Ergenekon davasının tutuklu sanığı Mehmet Haberal, istediği bir hastaneye sevk olabilmek için her yolu deniyor. Hakimlerden sonra Adli Tıp doktorlarına da dava açan Haberal´ın, sevki muhtemel hastaneleri de unutmadığı ortaya çıktı. Avukatları, üç hastaneye dava açarak, yetkilileri tehdit etmiş: ´Sizinle davalıyız. Müvekkilimiz hastanenizde tedavi olmayı kesinlikle kabul etmiyor.´ Silivri hapishanesinde tutuklu kalmamak uğruna 2-3 yıldır inanılmaz bir mücadele veren, bu uğurda abartmaktan da hiç çekinmeyen, son olarak AİHM´den de ret cevabı almasına rağmen mücadelesinden vazgeçmeyen Haberal´ın aradığı hastanenin Bakırköy´de olup olmadığı merak ediliyor.
08.02.2012 10:02 Önce tahliye talebini reddeden 9 hakime dava açtı. Her birini bin 500´er lira tazminata mahkûm etti. Ardından hazırladıkları rapor nedeniyle kendisine cezaevi yolunu açan Adli Tıp Kurumu doktorlarını hedef aldı. Kurumda görevli 7´si profesör 11 doktor hakkında ´gerçeğe aykırı rapor düzenlemek´ ve ´görevi kötüye kullanmak´ iddialarıyla 100 bin liralık tazminat davası açtı. Ergenekon davasının tutuklu sanığı Mehmet Haberal´ın bunlarla da yetinmediği ortaya çıktı. İstediği hastaneye sevk olabilmek için bütün yollara başvuran Haberal´ın, sevki muhtemel hastaneleri de unutmadığı öğrenildi. Haberal, sağlık gerekçeleriyle gittiği Silivri Devlet Hastanesi, Mehmet Akif Ersoy Kalp Hastanesi ile Bakırköy Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastaneleri´ndeki yönetici ve doktorlar hakkında suç duyurusunda bulunarak, tazminat davaları açtı. Bu, planın birinci aşamasıydı. Ardından ikinci aşama devreye sokuldu. Haberal´ın avukatları söz konusu hastanelere giderek, Sizinle davalıyız. Hastanenizde tetkik ve tedavilerin yapılmasını müvekkilimiz kesinlikle kabul etmiyor. Tedavi talebinin geri çevrilmesini istiyoruz. Bu konudaki tüm yasal haklarımızın saklı olduğunu arz ve talep ederiz. diyerek, hastaneleri üstü kapalı tehdit etti.
Söz konusu durum, Adli Tıp Kurumu doktorlarının Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi´ne gönderdiği ortak savunmada şöyle anlatılıyor: Kendisinin istediği raporları alabileceği, istediği teşhisleri koyarak misafir edebilecek bir kurum seçeneğinin hali hazırda kendisine sunulmamış olmasından dolayı avukatları aracılığı ile gerek Halkalı Mehmet Akif Ersoy Kalp Hastanesi gerekse Bakırköy Dr. Sadi Konuk Hastanesi Kardiyoloji Kliniği´ne, hastalanması halinde gönderilmemesi konusunda ön ikazlarda ve tehditlerde bulunarak, kendi tercih edecekleri bir kuruma gidebilme konusunda altyapı oluşturmaya da çalıştıkları bir vakıadır.
Mehmet Haberal´ın bu hastanelerdeki gerek idareciler ve gerekse kardiyoloji uzmanlarına ´görevi kötüye kullanma´, ´olası kast´, ´yaşam hakkına müdahale´, ´gerçeğe aykırı rapor düzenlemek´ iddialarıyla suç duyuruları bulunuyor.
Avukatları tarafından hastanelere yapılan başvuru belgelerinde Mehmet Haberal´ın ölümcül bir hastalığa yakalandığı özellikle vurgulanıyor. Avukatlar gittikleri hastane yönetimlerine sürekli, Hastanelerde yapılan işlemlerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi´nin ´insanlık dışı ve zalimane muamelede bulunma yasağı´na da açıkça aykırılık teşkil etmektedir. diyor. Haberal´ın Silivri Cezaevi´ndeki aile hekimi olan ve başta kardiyoloji olmak üzere birçok alanda uzmanlığı bulunmayan Dr. Ali Ekrem Sabancıoğlu´nun düzenlediği raporlar ise gerekçe olarak sunuluyor: İleri tetkik ve tedavilerin yapılması için Silivri Devlet Hastanesi´ne sevk edilmesini müteakip daimi monitörize edilmesi ve ivedilikle tam teşekküllü kardiyolojik yoğun bakım ünitesini haiz multi-disipliner bir hastaneye sevk edilmesi talebinde bulunulmuştur.
İŞLENEN SUÇA ORTAK OLURSUNUZ!
Avukatlar, rapora rağmen ´Haberal´ın Silivri Devlet Hastanesi tarafından ısrarla tam teşekküllü bir hastaneye sevk edilmediğini ve haklarında suç duyurusunda bulunulduğunu´ belirterek, Bu kapsamda, kurumunuzun, Silivri Devlet Hastaneleri yetkililerince işlenen suça, doğrudan ya da dolaylı hiçbir biçimde iştirak etmemesini temenni ederiz. Müvekkilimiz böyle bir durumda size gelebilir. Fakat ilgili doktorlarınız hakkında ´gerçeğe aykırı rapor düzenlemek´ ve ´görevi kötüye kullanmak´ suçlarından dolayı yapılan suç duyuruları bulunuyor. Size gelirse ´hukuksal ihtilaf´tan dolayı bakmayın. Müvekkilimizin buna rızası yok. Her türlü tetkik ve tedavi taleplerinin geri çevrilmesini istiyoruz. ifadelerini kullanıyor. ( Zaman)
HABERAL´I CEZAEVİNDEN KURTARMAK İÇİN PLAN ÜSTÜNE PLAN YAPILDI
Ergenekon tutuklusu Prof. Mehmet Haberal, 2011 seçimlerinde Zonguldak´tan CHP milletvekili seçildi. 17 Nisan 2009´dan beri tutuklu olan Haberal, rahatsızlığı nedeniyle uzun zaman İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsünde tedavi görmüş, ardından önce İstanbul Mehmet Akif Ersoy Eğitim ve Araştırma Hastanesine nakledilmiş, oradan da Silivri Cezaevine sevk edilmişti. 11 Mart 2011´tan beri Silivri Cezaevinde kalan Haberal, sağlık sorunlarını gerekçe göstererek, Ergenekon davası duruşmalarına hiç katılmadı. Haberal´ın sorgu ve savunması da tedavi gördüğü Kardiyoloji Enstitüsünden video konferans sistemiyle alındı.
Ergenekon davasından 17 Nisan 2009´da tutuklanan Mehmet Haberal, cezaevine götürüldüğü gece rahatsızlanarak İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı. 21 ay Kardiyoloji Enstitüsü´nde kalan Haberal´ın hastalığıyla ilgili tartışmalar başlayınca mahkeme kararıyla 11 Şubat 2011 tarihinde Halkalı´daki Mehmet Akif Ersoy Kalp Hastanesi´ne nakledildi. Burada yapılan tetkiklerde Haberal´ın cezaevinde kalmamasını gerektirecek ciddi bir sağlık sorununun olmadığı tespit edildi. Haberal, Silivri Cezaevi´ne gönderilirken, Enstitüye yapılan operasyonda ise 1 astsubay, 1 hemşire ve 2 refakatçi gözaltına alındı, iki doktor tutuklandı. Kardiyoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Erhan Kansız, Haberal´a verilen ?taburcu edilebilir´ raporunu sakladığı gerekçesiyle tutuklandı. Haberal´ın doktoru Cengiz Çeliker de ?Ergenekon silahlı terör örgütüne yardım ve yataklık? etmekten tutuklandı.
GÖRÜLMEMİŞ TAHLİYE İNADI
Ergenekon Terör Örgütü´nün hedeflediği askeri darbenin gerçekleşmesi durumunda ülkenin Başbakan ya da Cumhurbaşkanı adayı olarak adı geçen Ergenekon davasının tutuklu sanığı Prof. Dr. Mehmet Haberal, tahliye olmak için şimdiye kadar görülmemiş bir mücadele verdi. Yargı ve sağlık alanında örgütsel olduğu anlaşılan özel bir koruma ve kollama çemberine alındığı gözlendi. Yukarıda da belirtildiği gibi, cezaevine girmemek için kendisini hasta gösterdiği, İstanbul Üniversitesine bağlı Haseki Kardiyoloji Hastanesindeki Ergenekon örgüt uzantısı doktorlarca hasta gösterilmeye çalışıldığı savcılık soruşturmasıyla ortaya çıkarıldı, bazı doktorlar tutuklandı. Ergenekon davasında mahkemenin şüpheleri üzerine ortaya çıkarılan bu gelişme sonucunda Mehmet Haberal başka bir hastanede muayene edildi ve sağlıklı olduğu tespit edilerek cezaevine gönderildi.
Haseki hastanesinde ´her an ölebileceği ve sorumlusunun da hakimler olacağı´ iddiasıyla hasta gibi yatarken, gece geç saatlerde bayan ziyaretçi kabul ettiği, elde tespih odasında gayet neşeli volta attığı, internette bağlanıp film seyrettiği, dışarıdaki adamlarının kurduğu telsizli haberalma sistemi ile yapılacak polis ve savcılık baskınlarını haber aldığı ve derhal ağır hasta moduna geçtiği, bu durumu ispatlayan görüntü kayıtlarıyla ortaya çıkarıldı.
Haberal bu şekilde cezaevi yerine hastanede yatarken bir taraftan da kendisini tahliye etmeyen çeşitli mahkemelerdeki 9 hakim hakkında Yargıtay´da tazminat davası açtı ve skandal şekilde bu davaları kazandı. Yürüyen davalara Yargıtay´ın yeni bir içtihat ortaya koyarak müdahale etmesiyle, davaları anlamsızlaştırarak yerine Yargıtay´ın geçmesini getiren bu içtihat, hakimleri ve kamuoyunu şok etti. Haberal bununla da yetinmedi ve tazminata çarptırdığı hakimlerin davalardan çekilmesini istedi. Haberal´ın açtığı kapıdan diğer Ergenekon ve Balyoz tutukluları da geçerek aynı şekilde tazminat davaları açtılar ve hakimlerin kendi davalarından çekilmesini talep ettiler. Ergenekon ve Balyoz davalarının çökmesine kadar gidecek şekilde hukukta tam bir kaos durumuna girilirken, geçtiğimiz yıl yapılan referandumda anayasa değişikliklerinin halk tarafından kabul edilmesi, Yargıtay´ın bu skandal müdahalesini ve kaos durumunu son anda engelledi.
Haberal pes etmedi ve inanılmaz şekilde tahliye çabalarını inatla sürdürdü. Yeni tahliye başvurusunda bulunan Haberal, Meclisin gerçekleştirdiği yasa değişikliklerinin halk tarafından kabul edilmesini anlamazcasına, tazminat cezasına çarptırdığı hakimlerin tahliye başvurusuna bakmamasını, yerlerine başka hakimlerin getirilmesini istedi. Başvurunun aktarıldığı çok sayıdaki mahkeme bu başvuruları reddetti. Bu şekilde 13, 14, 9 ve 10. Ağır Ceza mahkemelerinden ret cevabı alan Haberal son olarak 11. Ağır Ceza´ya ´reddi hakim´ başvurusu yapmıştı. Avukatları, Haberal´ın kendisini tahliye edecek olanları buluncaya kadar hakim seçmeye devam etmekte kararlı olduğunu açıklamıştı. Ancak bu çabaları da sonuçsuz kalan Haberal son çare olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´ne (AİHM) başvurdu. Ancak AİHM de Haberal´ın başvurusunu reddetti. Haberal son olarak, devletin AİHM´e sahte belge gönderdiğini Kılıçdaroğlu aracılığıyla iddia etti. Ancak bu iddianın da doğru olmadığı ortaya çıktı. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(08 Şubat 2012, 10:02)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
HABERAL VE ONUN YARGI İLE SAĞLIKTA KOLLANMASI ÇABALARI
Haberal´ın hakim inadı: Bir itiraz daha
Haberal´ın ´çekilin´ talebine bir ret daha
Biri Haberal´ı uyandırsın: Reddi hakim istedi
Yargıtay´dan Ergenekon´a ´husumet´ şoku
Ergenekon´u tazminatla çökertme planı çöktü
ERGENEKON SAVCI VE HAKİMLERİNİN YARGITAY TAZMİNATLARIYLA YILDIRILMA ÇABASI
Yargıda kontrgerilla örgütlenmesi
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
Flaş!!! Yargıtay´ın Haberal skandalına karşı yasa teklifi
Örgüte para lazım: Ergenekoncular 468 bin lira istiyor
Böyle olur yükseklerin alçak hukuku: Skandala yargıtay onayı
Haberal´ın dava açtığı iki hakim ´Şemdinli kararını´ hatırlattı
Balyoz hakimlerinden Yargıtay´a isyan: Baskı yapmayın