Dink davasına bakan mahkeme 216 sayfalık gerekçeli kararı açıkladı. Kararda; ´Delil olmadan sadece bir kısım mantıksal yorumla terör örgütü suçundan mahkumiyet kurulması ceza hukukunda mümkün değildir. Örgütün delillerine ulaşılamadığından, şüphe nedeniyle beraat kararı verilmiştir. Akıl yürütme ve yorum yöntemleri yalnızca ´şüphe´ için yeterlidir. ´Şüphe´ sanıklar lehine yorumlanır. ´Şüphe´ ile ´mahkumiyet´ hükmü kurulamaz.´ denildi.
23.02.2012 11:55 İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink´in öldürülmesine ilişkin dava kapsamında hazırladığı 216 sayfalık gerekçeli karar avukatlara verildi. Çağlayan´daki İstanbul Adalet Sarayı´nda bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin, hakkında sehven hüküm kurulmayan bir sanık dışındaki 18 sanıkla ilgili gerekçeli kararı, adliyeye gelen taraf avukatlarınca teslim alındı. Kararda; Delil olmadan sadece bir kısım mantıksal yorumla terör örgütü suçundan mahkumiyet kurulması ceza hukukunda mümkün değildir. Eğer bir terör örgütü var ise doğası gereği günümüzde de bu örgüt faaliyetlerini sürdürmekte, en azından hücre yapılanması ile uyuma sürecine girmesi gerekli ve bu durumun somut olgu ve delillerle ortaya konulması gerekir. denildi.
Çağlayan´daki İstanbul Adalet Sarayında bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, hakkında sehven hüküm kurulmayan bir sanık dışındaki 18 sanıkla ilgili gerekçeli karar yazımını tamamladı. Mahkeme heyetinin yazdığı gerekçeli kararın 216 sayfa olduğu ve taraf avukatlarına tebliğ edileceği kaydedildi. Bu arada, gerekçeli kararda, duruşma sonrasında hakkında sehven hüküm kurulmayan tutuksuz sanık Coşkun İğci ile ilgili bir hüküm bulunmadığı da kaydedildi. Mahkemece 13 Şubat 2012´de yapılan duruşma kapsamında hakkında beraat kararı verilen İğci için daha sonra gerekçeli karar yazılacağı belirtildi.
İŞTE KARARIN GEREKÇESİ
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin gerekçeli kararında, ´Örgüt var ise nerede, ne zaman, hangi amaç ile kurulduğu tespit edilememiştir. Örgütü kuranların karşılıklı iradelerinin hangi prensip ve suçlar etrafında oluştuğu tespit edilememiştir. Devamlılık gösteren bir yapı var ise 19 Ocak 2007 tarihinden sonra ne tür eylemler içerisinde olduğu bilgisi elde edilememiştir´ denildi.
Kararda, ´Örgüt yöneticileri ya da üyeleri tespit edilememiştir. Örgütün amaç suçları işlemek üzere gerekli araç ve gereçlere sahip olduğunu gösterir delil elde edilememiştir. İddia edilen örgüt üyelerinin gizlilik ilkesine uymadıkları ortadadır. Örgüte yardım ettiği iddia edilen sanıklar Alper Esirgemez, İrfan Özkan, Osman Alpay, Erbil Susaman, Numan Şişman, Şenol Akduman, Veysel Toprak isimli sanıkların örgüte yardım etme suçunu oluşturma ihtimaliyle tartışılması gerekli eylemlerine dahi rastlanmamıştır´ ifadelerine yer verildi.
EVET ÖRGÜT ŞÜPHESİ VAR, ANCAK...
Kararda, ´Ortada yalnızca bu kadar siyasi sonuçları doğuran bir cinayeti örgüt olmadan sanıkların işlemeye karar vermesi ve işlemesinin hayatın olağan akışına aykırı olması durumu vardır. Bu durum da şüphe oluşturur. Şüphe, sanık lehine yorumlanması gereken bir ceza hukuku kuralıdır. Tüm bu nedenlerle sanıkların örgüt kurma, yönetme, üye olma, yardım etme suçları dosyadaki deliller ile kesin, net, şüpheden uzak ve duraksamaya yer bırakmayacak somut olgu ve delillerle kanıtlanmadığından sanıkların delil yetersizliği nedeniyle beraatlerine karar verilmesi gerekmiştir´ denildi.
Delil olmadan sadece bir kısım mantıksal yorumla terör örgütü suçundan mahkumiyet kurulması ceza hukukunda mümkün değildir. Eğer bir terör örgütü var ise doğası gereği günümüzde de bu örgüt faaliyetlerini sürdürmekte, en azından hücre yapılanması ile uyuma sürecine girmesi gerekli ve bu durumun somut olgu ve delillerle ortaya konulması gerekir. Cinayeti, çocuk denilebilecek yaşta olan sanıkların bir örgüt olmadan düşünüp, planlayıp yapmaları akla uzak görünmektedir.
Bu düşüncemiz olayın arkasında bir terör örgütü olduğu şüphesini güçlendirmektedir. Cinayeti planlayanlar, tetikçileri seçtikten sonra hiç bir zaman tetikçiler ile hukuki ve fiili irtibatlarını sağlayacak delil ortada bırakmamışlardır.
Kuvvetle muhtemel cinayeti işleyen Samast ve azmettirici Hayal dahil bu kişilerin (örgüt) kim olduğunu bilmemektedir. Kuvvetle muhtemel cinayeti işleyen Ogün Samast ve azmettirici Yasin Hayal dahil bu kişilerin (örgüt) kim olduğunu bilmemektedir.
Cinayet için ortada tahmin edilenden daha büyük bir terör örgütü olmasaydı delillere daha kolay ulaşılacağı mantıksal olarak çıkarılabilecek bir sonuçtur. Örgütün (varlığıyla ilgili) delillerine ulaşılamadığından, şüphe nedeniyle beraat kararı verilmiştir. Akıl yürütme ve yorum yöntemleri yalnızca şüphe için yeterlidir. şüphe sanıklar lehine yorumlanır. Şüphe ile mahkumiyet hükmü kurulamaz. ( AA, DHA)
(23 Şubat 2012, 11:55)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
DDK Dink cinayeti Özet Raporunu açıkladı: Cumhurbaşkanlığı sitesinden okumak için tıklayın
Gül, Dink için DDK´yı görevlendirdi
Flaş!!! Dink davası sonuçlandı
Dink Hakimi: Örgüt yok diyemem
Savcı Dink´te temyize gidiyor
Sanık Tuncel de Ergenekon dedi
HRANT DİNK CİNAYETİ VE DAVASIYLA İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
Savcı: Dink cinayeti Ergenekon işi
Dink dosyasındaki Ergenekon delilleri
Dink´te suç: Anayasa ihlali
Dink cinayetinde 30 kişiye soruşturma
Flaş!!! Ergenekon ve Dink sanıklarının irtibatı tespit edildi
Balyoz Darbe Planı´nın hedeflerinden biri de Dink çıktı
Tanık: Malatya ve Dink ´Kafes´ işi
Flaş!!! Dink davası tanığından yeni şok ifadeler
Samast, Dink´e öpülerek uğurlanmış
Zirve: Şerefsizlere vur dedik, öldürdüler
Samast´ın yakınındaki o er kim?
Katili yakalamayı sevenler ile katille resim çektirmeyi sevenler
Avcı ve Şener´in Dink yalanları
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap