Balyoz davasında 62. duruşma

Balyoz davasına 62. duruşma ile devam ediliyor. 365 sanıktan 246´sının katıldığı duruşma, tutuklu sanık Binbaşı Kemalettin Yakar´ın savunmasının alınmasıyla devam ediliyor.

12.01.2012 12:48 Balyoz Planı iddialarına dair açılmış olan 249´u tutuklu 365 sanıklı davanın 62. duruşması başladı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları yerleşkesinde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, Halil İbrahim Fırtına, Özden Örnek ve MHP´den milletvekili seçilen emekli Korgeneral Engin Alan´ın da aralarında bulunduğu tutuklu 193 sanık katıldı. Orgeneral Bilgin Balanlı ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın da aralarında bulunduğu 56 tutuklu sanık ile hakkında yakalama kararı bulunan emekli Orgeneral Ergin Saygun ise duruşmaya gelmedi. İkinci ´Ergenekon´ davası kapsamında tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün de aralarında bulunduğu 62 tutuksuz sanığın katılmadığı duruşmada, 53 tutuksuz sanık ise hazır bulundu.

Duruşmada söz alan tutuklu sanık emekli Tuğamiral Hüseyin Hoşgit´in avukatı Nevzat Güleşen, ´Müvekkilime cenazeye katılmak için 2 gün mazeret izni vermiştiniz. Mahkemenizin hızlı davranarak cezaevine faks çekmesine rağmen bürokratik işlerden dolayı müvekkilim aynı gün gece geç saatlerde çıkarıldı. Ayrıca Bursa´ya gidildiğinde evde kalmasına müsaade etmeyerek cezaevine götürmek istediler. Müvekkilim de bunu kabul etmeyerek tutuklu bulunduğu cezaevine geri döndü. Halbuki mazeret izninde evde kalmasına bir engel olmaması gerekir´ dedi. Avukat Güleşen, müvekkilinin cezaevinden geç çıkması ve evde kalmasına izin vermeyen yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi.

KADRİ SONAY AKPOLAT´IN SAVUNMASI

Duruşmada savunması alınan tutuklu sanık Albay Kadri Sonay Akpolat, dijital verilerde isminin ´Sonay Polat´ diye geçtiğini ifade ederek, bu ismi hiç kullanmadığını söyledi. Dijital verilerde adının iradesi dışında geçtiğini belirterek, hakkında tek bir delil bile bulunmadığını iddia eden Akpolat, savunmasını şöyle sürdürdü: ´Kimseden yasa dışı bir emir almadım ve vermedim. Sözde darbeye zemin hazırlaması amacıyla Ege Denizi´nde Yunanlılar´la bir kriz çıkarılacağı iddia edilmektedir. Bu hayatın doğal akışına aykırıdır. Tüm suçlamaları reddediyorum. Dosyada bulunan dijital veriler sahtedir. 47 yıl boyunca vatanına hizmet eden şahsımı, bir günde terörist ilan ederek kariyerimi bitirdiler. Bir terörist iddiasıyla yargılanmam vicdanımı sızlatmaktadır. Sahte dijital verileri hazırlayanları lanetliyorum ve Allah´a havale ediyorum. Tahliyeme karar verilmesini istiyorum.´

Korgeneral Pulatsü: TSK´nın yıpratılmasına müsaade edilmemeli

12.01.2012 18:30 Balyoz Planı iddialarına ilişkin 249´u tutuklu 365 sanıklı davanın 62. duruşması sona erdi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen duruşmada 20 Mayıs 2010 tarihinde Balyoz soruşturması kapsamında Ankara´da ifade verdiğini belirten tutuklu sanık Korgeneral Korcan Pulatsü, daha sonra hakkında takipsizlik kararı verildiğini anlattı. Pulatsü, 6 Aralık 2010 tarihinden Gölcük Donanma Komutanlığı´nda ele geçen sahte belgeler kapsamında tutuklandığını ve sanık sandalyesinde yer aldığını ifade etti. Tutuklandığı güne kadar görevinin başında olduğunu ve kaçmadığının altını çizen sanık Pulatsü, iddianameyi eleştirdi. Oraj isimli plan kapsamında çalışmalarda bulunmadığını belirterek, sahte dijital verilerin saçma ve komik veri ürünleri olduğunu söyledi. Oraj isimli plandan haberi olmadığını belirten sanık Pulatsü, Sahte dijital verilerle TSK yıpratılmak istenmektedir. TSK´nın yıpratılmasına müsaade edilmemelidir diye konuştu.

Arama yapıldığı dönemin Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Kemalettin Yakar da savunmasını yaptı. Tutuklu sanık Binbaşı Kemalettin Yakar Gölcük Donanma Komutanlığı´nda yapılan aramaya değindi. Sanık Yakar Zaman zaman fazla ve imha edilecek malzemelerin konulduğu yer olan ve kısmen depo gibi kullanılan o mahalli biliyorum. Ancak bu davalara konu olan sahte dijital belgeleri bu soruşturmalar kapsamında ve savcılık sorgularımda ilk kez gördüğümü tekrar ifade etmek istiyorum dedi.

Sanık Yakar, 23 yıllık meslek yaşamı boyunca hep ödüllendirildiğini belirterek, meslek hayatı boyunca disiplin cezası almadığını söyledi. İhbar mailini gönderenlerini bulunmasını isteyen sanık Yakar, Tarafıma atılmış bu alçakça iftiraların hiçbirini kabul etmiyor ve bu iftiraları yaratanları, eğer ufacık dahi olsa Allah inançları varsa Allah´a havale ediyor ve lanetliyorum diye konuştu. Sanık Yakar, mevcut askeri emir ve talimatlara aykırı hareket ederek ve istismara açık bir ortam oluşturarak, fazla malzemeleri zaman zaman koyduğum yer olan ve özel olarak yapmadığım ve binanın yapımında yer alan ve binanın hemen hemen tüm katlarında mevcut bahse konu mahalle koyarak bu davalarla ilgili süreçte sözde yeni delillerin bulunmasına sebebiyet verdim. Bunun vicdanı rahatsızlığını 12 aydır yaşamaktayım.12 aylık hapis sürem nedeniyle yaşadığım maddi ve manevi kayıplar bile bu ızdırabımdan daha hafif kalmaktadır dedi.

ODAM 20 DAKİKA ARANDI

İstihbarat Şube Müdürlüğü´nde yapılan aramada kendi odasının aramadan 5 saat sonra sadece 20 dakika arandığını söyleyen Yakar, İhbar mektupta birsürü suç işlediğim iddia edilmiş buna rağmen odam sadece 20 dakika aranmamıştır. Bu durum çok garip ifadelerini kullandı. Yakar, odasında suç teşkil edilebilecek bir belge bulunmadığını anlattı. Sanık Yakar, Tutuklanmamdan 5 gün sonra savunmasız kalan evime hırsız girdi ve tarafıma evden herhangi bir şey çalınmadığı bildirildi. Bu devir de artık bir eşyanızın çalınması önemli değil ki fazladan eşya konulması önemli. Tüm bu süreçte yaşadıklarımın tesadüf olmadığına inanıyorum. İş yerinde olmadığım bir dönemde işyerimde daha önce görmediğim çeşitli digital belgeler çıkıyor. Tutuklandıktan sonra boş kalan evime ise hırsız giriyor ve bir şey çalınmıyor manidar değil mi? diye konuştu. Söz konusu bölmeye dijital verilerin nasıl yerleştirildiğini bilmediğini öne süren Yakar, Bu komployu gerçekleştirenlerin bir gün mutlaka yargılanacağını belirtti.

ÖRGÜT SEMPATİZANI DEĞİLİM

Ben herhangi bir örgütün sempatizanı veya üyesi değilim. Ben Türk Silahlı Kuvvetler´in bir personeliyim diyen sanık Yakar, Görevim gereği silahlı kuvvetler personelinin yıkıcı, bölücü ve irticai unsurlara yönelik takibi kapsamında yapılan çalışmaların tarafıma suç olarak yüklenmesini kabul etmiyorum. Yıkıcı, bölücü ve irticai faaliyetlere yönelik yapılan çalışmaları ben kendi arşivim için yapmıyorum ve kendime özel bir arşiv de tutmuyorum. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum ifadelerini kullandı.

DURUŞMA YARINA ERTELENDİ

Sanık savunmalarının alınmasına ara veren mahkeme duruşmayı yarına erteledi. ( DHA)

ABDULLAH CAN ERENOĞLU´NDAN ÇÜRÜK İDDİASINA KAHREDEN SAVUNMA

13.01.2012 11:29 Sahte belgelerle iki kardeşine sahte çürük raporu aldırdığı öne sürülen Koramiral Abdullah Can Erenoğlu, mahkemede engelli kardeşleri rencide olmasın diye bugüne kadar sakladığı fotoğraflarla savunma yaptı. Vatan Gazetesi´nden Damla Güler´in haberine göre, Gölcük´teki Donanma Komutanlığı´nda yapılan aramalarda ele geçirilen dokümanlar arasında yer aldığı iddia edilen ´power point´ belgesinde, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´nda üst düzey bazı askerlerin yakınlarını askerlikten muaf tutmak için sahte çürük raporu verildiği iddia edilmişti. Balyoz Davası kapsamındaki soruşturma aşamasında ele geçirilen belgelerde de listeler halinde yakınına ?çürük raporu? aldığı iddia edilen komutanlar ve çürük raporu aldıkları kişilerin yakınlık dereceleri yazılıydı. İşte bu belgelerde o dönem Tuğamiral rütbesinde olan Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Abdullah Can Erenoğlu´nun da ismi geçiyordu.

Askerliğe elverişsiz

İddialara göre Koramiral Erenoğlu iki erkek kardeşine birden rütbesini kullanarak çürük raporu almış ve askere göndermemişti. Fakat belgelerde iddia edilenin aksine Koramiral´in kardeşleri Ümit ve Duygu Erenoğlu´nun gerçekten askerliğe elverişsiz oldukları için ?çürük raporu? aldıkları ortaya çıktı. Erenoğlu kardeşlerin askeri hastanede muayene sırasında çekilmiş fotoğrafları gerçeği kanıtladı. Fotoğraflarda Duygu Erenoğlu ´nun bir bacağının diğerine göre daha kısa Ümit Erenoğlu ´nun ise bir parmağının olmadığı görülüyor. Yaklaşık 5 aydır tutuklu yargılanan Koramiral Abdullah Can Erenoğlu bugüne kadar kardeşlerini rencide etmemek için bu fotoğrafları ortaya çıkarmamıştı. Ancak Erenoğlu Balyoz davasının son duruşmasında bu fotoğrafları mahkemeye delil olarak sundu. Erenoğlu ´nun bu duruma çok üzüldüğü ve çok hassas olduğu öğrenildi.

20 yıla kadar hapsi isteniyor

Balyoz Darbe Planı soruşturması kapsamında hazırlanan üçüncü iddianamenin bir numaralı sanığı olan Abdullah Can Erenoğlu, ?darbe teşebbüsü? ile suçlanıyor. İddianamede Erenoğlu hakkında ?Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya eksik teşebbüs? suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor. ( Vatan)

(12 Ocak 2012), son güncel.: (13 Ocak 2012)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: Göster/Gizle

BALYOZ PLANI VE DAVASIYLA İLGİLİ MANŞETLERİMİZ

1. Balyoz iddianamesinde ara

2. Balyoz iddianamesinde ara

3. Balyoz iddianamesinde ara

Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=4104