Aselsan mühendisi Hüseyin Başbilen´in ölümüne ilişkin olarak İstanbul Adli Tıp kurumunun raporunda cinayet diyen iki üyenin gerekçesi savcılığa ulaştı. Buna göre, ölümünün cinayet olduğu, çünkü parmaklarda kan izi olmadığı belirtiliyor. Gerekçede ayrıca, boyun ve bileklerdeki kesiklerin çok derin olduğu, intihara kalkışan bir insanın bileklerini ve boynunu bu kadar derin kesemeyeceği vurgulanıyor.
27.03.2012 13:55 Aselsan mühendisi Hüseyin Başbilen´in ölümüne ilişkin olarak İstanbul Adli Tıp kurumunun raporunda cinayet diyen iki üyenin gerekçesi savcılığa ulaştı. Adli Tıp Kurumu´nun 7 üyesinden 2´sinin cinayet diyerek şerh düştüğü Adli Tıp Raporuna göre Hüseyin Başbilen´in ölümünün cinayet olduğu çünkü parmaklarında kan izine rastlanmadığı ifade edildi. Boyun ve bileklerindeki kesiklerin derinliğine dikkat çekilirken intihara kalkışan bir insanın bileklerini ve boynunu bu kadar derin kesemeyeceği bildirildi. Tereddüt kesiklerinin olmadığı belirtilen rapora göre intihar edecek insanın boğazını ve bileğini tek seferde bu kadar derin kesemeyeceği belirtildi. ( Star)
İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu üyelerinden 5´i ise Başbilen´in intihar ettiği görüşüne varmıştı. 5 üyeye göre, ´Başbilen önce boğazını sonra bileğini kesti.´ Ancak boğazını 20 cm uzunluğunda ve derince kesen bir insanın bu acıyla daha sonra bileğine de derin kesik atabileceği kimseye inandırıcı gelmiyor. Ayrıca araçta bulunan çantanın üzerinde değil altında kan bulunması, araba içerisine kanların sıçramaması da cinayet ihtimalini güçlendiriyor. İntihar notunun yer aldığı iddia edilen flash bellek ise jandarmada kaybolmuştu.
Psikolojik rahatsızlığı olduğu ve bu nedenle intihar ettiği öne sürülen Aselsan mühendisi Hüseyin Başbilen´in hiçbir psikolojik tedavi görmediği hastane araştırmalarıyla ortaya çıkmıştı. Yakınları da rahatsızlık iddialarını reddetmişti. Yakınları ayrıca Başbilen´in inançlı bir insan olduğunu bu nedenle de intihar etmiş olamayacağını savunmuşlardı.
Soruşturmada, 5 Ağustos 2006´da Başbilen´in aracında ölü bulunduğu ana ait görüntüler kan uzmanı bilirkişi tarafından incelettirilmişti. Bilirkişi, olayın cinayete işaret ettiğine dair rapor hazırlamıştı.
ASELSAN´DA PEŞPEŞE 3 İNTİHAR: HEPSİ DE KRİTİK PROJELERDE ÇALIŞIYORDU
ASELSAN´da görev yapan 3 mühendisin birbiri ardına gerçekleşen şüpheli ölümü iki yıl önce ´intihar´ denilerek kapatılmıştı. Ancak, Gölcük Donanma Komutanlığı´nın zulasında ele geçirilen belgeler üzerine intihar denen olaylarla ilgili dosya yeniden açılmıştı. Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Veli Dalgalı, mühendislerin yakın arkadaşları, komşuları, ASELSAN çalışanı bazı askerler ve ailelerinin ifadelerini almıştı. ASELSAN´da Milli Tank Projesi üzerinde çalışan Hüseyin Başbilen, 7 Ağustos 2006´da boğazı ve bileği kesilmiş olarak aracının içinde bulunmuştu. Ardından 17 Ocak 2007´de Halim Ünal kafasına isabet eden tek kurşunla öldü. Dokuz gün sonra da Evrim Yançeken oturduğu binanın 6´ncı katından düşerek can verdi. ODTÜ mezunu üç genç mühendisin ortak özelliği uçaklar için dost-düşman tanıma sistemi üzerinde çalışmaları oldu.
Ergenekon soruşturmasında ele geçen çok önemli belge
Askeri Casusluk ve Ergenekon soruşturmaları kapsamında Gölcük Donanma Komutanlığı´nda arama yapılmış, İstihbarat Şube´nin zemin karoları altına gizlenmiş çok önemli çuvallarca belge ele geçirilmişti. Bu belgeler, Balyoz ve Ergenekon gibi çok sayıda davayı önemli ölçüde etkiledi. Bu belgelerden biri olan aselsan.doc isimli belge de Aselsan intiharlarını soruşturan Ankara Cumhuriyet savcılığı tarafından cinayet şüphesini güçlendiren kanıt olarak dosyaya konuldu. Aramada bulunan bir harici bellek içerisindeki dosyada, ASELSAN ve SAGEM´e yoğunlaşalım, sorun çıkaranlar var. Sorunun kaynağı bulunmalı, gereken yapılmalı. şeklinde ifadeler yer alıyordu.
Ölümlerinde ´Fuhuş ve casusluk çetesi´ şüphesi
Mühendislerin şüpheli ölümleriyle ilgili Ergenekon iddianamelerinde bilgiler bulunuyor. Fuhuş ve casusluk soruşturmasını da yürütmüş olan Savcı Fikret Seçen ele geçen yeni bilgiler üzerine tekrar açtığı dosyayı yetkisizlik gerekçesiyle olayların gerçekleştiği Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına göndermişti. Soruşturma halen burada yürütülmekte. Ergenekon ve casusluk soruşturmalarında ele geçen kritik bilgilerin dışında, mühendislerin hassas projelerde çalışıyor olmaları, intihar olaylarının peşpeşe gelmesi, gerçekleşme şekilleri, o şahıslardaki proje dosyalarının kaybolması, şahıslardan bazılarının intiharın günah olduğunu bildiklerine dair ailelerin verdiği bilgiler gibi ayrıntılar da ölümlerin intihar değil cinayet olduğuna dair şüpheyi güçlendiriyor. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(27 Mart 2012, 13:55)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Aselsan soruşturması, intiharlarda ´Casusluk´ çetesinin izleri ve Ergenekon şüphesi manşetlerimiz
Deniz Kuvvetlerinde şüpheli intihar olayları ve Ergenekon şüphesi
Aselsan belleği jandarmada kayboldu
Adli Tıp: 10´a 3, Aselsan cinayet
Bilirkişi: Aselsan intihar değil cinayet
Yabancı uzmanlar: Aselsan cinayet
Aselsan: Mühendisler kritik görevdeydi
Ergenekon ses kaydı Aselsan´da
Fuhuş ve casusluk soruşturmasıyla ilgili manşetlerimiz
Yazılım devrede, İsrail düşman
Flaş!!! Donanma´da arama: 10 çuval belge
Gölcük iddianamesinde arama yap
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap