Faili meçhul cinayetler soruşturmasında gözaltına alınan eski MİT´çi Mehmet Eymür´ün ifadesinde ilginç bilgiler verdiği ileri sürüldü. Eymür, Yeşil´i Bekaa´daki kampa da yollamış. Kayıplara karışan ve öldürüldüğü tahmin edilen Tarık Ümit, Emniyet adına bir takım infaz işlerinde kullanılmış. Ümit; Savaş Buldan, Hacı Karay, Adnan Yıldırım cinayetlerinde bizzat görev almış. Eymür´e, emniyetin ´40 kişilik ölüm listesini´ vermiş. Bu listeyi verdiği için de Ağar, Eken ve Şahin tarafından oluşturulan ekip tarafından öldürülmüş.
Eymür´ün ifadesi dışarı sızdı
Faili meçhul cinayetler soruşturmasında gözaltına alınan eski MİT´çi Mehmet Eymür´ün ifadesinde ilginç bilgiler verdiği ileri sürüldü. Eymür, Yeşil´i Bekaa´daki kampa da yollamış. Kayıplara karışan ve öldürüldüğü tahmin edilen Tarık Ümit, Emniyet adına bir takım infaz işlerinde kullanılmış. Ümit; Savaş Buldan, Hacı Karay, Adnan Yıldırım cinayetlerinde bizzat görev almış. Eymür´e, emniyetin ´40 kişilik ölüm listesini´ vermiş. Bu listeyi verdiği için de Ağar, Eken ve Şahin tarafından oluşturulan ekip tarafından öldürülmüş.
Her şeyi bilen adam olarak nitelenen Eymür´ün savcılık ifadesinde, Behçet Cantürk ´ün de aralarında bulunduğu Kürt işadamlarının öldürülmesine yönelik ´40 kişilik ölüm listesini´ eski MİT´çi Tarık Ümit´in kendisine verdiğini söylediği öne sürüldü. Eymür, listede yer alanların bazılarının üzerinin çizilmiş olduğunu ve Susurluk´ta adı geçen Özel Harekatçılar tarafından cinayetlerin işlendiğini ve Ümit´in bu listeyi kendisine verdiği için öldürüldüğünü iddia etti. Eymür, Yeşil olarak bilinen Mahmut Yıldırım´ın Bekaa Vadisi´nde Lübnan ve Şam´da kullandığını da açıkladı. Eymür, ifadesinde eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar´ın Kürt işadamlarından alınan rüşveti Özel Harekatçılarla paylaştığını da ileri sürüldü. Ağar´ın işadamı Mehmet Ali Yaprak´tan aldığı rüşveti diğerleri ile paylaşmayınca Abdullah Çatlı´nın Sedat Bucak´ın bilgisi dahilinde Mehmet Ali Yaprak´ı kaçırdığını da söyledi. Habertürk´ün haberine göre, Eymür´ün ifadesinden önemli satır başları...
KAVGACI ŞAHISTI
Tarık Ümit, yapı itibariyle kontrol edilmesi zor kişiydi. Asabi, kavgacı bir şahıstı. Hem MİT Başkanlığı´nda hem de Mehmet Ağar´ın talimatı ile emniyet adına çalıştı. Emniyette çalıştığı sırada yeşil pasaport, sahte kimlik kartları, sahte araba plakaları verilmiş, bir takım infaz işlerinde kullanılmıştı. İnfaz işleri arasında Savaş Buldan, Hacı Karay, Adnan Yıldırım cinayetlerinde bizzat görev aldığını kendisinden öğrendim. Savaş Buldan´ın üzerinde çıkan paraları almışlar. Yanında bulunan Özel Harekatçılarla birlikte Mehmet Ağar´a getirmişler. Parayı paylaşmışlar. Bu olayı, eski Çırağan Oteli´nin karşısındaki yokuşun ortasında, ismini hatırlamadığım bir otelde bana anlatırken bu kayıt yapılmış. Bu kayıtlar MİT´te de bulunmaktadır.
CANTÜRK´ÜN İSMİ ÇİZİLMİŞTİ
Tarık Ümit göreve geldiğim ilk günlerde bana telefon açarak görüşmek istedi. Ümit´in Kızıltoprak´ta bulunan evinde yaptığımız görüşmede bana ´40 kişilik ölüm listesi´ olduğunu söyleyerek, listeyi gösterdi. Bunlardan bazılarının üzeri çizilmişti. İnfazları vardı. Behçet Cantürk ismi de çizilenler arasındaydı. Bunları MİT Müsteşarlığı´na rapor ettim. MİT olarak faili meçhul olaylarla ilgili Tarık Ümit´i tekrar kullanmaya başladık. Yeşil ve Tarık Ümit´in kullanması MİT prosedürü içinde gerçekleşti.
AĞAR´IN EKİBİ TARIK ÜMİT´İ ÖLDÜRDÜ
Tarık Ümit´in yaşadığını zannetmiyorum. Ölüm listesini bana verdiği için Ağar, Eken ve Şahin tarafından oluşturulan ekip tarafından öldürülmüş kişidir. Ümit´in kaybolmadan önce Abdullah Çatlı tarafından sorgulandığını, Özel Harekat polisleri Ziya Bandırmalıoğlu ve Ayhan Akça tarafından alınıp götürüldüğünü tespit ettim. Bu bilgileri, Tarık Ümit´in kaybolmasını soruşturan Astsubay Ahmet Altıntaş´a bir personelim aracılığıyla verdim.
AĞAR ÇİLLER´İ KANDIRDI
Eymür, Ağar´ın başkanlığı döneminde Tansu Çiller´i kandırdığını söylerken, eşi Özel Çiller´in de yetkisi olmadığı halde birçok işe karıştığını belirtti. ( Sabah)
MİT MUHBİRİ TARIK ÜMİT OLAYI
MİT ve Emniyet´in önemli operasyonlarda kilit rol oynayan Tarık Ümit, 2 Mart 1995´te Erenköy Divan Pastanesi´nde özel harekâtçı polisler Ziya Bandırmalıoğlu ve Ayhan Akça tarafından gözaltına alındıktan sonra kayıplara karıştı.Ümit´e ait 34 ZU 478 sahte plakalı Kırmızı Chevrolet marka otomobil, 6 Mart 1995´te İstanbul Silivri yakınlarında jandarma bölgesinde terk edilmiş olarak bulundu. Aradan geçen süreçte Ümit´in akıbeti ile ilgili onlarca senaryo üretildi, ancak olay aydınlatılamadı. 1978´de MİT´te çalışmaya başlayan Ümit, özellikle yeraltı dünyasından sağladığı istihbaratlarla 1984´teki Babalar Operasyonu´nda görev aldı. Mehmet Eymür ve ekibince yazılan ünlü MİT raporunun hazırlanmasında da o vardı. 1994´te Korkut Eken aracılığıyla Mehmet Ağar´la tanıştı. Susurluk sürecinde İbrahim Şahin ve Veli Küçük ekibiyle çalıştı. Tarık Ümit´in kaçırılması ile ilgili olarak eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür de Ergenekon soruşturmasında ifade verdi.
Eymür´ün ifadesi 3. Ergenekon iddianamesinde
3´üncü iddianamede yer verilen ifadesinde Eymür, Ümit olayı ile ilgili şu bilgileri verdi: ?Tarık Ümit kaçırıldığında, İstanbul Jandarma İstihbarat´ta çalışan Astsubay Seyit Ahmet Altuntaş soruşturmayla ilgili MİT görevlileri ile de görüşmek suretiyle epey yol aldı. Hatta aldığı bilgiler ışığında polis memuru Ziya Bandırmalıoğlu ve Ayhan Akça´nın ifadelerine başvurmak istedi, ancak konu İbrahim Şahin´e intikal etti. Hatta Altuntaş, Şahin´e kendisinin de ifade vermesi gerektiğini söyledi. Bunu bizzat Şahin´den duydum. Ancak Şahin kendisine Ümit´in kaçırılması ile alakalı herhangi bir şey söylemedi. Soruşturmayı yürüten Altuntaş, Diyarbakır´a tayin edildi, daha sonra da Giresun ilinde Bölge Komutanı olan Veli Küçük´ün emrine atandı. Tarık Ümit´i Divan Pastanesi´nden alıp götüren kişilerden bir tanesinin Ziya Bandırmalıoğlu olduğu tanık beyanları ile anlaşıldı. Bandırmalıoğlu´nun daha sonra Veli Küçük´ün güvenlik şirketinde çalıştığını duydum.?
´KOZİNOĞLU´NUN AKIN BİRDAL´I ÖLDÜRMESİNİ BEN ENGELLEDİM´ |
´KOZİNOĞLU´NU CEZALANDIRDIM´
MİT´in yabancı operasyon timi olmadığı için, Özel Harp Dairesi´nde görev yapmış Albay Orhan Çoban başkanlığında 5-6 kişilik bir ekibi MİT´e aldık. Ancak bunlardan Kaşif Kozinoğlu´nun MİT´e alınmasına karşı çıktım. Çünkü Kozinoğlu´nun, Özel Harp Dairesi´nde problemleri olduğunu birçok gayri yasal işlere karıştığını duymuştum. Hatta bu durumu Orhan Çoban´a ilettiğimde, ´Biz bir ekibiz, biz ekip olarak gelir gideriz. Bu istediğiniz ayıp olur´ dedi. Karşı çıkmama rağmen Kozinoğlu MİT´e alındı. Kozinoğlu, MİT´te görevliyken altındaki astsubayla birlikte İHD Başkanı Akın Birdal´ı öldürmek üzere plan yaptığı bilgisi bana ulaştı. İstihbarat birimleri haberim olup olmadığını sordu. Haberimin olmadığını belirterek soruşturma açtım. İfadesini aldım ve Kozinoğlu´nu cezalandırdım. Buna ilişkin tüm yazı ve belgeler MİT Başkanlığı´nda vardır. Şenkal Atasagun, Kaşif Kozinoğlu´nu himayesine aldı. Kendi Dış İstihbarat Başkanlığı´nda kullanmaya başladı.
´MİT´E DÖNMEMİ ÖZER ÇİLLER İSTEDİ´
1. MİT raporundan sonra teşkilattan ayrılmam sırasında Korkut Eken hiç gereği yokken MİT´ten ayrıldı. ´Madem siz ayrılıyorsunuz. Ben de ayrılıyorum´ dedi. Korkut Eken ile buz fabrikası kurduk. Parasal katkısı olmadı. Ancak kendisini kardeşim gibi görüyordum. Onu fabrikaya ortak yaptım. Ailemden yardım aldım, paralı memur olmadım. 1994 yılında Antalya´da bulunduğum sırada Şengal Atasagun geldi. ´Antalya´da güvenlik şirketi kuralım çalıştıralım´ dedi. Bu arada Sönmez Köksal´ın, MİT Müsteşarı olmasıyla birlikte Şenkal Atasagun Ankara´ya tayin oldu. Şenkal, bana ´Seni MİT´e düşünüyoruz. Abdullah Öcalan´ı yakalamak için bazı görevler verildi´ dedi. Ben de hükümetin bunu kabul etmeyeceğini söyledim. Beni, Çiller´e gayrı resmi danışmanı methetmiş. Tansu Çiller´in eşi Özer Çiller, beni Ankara´ya çağırdı. ´Size MİT´te görev vermeyi düşünüyoruz´ dedi. Resmi sıfatı olmayan Özer Çiller ile görüşme yapmam garibime gitmişti. Ama Teşkilat´ın sıkıntılarını Özer Çiller´e iletiyordum. Bazen lüzumsuzluklar yapıyordu. Özer Çiller´in bir yatı vardı. Zeynep Özal´a Jaguar marka araba hediye eden ismini hatırlamadığım şahısla samimiydi. Yanlış insanlar olduğunu söyledim. Uzak durmasını istedim...
´O güvenlik şirketinin adı Mumcu cinayetinde de geçmişti´
ÖZEL İstihbarat Daire Başkanlığı´na geldiğim sırada Mecit Baskın, Namık Erdoğan, Faik Candan cinayetleri işlenmişti. Avukat Yusuf Ekinci cinayeti hakkında biraz bilgim vardı. Oğlu babasının ölümü ile ilgili olarak Mehmet Ağar´ı sorumlu tutuyor ve tehdit aldığını söylüyordu. Biz de dinleme yaptık. Özel Harekâtçıların gidip geldiği bir güvenlik şirketi vardı. Bir paşa vardı. MHP´nin Rusya Başkanlığı´nı yapan İrfan isimli şahıs da bu güvenlik şirketindeydi. Yapılan görüşmelerde, cinayetin Özel Harekât polisleri ve devlette görevli şahıslar tarafından işlendiği ortaya çıkmıştı. Hatta bu güvenlik şirketinin ismi Uğur Mumcu cinayetinde basında yer almıştı.
SİYASİ CİNAYETLER
Susurluk olayı patlak vermeden önce MİT Kontr Terör Dairesi Başkan Yardımcısı olarak bir yazı yazdım. Yazıda, devlet içerisinde görev yapan etkili şahısların güdümündeki bir kısım kamu görevlisinin, Özel Harekât polisleri, Özel Harp Dairesi´nden askerler ve yine mafyavari şahıslarla, siyasi cinayetler işlediğini, haraç aldığını, bir terör olgusu geliştiğini bildirdim. İsimlerini tek tek yazdığım bu şahısların izlenerek konunun üzerinde hassasiyetle durulması gerektiğini belirttim. Daha sonra duyduğum kadarıyla MİT İstihbarat Başkanı olan Miktat Alpay´ın bu yazıyı tek tek bölge başkanlıklarından geri aldığını yazının kayıtlı olduğu defteri eskiterek yeni kayıt defteri açtığını öğrendim. Ayrıca Ergenekon davasından tutuklu olarak yargılanan Doğu Perinçek ile ilişkisi olduğunu duydum. Ben bu terör olgusuna ilişkin yaptığım araştırmada devlet içinde askeriyede JİTEM, Emniyet´te Mehmet Ağar ve Korkut Eken´in başını çektiği Özel Harekâtçılardan oluşan yine MİT´te görevli Özel Harp Dairesi´nden bir kısım insanların karıştığı bir takım cinayetler işlendiğini öğrendim.
BAŞBAKANLIK KARTI VAR
YEŞİL kod adlı Mahmut Yıldırım´ı Elazığ´da bulunan memur aracılığıyla tanıdığını belirten Mehmet Eymür ?Elazığ´da MİT adına çalışıyormuş. Hem Jandarma İstihbarat hem de Başbakanlık kartı vardı? dedi.
ÖZEL HARP DAİRESİ DE İŞİN İÇİNDE
Ankara Cumhuriyet Savcılığı´nın 4 faili meçhul cinayetle ilgili yürüttüğü soruşturmada gözaltına alınan eski MİT yöneticisi Mehmet Eymür, 9 sayfa ifade vermişti. 33 saat tutulduktan sonra serbest bırakılan Eymür, ?Askeriyede JİTEM Emniyet´te Ağar ve Eken´in başını çektiği Özel Harekâtçılardan oluşan, yine MİT´te görevli Özel Harp Dairesi´nden (ÖHD) bir kısım insanların karıştığı cinayetlerin işlendiğini öğrendim? dedi. ( Habertürk)
NURİ GÜNDEŞ ÇATLI´YI EYLEMLERDE KULLANDI
06 Aralık 2011 - ´Faili meçhul soruşturması´ kapsamında gözaltına alınan eski MİT mensubu Mehmet Eymür, soruşturma savcısına önemli bilgiler verdi. Eski MİT İstanbul Bölge Başkanı Osman Nuri Gündeş´in derin yapı ile bağlantılı olup olmadığını bilmediğini kaydeden Eymür´ün, Ama Nuri Gündeş, Abdullah Çatlı´yı tanır. Çatlı´yı yurtdışında birçok görevde kullanmıştır. açıklamasında bulunduğu öğrenildi.Geçtiğimiz hafta gözaltına alındıktan sonra Ankara´da özel yetkili cumhuriyet savcısına ifade veren Mehmet Eymür, devlet içerisinde yaşanan çarpık ilişkileri de gözler önüne serdi. Erkek gibi kadın, cesur kararlar alıyor.´ sözlerinin dönemin başbakanı Tansu Çiller´i çok etkilediğini belirten Eymür, konuyla ilgili şöyle konuştu: Çiller, devlet yapısını iyi bilmediği ve erkeklerle irtibat kurmakta biraz sıkıntı çektiğinden hiçbir hukuki sıfatı olmadığı halde eşini danışman gibi kullanıyordu. Mehmet Ağar ile Özer Çiller samimiydi. Ben de uyardım. Sonraki süreçte Ağar hem başbakanı hem de eşini fazlasıyla etkiledi. Başbakan, bazı şeylerin inisiyatifi dışında yapılmasına ses çıkarmadı.
Görevde bulunduğu yıllarda yardımcısı Yavuz Ataç ile Alaattin Çakıcı arasındaki ilişkiden rahatsız olduğunu belirten Eymür, Ataç´a bu ilişkiyi kesmesi noktasında talimat verdiğini ifade etti. Daha sonra Ataç´ın aralarındaki bu konuşmayı Çakıcı´ya aktardığının altını çizen Eymür, Bana düşman olan Alaattin Çakıcı, haber göndererek, çocuğumun kafasını koparmakla tehdit etti. şeklinde konuştu. Eski MİT İstanbul Bölge Başkanı Osman Nuri Gündeş´in derin yapı ile bağlantılı olup olmadığı noktasında bir bilgisinin olmadığını kaydeden Mehmet Eymür, Ama Nuri Gündeş, Abdullah Çatlı´yı tanır. Çatlı´yı yurtdışında birçok görevde kullanmıştır. açıklamasında bulundu.
TAŞANLAR VE MENZİR´İ AKLADI
Mehmet Eymür, eski Bursa Valisi Orhan Taşanlar ile Necdet Menzir´in direkt olarak bu faili meçhul cinayetlerle ilişkisi olduğunu düşünmediğini kaydetti. Ömer Lütfi Topal cinayetinin de aslında kumarhaneleri ele geçirme operasyonu olduğuna dikkat çeken Eymür, konuyla ilgili olarak savcıya şu bilgileri verdi: Ömer Lütfi Topal cinayeti gerçekleştikten sonra rakibi olan Sudi Özkan´a yönelik faaliyetler olacağına yönelik ihbarlar almıştık. Bunun üzerine Sudi Özkan´ın yanında çalışan ve benim MİT´te göreve başladığım ilk amirim olan Mustafa isimli şahsa, ´Sudi Özkan biraz çalışmaya ara versin. Türkiye´den de bir müddet uzaklaşsın.´ dedim. Bunun üzerine durumu hemen kavradılar, Sudi Özkan hemen yurtdışına gitti. Yıllar sonra emekli olup ABD´den döndükten sonra Sudi Özkan beni arayıp, ´Abi sana hayat borçluyum. Beraber çalışır mıyız?´ dedi. Ben de teklifini kabul ettim. 2005 yılından geçen yıla kadar yanında çalıştım. Çalışırken kumarhanelerinin büyük para kazandığını gördüm. Bu da Ömer Lütfi Topal cinayetindeki şüphelerimi güçlendirdi.
AYKUT CENGİZ ENGİN´İ ŞAHİT GÖSTERDİ
Savcılık sorgusunda hakkındaki suçlamaları da reddeden Eymür, Susurluk kazası sonrasında bu çeteyi deşifre etmek için bizzat kendisinin çalıştığını sözlerine ekledi. Eymür, Ben bu anlamda hem görevimi iyi yaptım hem de demokrasiye iyi hizmet ettim. Susurluk kazası sonrası yaşanan adlî soruşturmada İstanbul DGM savcısı olan Aykut Cengiz Engin´e yardımlarda bulundum. Bu husus kendisine de sorulabilir. Çünkü o zaman bana ´MİT bize hiç bilgi vermiyor.´ demişti. Ben de bunun üzerine kendisine yardımcı olmaya çalıştım. dedi. ( Zaman)
İŞTE KAHRAMANIMIZ KOZİNOĞLU
06 Aralık 2011 - Ergun Babahan (Sabah): Salı MİT´çi Kaşif Kozinoğlu´nun tutuklu bulunduğu sırada kalp krizi sonucu hayatını kaybetmesi, bir kısım medyanın Ergenekon ve Balyoz gibi davalara öfkelerini kusmasına neden oldu. Kozinoğlu´nun ardından güzellemeler yazıldı, madalyaları, kahramanlıkları dile getirildi. Ve dün Habertürk Gazetesi´nden Enis Yıldırım bir başka MİT´çi Mehmet Eymür´ün savcılığa verdiği ifadesinden bir bölüm yayınladı. Bakın Eymür, MİT´te birlikte görev yaptığı Kozinoğlu için savcılıkta neler anlatmış:
?MİT´in yabancı operasyon timi olmadığı için, Özel Harp Dairesi´nde görev yapmış Albay Orhan Çoban başkanlığında 5-6 kişilik bir ekibi MİT´e aldık. Ancak bunlardan Kaşif Kozinoğlu´nun MİT´e alınmasına karşı çıktım. Çünkü Kozinoğlu´nun, Özel Harp Dairesi´nde problemleri olduğunu birçok gayri yasal işlere karıştığını duymuştum. Hatta bu durumu Orhan Çoban´a ilettiğimde ´Biz bir ekibiz, biz ekip olarak gelir gideriz. Bu istediğiniz ayıp olur´ dedi. Karşı çıkmama rağmen Kozinoğlu MİT´e alındı. Kozinoğlu, MİT´te görevliyken altındaki astsubayla birlikte İHD Başkanı Akın Birdal´ı öldürmek üzere plan yaptığı bilgisi bana ulaştı. İstihbarat birimleri haberim olup olmadığını sordu. Haberimin olmadığını belirterek soruşturma açtım. İfadesini aldım ve Kozinoğlu´nu cezalandırdım. Buna ilişkin tüm yazı ve belgeler MİT Başkanlığı´nda vardır. Şenkal Atasagun, Kaşif Kozinoğlu´nu himayesine aldı. Kendi Dış İstihbarat Başkanlığı´nda kullanmaya başladı.?
Akın Birdal, meşhur Andıç´da adı geçen ve Derin Devlet´in infaz timi ?Türk İntikam Tugayı? tarafından vurulan ancak bir mucize eseri kurtulan İnsan Hakları Derneği´nin eski başkanı. Generaller adını andıça koydurmuş, generallerin MİT´teki uzantıları da öldürülmesi emir vermiş. Böyle kokuşmuş bir devlet, böyle kokuşmuş bir sistem olabilir mi? Katilden kahraman yaratmaya çalışırsanız tüm sisteminiz çöker. Dersim´i inkar eden, Kaşif Kozinoğlu´ndan kahraman yaratmaya çalışan bir düzenin nasıl yerlebir olduğuna tanıklık ediyoruz. Eymür´ün ifadesi Uğur Mumcu Suikasti´nde de MİT´in devrede olabileceğini gösteriyor açıkçası. Devletin kendi yurttaşlarının hayatına yönelik eylemlere imza attığı, Kürt veya Alevi olduğu gerekçesiyle bir kenti toptan imha ettiği bir dönem kapanıyor. Suç ortakları, uzantıları birbir ortaya çıkıyor. Böyle bir tabloda katillerin işbirlikçisi medya olacağıma, Ali Kemal olmayı bin kat tercih ederim. ( Ergun Babahan / Sabah)
(04 Aralık 2011), son güncel.: (06 Aralık 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Mehmet Eymür gözaltına alındı
Eymür serbest bırakıldı
Eymür yeni soruşturmaları başlatacak
Ayhan Çarkın´ın Susurluk cinayetlerine dair itirafları ve yürütülen soruşturma manşetlerimiz
Susurluk skandalı ve cinayetlerine dair çeşitli devlet kurumlarınca hazırlanan raporlar
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ile ilgili manşetlerimiz
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap
Tarık Ümit dosyası tekrar açıldı
Tarık Ümit olayıyla ilgili manşetlerimiz
Yıllardır izi bulunamayan MİT´çi Tarık Ümit için korkunç iddia
İddianamede Sapanca Üçgeni
Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi sayfamız