İkinci Ergenekon davasının 141. duruşması başladı. Duruşmaya tutuksuz sanık Hurşit Tolon´un savunması ile devam ediliyor. Düzmece iki CD´den elde edilen belgelerle suçlandığını savunan Tolon, ´Umarım, bu defa da soruşturma safhasının sorumluları ortaya çıkıp, davanın maalesef artık sloganı haline gelen ´sehven´ zırhına sığınmaya kalkışmazlar´ diye konuştu.
İkinci Ergenekon´da 141. duruşma
İkinci Ergenekon davasının 141. duruşması başladı. Duruşmaya tutuksuz sanık Hurşit Tolon´un savunması ile devam ediliyor. Düzmece iki CD´den elde edilen belgelerle suçlandığını savunan Tolon, ´Umarım, bu defa da soruşturma safhasının sorumluları ortaya çıkıp, davanın maalesef artık sloganı haline gelen ´sehven´ zırhına sığınmaya kalkışmazlar´ diye konuştu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ikinci Ergenekon davasının 141´inci duruşmasında CHP milletvekili Mustafa Balbay, eski Özel Harekat Dairesi Başkanı İbrahim Şahin ve gazeteci Tuncay Özkan´ın da aralarında bulunduğu 11 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklardan Hurşit Tolon ve Yalçın Küçük katıldı. Davanın tutuksuz sanığı Küçük, Oda TV davasından tutuklu olduğu için tutuklu sanıkların bulunduğu bölümde yer aldı. Tutuklu sanıklardan CHP milletvekili Başken Üniversitesi kurucu rektörü Mehmet Haberal, eski İnönü Üniversitesi Fatih Hilmioğlu, eski Jandarma İstihbarat Daire Başkanı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, emekli Albay Hasan Atilla Uğur, Mustafa Dönmez, Taylan Özgür Kırmızı ve Oğuz Bulut ise duruşmaya katılmadı.
Bu arada, Hüsamettin Cindoruk, Ufuk Söylemez ve Demokrat Parti Genel Merkez yetkilisi Binali Toprak da duruşmaya izleyici olarak katıldı. Duruşma başlamadan yaklaşık bir saat önce adliyeye gelen Cindoruk, Söylemez ve Toprak, kantinde tutuksuz sanık Hurşit Tolon ve yakınları ile birlikte oturup sohbet etti. Duruşma başladıktan sonra ise duruşma salonuna giren Cindoruk ile Söylemez, tutuklu sanık bölümüne giderek Yalçın Küçük ve Mustafa Balbay´ın da aralarında bulunduğu bazı sanıklar ile sarılıp, ayak üstü kısa sohbet etti. Daha önceki bazı duruşmalarda CHP milletvekillerinin yaptığı gibi avukatlar için ayrılan bölüme geçen Cindoruk ile Söylemez, duruşmaya milletvekili ya da avukat kimliği ile girmedikleri için jandarma görevlileri tarafından izleyici bölümüne alındı.Duruşma, 15 Kasım 2011 tarihli duruşmada savunması yarıda kesilen tutuksuz sanık Hurşit Tolon´un savunması ile devam ediyor.
HURŞİT TOLON´UN SAVUNMASI
Eski 1.Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon savunmasında, düzmece iki CD´den elde edilen belgelerle suçlandığını iddia etti. Tolon, Umarım, bu defa da soruşturma safhasının sorumluları ortaya çıkıp, davanın maalesef artık sloganı haline gelen ´sehven´ zırhına sığınmaya kalkışmazlar diye konuştu. Savunmasında, darbecilik ve Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek ile suçlandığına hatırlatan Tolon, MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı´ndan mahkemeye gönderilen yazılarda Böyle bir terör örgütünün varlığının tespit edilmediği´nin ifade edildiğine dikkat çekti. İddiaları asla kabul etmediğini ifade eden Tolon sözlerine şöyle devam etti: Ancak, ne hikmetse, bugün sadece soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcıları ile emrindeki bir grup Emniyet Mensubu tarafından varlığı ileri sürülen sözde bir terör örgütünün yöneticisi olmak ithamı ile huzurunuzda sanık sıfatıyla yargılanıyorum. Bu iftirayı bir kez daha şiddetle reddediyor, kınıyor, asla ve asla kabul etmiyorum
Oğlu Ali Tolga Tolon´un evinde arama yapıldığı haberinin verilmesinin emniyet güçleri tarafından engellendiğini söyleyen Tolon, Böylece oğlumun yokluğunda, kilidi çilingire kırdırılarak yapılan yasadışı arama sırasında elde edildiği ileri sürülen düzmece delillere dayanılarak tarafıma asılsız suç isnadında bulunulmuştur. Oğlumun evinde yokluğunda yapılan usulsüz arama neticesinde el konulan hiçbir bilgi, belge ve dokümanı kabul etmiyorum. İddianamede, tarafıma isnat edilen suçlamaların temel delili olarak gösterilen iki adet CD ve içerisinde yer alan bilgilerden de, dokümanlardan da hiçbir şekilde haberdar değilim diye konuştu.
Kendisine yöneltilen CD´lerin düzmece olduğunu kanıtladığını söyleyen Tolon, Umarım, bu defa da, soruşturma safhasının sorumluları ortaya çıkıp, huzurunuzda görülen davanın maalesef artık sloganı haline gelen ´sehven´ zırhına sığınmaya kalkışmazlar dedi.
Kendisine ait 3 ev ve oğlunun konutunda yapılan aramalarda 129 adet CD´ye el konulduğunu ifade eden Tolon, polis arama tutanaklarında yer almayan 5 CD´nin daha ortaya çıktığını savunarak, şöyle konuştu: Bulundukları yerde, kendi kendine üreyip, çoğalan CD üretimine yönelik bilinen bir yüksek teknoloji olmadığına göre, çoğalan CD´ler, acaba iddia edilen Ergenekon silahlı terör örgütünün dahiyane bir buluşu mudur? Yoksa, yasadışı arama-el koyma işlemlerini yürüten emniyet mensuplarının, şahsıma asılsız suç isnadında bulunmak için, hangi talimata istinaden, nerede, ne zaman ve ne şekilde koydukları, tarafımca bilinmeyen düzmece hukuka aykırı deliller midir? ( DHA)
CİNDORUK ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELERİ ELEŞTİRDİ
Hüsamettin Cindoruk, Silivri cezaevinde bugünkü Ergenekon davasının duruşmasını takip etti. Duruşma salonu önünde açıklama yapan Cindoruk, cezaevinde yargılama yapılmasını hukuksallık açısından değil, aynı zamanda anayasal açından da yanlış bulduğunu söyledi. Böyle bir mahkemenin kurulması için anayasal değişikliğe gerek olduğunu savunan Cindoruk, DGM kaldırıldıktan sonra cezaevinde bir mahkemenin olması çok büyük bir adli hatadır. Burada adil yargılama yapıldığına inandırmakta yargıçlar da savcılar da zorluk çeker. diye konuştu.
Hükümet tarafından zaman zaman büyük adliye binaları yaptıkları şeklinde açıklamalar yapıldığını belirten ve bunun doğru olduğunu söyleyen Cindoruk, Çok güzel adalet sarayları yaptılar. O zaman o adalet saraylarının birisinin içerisinde bu mahkemenin faaliyet göstermesi sağlanmalıdır. Açıkça söylüyorum bu mahkeme kapatılmadıkça Türkiye´de anayasa değişikliğinin hiçbir yararı hiçbir etkisi olmaz. Adalet teşekkül etmedikçe, eşit dağıtılmadıkça, adil yargılama ara kararlara yansımadıkça sonuçta istediğiniz kadar adil yargılama yaptığınızı söyleyiniz, bunu halka inandırmak mümkün değildir. Buradan üzüntü ile ayrılıyorum. Acıyla ayrılıyorum. Bir hukukçu olarak 50 yıldır bir mesafe alamadığımızı görüyorum. şeklinde konuştu.
Cindoruk, açıklamasının ardından beraberinde bulunan Ufuk Söylemez ile birlikte cezaevi önünde İşçi Partisi ve Vardiya Bizde Platformu tarafından özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve tutuklu sanıkların tahliye edilmesi için kurulan nöbet çadırlarını ziyaret etti. Önce Silivri Belediyesi tarafından gönderilen konteynerleri ziyaret eden Cindoruk, daha sonra da Sarıyer Belediyesi tarafından gönderilen çadırların içini gezdi. Cindoruk, burada yaptığı ziyaretin ardından da özellikle Vardiya Bizde Platformu tarafından kullanılan büyük çadırda incelemelerde bulundu. Cindoruk, Ergenekon ve Balyoz davalarının bazı tutuklu sanıklarının fotoğrafları ile donatılmış çadırda bir süre sanık yakınlarından da bilgi aldı. ( Cihan)
(17 Kasım 2011, 11:16)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: