini yapmaya yeterli olmadığını göstermek için. Ben geldiğimde yeniden makam arabasını kullanabileceğini söyledim. Çünkü hiçbir sakıncası yoktu. Bugüne kadar ameliyat ettiğim hiçbir hastama özel asansör ya da minibüs önermedim. Dünyada böyle bir örnek yok...
Eskiden kolu bacağı kırılan kişilerin 6 ay alçıya alındığını hatırlatan Dr. Pehlivan, şimdi buna gerek duyulmadığını, en fazla 6 haftalık alçı süresi uygulandığını hatırlatarak şu değerlendirmeyi yaptı: Amaç insanları hareketli kılmak. Oturanı ayağa kaldırmak, ayaktakini yürütmek, yürüyeni koşturmak. Sağlık için bu şart. Sayın Ecevit´i 6 ay yatağa bağlamak doğru değildi. Biz de hareket etmesini sağladık. Daha sonra kapsamlı kan tetkikleri yaptık. Tüm verileri pırıl pırıldı.
Çok kritik bir bağlantıya da dikkat çekiyor Dr. Pehlivan: Bir ülkenin Başbakanı için ´hasta´ ve ´iş göremez´ görüntüsünü kamuoyuna vermek sadece o kişi için değil ülke için de kötülüktür. Çünkü söz konusu kişi sıradan biri değil. Bu görüntünün piyasalar üzerinde nasıl etki yaratacağının düşünülmesi gerekirdi. Ben bu olayın bazı spekülatörlerle de ilgisi olduğunu düşünüyorum. O dönemde Başbakanın sabah öksürmesi doları, euroyu fırlatıyor, borsayı çökertiyordu. Bunlar hep spekülatif şeyler. Spekülatörlerin beslendiği şeyler. Bunlar köpek balığı gibi. Kan kokusu alınca saldırıyorlar. Araştırılması gereken bir başka nokta işte bu. Köpek balıkları!... ( Takvim)
-´Aşırı dozda kortizon verip kemiklerini kırmışlar´-
28.05.2012 10:33 2002 yılında geçirdiği rahatsızlık sebebiyle ?Ergenekon´un sivil paşası? lakaplı Mehmet Haberal´ın sahibi olduğu Başkent Üniversitesi Hastanesi´nde tedavi gören merhum Başbakan Bülent Ecevit´in eski koruma amiri ve eski DSP Milletvekili Recai Birgün´ün ifadesinin ardından gözlerin çevrildiği doktor Mücahit Pehlivan, hastanedeki doktorların yüksek dozda kortizon vererek Ecevit´in sağlığıyla oynadıklarını söyledi. Pehlivan, çağrılması halinde bildiği her şeyi mahkeme heyetine anlatmaya hazır olduğunu belirtti.
Ergenekon davasında tanık sıfatıyla dinlenen Recai Birgün, Başkent Üniversitesi Hastanesi´nin Ecevit´e uyguladığı tedavi yönteminden şüphelendiklerini, bu yüzden tanıdıkları Dr. Mücahit Pehlivan´ı gizlice devreye sokarak Ecevit´i sağlığına kavuşturduklarını söylemişti. Konuyla ilgili konuşan Pehlivan, Birgün´ü doğrularken, çarpıcı bilgiler verdi. Takvim yazarı Mehmet Çetingüleç´in köşesine taşıdığı açıklamalarında Pehlivan, Haberal´ın emrindeki doktorların verdiği ilaçlara bağlı olarak Ecevit´in kemiklerinde kırılma meydana geldiğini kaydederek, ?Ecevit´in sırt bölgesinde 8. omuru kırıktı. Ama sırt bölgesi o kadar stabil, o kadar bütün bir yerdir ki oradaki kırıklar makul seviyedeyse hiçbir şey yapmayız. Kendiliğinden iyileşir. Çoğunda biz korse bile vermeyiz. Ama kendisine omuzda kırık var diye 6 ay yatması telkin edilmiş. Bu yanlış. İkincisi yüksek dozda kortizon kullanmaya bağlı olarak kırılma meydana gelmiş. Kortizonu veren de Başkent´in doktorları. Biz sadece tedavisini düzenledik. İlaçlarını kesince durumu düzeldi zaten? dedi.
-Ecevit´i böyle çökertmişler-
Yüksek dozda ve uzun süreli verilen kortizonun Ecevit´in vücut kimyasını bozduğuna dikkat çeken Pehlivan, ?Yüksek dozda kortizonu kestik. O da nörolojik parkinson için verilmiş, ama bunlar tek alternatif şeyler değil. Kortizon eroin gibi. İlk verdiğinde hastayı çok rahatlatıyor ama daha sonrasında sindirim sistemini, kan dolaşımını, kemik metabolizmasını bozuyor. Sağlıklı bir insan uzun süre kortizon kullansa sağlığı bozulur. Sayın Ecevit de hastanede olduğu süre boyunca yüksek dozda kullanmış. Kemik ölçümü yaptık, kemiklerde çok büyük kayıp vardı. Yumuşacık, helva gibi olmuştu. Sertliği kaybolmuştu. Bunlar hep ilaca bağlı şeyler? şeklinde konuştu.
-´Doktorların dediklerini yapsaydı yatalak olurdu´-
Ecevit´e ?Kesinlikle uzun süre yataktan kımıldamayın? telkininde bulunan Başkent Üniversitesi Hastanesi doktorlarının, Ecevit´i ölüme mahkum ettiğini vurgulayan Mücahit Pehlivan, şöyle konuştu: ?6 ay yatağa bağlı kalsa, Başbakan yatalak olurdu. Bu arada ülke kaosa sürüklenirdi. Bir başbakanı 6 ay yatırmak, o insanı öldürmek demektir. Yatakta uzun süre kaldığında kaslar erir, kuvvet kaybı, nörolojik bozukluklar ortaya çıkar. Tıbbın temeli şudur: Yaşam harekettir. Hareket eden insan yaşar. Hareket etmeyen insan ölür. Sağlıklı bile olsa. Sağlıklı bir insanın kolunu bir hafta bağlayalım, bir hafta sonra uzatamaz hale gelir. Bir hafta yatağa bağlayalım, hemen kalkıp yürüyemez. Sadece kalbin vücutta yaptığı kan dolaşımını düşünmeyin. Kemiğin içinde, kılcal damarların içinde bile dolaşım var. Böyle denge sağlanıyor. Biz yatan hastalarımızı hemen ayağa kaldırmaya çalışırız. Ameliyattan sonra da hemen ayağa kaldırırız. Çünkü zatürre olur. Biz birçok insanı sürekli yattığı için akciğer hastalığından kaybederiz. Ecevit´in tedavisi doğru olsa biz değiştirmezdik. Sonra ciddi bir değişim oldu. Biz bunu daha erken yapsak çok farklı olabilirdi.? (Takvim)
RAHŞAN ECEVİT DE KONUŞTU: İYİYDİ, HASTA GÖSTERDİLER
29.05.2012 11:24 Ergenekon tutuklusu Mehmet Haberal´ın eski Başbakanlardan merhum Bülent Ecevit´e 2002 yılında kasıtlı olarak yanlış tedavi uyguladığı iddialarıyla ilgili bugüne kadar konuşmayan Rahşan Ecevit, sessizliğini bozdu. NTV Televizyonu´na yaptığı açıklamada, Haberal, şu anda mağdur. Mağdur olan insan hakkında ileri geri konuşmak, bir de ben vurmak istemiyorum´ diyen Ecevit, Bülent Ecevit´in iyi olmasına rağmen hasta olarak gösterildiğini söyledi. O dönemin Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan´ı suçlayan Rahşan Ecevit şunları söyledi: ´Doktor olarak yanlış tedavi yapılmadı. Ama burada yapılan başka bir şey vardı; Bülent Bey´in hastalık durumunu sona erdirmediler. İyiydi ama hasta gösterdiler. Bülent filibit hastası oldu. Herkes olur ama o abartıldı. Kaburga kemiği çatladı. Sonradan öğrendik ki bu yaşta kendi kendine geçebilirmiş, buna rağmen o da abartıldı. Hüsamettin Özkan hastalıkları abartılı olarak yaydı.
-Hastaneden kaçıp eve geldik-
Rahşan Ecevit, hastaneden ayrıldıktan sonra yaşananları da anlattı. Haberal´ın sahibi olduğu Başkent Üniversitesi Hastanesi´nden ayrılmalarıyla ilgili, Hastaneden kaçıp eve geldik´ diyen Ecevit, ´Her gün değişik uzmanlık alanında bir sürü doktor eve geldi. Bülent onlar gelmeden önce pijamalarını giyip yatağa girerdi. Evde onun dışında normal hayatımızı yaşardık. Bir gün doktorlar da biz de bıktık. Onlar da gelmez olunca biz de keyfimize baktık diye konuştu.
(24 Mayıs 2012), son güncel.: (29 Mayıs 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
ECEVİT´İN ´İŞ GÖREMEZ´ RAPORU İLE BAŞBAKANLIKTAN DÜŞÜRÜLME PLANI MANŞETLERİMİZ
HABERAL VE ONUN YARGI İLE SAĞLIKTA KOLLANMASI MANŞETLERİMİZ
CHP´li Aygün´den mahkemeye şok başvuru: Ecevit Başbakanlık yapamaz
ŞOK rapor: Ecevit´e eksik tedavi yapıldı
İşte Haberal´ın Ecevit sansürü
Ecevit´i azl, Ergenekon işi mi?
Mahkemenin Ecevit şüphesi: Doktorlar rapor tutmamış
Ecevit´in tedavi sürecini Adli Tıp inceleyecek
Ecevit´in koruma müdürü sorgulanacak
Hastaneden çıkınca iyileşen ikinci hasta Haberal
Haberal Ecevit gibi hastaneden çıksın, iyileşir
Erdoğan için ´çalışamazlık raporu´ planı ortaya çıktı
Haberal, Başbakan ambulansını beğenmedi
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap