Ergenekon davasına 178. duruşmayla devam ediliyor. 5 yıl önce Ümraniye´de bir gecekondunun çatı katında el bombalarının ele geçirilmesinin ardından başlatılan Ergenekon soruşturmaları kapsamında açılan davalar dün tek dava olarak görülmeye başlamıştı. Duruşmada tutuksuz sanık Hakan Arıkan´ın çapraz sorgusu yapılıyor.
08.05.2012 12:06 Tüm Ergenekon davalarının İkinci Ergenekon dava dosyasında birleştirildiği Ergenekon davasına 178. duruşmayla devam ediliyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen 61´i tutuklu 256 sanıklı davanın Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nin içinde bulunan küçük salonda yapılan duruşmasına Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, CHP İzmir Milletvekili gazeteci Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan, Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, İbrahim Şahin, Danıştay Saldırısı dosyası sanığı Alparslan Arslan´ın da aralarında bulunduğu 38 tutuklu sanık hazır bulundu. Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Orgeneral Hasan Iğsız, emekli Albay Dursun Çiçek, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ünde aralarında bulunduğu 17 tutuklu sanık ile duruşmalardan men cezası verilen tutuklu sanıklar İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Hikmet Çiçek, Osman Yıldırım, Semih Tufan Gülaltay, Serdar Öztürk, Mehmet Zekeriya Öztürk duruşmaya katılmadı. Duruşmada, OdaTv Davası´nın tutuklu bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük ile birlikte 5 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.
HAKAN ARIKAN´IN ÇAPRAZ SORGUSU
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese tutuksuz sanık Hakan Arıkan´a çapraz sorgusunun yapılacağını belirterek, kürsüye çağırdı. Dünkü celsede savunmasını tamamlamasının ardından bugün çapraz sorgusu yapılan tutuksuz sanık Hakan Arıkan, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel´in, ´Savunmanızda Hablemitoğlu suikastı ile ilgili olarak üstü kapalı bilgi verdiniz. Bu konuda bildiklerinizi açık ve daha geniş olarak anlatabilir misiniz?´ demesi üzerine şunları söyledi: ´Hablemitoğlu suikastı ile ilgili olarak iddianamenin 117´nci sayfasında yazılan bilgiler tamamen hatalıdır. Burada öldüğü belirtilen Tanrıverdi´nin hala hayatta olduğunu ben biliyorum. Bilgim bunlarla sınırlı´ şeklinde konuştu.
Sorular üzerine Arıkan, Ata Ocağı Dergisi´nin Genel Yayın yönetmeni olduğunu belirterek, iddia edilen Ergenekon örgütünün varlığına bile inanmamaktayım dedi. Savcı Pekgüzel´in Ergenekon ismini ilk olarak ne zaman duydun? şeklindeki sorusuna tanık Arıkan, Ergenekon ismini ilk kez destan olarak duymuştum. Ergenekon ismini daha sonrada soruşturmalarla birlikte görsel ve yazılı basından duydum. İlk kez Fehmi Koru ya da Taha Kıvanç ismi ile sanırım Zaman gazetesinde yazdığı yazı ve Can Dündar´ın yazısında duydum dedi.
´Tepkimiz.net´ sitesinin kim tarafından ne amaçla kuruldu, kurulmasında katkınız oldu mu? şeklindeki soruya sanık Arıkan ise Site, sevgili arkadaşım Ergün Poyraz (davanın sanığı) tarafından, kitaplarını yayınlamak amacıyla kuruldu. Çünkü yazıların çeşitli yerlerde yayınlanmasından rahatsızlık duyuyordu. Ergün Poyraz ile sık sık görüşürdük. O benim yanıma gelirdi ben onun yanına giderdim diye konuştu. Savcı Pekgüzel´in, Tepkimiz.net´te kimlerin yazacağına kim karar veriyordu? şeklindeki sorusuna sanık Hakan Arıkan, sitede yazı yazacak olan kişileri Ergün Poyraz´ın belirlediğini söyledi. Sitede kimlerin yazıları yayınlanıyordu? şeklindeki soruya Arıkan, Benim, Tuncer Kılınç paşa, Mehmet Şener Eruygur paşa, Osman Özbek paşa, Sevgi Erenerol, Kemal Kerinçsiz, Muammer Karabulut´un yazıları yayınlanıyordu diye cevap verdi. Sorular üzerine sanık Arıkan, ´miliguc.net´ sitesini de Ergün Poyraz´ın kurduğunu belirtti.
Savcı Pekgüzel, AK Parti´nin kapatma davasıyla ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığınca faaliyet gösteren irtica.org isimli internet sitesinde yayınlanan ´Apron´da namaz şov´ başlıklı bir yazı çıktısı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´nca dosyaya delil olarak sunulmuş. Söz konusu çıktının yan tarafında tavsiye edilen siteler arasında ´tepkimiz.net´ başlıklı sitenin de ismi yer alıyor. Dursun Çiçek ile Ergün Poyraz´ın görüşmesi oldu mu? diye sordu. Sanık Arıkan ise , Hayır olmadı diye cevap verdi.
Savcı Pekgüzel, sanık Poyraz´ın JİTEM´den para aldığına ilişkin bir belgenin dava dosyasında yer aldığını belirterek Arıkan´dan bu konudaki bilgisi olup olmadığını sordu. Bu konuda bir bilgi sahibi olmadığını belirten Arıkan, Poyraz´ın kitapları satmıyordu. Son zamanlarda maddi kaynaklı sorunları vardı. İyice bunalmıştı. Memlekete gitmek istediğinden bahsediyordu diye konuştu.
Duruşmada söz alan tutuksuz sanıklardan Yalçın Küçük´ün, kendisini tanıyıp tanımadığını yönündeki sorusuna, Arıkan, Küçük´ü sadece kitaplarından tanıdığını anlatarak, ´Ayrıca kitaplarınıza da katılmıyorum. Atatürk´e sebatay diyen biriyle ben nasıl aynı fikirde olabilirim´ dedi. ( DHA, AA)
-Kaplan,Türk ve Tuğluk´tan Ergenekon Davası´nda müdahillik talebi-
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´de görülen 61´i tutuklu 256 sanıklı Ergenekon Davası´nda Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Ahmet Türk, Hasip Kaplan ve Aysel Tuğluk avukatları aracılığıyla mahkemeye dilekçe sunarak davaya müdahil olma talebinde bulunduklarını açıkladı. Kaplan, Türk ve Tuğluk, Ergenekon ile birleştirilmeden önce İnternet Andıcı Davası´na iki kez müdahil olmak için başvurmuş, ancak mahkeme talebi ´atılı suçlardan zarar görmedikleri gerekçesiyle´ reddetmişti. Kaplan, Türk ve Tuğluk, davaların birleşmesinin ardından tekrar davaya müdahillik talebinde bulundu.
BEKİR ÇELİK´İN SAVUNMASI
Ergenekon Davası´nın öğleden sonraki bölümünde ise tutuksuz sanıklar ifade verdi. Öğretmen olduğunu söyleyen tutuksuz sanık Bekir Çelik, Sivas Ermeni cemaati lideri Minas Durmazgüler´e suikast yapılacağı ve suikastle ilgili kalem tabancayı taşıdığına ilişkin iddialara cevap verdi. Kalem silahı kendisine ´Adnan´ isimli arkadaşının hediye ettiğini iddia eden sanık Çelik, Hediyeyi alarak hata yaptık. Bir anlık gaflet. Zaten silahın içinde bir tane mermi vardı. silah bozuktu ve basit bir silahtı ifadelerini kullandı. Minas Durmazgüler´i tanımadığını söyleyen Çelik, 1994 ve 2001 yılları arasında Sivas Ülkü Ocakları Başkanlığı yaptığını dile getirdi. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel´in Ülkücü militan diye bir şey duydun mu? sorusuna ise sanık Çelik, Duymadım diye cevap verdi. Savcı Pekgüzel´in, Bir rahatsızlığın var mı, ellerin titriyor sorusuna sanık Çelik, Hayır bir rahatsızlığım yok. Ancak böyle bir şeyle ilk kez karşılaşıyorum. Heyecandan olabilir dedi.
GARİP İRFAN TOSUN´UN SAVUNMASI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Ergenekon davasında Ermeni cemaati lideri Minas Durmazgüler´e suikast yapması için İbrahim Şahin tarafından kendisine Glock marka temin edildiği iddia edilen tutuksuz sanık Garip İrfan Torun savunmasını yaptı. Ülkücü camiada yetiştiğini belirten Torun, memleketi olan Tokat´ta terörle mücadele ettiğini söyledi. Askerler ile operasyonlara katıldığını ve pusuya düşürüldüğünü belirten Tosun, bu olayda çenesinin kırıldığını anlattı.
Davanın tutuklu sanıklarından İbrahim Şahin´i 2003 yılından beri tanıdığını belirten Torun, Tokat´a geldiği bir zaman belinde iki silah gördüm. Silahlardan birisini bana satmasını istedim. O dönem silah almak istiyordum. İnternetten de silah fiyatlarını kontrol ediyordum. Silahın ruhsatsız olduğunu ve fiyatının da bin 800 lira olduğunu söyleyince hemen satın aldım. diye konuştu. Torun, silahı almadaki amacını da Bizim oralarda vatan hainleri, PKK´lı teröristler vardı. Yol kesiyorlardı. Tek amacım onlar bana ateş etmeden benim onların canını almamdı. ifadesini kullandı. Savcı Pekgüzel, savunmasının ardından Torun´a, dava dosyasında suikast ile öldürülmesi planlanan Ermeni cemaati lideri Minas Durmazgüler´i tanıyıp tanımadığını sordu. Sanık Torun bu soruyu da iddia edilen olayların ortaya çıkmasından sonra Durmazgüler´i tanımak için dükkanına gittiğini belirterek cevapladı.
Dava sanıklarından İbrahim Şahin hakkındaki suçlamaları da kabul etmediğini söyleyen Torun, Tamamen birleştirici olmuştur. Bulunduğumuz ortamlarda Hacı Bektaşi Veli´den bahseder ve kendisinin de Alevi olduğunu söylerdi. Devlet tarafından bir birim kurulacağı ve İbrahim Şahin´in de başına geçirileceğini birçok kişi konuşuyordu. Ancak kendisi hastaydı. Zor duyuyor ve birçok şeyi hatırlamıyordu. Bu nedenle onu kandırıyor olabilirler diye düşündüm. ifadesini kullandı. Sanık İbrahim Şahin de 2003 yılında rahatsız olduğunu ve Susurluk davasından tutuklu bulunduğunu belirterek, 2003 yılında hasta, yatalak, duymayan, cezaevinde olan biriydim. Beni o tarihte görmesi imkansız. Verdiği bu bilgi yanlıştır. diye tepki gösterdi.
Tutuksuz sanık Garip İrfan Torun da savunmasına ´Terör örgütü üyeliği benim için kara bir lekedir´ diyerek başladı. Sanık İrfan Torun, davanın sanıkları arasında bulunan bazılarının vatana ve millete hizmet ettiğini ifade ederek, ´Bu ülkenin bayrağının yanına başka bayrak dikmek isteyen Osman Baydemir, elini kolunu sallayarak dışarıda geziyor iken, vatanına, milletine ve ülkesine hizmet etmiş bu insanların böyle bir davada yargılanması beni çok üzüyor. Hem kendimin hem de bu değerli insanların beraatini talep ediyorum.´ dedi.
Duruşma, tutuklu sanık İbrahim Şahin´in, son dinlenen sanıkların suçlandığı konularla ilgili savunmasının alınması ve gizli tanıkların dinlenmesi için 10 Mayıs´a ertelendi. ( Cihan, DHA)
(08 Mayıs 2012, 12:06)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: