İkinci Ergenekon davasına 165. duruşma ile devam edildi. Duruşmada tutuksuz sanık Yalçın Küçük´ün savunmasıyla devam ediyor.
12.03.2012 12:03 İkinci Ergenekon davasının 165´inci duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesinde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, CHP İzmir Milletvekili olan gazeteci Mustafa Balbay ile gazeteci Tuncay Özkan´ın da aralarında bulunduğu 14 tutuklu sanık katıldı. ´Odatv´ davası kapsamında tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük ve yine başka suçtan tutuklu yargılanan Yüksel Dilsiz ile tutuksuz sanıklar Maruf Şinik ve Recep Taylan da duruşmada hazır bulundu. Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, CHP Zonguldak Milletvekili ve Başkent Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve Oğuz Bulut ise duruşmaya gelmedi.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, en son 2 Mart 2012 tarihinde görülen duruşmada yarım kalan ifadesine devam etmesi için sanık Yalçın Küçük´e söz verdi. Sanık Küçük ise ifadesini yaptığı duruşmada rahatsız olduğu için çok özetleyerek konuşma yaptığını, hastalığının hala devam ettiğini ancak o duruşmada söylediği bazı ifadeleri tekrar edeceğini söyledi.
YALÇIN KÜÇÜK´ÜN SAVUNMASI
Küçük, bugünkü duruşmaya gelmesinin kolay olmadığını belirterek, ´Odatv´ davasının da bugün görüldüğünü, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinin duruşmada olması konusunda ısrar ettiğini, mahkemeye yazdıkları dilekçeler üzerine heyetin huzurunda yer alabildiğini söyledi. Küçük, geçen hafta rahatsızlanması üzerine ateşinin çıktığını belirterek, halan daha tam olarak iyileşemediğini ifade etti. Hakkındaki suçlamaları öğleden sonraki oturumda ele alacağını dile getiren Küçük, ´Küçük kartlar hazırladım. Çok da kolay olacak. Çok da sevineceğim. Oynayacağım. Mahkemeyi, iddianameyi göreceğiz´ dedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese´nin kendisine örgüt yöneticiliğinden yargılandığını söylediğini anlatan Küçük, ´Beni şaşırtmıştınız. İddianame ne yazık ki sizi doğrulamıyor. Savcılığın sevk maddesine göre örgüt üyeliğinden yargılanıyorum´ diye konuştu.
Başkan Özese de, Küçük hakkındaki iddianame yer alan örgüt yöneticisi olduğu iddiasına ilişkin bölümü okudu. Başkan Özese, İddianamenin 162. sayfasında ´örgüt kurmak´ suçlamasıyla suçlandığınız yazdığı için size 2 günlük konuşma hakkı verdiğimizi hatırlatmak için söyledim. şeklinde açıklama yaptı.
Bunun üzerine Küçük de, ´Örgüt üyeliğinden sorgulandım. Örgüt üyeliğinden tutuklandım. Örgüt üyeliğinden buradayım. Ne oldu da, ne yaptım da ben örgüt üyeliğinden, örgüt yöneticisi oldum? Neyim var benim? Eksik mi bulamadınız? Ne oldu da örgüt üyeliğinden tutukladınız? Ne çıktı da yöneticisi yaptınız? Karizmam mı çizilirdi? Beni örgütün CEO´su yaptınız. Bunu açıklayacağız, bunu soracağız. ifadelerini kullandı.
Küçük, davanın sanıkları olan emekli Orgeneral Şener Eruygur ve emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ile ömrü boyunca hiç karşı karşıya gelmediğini, Patalya Otel´e hiç gitmediğini ifade ederek, ´Patalya´da yokum. Kent Otel toplantılarında yokum. Hiç bir yerde yokum. Atatürkçü Düşünce Derneğinin üyesi değilim. Hiç bir toplantısına çağrılmadım, katılmadım. Cumhuriyet mitinglerini evden televizyondan izledim. Rektörlerin hiçbiriyle yüz yüze gelmemişim´ diye konuştu.
28 Şubat´ın yıl dönümüne atıfta bulunan Küçük, tutuklu sanıkların bulunduğu bölümün ön sırasına dizdiği kitaplarından alıntılar da okuyarak, ´Sizin darbe dediğiniz 28 Şubat´ın hedefiydim ben´ dedi. Küçük, 12 Mart´ta üniversiteden kovulduğunu, 12 Eylül´de de hem üniversiteden kovulduğunu, hem de hapse atıldığını anlattı.
´Orduyla savaştım. Beni öldürmeye kalktılar. Kıbrıs savaşında Genelkurmay´ın kapısına beni şehit diye yazdılar´ diyen Küçük, doğru, yanlış olsa da ordunun iyiliği için yazdığını, eleştirdiğini söyledi.
Davada dezenformasyon yapmakla ve Kemalist olmamakla suçlandığını belirten Küçük, 1998 yılında ise Kürtler tarafından Kemalizmin ajanı olmakla suçlandığını kaydetti.Türk ceza sisteminde ´Kemalist olmamak ve dezenformasyon yapmak´ diye bir suç olmadığını dile getiren Küçük, dezenformasyon yapmadığını, Kemalist olmamak konusunda ise ne diyeceğini bilemediğini anlattı.
İkinci Ergenekon davasında savunmasını yapan tutuksuz sanık Yalçın Küçük, iddianamede yer alan hakkındaki suçlamalara değinerek, Yazık bana, haksızlık bu dedi. Cumhuriyet Gazetesi´nde bir dönem çalıştığını anlatan sanık Küçük, Hayatımın en güzel yıllarıydı. 1976 yılında Cumhuriyet Gazetesi´nden ayrıldım. O günden sonrada İlhan Selçuk ile görüşmedim. İlhan Selçuk neşeli sevdiğim bir insandı. İnsanlar birbirlerini severler zaman zamanda tartışırlar diye konuştu.
Darbe suçlamasını kabul etmediğini belirten Küçük, Ben ordunun iktidarı almasını istemeyenlerdenim. Sonra beni ne yapsınlar şeklinde konuştu. Kendi yazdığı yazılara değinerek yazılarının suç unsuru taşımadığının altını çizen Küçük, Sizde de kabiliyet varsa yazın diyerek bu sözlerini mahkeme heyetine söylemediğini belirtti.
Yalçın Küçük, savunması sırasında yanında getirdiği çok sayıda Türkçe, İngilizce Fransızca kitap, sözlük, dergi ve dosyadan alıntılar yaptı. Mahkeme Başkanı Özese´ye ´Reis Beyefendi´ diye hitap eden sanık Küçük, savunmasını, sesini yükselterek, alçaltarak bazen de fısıldayarak yaptı.
Ergenekon operasyonlarının Ocak 2008´de başladığına dikkat çeken Küçük Mahkeme bir darbeyi ortaya çıkarmak için kuruldu. Ama bir darbe ortaya çıkaramadı dedi. Oda TV davasından da yargılandığına dikkat çeken Küçük, Aynı fiilden dolayı 2 kez yargılama olmaz dedi. Küçük, Darbeye zemin hazırlamak için kaos ortamı yaratmaya çalıştığı suçlamalarına değinerek kaos sözcüğünün İngilizce, Fransızca sözlüklerden karşılığını gösterdi. Kaosun ´büyük boşluk´, ´gaz´ gibi anlamları olduğunu anlatan Küçük, Beni gaz yapmaktan mı mahkum edeceksiniz? Türk Ceza Kanununda böyle bir suç yok. Dünya kaos üzerine kurulu. Herkesin bir kaosu var. Bu kadar herkesin yarattığı kaostan beni mi mahkum edeceksiniz? Size kaos yazan 100 gazete kupürü gösterebilirim diye konuştu.
Sanık Yalçın Küçük, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan´ın avukatlarından İrfan Dündar ile telefonda görüşerek, Dündar ve arkadaşlarının Öcalan´dan aldığı talimatları kendisine ilettikleri iddiasına reddetti. Küçük, Gebze cezaevinde yatarken şu anda milletvekili olan Aysel Tuğluk ve avukatlık yapan İrfan Dündar´ın Kürt vatandaşları ziyaret etmek için geldikleri sırada kendisiyle de görüştüklerini ifade ederek, iddia edildiği gibi Dündar´dan talimat almadığını söyledi. Tuzak olarak düşündüğü için Dündar ile görüşmek istemediğini söyleyen Küçük, Aradan 10-12 yıl geçmiş. Bu süre içinde hiç konuşmadığım insanın telefondan sesini fark edeceğim. Babamın oğlu mu dedi.
İrfan Dündar´ın KCK-MİT operasyonunda gözaltına alındığını hatırlatan Küçük, Savcı serbest bıraktı. KCK´dan alınan pek çok avukat MİT´çi oldukları için serbest kaldı. MİT onların bir kısmını kurtardı. Bir kısmını bıraktı. Benim onlarla işim olmaz. Biz burada kalırız diye konuştu. Sanık Küçük, MİT´in kendisini tuzağa düşürmek için 2 kere adam gönderdiğini ileri sürerek, gelen kişileri Sen bana tuzaksın. Bana tuzak kuruyorsun diyerek yanından kovduğunu söyledi.
-Mahkeme Başkanı Küçük´ü bağırmaması için uyardı-
Küçük´un savunması sırasında öfkelenerek bağırması üzerine Mahkeme Başkanı Özese Yalçın Bey, öncelikle sakin olun. İddianamedeki iddiaları araştırıyoruz. Burada ciddi bir yargılama yapılıyor. Mahkememiz sizin hakkınızda önyargılı değil şeklinde konuştu. Endişelenmiyorum diyen Sanık Küçük, İçimden gelen ateşle böyle konuşuyorum. Televizyonlarda da böyle konuşurdum. Ben böyle konuşmazsam benim konuşmadığımı zannederler dedi.
(12 Mart 2012), son güncel.: (13 Mart 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: