Faili meçhul cinayetlerle ilgili Diyarbakır´da yürütülen soruşturma kapsamında otopsi yapılmasına karar verilen eski Mardin Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden´in mezarı önümüzdeki Perşembe günü açılacak. Özden´in 1995 yılında iki korumasıyla birlikte bir çatışmada suikast silahı kanas ile uzaktan ateş edilmek suretiyle alnından vurularak öldüğü iddia edilmişti. Ancak Özden´in, şu an Ergenekon sanığı olarak yargılanan o dönemin JİTEM bölge sorumluları Albay Atilla Uğur ve Veli Küçük´le tartıştığı ve ardından ensesinden vurularak ´infaz edildiği´ iddia ediliyor. Otopsi işte bu şüpheyi aydınlatabilecek.
26.01.2012 12:36 Faili meçhul cinayetlerle ilgili Diyarbakır´da yürütülen soruşturma kapsamında otopsi yapılmasına karar verilen eski Mardin Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden´in mezarı önümüzdeki Perşembe günü açılacak.Soruşturmayı yürüten özel yetkili savcılar, dosyadaki çelişkileri gidermek için detaylı otopsinin yapılmasına karar vermişti. Bu çerçevede İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´ndan mezarın açılması talep edilmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da 2 Şubat 2012 günü mezarın açılmasına karar verdi. Özden´in kabri Edirnekapı Şehitliği´nde yer alıyor.
Resmi bilgilere göre Rıdvan Özden, 14 Ağustos 1995 tarihinde Mardin´in Savur ilçesi Ormancık köyü kırsal kesiminde teröristler tarafından açılan ateş sonucu iki korumasıyla birlikte şehit oldu. Ancak eşi Tomris Özden, Rıdvan Özden´in ölümünü şüpheli bulduğunu, detaylı otopsi yapılmadığını belirtti. Bazı itirafçılar ile askeri tanıklar da bu iddiaları doğrular nitelikte beyanlarda bulundu. Tomris Özden, özel yetkili savcıya verdiği ifadesinde eşinin iddia edildiği gibi alnından değil, ensesinden vurulduğunu, 12 Ağustos günü öldürüldüğünü, cesedinin 2 gün arazide bekletilip 14 Ağustos´ta şehit edilmiş gibi rapor tutulduğunu anlattı. Bazı asker tanıklar da belirtilen tarihte çatışma olmamasına rağmen, Albay Özden´in cesedinin iki gün arazide bekletildiğini dile getirdi. Özden´in vurulduğu tarihte, çatışma bölgesindeki operasyona katılan bir asker, ´tanık´ olarak dinlendi. Tanık asker, 5 PKK´lının öldürüldüğü çatışmadan bir gün sonra Özden´in postası ve korumalarıyla birlikte çatışma bölgesine geldiğini, bu sırada vurulduğunu dile getirdi. Terör örgütünün üst düzey yöneticisiyken yakalanan Şemdin Sakık ise o dönemde PKK´nın bölge komutanı olduğunu ve Özden´in şehit edildiği gün pusu ya da çatışmanın yaşanmadığını anlattı.
Özden dosyası Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı´ndan, Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne de gönderilmişti. Dosyada, Albay´ın ölümünün halen faili meçhul olduğu belirtiliyor. Ergenekon davasına bakan mahkemenin talebi doğrultusunda gelen dosyada Albay Özden´in eşi Tomris Özden´in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na verdiği ifadesi, Özden´e yönelik ölüm raporları ve ölümüne dair tanıkların ifadeleri yer alıyor. Özden´in, Ergenekon davası sanığı olan dönemin JİTEM bölge sorumluları Albay Atilla Uğur ve Veli Küçük´le tartıştığı ve ardından ´infaz edildiği´ de iddialar arasında. Tomris Özden, Evimden birtakım belgeleri alan, benim o yıllarda mücadele etmekte zorluk çektiğim hatta tehdit aldığım başta Veli Küçük dahil birçok kişinin yakalanması iddialarımı doğruladı. Eşimin mezarının açılarak otopsi yapılmasını bekliyorum. dedi.( Cihan)
UÇAĞI DÜŞEN EŞREF BİTLİS´İN EKİBİNDEYDİ
Savcılık geçtiğimiz günlerde, Özden´in mezarının açılmasına ve detaylı otopsi yapılmasına karar vermişti. Uçağının şüpheli şekilde düşmesi sonucu ölen Jandarma Komutanı Eşref Bitlis´in ekibinde yer alan Rıdvan Özden, Mardin´de görev yaptığı sırada JİTEM´in PKK ile koordineli yürüttüğü kaçakçılık ve uyuşturucu ticaretini ortaya çıkarmıştı. İki koruması ile 1995´te, iddiaya göre PKK´yla bir çatışma esnasında suikast silahı kanas tüfek ile uzaktan ateş edilmek suretiyle alnından vurularak öldürüldü. Ancak Özden´in, şu an Ergenekon sanığı olarak yargılanan o dönemin JİTEM bölge sorumluları Albay Atilla Uğur ve Veli Küçük´le tartıştığı ve ardından ensesinden vurularak ´infaz edildiği´ iddia ediliyor. 17 yıl sonra dosyayı tekrar açan Diyarbakır özel yetkili savcılarının dinlediği yeni tanıklar, Özden´in son halini gördüklerini ve resmi ölüm raporundaki ´alnından vuruldu´ ifadesinin doğru olmadığını beyan etmişlerdi. Otopsi işte bu şüpheyi aydınlatabilecek. Özden, uçağının şüpheli şekilde düşmesi sonucu ölen o dönemin Jandarma Komutanı Eşref Bitlis´in ekibinde yer alıyordu. Aynı ekipte yer alan Albay Kazım Çillioğlu´nun şüpheli intiharında da 17 yıl sonra otopsi kararı verilmiş, sırt ve ensede iki kurşun deliği bulunmuştu. Bu şok tespit Albay Çillioğlu´nun intihar değil infaz edildiğini gösteriyor. Aynı şüphe Özden olayında da geçerli. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
ÖZDEN´İN MEZARINI AÇTIRAN BELGELER |
Faili meçhul cinayetlerle ilgili soruşturma kapsamında önümüzdeki hafta mezarı açılacak Mardin Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden hakkında Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığınca yürütülen soruşturma dosyasındaki belgelere ulaşıldı. 1995 yılında iki koruması ile birlikte şüpheli şekilde öldürülen ve ?PKK ile girilen çatışmada şehit düştü? şeklinde kayıtlara geçen albayın mezarını açtıracak belgelerde, çarpıcı bilgiler yer alıyor.
KLASİK OTOPSİ YAPILMAMIŞ
15 Ağustos 1995 tarihli otopsi raporunda yer alan bilgilere göre, sadece dış otopsi ile yetinilmiş. Cesetler Mardin Devlet Hastanesi morgunda olmasına rağmen sağlık ocağında hükümet tabibi olarak görünen Doktor Serap Pamak´a dış otopsi yaptırılmış. Raporda ?klasik otopsi yapılmasına gerek görülmediği? ifadesi de yer alıyor. Albay ve iki koruması, dış otopsiye göre başından aldığı kurşun yarası ile şehit düşmüştü. Bu durum, infaz şüphesi uyandırıyor.
GİTMEDEN KROKİ ÇİZİLDİ
Olay Yeri Krokisi tutanaklarıyla ilgili belgede de; Karakol Komutanı Seyfullah Erten´in fiilen çatışmaya katılmadığı, başkasının anlatımı ile kroki çizdiği bilgisi yer alıyor. İşte o ifade: ?Fiilen çatışmaya katılmadım. Akşama doğru alay komutanının şehit olduğunu telsizden öğrendim. Nasıl şehit olduğunu görmedim, bilmiyorum. Olay bizim karakolda görevli Osman Han uzman çavuşun yanında olmuş. Onun anlattıkları doğrultusunda olay yeri krokisini birlikte çizdik ve tutanak tanzim ettik. Tutanak altındaki imzalar bana aittir...?
2 YIL SONRA SORUŞTURMA
Albay Rıdvan Özden, Ağustos 1995´te şehit olmasına rağmen ifade tutanaklarında Nisan 1997 tarihi yer alıyor. Bu bilgi, albayın ölümünün olay tarihinde soruşturulmadığını, eşinin 17 Mayıs 1996 tarihinde verdiği dilekçenin üstünden de yaklaşık bir yıl geçtikten sonra soruşturulduğunu ortaya koyuyor. 1997´de alınan tanık ifadelerinde ise albayın cesedinin bir gece dağda bekletildiği ortaya çıkıyor. Tanık olarak ifadesi alınan Mardin Dargeçit Bostanlı Karakol Komutanı Seyfullah Erten, ?Ertesi gün alay komutanının vurulduğu yere gidildi ve cenazesi buradan alındı? beyanında bulunuyor. Uzman Çavuş Adem Kardaş ise ifadesinde, ?Saat 19:00 sıralarında çatışma bölgesinde bulunan alay komutanının şehit olduğu haberi telsizle bize iletildi. Albay´ın cenazesini sabah gördüm, gece çatışma sürmedi. Albayın nasıl vurulduğunu ben görmedim. Sabahleyin cesedinin bulunduğu yere gittiğimde alnından vurulmuş olduğunu gördüm? diyor. Olaydan sonra ele geçirildiği iddia edilen üç silahın ekspertiz raporuna göre, silahlardan birinin iğne ve ateşleme mekanizması kayıp. Diğer ikisinin ise o bölgedeki olaylarda kullanılmadığı bilgisi yer alıyor.
MEZARI 2 ŞUBAT´TA AÇILACAK
Mardin Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden´in Edirnekapı Mezarlığı´ndaki kabri, savcılık kararıyla 2 Şubat´ta açılacak. Ceset, otopsi raporu alınmak üzere Adli Tıp Kurumu tarafından incelenecek.
ALBAY ÖZDEN´İN EŞİ: 17 yıldır otopsi için mücadele ediyorum
Soruşturma sürecinin geldiği noktayı değerlendiren Rıdvan Özden´in eşi Tomris Özden, şunları söylemişti: ?Gerçekler ortaya çıksın ve içimizdeki şüpheler bitsin diye 17 yıldır mücadele ediyorum. Savcılık mezarın açılmasına karar verdi. Ben başından beri şüphelerimi dile getiriyorum. İlla şudur ya da budur diye bir iddiam yok. Ben gerçeğin peşindeyim. 17 yıldır bir otopsi için mücadele veriyorum. Keşke bunu o zaman başvurduğumuzda yapsalardı da bu mesele bu kadar boyutlanmasaydı.? ( Türkiye)
MEZAR AÇILMA TARİHİ ERTELENDİ
01.02.2012 15:55 Faili meçhul cinayetlerle ilgili Diyarbakır´da yürütülen soruşturma kapsamında otopsi yapılmasına karar verilen eski Mardin Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden´in yarın açılması planlanan mezarı, ailesinin müsait olması ve olumsuz hava koşuları nedeniyle ertelendi.Soruşturmayı yürüten özel yetkili savcılar, dosyadaki çelişkileri gidermek için detaylı otopsinin yapılmasına karar vermişti. Bu çerçevede İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´ndan mezarın açılması talep edilmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da 2 Şubat 2012 günü mezarın açılmasına karar vermişti. Ancak Özden´in ailesinin müsait olmaması ve olumsuz hava koşulları nedeniyle mezarın açılması ertelendi. Savcılık daha sonra belirlenecek bir tarihte Özden´in mezarını açacak.
Resmi bilgilere göre Rıdvan Özden, 14 Ağustos 1995 tarihinde Mardin´in Savur ilçesi Ormancık köyü kırsal kesiminde teröristler tarafından açılan ateş sonucu iki korumasıyla birlikte şehit oldu. Ancak eşi Tomris Özden, Rıdvan Özden´in ölümünü şüpheli bulduğunu, detaylı otopsi yapılmadığını belirtti. Bazı itirafçılar ile askeri tanıklar da bu iddiaları doğrular nitelikte beyanlarda bulundu. Tomris Özden, özel yetkili savcıya verdiği ifadesinde eşinin iddia edildiği gibi alnından değil, ensesinden vurulduğunu, 12 Ağustos günü öldürüldüğünü, cesedinin 2 gün arazide bekletilip 14 Ağustos´ta şehit edilmiş gibi rapor tutulduğunu anlattı. Bazı asker tanıklar da belirtilen tarihte çatışma olmamasına rağmen, Albay Özden´in cesedinin iki gün arazide bekletildiğini dile getirdi. Özden´in vurulduğu tarihte, çatışma bölgesindeki operasyona katılan bir asker, ´tanık´ olarak dinlendi. Tanık asker, 5 PKK´lının öldürüldüğü çatışmadan bir gün sonra Özden´in postası ve korumalarıyla birlikte çatışma bölgesine geldiğini, bu sırada vurulduğunu dile getirdi. Terör örgütünün üst düzey yöneticisiyken yakalanan Şemdin Sakık ise o dönemde PKK´nın bölge komutanı olduğunu ve Özden´in şehit edildiği gün pusu ya da çatışmanın yaşanmadığını anlattı.
Özden dosyası Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı´ndan, Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne de gönderilmişti. Dosyada, Albay´ın ölümünün halen faili meçhul olduğu belirtiliyor. Ergenekon davasına bakan mahkemenin talebi doğrultusunda gelen dosyada Albay Özden´in eşi Tomris Özden´in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na verdiği ifadesi, Özden´e yönelik ölüm raporları ve ölümüne dair tanıkların ifadeleri yer alıyor. Özden´in, Ergenekon davası sanığı olan dönemin JİTEM bölge sorumluları Albay Atilla Uğur ve Veli Küçük´le tartıştığı ve ardından ´infaz edildiği´ de iddialar arasında. Tomris Özden, Evimden birtakım belgeleri alan, benim o yıllarda mücadele etmekte zorluk çektiğim hatta tehdit aldığım başta Veli Küçük dahil birçok kişinin yakalanması iddialarımı doğruladı. Eşimin mezarının açılarak otopsi yapılmasını bekliyorum. dedi. ( Cihan)
(26 Ocak 2012), son güncel.: (01 Şubat 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
ALBAY RIDVAN ÖZDEN´İN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜYLE İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
Albay: Bitlis´in ekibi öldürülecek
Fotoğraftaki 10 subaydan 7´si öldü
Kanlı ve Kara Yıl: 1993.. PKK´nın tasfiyesi durduruldu
PKK´nın bitirilememesi gücünden değil ihanetten
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
´JİTEM´in varlığını ispatlayan resmi belgeler´
JİTEM´le ilgili tüm manşetlerimiz