İstanbul Organize Şube´ye Ankara Başsavcılığı´nın yaptırdığı baskında ´özel olarak aranan´ şeyler olduğu ortaya çıktı. Ankara Memur Suçları Bürosu´nun 2008/89547 nolu soruşturma yazısında, ´...İzinsiz ve yasadışı dinlemelerle ile devlet büyüklerinin ve devlet büyükleriyle diğer yurttaşların yasadışı kaydedilen faaliyetleri var ise, bunlara el konulması...´ şeklindeki istek cümlesi de dikkat çekti. Paksüt´ün yaptığı suç duyurusu üzerine yapıldığı söylenen ´Organize Baskın´da ´kaydı var mı´ diye araştırılması istenen diğer devlet büyüklerinin kim ya da kimler olduğu merak konusu oldu. Devlet büyükleri olarak Yüksek Yargı organlarında görevli kimseler ilk akla gelenler oldu.
20.08.2008 12:17 İstanbul Organize Şube´ye Ankara Başsavcılığı´nın yaptırdığı baskında ´özel olarak aranan´ şeyler olduğu ortaya çıktı. İşte ´derin baskının´ perde arkası..
Kayıtlarda aranan devlet büyüğü kim?
Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Organize Şube´ye yapılan ´Organize Baskın´da ´devlet büyükleri´nin kayıtları arandı. Dinlemeye takılıp takılmadığı araştırılan ´o büyükler´ merak ediliyor
ERGENEKON terör örgütü soruşturmasını yürüten İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şubesi´ne iki savcı ve üç kişilik akademisyen bilirkişi heyeti tarafından yapılan ´Organize Baskın´ kamuoyunda şok etkisi yarattı. Baskına gerekçe olan yasadışı dinlendiği iddia edilen ´devlet büyükleri´nin kimliği tartışma konusu oldu. Baskın talimatını veren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´na daha önce İşçi Partisi´nin aynı gerekçelerle suç duyurusunda bulunmuş olması da dikkat çekti.
TOPTAN EL KOYMA ÇABASI
YAPILAN ´Organize Baskın´ mahkeme kararıyla durduruldu ancak İstanbul Emniyeti´ne Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın talimatıyla yapılan baskının perde arkası ve operasyondaki ´hukuksuzluklar´ soru işareti oluşturdu. CMUK´un 250. maddesine göre, bir savcının soruşturmasına başka bir savcı müdahale edemezdi. Ancak yapılan baskında, Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz´ün, mahkeme izniyle yapılan operasyonlarına ilişkin çok gizli kayıt ve belgelerin kopyalanmasına veya el konulmasına çalışıldı.
AKILLARA TAKILAN SORULAR
ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı´nın baskına neden olarak ´Paksüt´ün yasadışı dinlenmesi´ iddiasını göstermesine rağmen, Organize Suçlar Şube Müdürlüğü´ndeki tüm belgeler ´konu ayrımı´ yapmaksızın kopyalanmaya çalışılması soru işaretlerini artırdı. Paksüt´ün dinlendiği iddiası üzerine, Ankara Başsavcılığı basında çıkan haberlerden dolayı re´sen soruşturma açarken, soruşturmada Basın Savcılığı yerine Memur Suçları Soruşturma Bürosu´nun devreye girmesi de ilginç bulundu.
EN DİKKAT ÇEKİCİ İSTEK
ANKARA Memur Suçları Bürosu´nun 2008/89547 nolu soruşturma yazısında, ´...İzinsiz ve yasadışı dinlemelerle ile devlet büyüklerinin ve devlet büyükleriyle diğer yurttaşların yasadışı kaydedilen faaliyetleri var ise, bunlara el konulması...´ şeklindeki istek cümlesi de dikkat çekti. Paksüt için yapılan suç duyurusu için yapıldığı söylenen ´Organize Baskın´da ´kaydı var mı´ diye araştırılması istenen diğer devlet büyüklerinin kim ya da kimler olduğu merak konusu oldu. Devlet büyükleri olarak Yüksek Yargı organlarında görevli kimseler ilk akla gelenler oldu.
Taraflar suskunluğa büründü
ERGENEKON soruşturmasına yapılan yasadışı müdahaleye ilişkin bir suç olmasına rağmen hiçbir işlem yapılmadığı öğrenildi. Dün konunun mağduru tara olan Emniyet Genel Müdürlüğü ve İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah hiçbir açıklamada bulunmadı. Organize Baskın´ı isteyen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, baskın talebini mahkemeye götüren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, baskın kararını veren Fatih 2.Sulh Ceza Mahkemesi ile baskın kararını durduran İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesi´nin sessiz kalması dikkat çekti. Dinlendiğini iddia eden Anayasa Mahkemesi Başkanı Osman Paksüt´ün de konuya ilişkin konuşmadığı görüldü.
Ergenekon soruşturması sekteye uğratılabilirdi
Star´ın dün ´ORGANİZE BASKIN´ sürmanşetiyle duyurduğu Ankara Cumhuriyet Savcılığı talimatıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şube Müdürlüğü´ne yapılan baskın ve arama, kamuoyunda şok etkisi yarattı. Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt´ün ´yasadışı yöntemle´ dinlendiği iddiasıyla, görevli mahkemelerden alınamayınca nöbetçi mahkemeden alınan bir arama izniyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü´ne iki savcı ve üç bilirkişiden oluşan heyet baskın yaptı.
SAVCI ÖZ SON ANDA ENGELLEDİ
OSMAN Paksüt´ün yasadışı dinlenmesi var ise bunlara el koyması istenen ekip, Ergenekon soruşturmasının tüm gizli belgelerini kopyalamaya başladı. Ergenekon´la ilgili yakında yapılması beklenen çok önemli operasyon bilgilerinin yer aldığı belgeleri de kopyalamaya başlayan ve tüm belgelere el koymaya çalışan heyetin girişimini Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz son anda engellemişti. Savcı Öz´ün itirazıyla İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon soruşturmasının deşifre olmasıyla sonuçlanabilecek bir baskının durdurulmasını sağladı. Ekibin kopyaladığı bilgi ve belgelere el konuldu.
Soruşturmayı engelleme baskını olabilir
ERGENEKON soruşturmasını yürüten İstanbul Organize Şube´ye yapılan baskın hukukçular tarafından ´siyasi polemiklere müsait bir durum´ olarak değerlendirildi. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Tunç, ortada hukuki bir polemik yapılacak durumun olmadığını belirterek ´Siyasi değerlendirme yapılabilir ancak, o da ´acaba Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı mevcut soruşturmayı engellemek üzere birilerinden talimat mı aldı, delil karartmak mı istiyor´ gibi polemikler ortaya çıkıyor´ dedi. ´Olay biraz polemiğe müsait olduğu için dikkat çekiyor, bir cinayet davası olsaydı hiç kimsenin dikkatini çekmezdi´ yorumunda bulunan Tunç şöyle devam etti: ´Hukuki yardım istenilecek bir olay da değil bu. Yani, ´dinlemeye ilişkin bilgi ve belgeleri gönderin´ denilebilecek bir olay değil.´
BAŞKA ALANA GİRMİŞSE SUÇ
EMEKLİ Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gündel ise, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın yürümekte olan Ergenekon soruşturmasına zarar vermişse bundan sorumlu tutulacağını söyledi. Gündel, ´Görevi yaparken başka alanlara girmişse, kendisi de suç işlemiş olur. Başsavcılık, ilgili yerlere baskın yapıp, suç delillerini ele geçirmek isteyebilir. Bu olay, bir başka savcılığın yaptığı soruşturmayı engellemeye yönelik değil. Bir suç işlendiğine dair bir ihbar var, savcılık da bu iddianın doğru olup olmadığına dair bir araştırmaya girişmiş.´
Aytaç: Baskınla hukuk zorlandı
İSTANBUL Emniyet Müdürlüğü´ne yapılan baskını değerlendiren polis Akademisi öğretim üyesi Doç. Dr. Önder Aytaç ´Hukuku çok zorlarsak bu şekliyle bir baskının yapılabileceğini söyleyebiliriz´ dedi. Hukukun çok zorlanmaması gereken bir olgu olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Aytaç, ´Hukuk yaşayan herkesin mutluluğu için var olan bir manzume biçimi ise bir mahkemenin verdiği karar başka bir mahkemenin verdiği kararı hukuki gerekçelerle mahvetmemek lazım. Aksi halde hukukun üstünlüğü yerini hukuku farklı farklı yorumlayan insanların üstünlüğüne bırakır. İstanbul Organize Şubesi, bütün bilgi - belge ve iddianamenin eklerinden yer alan dokümanların tamamını idari kolluk olarak hazırlanmıştır´ diye konuştu. (Star)
KAMUOYU BU SORULARIN CEVABINI MERAK EDİYOR. ŞOK BASKIN için 7 soru
Şamil Tayyar (Star): Başsavcı konuşmalı.. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu´nın Kartal Savcısı olduğu dönemde Sedat Peker Kartal Cezaevi´nde yatıyordu. 4 yıl önce bir iddia ortaya atıldı. Dendi ki, Peker´in Boyrazoğlu ile irtibatı var! İddianın temeli ise Peker´in yakın adamı Varis Bayram Küçük´le Kuşadası´nda bir kahvaltıda bir araya gelmesiydi. İddiaya göre, buluşmayı sağlayan isim ise Yargıtay eski Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Yalçınkaya idi! Hürriyet´in 15 Ekim 2004 tarihli nüshasında yer alan habere göre, Boyrazoğlu, iddialar gündeme gelince kahvaltıyı doğruladı, Varis´i ise eskiden tanıdığını söyledi. Adalet Bakanı Cemil çiçek ise iddiaları araştırmak üzere iki müfettişin görevlendirildiğini açıkladı. Aradan 4 yıl geçti. Mutlaka, müfettişler iddiaları inceleyip raporlarını sunmuştur. Boyrazoğlu görevinde kaldığına göre, müfettişlerin inceleme sonucunda dava konusu yapılabilecek ciddi bir veriye rastlamadığını ya da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu´nun bu konuda tasarrufa gidecek ciddi bir iddiayla karşılaşmadıklarını söyleyebiliriz. Kişisel kanaatim de o yöndedir. Ancak, adalet dağıtan makamlarda bulunanların attıkları her adıma, oturdukları her masaya dikkat etmeleri gerekir. İşadamı İdris Yamantürk´ün bir röportajdaki şu sözleri geldi aklıma: ´Dişlerim kamaşmasın diye ekşi erik bile yemem.´ Evet, savcıların, hakimlerin yiyecekleri eriğe kadar özenli olması gerekir ki, saçma sapan iddialarla yıpratılmasına zemin oluşmasın.
Doblo İstanbul´a mı kaçtı?
Diyeceksiniz, bu konuya nereden geldik. Dün star´da Efe Erdem´in son dönemin en güzel haberlerinden biri yayınlandı. Haber şöyle: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt´ü dinledikleri iddiasıyla Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi´ne baskın düzenledi. Ankara Başsavcılığı, İstanbul Başsavcılığına 22 Temmuz günü gönderdiği bir yazıyla Paksüt´ün İstanbul Organize tarafından izinsiz dinlendiği yolunda ihbar aldığını belirterek, gerekirse emniyetteki tüm bilgisayar ve kayda el konulmasını istedi. Bunun için mahkeme kararı gerekiyordu. Alınamadı. Derken 20 gün sonra Fatih Adliyesi´ndeki nöbetçi mahkemeden müteferrik kararıyla izin alındı. İkisi savcı, üçü öğretim görevlisi beş kişiden oluşan bilirkişi ekibi, emniyetteki tüm kayıtları inceledi ama izinsiz dinlemeye dair bir kayda rastlamadı.
Zihinleri kemiren soru şu: Paksüt´le ilgili dinleme iddiası, Ankara´da ortaya çıktı. Ankara´daki emniyet birimleri veya Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki ilgili birimlerle ilgili araştırmaya ihtiyaç varken, neden İstanbul Organize seçildi. Dün sordum. Hem Ankara Organize hem Terörle Mücadele Şubesi´ne. Paksüt´le ilgili dinleme iddiasına dair benzer bir baskın olmamış. Eğer suçlu emniyet içinde aranıyorsa, neden Ankara değil de İstanbul... Yoksa İstanbul Organize´nin uydudan Paksüt´ü izlediklerini mi düşünüyorlar? Paksüt ve eşinin şüphelendiği Kavaklıdere´deki Doblo´ya ne oldu? Bu sorulara makul cevaplar verilemezse, Sedat Peker´in de sanık olarak yer aldığı Ergenekon´un üzerine giden İstanbul Organize´ye yönelik baskında başka niyetler aranır.
Başsavcıya sorular
Konuya açıklık getirmede bir numaralı sorumlu Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu´dur. Dün aradım, tatilde olduğunu söylediler. Ayrıca, Boyrazoğlu´nun eli bu konuya değmişken, eğer bilgi sahibi ise şu sorulara da cevap verebilirse, kamuoyunu bilgilendirmiş olur.
1- Danıştay faili Alparslan Arslan, yakalandıktan yaklaşık 40 gün sonra 26 Haziran 2006 günü Sincan F Tipi Cezaevi´nden gelerek ifadesini neden değiştirdi? O süre içinde Arslan´ı Sincan´da kimler ziyaret etti? Cezaevi dışına çıkarıldığı iddiası doğru mu?
2- Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar Danıştay davasıyla ilgili bilgi ve belgeleri istediğinde, Alparslan Arslan´ın babası İdris Arslan´ın Veli Küçük ve Muzaffer Tekin´e yer verdiği polisteki ifadesinin metni, İstanbul´a gönderilen dosyada var mıydı? Yoksa neden gönderilmedi?
3- 22 Temmuz seçimlerinden hemen önce 3 Temmuz´daki Girdap Operasyonuyla gözaltına alınan Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Başkanı Taner Ünal ve diğer yöneticilerle ilgili dava dosyası, neden 5 savcı değiştirdi?
4- CHP´li Onur Öymen İstanbul´da görülen Ergenekon davasıyla ilgili bir TV kanalında yaptığı ´önemli değil, Ankara´da hakimler var´ sözüyle neyi kastetti? Bir hukuk adamı olarak bu konuda ne düşünüyorsunuz?
5- İstanbul Organize´ye yapılan baskının ´Ergenekon davasına karşı darbe´ olarak nitelendirilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
6- Ergenekon davasını Ankara´ya getirtme girişimleri oldu mu? Paksüt´ün İstanbul Organize tarafından dinlendiği yolundaki ihbar gibi bu konuda da savcılığa intikal etmiş bir ihbar var mı?
7- Savcı Zekeriya Öz´ün görev yerinin değiştirilmesi konusunda Ankara´da yürütülen kumpasla ilgili savcılığa intikal etmiş bir iddia var mı?
Sayın başsavcım diyebilir ki, bu soruların muhatabı ben değilim, bilsem de konuşmam. Haklıdır. Ama İstanbul baskını karşısında ´susma´ lüksü yoktur. Makul gerekçeleri, kamuoyuna sunmalıdır. Söz başsavcıda... (Şamil Tayyar / Star)
OKUR YORUMLARI:
ciğerim yanıyorrr - yanık ciğerli: bu ülkenin bu hainlerden çektikleri ciğerlerimi yakıyor...okyanuslar yüreğimdeki yangını söndüremez.ya, bu ergenekoncular bu aralar birilerine şantaj yoluyla birşeyler yapırmaya,gizli bilgileri elde etmeye çalışsalar ve bunu elde etseler bütün bu olanlar boşa çıkmaz mı? Türkiyemin geleceği kararmaz mı? öyle birşey olursa onların cezasını ben kendi elimle vereceğim,artık hangi birini yaklayabildiysem... 20 Ağustos 2008 Çarşamba 16:51
ÇOMAK SOKMAK - fahrettin: bu güne kadar hangi davalara comak sokmadılar ALLAH bilir ancak biz gördügümüze duyduguma ınanalım en iyisi ama bu kadar aleni ve fütursuzca bunu yaptıklarına göre daha kim bilir nice davalarda nice emeller nice amaçlar için ne comaklar soktular ALLAHA HAVALE EDİYORUZ MECBUREN. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 16:48
:):) - M.EMİN AVCIOĞLU: ((Biz, Osman Paksüt´le Ergenekon arasında bir ilişki olmadığını biliyoruz)) ZUHAHA. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 16:47
YA SAVCILAR? ONLAR DA İNSAN... - Turan VANLIOĞLU: bilirkişilerin dışarı çıkarılması operasyonun gizliliğini korumuş mudur? tartışılır...hertarafa uzanan her yere eli,kolu,bacağı uzanan bir TERÖR ÖRGÜTÜ var karşımızda;üst düzey yöneticilerinden Paşalar,Şerefli ordumuzun adını lekeleyen hainler,görevdeyken kalkıp elini kolunu sallayarak hergün ciğerlerimizi dağlayan hain terör örgütüne silah satabiliyorsa bu ülkede herşey olabilir...o savcılar satın alınamazsa bile bir açıkları bulunup herşey yaptırılabilir.herşey çok önceden planlanmış olabilir. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 16:46
ergenekon - karşıyakalı: derin ergenekon devrede.demekki yargıya bile sızmışlar.bunun başka bir izahı olamaz.veya yargının yargıya yalakalığımı demeliyiz.bunun başka bir adında işgüzarlık denebilir.bir yargı mensubunun ülkeyi ilgilendiren bir konuda bu kadar işgüzarlık göstermesi affedilemez.bu baskına sebep olanların hemen işten el çektirilmeleri gerekir.çünkü başka davalarada çomak sokabilir. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 16:40
sulandırma - mehmet yılmaz: ergenekon davası ciddi boyutlara ulaşmış ahtapotun koolları birbir yakalanmış ama asıl bazı mihraklar yakalanamamıştır. bunları korumak ve yakalananları aklamak için böyle tezgahlar kurulacaktır. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 14:07
ANLAŞILMIŞTIR - ÖZLEM DİNÇER:Bu baskından da anlaşılıyor ki, Anayasa Mahkemesi´deki bazı kişi ya da kişilerin, Ergenekon Terör Örgütü ile bağlantısı olduğu açık ve nettir. Allah(c.c.); dürüst siyasetçileri, liderleri, devlet adamlarını, savcılarını ve avukatlarını ve en önemlisi Türk milletini bunların şerrinden korusun. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 13:56
KOKUŞMA - gazi derviş:Kokuşma had safhada.devlet kurumları bazıları için arpalığa dönüşmüş.hızla temizlenmeli bu ergenekon artıkları.derin devlet tsk içerisinden söküp atılsın.antidemokratik bir gizli örgüt tür. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 13:38
satilmamis erkek savcilar da var - vatandas:helal sana türkiyenin gururu savcimiz bu vampirlerin ,kenelerin kanini kes sonuna kadar arkandayiz. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 13:36
Yargidaki Ergenekoncular - Arif Erdemli: Yargidaki Ergenekoncular aciklanmadan Ergenekon sorusturmasinda fazla yol alinamaz.Gorunen o ki yargidaki Ergenekoncularin ayni zamanda mason olmasi sorusturmayi tikiyor.Askeriyedeki ve yargidaki masonlarin Ergenekon cetesini kurdugu bilindigi halde Masonluk konusu ikinci plana atilmis durumda. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 13:10
hitabe - kerem:Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! 20 Ağustos 2008 Çarşamba 12:53
hitabe - kerem: Ey Türk gençliği!Birinci vazifen,Türk istiklalini,Türk Cumhuriyeti´ni,ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur.Bu temel,senin en kıymetli hazinendir.İstikbalde dahi,seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahların olacaktır.Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere,memleketin dahilinde,iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 12:52
açıklama - kerem:Ergenekon operasyonları yapıldığında İstanbul Başsavcısı çıkıp açıklama yaptı, operasyon yapıldığını bildirdi. şimdi Ankara Başsavcısı da çıksın bu operasyonu açıklasın, sebeplerini söylesin. o zaman ben de ihbar yapayım, Ankara savcısı usulsüz iş yapıyo diye, İstanbul savcısı gitsin bassın. nasıl bir hukuk anlayışı. Türk Milleti adına karar ve yargı yetkisine sahip adliye teşkilatının terazisini kimse yıpratmasın, öncelikle de Pak-süt ve yandaşları
...: Sn öz Türk Milleti arkanda, sonuna kadar git. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 12:38
Derin Yargı - kerem: Ergenekon soruşturması kapsamında üzerinde kuvvetli şüphe bulunan ve giyabında tutuklama kararı çıkan Turan ÇÖMEZ ile yakın ilişkisi olan Paksüt´ün de mi ergenekon ile bağlantısı var. Devletin en önemli kurumlarından olan Emniyet Müdürlüğü´nü basmak bu kadar kolay mı?? bence amaç ergenekon ile ilgili delilleri karartmak ve tutukluların beraat etmesini sağlamak. işte bu derin devlet. C.Savcısı ÖZ´e güvenim sonsuz. İnşallah Paksüt ile ilgili bir delile ulaşır da Organize Paksüt´ü alır. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 12:21
okuyun.. - sami:bu konuyla ilgili olarak şamil tayyar´ın (http://www.stargazete.com/gazete/yazar/bassavci-konusmali-121930.htm) başsavcıya yönelik 7 soru -adlı makalesini lütfen herkes okusun.ankara cumhuriyet başsavcısının sedat peker ile bağlantıları net bir şekilde ortaya çıkmış.. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 11:50
...: Ergenekonun ucu nerelere ulaşıyor demek ki,topları tüfekleriyle saldırıya geçtiler,her yolu deniyorlar sekteye uğratmak için soruşturmayı.Çetenin tüm fertleri afişe olsun ve cezalarını çeksin.Davayı engellemek,delil karartmaya yönelik teşebbüslerde bulunanlara ,pahalıya ödetmek gerekir yaptıklarını. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 11:31
derin yargı - hasan:birilerinin paçası iyice tutuştu anlaşılan..desenize savcı özün elinde derin yargıya yönelik ciddi belge ve bilgiler var. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 11:28
bravo ÖZ - F tipi:Bu adam Devlet şeref madalyası vermek lazım.ALLAH yardımcısı olsun.Çok iyi korunmalı. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 11:24
Ankara C. Başsavcılığı açıklasın - sedat:Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı derhal açıklama yapmalıdır.Bu baskın,sayısız şüphelere yol açmıştır.Ayrıca herkesin Zekeriya Öz´e sahip çıkması gerekir.Zekeriya Öz,asla yalnız bırakılmamalıdır,Türkiye,ergenekon belasından kurtulmalıdır. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 11:22
Syn ÖZ e saygı - karagün: Sayın ÖZ savcımıza saygı duyuyorum insallah engelleyemezler,bende dualarımla desdekliyorum sonuna kadar gider insallah saygılar. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 11:11
Neden İstanbul iyice anladınız mı? - Yılmaz TÜYSÜZ: Arkadaşlar ergenekon soruşturması Ankara yerine neden İstanbula alındı ? İşte sebep.Dürüstleri tenzih ederken Ankarada yargının siyasallaşma ve tarafsızlığını yitirme endişesi var.Bu endişe yersiz mi idi.Demek ki değilmiş. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 10:45
sona yaklaştıkça - ömer faruk:ergenekon u kurtarma operasyonları sürecektir. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 10:31
Bu Savcı Sorgulanmalı - elsal: Bu baskına izin veren savcı bulunmalı ve sorgulanmalı. Böyle usulsüz bir işi nasıl yapar? Nasıl olur da Ergenekon soruşturmasına konu olacak bilgiler kopyalanıp götürülüyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil?Bu işi yapanlar sorgulanmalı. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 10:23
Tuz Değil Tereyağı - dahileyk:Bizim yöremizde bunun için tuz değil tereyağı koktu deyimi kullanılır.Bu memleket,anlıyoruz ki evladının ayağındaki çorabı sökük şehitler sayesinde ayakta kalmaktayız.Kaymak tabakaya kalsaydı vay halimize.Şehitlerimzin kanları suyu hürmetine huzur içinde yatağımzıda yatıyoruz. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 10:13
Pak süt? - Ahmet Yılmaz: Demek ki adam pak değilmiş. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 10:09
YUH YUH DUYANLARA - HALUK DEMİRTAŞ:Yuh erim be eğer .. korkan var ise bıraksın bu memleketin yakasını gitsin savunduğu .. memleketine ben okudum aydın adamım deyip de bizleri zor duruma koyan okumuş cahiller yeter artık bıktık sizden ama siz cezanızı en ağır şekilde çekiyorsunuz ve çekeceksiniz niyemi hergün kapı zili çaldığında etrafınızda bir yabancı gördüğünüzde hep kalbiniz çarpacak çünkü suçlusunuz, görevinizi doğru yapmıyorsunuz demektir. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 09:56
Hukuk mu? Yoksa.... - Halit: Amaçları çok açık bundan sonra yapılacak olan baskınları tespit edip ergenekon terör örgütüne ileteceklerdi.Böylece operasyonun ilerlemesine engel olacaklardı.Yazık çok yazık.Ama bu olay bile ergenekon terör örgütünün kollarının nerelere kadar uzandığını göstermesi bakımından manidar. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 09:47
tuz da kokmaya başlarsa - ahmet mazlum:olayın ilerleyen boyutlarını düşünecek olursak neler olabilir. a şehrinin polisi tutukluyor b şehrinin polisi bana göre bu vatan kahramanı diye göz yumuyuor. a savcısı tutuklama emri çıkarıyor b şehrinin savcılığı mahkemesi hadi ordan o bir vatan kahramanı tutuklamak şöyle dursun devlet madalyası verdiriyor. bir de hakimler savcılar arasında bir yarış birbirlerini cezalandırmaya çalışıyorlar. ammada olur ha. işte o zaman bizde ikiyüz küsür yıl geçiken rönesans gerçekleşir. bir franszız ihtilali. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 09:43
Ne Demektir Bu? - Mülayim:Bu baskının sebebini öğrenmek hakkımızdır.Neler öğrenilmek istenmiştir? Mızrak çuvala sığar mı?Bu işin mahiyetini merak ediyoruz.Kimler rahatsız olduğu için bu operasyonu başlatmak istemişlerdir? Şüphe içinde kaldık doğrusu. 20 Ağustos 2008 Çarşamba 09:36
EĞER Kİ DOĞRU İSE - A:B:C:Eğer ki doğru ise hani 24 diye bi dizi var! 24cülük oynamaya gerek yok! çok fazla dizi seyretmeyelim sonra etkisinde kalıyoruz! 20 Ağustos 2008 Çarşamba 09:27
(20 Ağustos 2008, 12:17)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: