Birinci ve İkinci Ergenekon davaları birleştirildi. İki davaya da bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklar arasında fiilî ve hukukî irtibat olduğunu belirtti. Bu iki davanın birleşmesiyle toplam 16 iddianame tek dosyada toplanırken 61´i tutuklu 256 sanık aynı davada yargılanmış olacak. Birleştirilme kararıyla İlker Başbuğ, Veli Küçük, Doğu Perinçek, Sedat Peker, Alparslan Aslan, Osman Yıldırım aynı anda hakim karşısına çıkacak.
28.04.2012 10:44 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Birinci ve İkinci Ergenekon davalarının birlikte yürütülmesini kararlaştırdı. Sanıklar ve iddia edilen suçlar arasında irtibat ve bağlantı bulunduğunu gerekçe gösteren mahkeme, tutuklu sanıklardan Bayram Demir ve Seyhun Zayim´in tahliyelerine karar verdi. Tek dosya halinde görülecek Ergenekon davasında sanık sayısı da 256 olacak.
İlk dava olan ve 20 Ekim 2008 tarihinde başlayan Birinci Ergenekon ana davasında şu ana kadar 225, İkinci davada ise 176 duruşma görüldü. Birinci Ergenekon davasına, 46´sı tutuklu 86 sanığın yargılanmasıyla başlanmıştı. Daha sonra bu dava, Danıştay saldırısı, Cumhuriyet Gazetesi´ne el bombası ve molotof atılması, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi, Alparslan Arslan´a Danıştay saldırısında kullandığı Glock marka tabancanın temin edilmesi ve Savcı Zekeriya Öz´ün tehdit edilmesi davalarıyla birleştirilmişti. Birinci Ergenekon davasında 31´i tutuklu toplam 108 sanık yargılanıyordu. İkinci Ergenekon davası ise 3. Ergenekon, Minas Durmazgüler´e suikast girişimi, İrticayla Mücadele Eylem Planı ve İnternet Andıcı davalarıyla tek dosya altında toplanmıştı. Bu dosyada ise toplam 32´si tutuklu 148 sanık yer alıyordu. Bu iki davanın birleşmesiyle 16 iddianame, tek dosyada toplanırken 61´ü tutuklu 256 sanık, aynı davada yargılanıyor olacak. Birleştirilme kararıyla İlker Başbuğ, Veli Küçük, Doğu Perinçek, Sedat Peker, Alparslan Aslan ve Osman Yıldırım aynı anda yargılanacak.
Dünkü duruşmada mahkeme, Danıştay saldırısı günü kamera kayıtlarının karartılmasından sorumlu tutulan Oyak SGS şirketi yetkilileri hakkında açılan dava iddianamesinin incelenmek üzere İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi´nden istenmesini de karara bağladı. Mahkeme ayrıca, Eski MİT´çi Mehmet Eymür´ün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´na verdiği ifadesinde geçen Kaşif Kozinoğlu´nun, Akın Birdal´ı öldürmek üzere altındaki bir astsubay ile plan yaptığı istihbaratı ve bu nedenle Kozinoğlu hakkında soruşturma açarak bu kişinin cezalandırıldığı ve ilgili belgelerin MİT Başkanlığı´nda bulunduğu sözleri sebebiyle MİT Müsteşarlığı´ndan bu konu ile ilgili bütün detayların sorulmasını kararlaştırdı. ( Zaman)
-Ergenekon´da tek dosya örgütsel yapıyı deşifre edecek-
30.04.2012 10:05 Mahkeme, 1. ve 2. Ergenekon davalarını aralarında ´hukuki ve fiili´ irtibat bulunduğu gerekçesiyle geçtiğimiz günlerde birleştirdi. Bu şekilde tek dosya üzerinden sonuca gidecek. Mahkeme bütün delilleri inceleyecek, resmin tamamını görebilecek. Tek dosya üzerinden verilen hüküm, örgütsel yapının tam olarak ortaya çıkarılmasına önemli bir katkı yapacak.Ergenekon soruşturması 12 Haziran 2007´de Ümraniye´de bir evde 27 el bombasının bulunmasıyla başladı. Ancak asıl ´Ergenekon´ ismi ilk kez 2008 yılının Ocak ayında, emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün tutuklanmasıyla duyuldu. Çünkü Küçük´te, Ergenekon yapılanmasına ilişkin dokümanlar çıkmıştı. Hazırlanan iddianamelerin büyük bölümü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde dava olarak görüldü. 20 Ekim 2008´de başlayan yargılamadan sonra, 2009 yılında ikinci ve daha sonra üçüncü iddianamelerin davaları birleştirildi. Son olarak bütün dosyalar birleştirildi ve tek ve ´ana dava´ haline geldi. Yargılama sürecinde, Danıştay davası, İrtica ile Mücadele Eylem Planı ve İnternet Andıcı davalarını da sayarsak 16 iddianamenin davası da birleşmişti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin birleştirme kararında bir ayrıntı da dikkat çekici. Mahkeme, ilk başlayan ve Veli Küçük´ün sanık olduğu ilk Ergenekon davası dosya numarası üzerinden değil de, emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon´un sanık olduğu ikinci dava üzerinden birleştirme yaptı. Yargılamanın merkezi, ´Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz, Eldiven´ darbe planları, 2003-2007 yılları arasındaki Cumhuriyet mitingleri, üniversitelerdeki faaliyetler, Cumhuriyet Çalışma Grubu´nun, cephaneliklerin yargılama konusu olduğu ikinci Ergenekon davası oldu oldu. Bu davada Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin de sanık. Bu şekilde darbe planları ve bunları gerçekleştirmek için kaos ortamı oluşturacak eylemler için kullanılacağı iddia edilen cephanelikler de aynı dosyada yer alıyor. Bu yaklaşımdan anlaşılacağı üzere, darbe planlarının merkezinde olan ikinci dava sanıkları kilit konumda. Dosyalara bütün olarak bakıldığında, birinci davanın sanıkları Veli Küçük ve Muzaffer Tekin, Eruygur ve Tolon´la irtibatlı. Ulusal Birlik Platformu´nun başında olan Semih Tufan Gülaltay, Türk Ortodoks Patrikhanesi´nin toplantılarına katılmıştı. UBP´nin Ankara temsilcisi de Eruygur´du. Cumhuriyet mitinglerini yapan beyin takımı da UBP´ydi. Öte yandan Tekin de, Cumhuriyet mitinglerinde Eruygur´la beraber boy göstermişti. İki dosya sanıkları arasında buna benzer onlarca bağlantı, irtibat sayılabilir.
Mahkeme, 27 Nisan 2012 tarihindeki duruşmada verdiği birleştirme kararında, ´2008/209 (1. İddianame) ve 2009/191 (2 ve 3. iddianame) esas sayılı dosyaların iddianamelerinin birleştirme istemli olarak açılmış olması´ ilk gerekçe olarak saydı. Bu açıdan daha yargılamanın başında iddianameler tüm sanıklar hakkında tek dosyadan karar çıkmasını öngören bir şekilde hazırlanmıştı. Kararın devamında, ´her iki dosyada ele geçtiği iddia olunan belgeler, telefon konuşma kayıtları ve sair belge ile bu dosya sanıklarına isnat edilen eylemler arasında paralellik ve bağlantı´ olduğu vurgulandı. Daha sonra, ´bunun yanında birleştirilmesi istenen dosya ile dosyamız sanıkları arasındaki örgütsel bağlamdaki fiili ve hukuki irtibat ve her iki dosyadaki eylemlerin iddia olunan Ergenekon terör örgütünün faaliyeti kapsamında değerlendirildiği yönündeki iddiaların varlığı´na dikkat çekildi. Son aşamada ise, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 250 ile görevli mahkemelerden çıkan kararları inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nin, ´aynı örgütün kuruluşu ve terör örgütü olarak tespiti aşamasında görülmekte olan farklı dosyalar üzerinde yürütülen davaların bir arada yargılamaların yapılması gerektiği´ yönündeki yerleşik içtihatlarının bulunduğu hatırlatıldı.
TEK DAVA, DAHA ÇABUK ve doğru sonuca GÖTÜRÜR
Böylece ´birleştirme talepli´ olarak mahkemeye sunulan iddianameler tek çatı altında toplanmış oldu. Bu, sanık savunmaları ve tanık dinleme gibi davanın asıl aşamalarının bitmesinin ardından usul açıdan önemli bir karar. Davanın sona yaklaştığının en büyük göstergesi olan bu kararla birlikte, artık tanık dinleme aşamasından sonra toplam 256 sanık için tek bir mütalaa hazırlayacak. Dosya bütünlüğü, tüm delilleri bir arada değerlendirme sonucu savcılık mahkemeye mütalaa olarak tek bir büyük resim sunacak. Hem usul ekonomisi hem de aradaki irtibatı tam göstermesi açısından önem arz eden bu uygulamada, mütalaadan sonra bütün sanıkların esas hakkındaki savunması alınacak. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, her iki dava için ayrı ayrı işlem yapmayacağından zamandan da kazançlı çıkacak. Yani, ´yargılama uzuyor´ tezi de geçersiz. Son aşamada hüküm çıktıktan sonra ise Yargıtay, bu şekilde tek dosya üzerinden bütün delilleri bir arada görebilecek. Sonuç olarak mahkeme, bu yargı sürecinin ruhuna uygun bir karar verdi. Bundan sonra asıl beklenen sonuç ise kararın kısa zamanda çıkması. ( Zaman)
(28 Nisan 2012), son güncel.: (30 Nisan 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: