Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, ikinci Ergenekon davası kapsamında tutuksuz yargılanan emekli Orgeneral Hurşit Tolon´un tutuklanmasını talep etti. Talebi değerlendiren mahkeme heyeti, tahliye olduğu tarihten itibaren dava dosyasına dahil edilen belgeler ve delillerin kuvvetli suç şüphesi oluşturması gerekçesiyle Tolon´un tutuklanmasına karar verdi.
10.01.2012 10:49 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan küçük salonda görülen ikinci Ergenekon davasının 148. duruşmasına başlandı. Duruşmada CHP milletvekili Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ve İbrahim Şahin´in de aralarında bulunduğu 12 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklardan CHP Ankara milletvekili Sinan Aygün, Hurşit Tolon ve Yalçın Küçük hazır bulundu. Ergenekon davasından tutuksuz yargılanan Küçük, Odatv davasından tutuklu olduğu için tutuklu sanık bölümünde yer aldı.
Duruşma başlamadan önce tutuklu sanık bölümünün son sıralarına gelen sanıkların, yakınları ile sohbet ettikleri gözlendi. Eşi ile sohbet eden tutuklu sanık Hasan Ataman Yıldırım, bir ara basın mensuplarının bulunduğu bölüme dönerek dava iddianamesinde haksız yere Ermeni düşmanı olarak gösterilmeye çalışıldığını öne sürdü. Erzurum´da dedesinin bir Ermeni tarafından başına balta ile vurularak öldürüldüğünün babası tarafından kendisine söylendiğini belirten Yıldırım, Ancak babam bana bir Ermeni düşmanlığı aşılamadı. Hatta benim iş yerimde iki dönem staj için liseli ve Ermeni asıllı iki öğrenci birer yıl sörü ile çalıştı. Kızımın dişçisi de Ermeni. diye konuştu. Yıldırım, tüm bunlara rağmen Ermeni düşmanı olmadığını söyledi.
Mahkeme heyetinin yerini almasının ardından kimlik tespiti ile duruşmaya başlandı. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, dün yapılan duruşmada tutuksuz sanık Hurşit Tolon´un avukatlarının savunmalarının yarıda kaldığını belirterek avukat savunmalarının kaldığı yerden devam edeceğini açıkladı. Daha sonra da sanık Tolon´un ikinci avukatı olan Köksal Bayraktar´ın savunması ile duruşmaya başlandı. ( Cihan)
FLAŞ!!! SAVCI TOLON´A TUTUKLAMA İSTEDİ
Tolon´un savunmasının tamamlanmasının ardından Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, emekli Orgeneral Hurşit Tolon´un GATA´dan gelen raporlar ve kuvvetli suç şüphesi gerekçesiyle tutuklanmasını talep etti.
TOLON: KAÇMADIM, BU TALEBİ HAKETMİYORUM
Sanık Tolon´un avukatları, savcının tutuklama talebine itiraz ederek gerekçelerini açıkladı. Avukat İlkay Sezer, sanık Tolon hakkındaki tüm suçlamanın oğlunun evinden ele geçirilen iki adet Elba marka CD üzerinden yapıldığını savundu. Bu CD´lerin delil olarak sayılamayacağı yönünde açıklamalarda bulunduklarını hatırlatan avukat Sezer, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu söyledi. Avukat Dilek Helvacı da, sanık Tolon´un daha önceden 7 ayı aşkın süre tutuklu kaldıktan sonra dosya kapsamını ve delilleri karartma ihtimali bulunmadığı gerekçe gösterilerek 6 Şubat 2009 tarihinde tahliye edildiğini belirtti. Sağlık sorunları ve yaşının da tahliye gerekçesine ilave edildiğini belirten Helvacı, Adli kontrol şartı ile tahliyesine karar verilmiştir. Sanık Tolon, adli kontrol kararına da riayet etmiştir. Tutuklama kararı verilmesinin uygun olmadığı kanaatindeyiz. diye konuştu.
Tolon´un diğer avukatı Köksal Bayraktar ise, 70 yaşındaki müvekkilinin son yıllarını ailesinin yanında huzur içinde geçirme çabası içerisinde olduğunu söyledi. Tolon´un, 4 gün süren çapraz sorgusu sırasında kendisine yöneltilen yüzlerce soruya dürüstçe cevap verdiğini belirten Bayraktar, savcının tutuklama kararı verilmesi yönündeki talebinin reddedilmesine karar verilmesini istedi.
Savcının talebinin ardından söz alan Tolon, Sayın başkan, yüce heyet, ben huzurunuzda 4 gün yüce mahkemenizin ve savcılık makamının sorularına tüm samimiyetimle ve açıklıkla yanıt verdim. Ben hiçbir örgütün ne yöneticisi ne de üyesi oldum. 7 ayı aşkın süre tutuklu kaldım. İddianamede yer alan katıldığım toplantılardaki konuşmalarımın hiçbiri şiddet, cebir ve terör yöntemlerini içermemektedir. Toplantılara katılmanın sosyal yaşamıma uygun ve anayasal hakkım olduğunu düşünüyorum. Ben sağlık durumum nedeniyle tahliye edilmedim. Yaşım ve sağlık durumum da buna gerekçe gösterildi. Ben duruşmalara geldim. Kaçmadım. Adli kontrol tedbirlerine uydum. Buradayım. Duruşmalara tekrar geleceğim. Bu talebi haketmiyorum. Takdir yüce heyetinizin dedi. Tolon´un avukatları da talebin reddedilmesini istedi. Mahkeme heyeti duruşmaya karar için ara verdi.
TOLON TUTUKLANDI
10.01.2012 12:00 Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese duruşmaya verilen bir saat aranın ardından kararını açıkladı. Başkan Özese, Tolon´a atılı darbeye teşebbüs ve silahlı terör örgütü yöneticisi olmak suçlamalarını hatırlatmasının ardından dosyaya yeni giren deliller ışığında kuvvetli suç şüphesinin varlığı, delilleri karartma şüphesini gerekçe göstererek tutuklanmasına karar verdi.
EK DELİLLER VE KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ
Ergenekon davasının tutuksuz sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon, tahliye olduğu tarihten itibaren dava dosyasına dahil edilen belgeler ve delillerin kuvvetli suç şüphesi oluşturması gerekçesiyle tutuklandı.İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen duruşmada savcı, Hurşit Tolon´un tutuklanmasını talep etmişti. Talebi değerlendiren mahkeme heyeti, tahliye olduğu tarihten itibaren dava dosyasına dahil edilen belgeler ve delillerin kuvvetli suç şüphesi oluşturması gerekçesiyle Tolon´un tutuklanmasına karar verdi. Ara sırasında Tolon´un eşi Ayla Tolon ile kardeşi Bülent Tolon´un ağladıkları gözlenirken, Hurşit Tolon´un her iki yakınını da teselli etmeye çalıştığı görüldü.
EŞİ TEPKİ GÖSTERDİ.. TOLON SALONDAN AYRILMADI..
Mahkemenin kararını açıklamasının ardından Hurşit Tolon´un eşi Ayla Tolon´un, Allah belanı versin! diye bağırması dikkat çekti. Kararın ardından duruşmaya öğle arası verilirken, Tolon´un duruşma salonundan ayrılmadığı görüldü. Kararın ardından Tolon´un eşi ve kardeşi gözyaşlarını tutamadı. Eşi yanına giderek Sen hiçbirşey yapmadın diyerek Tolon´u teselli etmeye çalıştığı görüldü. Tolon´un eşi Ayla Tolon´un mahkeme heyetine de tepki gösterdiği görüldü. Kararın ardından tutuklama işleminin yapılabilmesi için duruşma salonu boşaltıldı. Tolon´un tutuklama işlemler devam ediyor. ( DHA)
TOLON CEZAEVİNDE
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese duruşmaya verilen bir saat aranın ardından kararını açıkladı. Başkan Özese, Tolon´a atılı darbeye teşebbüs ve silahlı terör örgütü yöneticisi olmak suçlamalarını hatırlatmasının ardından dosyaya yeni giren deliller ışığında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gerekçe göstererek tutuklanmasına karar verildiğini açıkladı. Oy birliğiyle alınan kararın açıklanmasının ardından Hurşit Tolon´un moralinin oldukça bozuk olduğu görüldü. Karar açıklandıktan sonra ise Tolon´un eşi Ayla ve kardeşi Bülent Tolon´un gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Eşi Ayla Tolon´un ise heyete tepki gösterdiği görüldü. Kararın ardından tutuklama işleminin yapılabilmesi için duruşma salonu sadece ailesinin kalmasına izin verilerek görevlilerce boşaltıldı. Tolon, ardından sağlık kontrolü için Silivri Devlet Hastanesi´ne götürüldü. Sağlık kontrolünden geçirilen Hurşit Tolon, Silivri 1 Nolu Cezaevi´nde tek kişilik koğuşa konuldu.
2 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET CEZASI İSTEMİYLE YARGILANIYOR
Hurşit Tolon, silahlı terör örgütü yöneticisi olmak ve darbe planlamaktan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası istemiyle yargılanıyor. 2 Temmuz 2008´de gözaltına alınan Tolon, 6 Temmuz´da tutuklanmıştı. 6 Şubat 2009´da İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından delil yetersizliği gerekçesiyle tahliye edilmişti. Savcının itirazı üzerine mahkeme heyeti tahliye gerekçesinde Tolon´un yaşı ve sağlık sorunlarını da eklemişti. Tolon, uzun üzere GATA´da tedavi görmüştü. ( DHA)
SİNAN AYGÜN´ÜN SAVUNMASI
10.01.2012 17:02 İkinci ´Ergenekon´ davasının tutuksuz sanığı CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün savunmasını yaptı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesinde oluşturulan küçük salondaki duruşmada savunmasını yapan Aygün, 3 yıldır bu anı beklediğini belirterek, iddianame ve ek klasörleriyle birlikte yaklaşık 200 bin sayfalık dava dosyasını tek tek irdelediğini, adının geçtiği tüm belgeleri incelediğini kaydetti. Var olduğu iddia edilen örgütle nasıl bir bağlantısının bulunduğunu kendisinin de çok merak ettiğini ifade eden Aygün, bir ceza davasında ilk defa yargılandığını söyledi.
Aygün, 176 bin üyesi olan Ankara Ticaret Odasında 14 yıl başkanlık yaptığını, Vehbi Koç´tan sonra en uzun dönem ATO Başkanlığı görevini kendisinin yürüttüğünü ifade etti. Bugüne kadar var olduğu iddia edilen örgütü destekleyici herhangi bir söylem ve çabasının olmadığını ifade eden Aygün, ATO olarak aldıkları her kararın ATO Yönetim Kurulu ve üyesinin bilgisi dahilinde olduğunu söyledi.
Aygün, bu dava kapsamında şüpheli olduktan sonra Başbakan ve Cumhurbaşkanının da aralarında bulunduğu çok sayıda kişiyle görüştüğünü anlatarak, kendisine isnat edilen suça ilişkin en ufak bir eleştiri almadığını, aksine şüpheli olarak yargılanmasına rağmen tekrar ATO başkanlığına seçildiğini kaydetti.
İddianamede ´kriz çığırtkanlığı´ yapmakla suçlandığını dile getiren Aygün, Türkiye ekonomisinin kötüye gittiği konusunda yaptığı değerlendirmeleri, dönemin maliye bakanı, diğer kuruluşlar ve başbakan yardımcılarının da söylediğini söyledi. Aygün, söz konusu uyarıları önceki hükümetler döneminde yaptıklarını belirterek, ´O gün o kitapçığı fırlatanlara ne oldu? Hiçbir şey. Olan yine bize oldu, üyelerimize oldu. Niye bağırıyoruz? Kriz geliyor diyoruz. Bu kriz ikazlarını Tansu Çiller´e de Bülent Ecevit´e de, Devlet Bahçeli´ye de yaptık. Bütün uyarılarım haklı çıkmışsa ´kriz çığırtkanlığıyla´ nasıl suçlanıyorum? Benim uyarılarım suçsa, benzer şekildeki öngörü sahipleri de suç işlemiştir´ dedi.
AK Parti´nin kurucuları arasında gösterildiğini ifade eden Aygün, ´Kurucusu arasında gösterildiğim bir partiyi devirmekle suçlanıyorum. Bu nasıl bir şeydir? AK Parti´nin kurucuları arasında gösterildiğimde Abdullah Gül´ü arayarak, ´ATO´da çalışmak istiyorum, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte yapacak işlerimiz var, ona yardım etmek istiyorum, beni niye yazdınız´ dedim. Yalvar yakar ismimi çıkardılar oradan´ şeklinde konuştu.
Aygün, siyasetle ilgili hiçbir sıkıntısının olmadığını ifade ederek, kendisine AK Parti, MHP, DYP ve CHP´den milletvekilliği için teklif geldiğini de anlattı.
AK Parti´nin kapatılmasına açık olarak karşı çıkmasına ve bu konuda açıklamalar yapmasına rağmen, bazı telefon konuşmalarından dolayı hükümeti devirme suçunu işlediğine ilişkin üzerine suç isnat edilmesini anlamadığını kaydetti.
Aygün, esnaflıktan yetiştiği için herkese ´ağabey´ ve ´abla´ diye hitap ettiğini ifade ederek, ´Savcılık ifadem sırasında savcı Zekeriya Öz´e sürekli ´ağabey´ diyordum, en son avukatım uyardı. ´Ağabey deme´ diye. Ben de ´tamam´ dedim. Zekeriya Bey araya girerek, ´Sinan Bey ağabey diyebilir. Bize çok yardımları dokundu´ dedi´ şeklinde konuştu. ( AA)
(10 Ocak 2012, 10:49)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: