Balyoz davasına 89. duruşmayla devam ediliyor. Delillerin değerlendirilmeden savcının esas hakkındaki görüşünü açıklamasını protesto eden sanık avukatları duruşmaya katılmadı. Mahkeme, bazı sanık avukatlarının, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman´ın tanık olarak dinlenmesi yönündeki taleplerini reddetti.
05.04.2012 11:59 Orgeneral Bilgin Balanlı, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu Komutanları emekli Orgeneraller Çetin Doğan ve Ergin Saygun ile Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Abdullah Can Erenoğlu´nun da aralarında bulunduğu 250´si tutuklu 365 sanıklı ´Balyoz Planı´ davasının 89´uncu duruşması başladı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, emekli orgeneraller Çetin Doğan ve Halil İbrahim Fırtına, emekli Oramiral Özden Örnek ile MHP´den milletvekili seçilen emekli Korgeneral Engin Alan´ın da aralarında bulunduğu 200 tutuklu sanık ile tutuksuz yargılanan 4 sanık katıldı. Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok´un da aralarında bulunduğu 50 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi. Delillerin değerlendirilmeden savcının esas hakkındaki görüşünü açıklamasını protesto eden sanık avukatları da duruşmaya katılmadı.Bu arada CHP´li milletvekilleri İlhan Cihaner, Tolga Çandar, Ali Özgündüz ve Nur Serter ise duruşmaya izleyici olarak katıldı.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, dosyaya gelen evrakları okudu. Adli Tıp Kurumu´ndan gelen yazıda, beynindeki kist nedeniyle ameliyat olan tutuklu sanık Levent Kerim Uça´ın hastane şartlarında infazına devam edilmesinin uygun olduğunun bildirildiğini kaydetti.Diken, emekli Orgeneral Ergin Saygun ile diğer tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devam kararına yapılan itirazın da İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesince reddedildiği açıkladı.
-Özkök ve Yalman´ın tanıklık talepleri reddedildi-
Mahkeme Başkanı Diken, dosyaya dilekçe veren bazı avukatların emekli orgeneraller Aytaç Yalman ve Hilmi Özkök´in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin tanık olarak dinlenilmesi ve dijital veriler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması yönünde talepte bulunduklarını aktardı. Diken´in, taleplere ilişkin savcılığın, dinlenen tanıkların yeterli olması ve dosyadaki bilirkişi raporlarının aydınlatacak mahiyette olduğundan bu yöndeki taleplerin kabul edilmemesi yönünde mütalaa verdiğini söylemesinin ardından mahkemenin bu yönde alınan kararı açıklandı.Buna göre mahkeme heyeti, CMK´ya göre bu yöndeki taleplerin mahkemeye 5 gün önceden verilmesi gerektiğini belirterek, aynı yönde daha önceden yapılan taleplerin kabul edilmediğini kaydetti.Mahkeme, bu gerekçelerle CMK´da bu şekilde bir düzenleme olmadığından, sanık ve avukatların tanık dinletilmesi ve dosyadaki dijital veriler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması yönündeki taleplerini reddetti.
-Mahkeme Başkanı Diken´in açıklaması-
Kararın açıklanmasının ardından konuşan Diken, sanık avukatlarının cübbelerini masalarının üzerine bırakarak duruşmaya katılmadıklarını belirterek, ´Anlaşılan mahkemeyi protesto ediyorlar´ dedi. Diken, ´Mahkemeyi sizin, bizim beğenmemiz gerekmiyor. Mahkeme CMK´ya göre uygun bir yargılama yapıyor. Duruşmaların uzatıldığı ya da çabuk bitirilmediği yönünde tepkileriniz oldu. Bunlar bize de yansıdı. Mahkeme 26 Aralık 2010´dan itibaren sadece bu davalara bakarak, yeterli aralar vererek, savunmaları tamamlayıp mütalaa aşamasına geldi. CMK´ya göre müdafiler davanın zorunlu süjeleridirler. Onlar olmadığı sürece deliller hakkında değerlendirmeler, esas hakkındaki savunmalar alınamaz. Sizin beyanlarınızı almamız mümkün değil. Bu durumda ne yapacağız´ şeklinde konuştu.
Sanıkların tepki seslerinin yükselmesi üzerine Diken, ´Müdafilerinizin gelmemesi, savunmaların hazırlanmaması nedeniyle mi, yoksa protesto amacıyla mı?´ diye sordu.
Ardından sanıkların konuşmak istemesi üzerine Diken, Sadece bir sanık bu konuyu hepinizin adına açıklayabilir. dedi. Tutuklu sanık Çetin Doğan, konuşmak için söz aldı. Bu sırada bazı sanıklar, Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş bize bakarak gülmesin. diye bağırdı. Bazı tutuklu sanıkların da mahkeme heyeti ile savcıların bulunduğu bölüme doğru yürüyerek aynı konu ile ilgili olarak yüksek sesle tepki gösterdikleri gözlendi. Bu gerginliğin ardından duruşma Çetin Doğan´ın konuşması ile devam ediyor. ( Cihan, AA)
-Mahkeme Başkanından Çetin Doğan´a tepki-
Mahkeme Başkanı daha sonra söz isteyen Çetin Doğan´a söz verdi. Doğan, mahkemenin keyfî bir uygulama yaptığını savunarak, bu durumun hukukî olarak kabul edilmeyeceğini söyledi. Doğan´ın, bilirkişi Hakan Erdoğan´ın raporuyla ilgili sözleri üzerine Mahkeme Başkanı, Eksik hukukî bilginizle ´okunmuyor´ diyorsunuz. Tüm deliller okundu. Okunmaması mümkün değil. Hakan Erdoğan´ın raporu da okundu. Davada delillerin tartışılması aşamasına gelindi. Buyurun tartışın ne oldu şimdi? Savcı hüküm makamı değildir. Onun da dosyayı temyiz etme hakkı var. Biz size ´son sözlerinizi söyleyin, mahkeme karar verecek´ demişiz gibi tepki gösteriyorsunuz. Bu konudaki direnç nedir?´ diye sordu. Bu şekilde konuşmaların devam etmesi durumunda yargılama yapılmayacağını ve duruşmayı bitireceğini söyledi.
-Balyoz sanıkları, mütalaaya tepki gösterdi-
Balyoz davasında avukatların cüppelerini bırakarak duruşma salonundan ayrılmalarının ardından tutuklu sanıklar, önceki duruşmada verilen mütalaa ve yargılamaya ilişkin itirazlarını dile getirdi. Balyoz davasının tutuklu sanıkları, önceki duruşmada verilen mütalaa ve yargılamaya tepki gösterdi. Delillerin ortaya konulması, tartışılması ve delil olarak gösterilen belgelerin okunması konusunda mahkemenin yeterli zamanı tanımadığını ileri süren sanıklar, delillere ilişkin yeterli açıklama yapılmadığını da iddia etti. Sanıklar mütalaada beyanlarının yer almadığını, diğer sanıkların kendileri ile ilgili beyanlarını da bilmediklerini ifade etti. Savcı mütalaasının iddianamenin aynısı olduğunu öne süren Ergün Saygun, Şenkal Atasagun´un tanık olarak dinlenmesini istedi.
-Sanıklar mahkemeye bilirkişi getirdiler-
Duruşma sırasında davaya katılan tutuklu sanık Aydın Sezenoğlu´nun kardeşi aynı zamanda avukatı Ali Sezenoğlu, duruşmaya dinlenmesi amacıyla bilirkişi Tevfik Koray Peksayar´ı getirdiklerini söyledi. Mahkemenin tanık olarak Peksayar´ı dinlemesini isteyen avukat Sezenoğlu, dosyada bulunan TÜBİTAK raporlarında çelişkiler olduğunu, emniyet raporunun esas alındığını söyledi.
Avukatların bilirkişi getirerek duruşmada dinletebileceğinin altını çizen Mahkeme Başkanı Ömer Diken, ancak her avukatın tek tek bilirkişi dinletmesinin mümkün olmayacağını, bunun usul ekonomisiyle bağdaşmayacağını belitti. Avukatların aralarında anlaşarak 3 kişilik bir bilirkişi heyeti oluşturup duruşmada dinletebileceğini belirten Diken, ya da bu bilirkişiyle yetinilip yetinilmeyeceğine karar verilmesini istedi.
Söz alan tutuklu sanıklardan HAVELSAN eski Genel Müdürü Ömer Faruk Ağa Yarman , kendi avukatının da Türker Gülüm adlı bilirkişi getirdiğini ve bu kişinin dinlenmesini isteyerek Böylece vicdanların aydınlanacağını düşünüyoruz. Bilirkişileri burada lütfedin dinleyin şeklinde konuştu. Çetin Doğan da, bugünkü davaya gelen bilirkişilerin dinlenilmesini ve dosyanın mahkeme tarafından bilirkişiye gönderilmesi gerektiğini vurguladı. ( DHA)
Mahkeme Başkanı Ömer Diken, Başkan Diken, Sabahki oturuma avukatlar katılmadığı için aslında bugün için bitmişti. Çözüm bulunabilmesi için herkes görüşünü açıkladı. Yargıyı kitlemenin kimseye yararı yok. Her gün bir bilirkişi getirilirse olmaz. Avukatlar, kendi aranızda bir sınır belirleyin. Öğleden sonra ortak bir karar alın.´ ifadelerini kullandı.
-Mahkeme bilirkişileri dinledi-
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Balyoz davasında Mahkeme Başkanı Ömer Diken, sanık avukatlarından Ali Sezenoğlu´nun bilirkişi Tevfik Koray Peksayar´ın tanık olarak dinlenmesi talebini kabul etti. Dijital verilerle ilgili mahkeme heyetine bilgi veren Tevfik Koray Peksayar, TÜBİTAK raporunun yetersiz olduğunu iddia etti.Tevfik Koray Peksayar, dava dosyasında 5 nolu harddisk ile 11-16 ve 17 nolu CD´lerin kendisine verildiğini ve bu dijital üniteler üzerinde inceleme yaptığını söyledi. Önce CD´ler ile ilgili açıklama yapacağını belirten Peksayar, CD´lerin içerisinde yer alan bazı Office dosyalarının Microsoft Office 2007 sürümü öncesi yazılımlarla bazılarının ise 2007 veya sonrası sürümlerle yazılmış olan dosyalar olduğunu tespit ettim. dedi. Peksayar, bu nedenle verilerin bazılarının 2006 tarihinde kullanılmaya başlayan Open Office, bazılarının da 26 Aralık ayında kullanıma sunulan Microsoft Office 2007 veya sonrası sürümleri ile yazılmasına karşın CD´lerin oluşturma tarihinin ise 2003 olarak göründüğünü söyledi. Peksayar, bununla birlikte incelediği CD´lerden 11 ve 16 nolu olanlarının ise tek seferde yazılabilirlik özelliği kullanılarak yazıldığını, dolayısıyla da CD´lerin oluşturma, değiştirme tarihleri gibi üst bilgilerinin sonradan değiştirilmesinin mümkün olmadığı bilgisini verdi.
CD içerisinde oluşturulan Office verilerinin bazılarında 2007 öncesi sürümle yazılmış olmasına rağmen 2007 veya sonrası sürümlerle oluşturulan dosyalardan bazı bölümlerin alınıp kopyalandığı şeklinde tespitleri bulunduğunu söyledi.
Mahkeme Başkanı Ömer Diken, İncelediğiniz TÜBİTAK raporuna ilişkin tespitiniz nedir? diye sordu. Tanık Peksayar, Yetersiz, tam anlamıyla gerçeği yansıtmıyor. Dosyalar size bilgi sunuyor ama kapıyı açıp baktığınız zaman fark şeyler olduğunu görüyorsunuz. Tespitlerinin bir kısmı doğru. Fakat altında yatan detaylar tam anlamıyla incelenmemiş. cevabını verdi.
Tanık Peksayar, daha sonra da 5 nolu Harddisk üzerinde yaptığı incelemeleri aktardı. Harddiskin D bölümünde yaptığı incelemede 2 tane virüs bulunduğunu, bunlardan birinin solucan, diğerinin ise backdoor tabir edilen virüsler olduğunu söyledi. Bu virüslerin, kopyalandığı sisteme uzaktan erişim sağlayabilen virüsler olduğunu belirten Peksayar, Bu virüsler, internete bağlandığında görünüşte masum bir internet sayfası açmak ya da MSN açmak gibi işlemler yaparlar ama arkada bağlandığı adrese kendisini sunucu olarak göstererek dosya alışverişi yapabilir. şeklinde konuştu. Deneme amacıyla bu virüsleri bir bilgisayara kopyaladığını belirten Peksayar, Bilgisayarımı internete bağladığımda Google Talk protokolü ile bağlantı kurdu. Oysa benim bilgisayarımda Google Talk protokolünü devreye sokacak bir uygulama mevcut değildi. dedi.
TÜBİTAK tarafından gönderilen bilirkişi raporlarını da eleştiren Peksayar, Yaptıkları tespitler doğru ama bunları (CD oluşturma, veri değiştirme veya silme işlemleri ile ilgili tespitler) yapmamışlar. iddiasında bulundu.
Avukat Ali Sezenoğlu, Bir kişiyi bir bilgisayara dosya koyma konusunda nasıl suçlayabiliriz? diye sordu. Peksayar bu soruya da Muhtemelen dosyayı bilgisayara koyarken görmek lazım. diye konuştu.
Tutuklu sanık Özden Örnek´in sorusu üzerine Peksayar, 5 nolu harddisk içinde yer alan yasemin.ppt isimli dosyanın 7 Temmuz 2003 tarihinde oluşturulduğunu, Samsung marka harddiskin ise Ekim 2003 tarihinde üretildiğini söyledi. Örnek, Powerpoint dosyasının, harddisk üretim tarihinden önce oluşturulmuş olmasına karşın bu harddisk içinde bulunmasını eleştirdi.
Tutuklu sanık Ergin Saygun´un, bilgisayarda hile yapmak için hangi düzeyde eğitim alınması gerektiğine ilişkin sorusunu Peksayar, Sahtecilik eylemi olduğu düşünüldüğünde, burada da bir sahtecilik var gibi gözüküyor. Ancak yaparken amatörce hatalar yapılmış. diye cevapladı.
Sanıklardan Abdurrahman Başbuğ´un TÜBİTAK uzmanlarınca hazırlanan raporun bilimsel gerçeği nasıl ifade ettiği şeklindeki sorusuna ise savcı Savaş Kırbaş, yönlendirme yapıldığını ileri sürerek itiraz etti.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken de, TÜBİTAK raporunda 3 kişilik heyetin yer aldığını belirterek, 3 kişilik heyetten farklı mı düşünüyorsunuz? sorusu üzerine Peksayar, bilirkişilerin derin bir inceleme yapmadığını savundu. Başkan Diken de, Siz de bazı dosyalarda inceleme yapmadığınızı söylüyorsunuz. karşılığını verdi.
Tutuklu sanıklardan emekli Orgeneral Özden Örnek de, CD´lerle ilgili çok detaylı incelemeler yaptığını ifade edince savcı Savaş Kırbaş, Bilirkişi getirilmiş. Sanıklar bilirkişiden daha fazla biliyorlarsa, burada bilirkişi dinlenilmesine ne gerek var diyerek itirazda bulundu.
Savcı Hüseyin Kaplan, Dinlenen bilirkişi, iddia makamının mütalaasını değiştirecek bilgiler vermemiştir. şeklinde görüş açıkladı. Sanıklardan uğultu halinde tepki seslerinin yükselmesi üzerine Başkan Ömer Diken, Savcı Bey görüşünü açıklıyor, mahkemenin kararı değil. Böyle ilkokul gibi ´aaa´ sesleri falan size yakışmıyor. uyarısında bulundu.
Bu arada, duruşma salonundan ihtiyaç gidermek için ayrılan sanık Ergin Saygun, salona girerken tökezlediği sırada mübaşir ve bazı sanıklar destek oldu. Saygun sağlık kontrolü için ambulansa alındı.
Daha sonra tutuklu sanık Ömer Faruk Ağa Yarman tarafından duruşmada hazır edilen bilirkişi Türker Görüm dinlendi. Saat 17.15´te Mahkeme Başkanı Ömer Diken, duruşmayı yarına ertelediklerini açıkladı. ( Cihan)
(05 Nisan 2012), son güncel.: (06 Nisan 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
ERGENEKON VE BALYOZ DAVALARINDA DELİL TARTIŞMALARI
SAVCILIĞIN ESAS HAKKINDAKİ MÜTALAASININ TAMAMINI (920 sh) OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Flaş!!! Balyoz: Savcıdan esas mütalaa
Balyoz planı ve davasıyla ilgili manşetlerimiz
1. Balyoz iddianamesinde ara
2. Balyoz iddianamesinde ara
3. Balyoz iddianamesinde ara
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri