Birinci Ergenekon davasına 1 aylık aradan sonra 201. duruşma ile devam ediliyor. Duruşma, ´Balyoz Planı´ davası ile çakışması nedeniyle Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesine bulunan ve bir süredir hazır bekletilen daha küçük diğer duruşma salonunda yapılıyor. Duruşmaya, Cumhuriyet Gazetesi´ne molotofkokteyli atılması dosyasının tutuklu sanıklarından Boğaç Kaan Murathan´ın çapraz sorgusuyla devam ediliyor.
Ergenekon davasında 201. duruşma
Birinci Ergenekon davasına 1 aylık aradan sonra 201. duruşma ile devam ediliyor. Duruşma, ´Balyoz Planı´ davası ile çakışması nedeniyle Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesine bulunan ve bir süredir hazır bekletilen daha küçük diğer duruşma salonunda yapılıyor. Duruşmaya, Cumhuriyet Gazetesi´ne molotofkokteyli atılması dosyasının tutuklu sanıklarından Boğaç Kaan Murathan´ın çapraz sorgusuyla devam ediliyor.
Birinci Ergenekon davasına 1 aylık aradan sonra 201. duruşma ile devam ediliyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları yerleşkesindeki ikinci salonda yapılan duruşmaya, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile Alparslan Arslan´ın da aralarında bulunduğu 21 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklar gazeteci Güler Kömürcü Öztürk ve Nusret Senem katıldı. Tutuklu sanıklar İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Mehmet Fikri Karadağ, Ergün Poyraz ve İsmail Yıldız ise duruşmaya gelmedi. Duruşmaya, Cumhuriyet Gazetesi´ne molotofkokteyli atılması dosyasının tutuklu sanıklarından Boğaç Kaan Murathan´ın çapraz sorgusuyla devam ediliyor. ´Balyoz Planı´ davası ile birinci ´Ergenekon´ davasının aynı günde görülmesi nedeniyle, birinci ´Ergenekon´ davası Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesinin içinde bulunan ve bu davaların çakışma ihtimali nedeniyle hazır bekletilen diğer duruşma salonunda yapılıyor.
-3 yılda 201 duruşma-
12 Haziran 2007 tarihinde Ümraniye´de bir evde ele geçirilen patlayıcı maddelerle ilgili olarak başlatılan soruşturma sonucunda 46´sı tutuklu 86 sanık hakkında hazırlanan 2 bin 455 sayfalık iddianame 25 Temmuz 2008 günü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İlk duruşması 20 Ekim 2008 tarihinde Silivri Ceza İnfaz Kurumları yerleşkesinde oluşturulan salonda yapılan dava ile yargılama sürecinde, Danıştay üyeleri ve Cumhuriyet gazetesine el bombası atılmasıyla ilgili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava birleştirildi.
Aynı mahkemedeki Vatanseverler Birliği Derneği (eski adıyla Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği) davası, Alparslan Arslan´a Danıştay saldırısında kullanılan Glock marka silahın satılmasıyla ilgili Üsküdar 5. Asliye Ceza Mahkemesindeki dava, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin Fener Rum Patriği Bartholomeos´a yönelik suikast hazırlığı davası, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zekeriya Öz´ün ´Ergenekon´ soruşturmasını yürüttüğü sırada tehdit edilmesi davası ile İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki, Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli atılması davası da bu davayla birleştirildi.
Birleşen dosyalarla birlikte dava kapsamında yargılanan sanıkların sayısı 25´i tutuklu olmak üzere 108´e çıkarken, Danıştay dosyasının sanıkları Süleyman Esen ve Tekin Irşi´nin de aralarında bulduğu 34 kişi yargılama süresince tahliye edildi.
Olgun Peker´le İlgili Şok İddia
Birinci Ergenekon davasının 201. duruşmasında ?Cumhuriyet Gazetesi´ne molotof atılması dosyasından azmettirmekten tutuklu sanık Boğaç Kaan Murathan´ın çapraz sorgusu yapıldı. Murathan, Kelebek operasyonunda ikinci Ergenekon davasının tutuksuz sanığı eski Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan ve Başkomiser Serdar Akça´nın kendisine işkence yaptığını iddia etti. Boğaç Kaan Murathan, Olgun Peker´in işkence sonucu çocuk yapma yetisini yitirdiğini öne sürdü.
SELÇUK İLE PEKER ARASINDAKİ HUSUMET
Cumhuriyet Gazetesi´ne 28 Mart 2008´de molotofkokteyli atılması dosyasında Azmettirmek suçundan sanık Boğaç Kaan Murathan, Savcı Mehmet Ali Pekgüzel´in Islak İmza davasında kırmızı bülten ile aranan Bedrettin Dalan´ın tanıyıp tanımadığı sorusunu ?Eşim 2003-2004 yıllarında Yeditepe Üniversitesi´nde burslu okuyordu. Samimiyetim yok diye yanıtladı. Murathan, ?İlhan Selçuk ile Sedat Peker arasında bir husumet olup olmadığına ilişkin bir şey biliyor musunuz? sorusunu da, ?Yok, duymadım diye yanıtladı.
OLGUN PEKER İŞKENCE SONUCU ÇOCUK YAPMA YETİSİNİ YİTİRDİ
Kelebek Operasyonu kapsamında gözaltına alındığında Adil Serdar Saçan ve Serdar Akça tarafından işkenceye maruz kaldığını iddia eden Murathan, sözkonusu kişilerin ellerinde delil olmadığı halde kendisini zorla askıda tuttuklarını belirtti. Kendisine işkence yapan Serdar Akça´nın, Sedat Peker´in manevi oğlu olarak nitelendirilen ve Şike davasının bir numaralı sanığı Olgun Peker´e de işkence yaptığını ve Olgun Peker´in işkence neticesinde çocuk yapma yetisini yitirdiğini iddia eden Murathan, ?O zaman olduğu gibi bugün de birtakım çevreler benim üzerimden Sedat Peker´i zor durumda bırakmak istiyorlar dedi.
?BEDİRHAN İÇİN BİR KURUŞ VERMEM
Bedirhan Şinal´in ?Benim ifademi değiştirmemden önce benimle ilgili bir kızı öldürüp gömdüğümü söylemişsiniz sözleri üzerine Murathan, ?Ben söylemedim, İsmail Yıldız söyledi. Ama sizin bir kızı kaçırıp alıkoyduğunuza ilişkin bir şeyler duydum. Ben sizin hakkınızda konuşmayı sevmiyorum. Elimden geldiği kadar sizi unutmaya çalışıyorum diye konuştu. ?Kız alıkoymak suçlamasına ilişkin hakkında takipsizlik kararı verildiğini anlatan Şinal, Murathan´a ?Bana ifademi değiştirmem için para teklif ettiniz mi? diye sordu. Murathan ?Öleceğimi bilsem Bedirhan için 1 kuruş vermem diye konuştu.
REDDİ HAKİM TALEBİ REDDEDİLDİ
Davanın tutuklu sanıklarından Mehmet Zekeriya Öztürk, reddi hakim talebinde bulundu. Öztürk, ?MİT´in mahkemeye gönderdiği bilgi notu ile ortaya çıkan 2007 yılındaki Başbakana suikast iddiasında adının geçmesinden dolayı mağdur olduğunu ifade ederek Başkan Özese´yi bu mağduriyetini engellememekle suçladı.Başbakana herhangi bir suikast girişiminde yer almadığını ifade eden Öztürk, suikast iddialarının MİT´in bilgi notundan ibaret olduğunu ve doğrulanamadığını, buna karşın medyada yer alan haberler yüzünden mağdur olduğunu anlattı.
Öztürk ?Başbakan, suikast iddiasını siyasi malzeme haline dönüştürdü. Başbakan´a siyasi malzeme haline dönüşmeme müsaade ettiğiniz için sizin hakkında reddi hakim talebinde bulunuyorum dedi. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, talebin hakimin reddine gerektirecek bir dayanak olmadığı için talebin reddedilmesini istedi. Duruşmaya verilen arada talebi değerlendiren heyet, Öztürk´ün talebini somut bir delile dayandırmadığı için reddi yönünde karar verdi. Duruşma, yarın saat 09.00´a ertelendi.
?TAKSİ PARASINI JANDARMA VERDİ
Bu arada geçtiğimiz günlerde gündeme Hastanede unutularak taksiyle Silivri Cezaevi´ne geri döndüğüiddialarıyla gündeme gelen davanın tutuklu sanıklarından Hayrettin Ertekin basın mensuplarına yazılı bir açıklama yaptı. Ertekin, avukatları aracılığıyla gazetecilere el yazısıyla gönderdiği açıklamasında şu iddialarda bulundu:
?Hastanede unutulmam ve benim taksi ile cezaevinin bulunduğu kampus girişindeki jandarma nizamiyesine gelmem doğrudur. Taksi parasını benim cebimden ödediğim de yanlıştır. Üzerimde 175 TL yoktu. Ödemeyi jandarma komutanı 3 kişiden toplayarak taksiciye ödemiştir. Ben kalp sintigrafı, film ve gerekli tetkikler için İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Bölümü´ne 2 defa götürülmüştüm. İkinci gidişimde bu olay vuku buldu. Jandarmaya söz verdiğimden hiç kimseye açıklama yapmadım. CHP Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Süheyl Batum bu konuyu TBMM kürsüsünden dile getirmiştir. Anlatımları doğrudur. Benim avukatım dahi bu konuyu bilmemektedir. Habersiz bir açıklama yapıp yalanlaması düşündürücüdür. Belki de iyi niyetli olarak bilmeden birilerini korumuştur. Bu konuyu aynı gün koğuş arkadaşlarım, Jandarma Bölük Komutanı, hastane röntgen teknisyeni, plakası bende bulunan Düzceli taksi şoförü ve tanık olarak dinleteceğim ismi saklı 2 kişi bilmektedir.
?ERTEKİN HASTANEYE GİTMEDİ
Öte yandan, yetkililerden alınan bilgiye göre Ertekin´in İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Bölümü´ne gitmek için sadece bir kere randevu alındığı, Ertekin´in o randevuya da kendi isteğiyle gitmediği öğrenildi.
ADLİ TIP: OLGUN PEKER´İN ÇOCUK YAPAMAMASI İŞKENCEDEN DEĞİL
16 Aralık 2011 - Adli Tıp Kurumu´nun, futbolda şike soruşturması kapsamında tutuklanan Olgun Peker´in savcılığa verdiği ifadesinde; işkence sonucu çocuk yapma kabiliyetinin yitirdiği yönündeki iddiasını çürüttüğü ortaya çıktı. 2004 yılında hazırlanan Adli Tıp raporunda Peker´in çocuk yapma kabiliyetini kaybetmesine herhangi bir darbın neden olmadığı ifade ediliyor.Emniyetteki ifadesinde işkence gördüğünü ve çocuk yapma yetisini yitirdiği için üç polisten şikayetçi olan Olgun Peker, savcılıktaki suç duyurusundan 18 Nisan 2008´de dilekçe ile başvurarak davasından vazgeçtiğini belirtmişti. Şike operasyonunda 1 numaralı sanık olan Olgun Peker´in, tekrar şikayetçi olduğunu belirterek savcılığa yeniden başvurduğu öğrenildi. Ancak, 2004 yılında Adli Tıp´tan alınan heyet raporuna göre Olgun Peker´in sperm sayısında azalma olduğu, normal yolla çocuk sahibi olmasının çok zor olduğu belirtiliyor. Peker´in çocuk sahibi olamamasının işkence ya da herhangi bir darp sonucu olmadığı, infertilite´den (kısırlık çeşidi) dolayı sperm sayısında azalma olduğu bu nedenle de çocuk sahibi olmasının zor olduğu kaydediliyor.
Birinci Ergenekon davasının 201. duruşmasında Cumhuriyet Gazetesi´ne molotof atılması dosyasından azmettirmekten tutuklu sanık Boğaç Kaan Murathan ifadesinde kendisine ve Şike Soruşturmasında 1 numaralı sanık olan Olgun Peker´e işkence yapıldığını ve Peker´in bu durumdan dolayı çocuk yapma yetisini kaybettiğini iddia etmişti. ( Cihan)
(05 Aralık 2011), son güncel.: (16 Aralık 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Cumhuriyet gazetesine molotoflu saldırı ve Ergenekon bağı manşetlerimiz
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde ara