Ergenekon davasına 213. duruşma ile devam ediliyor. Duruşma, önceki iki duruşmada ifade veren gizli tanık ´Poyraz´a hakimlerin soru yöneltmesiyle devam ediyor.
26.01.2012 12:10 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon ana davasının 213. duruşmasında Veli Küçük, Doğu Perinçek ve Muzaffer Tekin´in de aralarında bulunduğu 18 tutuklu sanık hazır bulundu. Mehmet Zekeriya Öztürk, Alparslan Arslan, Mehmet Fikri Karadağ, Hayrettin Ertekin, Ergün Poyraz ve Seyhun Zaim ise duruşmaya katılmadı. 23 Ocak 2012 tarihli oturumda duruşma huzurunu bozan hareket sergiledikleri ve olay çıkardıkları için duruşmalardan men edilen Osman Yıldırım, Bedrettin Şinal, Erhan Timuroğlu, İsmail Sağır ve Özkan Kurt da gelmedi.
Kimlik yoklamasının ardından önceki oturum ifadesi yarım kalan gizli tanık Poyraz´ın ifadesinin alınmasına devam edilerek duruşmaya başlandı. Üye Hakim Nihat Topal, bazı soruları olduğunu belirterek Ziya Pehlivan ve Mustafa Ok´u tanıyıp tanımadığını sordu. Poyraz, Ziya Pehlivan´ı tanıdığını ve Sedat Peker´in yanında çalıştığını söyledi. Nihat Topal, Yaptıkları bir telefon konuşmasında Ziya Pehlivan, Veli paşanın şoförü Emin Caner Yiğit´e ve ailesine 1 milyar aylık verileceğini söylüyor. Bu yardımlara kim karar verirdi? diye sordu. Poyraz da bu yardımlara Sedat Peker´in karar verdiğini, o ay zarf ile yardım dağıtma görevi kimdeyse yardımı da o kişinin yaptığını söyledi.
Hakim Topal´ın Gelirler nasıl elde ediliyordu? şeklindeki sorusuna ise Poyraz, ihalelere girecek olan bazı kişilerin engellenmesi gibi illegal faaliyetler ile bazı tahsilatlardan yüklü paralar aldıklarını söyledi. Topal´ın, bu paraların nasıl paylaşıldığı şeklindeki sorusuna ise Poyraz, Paylaşma diye bir şey yok. Sedat Peker, kim ne kadar harcayacak diye hesap yapıp ona göre bir haftalık ayarlar ve bu paralar da zarflarla dağıtılırdı. O hafta sonunda cebimde ya 20 milyon ya 30 milyon lira kalırdı. Sedat Peker bu kadar para vererek adamların devamlı kendine bağımlı olmasını sağlardı. diye cevap verdi.
Hakim Topal, İfadeniz sırasında arabanın bagajında çata dolusu para ile Kocaeli´ye Veli Küçük´ün yanına gittiğinizi ve burada paranın verildiğini söylediniz. Para verilmesini gördünüz mü? diye sordu. Gizli tanık Poyraz, kendilerinin Veli Küçük´ün yazıhanesinde oturdukları sırada Küçük´ün şoförü ya da korumasının otomobile gidip bagajdan poşetle bir şeyler aldıklarını söyledi. Hakim Topal´ın para alışverişi yapıldığını net olarak görüp görmediğini sorması üzerine Poyraz, cevabını yineleyerek poşetlerin götürüldüğünü söyledi.
İfadesinde Bayramoğlu´nda Sedat Peker tarafından alınan bir villadan bahsettiği hatırlatılan Poyraz, Evet, jandarma bölgesi olduğu için bizim bölgemizdi. Silahla rahat rahat dolaşabiliyor, istediğimiz adamı oraya getirebiliyorduk. dedi. Hakim Topal´ın, Orada Veli Küçük, Muzaffer Tekin ve Mehmet Fikri Karadağ´ın toplantı yaptıklarına şahit oldun mu? şeklindeki sorularına ise Görmedim diye karşılık verdi.
Bu sırada tutuklu sanık Sedat Peker söz alarak soruda geçen ve kendisine ait olduğu belirtilen Bayramoğlu´ndaki villanın, tanığın iddiasının tam tersine polis bölgesinde olduğu açıklamasını yaptı.
Daha sonra da tutuklu sanık Veli Küçük´ün avukatı Zeynep Küçük, bazı soruları olduğunu belirterek söz istedi. Küçük´ün, paraları otomobilin bagajından kimin aldığını net olarak söylemesini istemesi üzerine gizli tanık Poyraz, Beni tuzağa düşürmeyin. Para alışverişi yapıldığını söylemedim ben. dedi. Avukat Küçük´ün, Eğer orada para alışverişi yapılıyor olsa, toplanan paralar Veli Küçük´e veriliyor olsa Küçük´ün bayan sekreteri bu durumu görür müydü? diye sordu. Bu soruya da Poyraz, Ben bayan sekreter görmedim. diye cevap verdi. Bunun üzerine Avukat Küçük´ün, iki kolunu yana doğru açarak sorularını tamamladığını belirtti.
Avukat Küçük´ün ardından da Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, gizli tanık Poyraz´a İfadenizde Sedat Peker ve Alaattin Çakıcı´nın yanında çalıştığınızı söylediniz. O döneme ilişkin sorularım var. dedi. Özese, bir dönem Emlakbank Genel Müdürü Engin Civan´ın kurşunlanmasında tetikçi olan Davut Yıldız, Alaattin Çakıcı´nın öldürttüğü iddia edilen eşi Uğur Çakıcı´nın tetikçisi Abdurrahman Keskin´in de aralarında bulunduğu çok sayıda isim sayarak tanıyıp tanımadığını sordu. Gizli tanık Poyraz, bu isimlerden birçoğu için Güzel insandı, Çok samimi arkadaşımdı, İyi bilirim karşılığını vererek bu kişilerden Peker ve Çakıcı´nın yanında hangi görevlerle çalıştıklarını söyledi. Gizli tanık Poyraz, kendisine yöneltilen bazı isimleri ise hatırlayamadığını söyledi.
Başkan Özese, isimleri bazı kurşunlama ve cinayet olaylarına karıştığı belirtilen isimleri sayarak, Bu kişiler adam vurma işi yaparlar mıydı? Tam olarak görevleri neydi? diye sordu. Gizli tanık Poyraz ise Peker ve Çakıcı´nın yanında çalışan kişilerin, kendilerine ne iş verilse yapan kişiler olduğunu söyledi. Poyraz, daha sonra da, Eğer ´falanca kişinin romatizması azmış, bacakları ağrıyor, hap ver´ denildiğinde bacaklarına sıkılması talimatı anlamına gelir. Eğer ´başı ağrıyor, daha keskin bir ağrı kesici verin´ denilirse de kafasına sıkılması talimatı verilmiş demektir. açıklamasını yaptı. ( Cihan)
Gizli tanık Poyraz: Gazi olaylarını Emniyet Müdürü Hantokuş çıkardı
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon ana davasının duruşmasında gizli tanık Poyraz´a, Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese tarafından çok sayıda soru yöneltildi. Başkan Özese, Sedat Peker, Mehmet Ağar´ı tanır mıydı? Ağar´a para gönderir miydi? diye sordu. Ağar konusunu tam olarak bilmediğini belirten Poyraz, Peker´in Özer Çiller´i çok iyi tanıdığını söyledi. O dönemlerde bir seçim bölgesinde Doğru Yol Partisi´nin (DYP) kazanması için Özer Çiller´in Peker´i aradığını söyleyen Poyraz, Peker, Erdal Aras´ı arardı. O da seçim bölgesindeki adayları toplayıp DYP adayının seçilmesini sağlardı. ifadesini kullandı. Peker ile Emniyet Müdürü Mehmet Hantokuş´un görüştüklerini ifade eden Poyraz, Gazi olaylarını yaptıran kişinin de Hantokuş olduğunu öne sürdü.
Poyraz, İstanbul´da ´Etçiler kralı´ diye tabir ettiği Yahudi ya da Ermeni bir iş adamının kaçırılan oğlunun bulunması konusunda dönemin enerji bakanının, emniyet müdürü yerine Sedat Peker´i arayarak yardım istediğini söyledi. Poyraz, bu işi Peker halledemeden polis tarafından gerçekleştirilen operasyon ile çocuğun kurtarıldığını söyledi.
´SEDAT PEKER, HIZLI BÜYÜYEREK BÜROKRASİ VE MEDYADA SÖZ SAHİBİ OLDU´
Tutuklu sanık Sedat Peker´in çok hızlı bir şekilde büyüyerek bürokrasi ve medya alanlarında söz sahibi olduğunu söyleyen Poyraz, televizyon yöneticisi Fatih Altaylı´nın programında salladığı altın tespihin de Peker´in hediyesi olduğunu iddia etti. Gizli tanık Poyraz, Sedat Peker´in Veli Küçük tarafından babalar üstü pozisyona getirilmesi iddiasıyla ilgili olarak, Veli Paşa projeyi öyle güzel çizmiş ki. ifadesini kullandı.
Başkan Özese, tanık Poyraz´dan Veli Küçük ile Sedat Peker arasındaki ilişki hakkında bilgi vermesini istedi. Peker´in Veli Küçük ile çok sık görüştüğünü söyleyen Poyraz, yer altı dünyasındaki her olaydan sonra Peker´in Veli Küçük´ün yanına gittiğini iddia etti. Peker´in gayri meşru alemde yükselmesi için bir çalışma yapıldığını aktaran Poyraz, Ben Veli Küçük´ün talimatıyla kahve kahve, otopark otopark dolaşırdım. Elime Sedat Peker´in isminin çıktığı bir gazete alırdım. Gittiğim mekanlara onu bırakırdım. Böylelikle 5 yaşındaki 7 yaşındaki çocukların dahi Sedat Peker´den haberi olurdu. dedi.
Başkan Özese, Peker´in medya mensupları ile ilişkisinin olup olmadığını sordu. Sedat Peker´in bürokraside medyada çok geniş bir tanıdık kitlesi bulunduğunu aktaran Poyraz da, Fatih Altaylı´nın programda elinde salladığı altın tesbih Sedat Peker´indir. dedi. Gizli tanığa Cumhuriyet gazetesine el bombası atılması dosyasında sanık olan Osman Yıldırım´ı tanıyıp tanımadığı soruldu. Yıldırım´ı şahsen tanımadığını aktaran Poyraz, ancak arkadaşları arasındaki yaptıkları konuşmada Yıldırım´ın JİTEM elemanı olduğunun söylendiğini aktardı.
´SEDAT PEKER´İN ÇÜRÜK RAPORUNU BEN HALLETTİM´
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, sanık Peker´in askerlik yapmamak için çürük raporu aldığı iddiasının doğru olup olmadığını sordu. İddianın doğru olduğunu savunan Poyraz, O işi ben ayarladım. O zaman Çakıcı´nın yanına gelip giden Celal astsubay vardı. Askeri hastanede bağlantısı vardı. Ona söyledim, o da işi halletti. Sonra o da Peker´in adamı oldu. ifadesini kullandı.
Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz ile Peker´in çok ileri düzeyde bir ilişkileri olduğunu öne süren gizli tanık, Sedat Peker´in ağabeyi yazıhane açmıştı, Peker ağabeyinin yazıhanesini bile dağıttı. ´Babam bile ortağım olamaz´ derdi. Ama Mecnun´u her işine ortak yapar, yanından ayırmazdı. ifadelerini kullandı.
´İBRAHİM TATLISES MAFYA KORUMASINDA´
İbrahim Tatlıses´in de mafya korumasında olduğunu ileri süren gizli tanık Poyraz, İbrahim Tatlıses önce Drej Ali´nin korumasındaydı. Koruması karşılığında ona gelirinden yüzde 20 pay veriyordu. Drej Ali çok istiyor diye Kürşat Yılmaz´a gitti. Ancak Yılmaz da yüzde 40 aldı. Oradan da kaçıp Peker´e sığındı. Peker de yüzde 60 aldı. diye konuştu.
Kürt İdris´in oğlu Ali Özbir´in talip olduğu Etiler´deki Küfe Bar´ı Özbir´e satmadıklarını söyleyen Poyraz, bu nedenle Çakıcı´nın talimatıyla bar baskınını kendisinin gerçekleştirdiğini söyledi. Sedat Peker´in Ayhan Çarkın ile ilişkisi olup olmadığı sorulan Poyraz, Ayhan Çarkın ve Bursa´da öldürülen Oğuz Yorulmaz, Sedat Peker´in yanına geçmişti. Bu adamlar kokain kullanıyordu. Onlara bizim gibi bin lira, 500 lira haftalık yetmiyordu. 10 bin lira alıyorlardı. Sedat Peker de ´bunlara para yetmez´ diye Korkut Eken´e bildirmişti. diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Poyraz´a gizli tanık olma sebebini sordu. Poyraz, soruya, Buradan bakıyorum ve Doğu Perinçek´i hiç sevmem. Yalçın Küçük de çıkıyor, ´Selam Kürdistan´ diye bağırıyor. Sedat Peker ile Veli amca da biz vatan millet Sakarya derken başka söyleyip, bizi farklı kullanmışlar. Madem öyle dedim, bir çomak da ben sokayım ve ortalığı karıştırayım istedim. cevabını verdi
PEKER: PSİKOLOJİM İYİ DEĞİL
Bu arada Sedat Peker, kendisi ile ilgili iddialar nedeniyle tekrar söz alarak tanık Poyraz´a bazı soruları olduğunu söyledi. Peker, kendisine çürük raporunun 10 doktor tarafından verildiğini ve doktorları da tanımadığını söyledi. Psikolojisinin iyi olmadığını söyleyen Peker, Sekiz yıldır anti depresan kullanıyorum. Cezaevi psikoloğuyla görüştüm. Savcıdan özel izin alarak dışarıdan psikiyatrist getirttim. Cezaevindeki hoparlörü söktüm, yeniden taktılar. Hiçbir ses istemediğim için yeniden söktüm. Benim ruh halim bu. ifadelerini kullandı. Vücudunun, karnının ve boynunun kesik içinde olduğunu söyledi. 13 yaşında boks yapmaya başladığını ifade eden Peker, bir dönem Fenerbahçe´nin yıldız boksör adayları arasında olduğunu söyledi. ( Cihan)
GİZLİ TANIK KISKAÇ DA İFADE VERDİ, AĞLAMAKLI KONUŞTU
Ergenekon davasında ifade veren gizli tanık Kıskaç, hep davanın tutuklu sanığı Veli Küçük´le alakalı iddialardan bahsedildiğini belirterek, O zamanlar Veli Küçük daha çok küçüktü. Ben onların büyüklerini anlatacağım. dedi. Elazığ´da JİTEM´de görev yaptığını belirten Kıskaç, dava sanıklarından Mehmet Fikri Karadağ´ın hatası ile 11 arkadaşının şehit olduğunu anlattı. Elazığ Alay Komutanı Albay Teoman Barutçu´nun da Bingöl´de 33 askerin kurşuna dizilmesinden sorumlu olduğunu anlatan Kıskaç´ın ses tonunun ağlamaklı olduğu duyuldu.İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Ergenekon ana davasında gizli tanık Poyraz´ın ifadelerinin tamamlanması ardından başka bir gizli tanığın dinlenmesine geçildi.
Ancak Poyraz´ın yüzü ve sesinin bozulmadan orjinal haliyle duruşma salonuna yansıtılması nedeniyle görüntü ve ses sistemlerinin yeni gizli tanık için hazırlanması amacıyla duruşmaya 15 dakika ara verildi. Daha sonra da Gizli tanık Kıskaç, ifade vermeye başladı. Ses ve görüntüsü mozaiklenerek duruşma salonuna yansıtılan Kıskaç, Bugün burada birileri beni dinliyor. Ben burada olmayanların da isimlerini vereceğim. İddialarda Veli Küçük´ün ismi geçiyor. O dönem Veli Küçük çok küçük biriydi. Asıl ondan büyükleri var. Onların hepsini açıklayacağım. diye konuştu.
Elazığ İl Jandarma Alay Komutanlığı´nda Binbaşı Mahmut Şahin´in postası olduğunu söyleyen Kıskaç, 19 yaşından beri 24 yıldır vatana ihanet edenlere kaşı mücadele verdiğini, 20 yıldır başında kefenle dolaştığını söyledi.
1993 yılında JİTEM´e alındığını belirten Kıskaç, 1993 ve 94 yıllarında JİTEM adına Doğu ve Güneydoğu´da katıldığı operasyonları anlattı. Halen Ergenekon davası tutuklu sanığı olan emekli Albay Fikri Karadağ´ın o dönemlerde çıkılan bir operasyonda komutanlarından birinin olduğunu belirterek, Karadağ bize yardım göndermediği için 11 askerimiz şehit oldu. Parçalanmış cesetleri taşıdım. Koordinat vermemize rağmen teröristlere bir havan dahi atmamışlardır. 18 yıldır bunların hesabını sormayı bekledim. şeklinde konuştu. Gizli tanık Kıskaç´ın, bu sözleri söylerken sesinin titrediği ve ağlamaklı olduğu duyuldu.
33 ASKERİN ŞEHİT EDİLMESİ ALBAY TEOMAN BARUTÇU´NUN HATASIYDI
1990´lı yılların başında Elazığ Jandarma Alay Komutanı olan Albay Teoman Barutçu ile birlikte çalıştığını kaydeden Kıskaç, Bingöl´de 33 askerin kuruşuna dizilmesi hadisesinin de Albay Bartçu´nun hatası olduğunu ileri sürdü. Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım´ı çok iyi tanıdığını aktaran Kıskaç, O dönem lakabı Hacı değildi, Yüzbaşı diye bilirdik biz. JİTEM merkezi Diyarbakır´dı. Elazığ Jandarma Tabur Komutanlığı altında sorgu odaları vardı. Sorgulara Yeşil de katılırdı. Yeşil Zazaca bilirdi, Kürtçe bilmezdi. Kürtçe bildiğim için soruşturmalara ben de katılırdım. Buradaki sorgularda insanların tırnakları sökülür, saçları pense ile çekilirdi. Kanlar içerisinde kalırlardı. Mahmut Yıldırım ve öldürülen Binbaşı Cem Ersever birlikte çalışırdı. dedi.
Kıskaç ayrıca Elazığ´da JİTEM binasının girişinde Ne gördüysen, Ne duyduysan, ne olduysa, sen neysen hepsi burada kalsın. yazdığını ifade etti.
Bu ülkede 7 bin askerin şehit düştüğünü söyleyen gizli tanık Kıskaç, Ölenlerin içinde hiç topçu, popçu, zengin, general çocuğu var mı? Ölüm sadece bize mi kader. Onlar ölümü bize kader yapmışlar. ifadesini kullandı.
PERİNÇEK TANIĞA İTİRAZ ETTİ
Tanığın bu sözleri üzerine İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek usule ilişkin söz almak istediğini söyledi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, gizli tanığın ifadesinin bölünemeyeceğinin de usulde belirtildiğini söyleyerek sanık Perinçek´e söz vermedi. Perinçek ise gizli tanığın anlattıklarının davayla bir ilgisi olmadığını belirterek, Türk ordusuna psikolojik savaş yapılıyor. Psikolojik savaş merkezi mi burası? Tanığın anlattıklarının suçla ilgisi yok. diyerek tepki gösterdi. Hâkim Özese de Mahkeme psikolojik harekât yapmaz. dedi.
Bu sözler üzerine gizli tanık Kıskaç ise Ben bunları yaşarken sen orada değildin Doğu Perinçek. ifadelerini kullandı.
Bazı sanıklar ve avukatların da Kıskaç´ın davada iddia edilen suçlamalara ilişkin konuşmadığını iddia ederek mahkeme başkanına itirazda bulundukları gözlendi.
Gizli tanık Kıskaç´ın, Buraya kadar anlattıklarımın ardından dava konusu olan olaylara geçeceğim. açıklamasından sonra saat 18.00´de duruşmanın 27 Ocak 2012 tarihine (yarına) ertelendiği açıklandı. Yarınki duruşmada sanıklar ile avukatların taleplerinin alınması bekleniyor. ( Cihan)
(26 Ocak 2012, 12:10)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Gizli Tanık Poyraz´dan duruşmalarda çarpıcı açıklamalar
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap