´Otopside bulgu vermeyen kimyasal maddelerin varlığı bir hakikatse, Özal ve Kozinoğlu´nun ölümü kaçınılmaz olarak farmakolojik tasfiye operasyonunu düşündürür.´ Eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı, Bugün gazetesindeki köşe yazısında otopside tespit edilemeyen ve ölüme yol açan ilaçlar ile teknikleri işliyor. Avcı, Kozinoğlu´nun öldürülmüş olabileceğine inanıyor.
Kozinoğlu ilaçla mı öldürüldü?
´Otopside bulgu vermeyen kimyasal maddelerin varlığı bir hakikatse, Özal ve Kozinoğlu´nun ölümü kaçınılmaz olarak farmakolojik tasfiye operasyonunu düşündürür.´ Eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı, Bugün gazetesindeki köşe yazısında otopside tespit edilemeyen ve ölüme yol açan ilaçlar ile teknikleri işliyor. Avcı, Kozinoğlu´nun öldürülmüş olabileceğine inanıyor.
Yıl 2004. Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaparken, saygı duyduğum 50 yaşlarında siyasal menşeli bir istihbaratçı ağabeyimle bir mevkide hasbıhal ediyordum. Konuşurken ona Bir kitap yazma hazırlığı içindeyim dedim. (Bu kitaptan sevenlerimin yoğun ısrarları üzerine vazgeçtim.) İnfialle bana dedi ki: -Sakın ağabeycim, böyle bir şey yapma! Israrla sebebini sorduğumda fevkalade müteessir bir şekilde şöyle dedi:
-Yapma! Bak sen savcısın. Farklısın. Seni bir gece görev yaptığın yerden bir ekip alır. İl merkezinde ..... mevkiinde bir yapı var. Oraya götürürler. (Orayı hatırladım.) -İşte orası Batı Çalışma Grubu´nun sorgu merkezidir. Seni sorgularlar. Sonra da diğer kimyasalları bir tarafa bırak en basitinden ..... dedi ve sustu. Yüzünde bunu söylemeli miyim kararsızlığını izhar eden derin çizgiler belirmişti. Heyecanla Evet ağabey diyerek devam etmesini istedim. -Et haşlama suyunu bilir misin dedi. Şaşırmıştım. Evet dedim. Devam etti. -Sorguladıktan sonra beline et haşlama suyu şırınga ederler. 50 tane savcı ve adli tabip gelse ölüm sebebini bulamaz! Şoke olmuştum. Böyle mi ve hala mı diye sordum. Başını öne eğdi.
4-5 yıl önce yayınlanan Genelkurmay Cumhuriyeti isimli kitabımda mevcut bir hatıraydı bu. Yüzlerce ölüm şekli ve ceset inceleyen birisi olarak otopside bulgu vermeyen böyle farmakolojik bir tasfiye operasyonunu hiç duymamıştım. Et haşlama suyu bele veya omuriliğe enjekte edildiğinde böyle bir etki doğurur mu bilmiyorum doğrusu. Ama kesin olan şu ki, öldürme teknolojileri bilimin ve istihbaratın gelişmesine paralel ilerliyor. Adli mekanizma istihbarattan geridedir. Şunu unutmayın. Teknolojik bir gelişme halkla paylaşılıyorsa, istihbarat teknolojisi onun en az 10 yıl ilerisindedir. Bilimsel alanlardaki tüm teknolojiler öncelikle askeri ve istihbari tezgahtan geçerler. Derin yapıların tümü de istihbarat teknolojisiyle kucak kucağadır. Merhum Prof. Haluk Nurbaki, faks cihazının icadıyla halkın kullanımına sunulması arasında insan ömrü kadar bir zaman dilimi vardır diyordu.
Komplo teorisi falan değil. 1974 yılında bilim adamı Kaznacheyev, ölümün uzak bir mesafeden ultraviyole ışınlarının nakledilmesiyle gerçekleştirilebildiğini ispatladı. Yine aynı yıl Çek mühendis Robert Pavlita, böcekleri uzak bir mesafeden (1000 km) psikotronik cihazlarla öldürebildiğini gösterdi. CIA, Pavlita´nın çalışmalarıyla ilgili rapor da hazırladı. Dikkatinizi çekerim yıl 1974.
Bunları anlatırken Kozinoğlu bu şekilde bir operasyona maruz kaldı demiyorum. Ama otopside bulgu vermeyen kimyasal maddelerin varlığı bir hakikatse, Özal ve Kozinoğlu´nun ölümü kaçınılmaz olarak farmakolojik tasfiye operasyonunu düşündürür. Gerek elektromanyetik dalga harekatı, gerekse ileri seviyede farmakolojik operasyonlarla yapılan tasfiyeleri çözebilecek bir adli teknolojimiz yok. Kozinoğlu, özel harp geçmişiyle, MİT´teki ve devletteki Ergenekon/mafya networkunu çok yakından tanımasıyla Oda soruşturmasının en kilit adamıydı. Yalçın Küçük ve Soner Yalçın´dan çok daha önemli bir adam. Taşıdığı derin sırlarla Balyozcular´dan da kritik bir adam.
Bunlara bir de duruşmaya 10 gün kala ölmesini eklediğinizde şüphelerin yoğunlaşması kaçınılmaz oluyor. Kozinoğlu´nun konuşması, en az 1, belki 2 Ergenekon iddianamesi daha demekti. En önemlisi Ergenekon´un hala diri olan askeri istihbarat ayağının çökmesi demekti. Ama ileri yaşlarda psikolojik çöküntüyle ağır ve uzun süreli spor faaliyeti birleştiğinde enfarktüsün gelişebileceği adli tıbbın gerçeklerinden biri. Hatırlarsanız Ergenekon tutuklusu Levent Ersöz´ün kanında, ´et yiyen virüs´ün tespit edilmesini önleyen ve kalp krizine neden olan ilaç kalıntıları bulunduğu belirtilmişti. Bu en azından bulgu veren bir kimyasal. Sonuçta klasik otopsi sonucu yapılan organ analizlerinde bir şey çıkmazsa, Kozinoğlu´nun ölümü de acaba sorularıyla tarihteki yerini alacaktır. ( Gültekin Avcı / Bugün)
ALFA RADYOKAKTİVİTE MADDESİ İLE ZEHİRLENMİŞ OLABİLİR
22 kasım 2011 - Kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği söylenen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) personeli Kaşif Kozinoğlu´nun içeceğine ve ya yiyeceğine bir madde katıldığı ileri sürülüyor. Aksiyon dergisinin haberine göre; Kozinoğlu´na yiyecek veya içecek içinde ´alfa radyoaktivite´ maddesi verildi. Bir atom küçüklüğünde olan bu maddenin vücuda girdikten sonra yaptığı en büyük etki, kalp krizine yol açmak. Radyoaktif ışık şeklinde kalbe sirayet eden alfa radyoaktivite zerreciği, kalbin yorgun düşmesi durumunda anında etki gösterebiliyor. Kaşif Kozinoğlu´nun spor sonrası kalp krizi geçirmeye başladığı, oda arkadaşları tarafından aktarılmıştı.
Alfa radyoaktivite zerrecikleri Rusya, Ukrayna gibi ülkelerde özel olarak üretilen bir nevi suikast silahı. Çünkü tüm tetkiklere rağmen adli tıpçıların bile vücutta veya kanda asla izine rastlamayacağı bir madde. Uzmanlara göre, alfa radyoaktivite zerreciklerinin izine sadece saç telinde bir ihtimal rastlanabilir. Saç telini detaylı şekilde inceleyecek tek merkez ise Amerika´da.
KOZİNOĞLU NEDEN ÖLDÜRÜLMÜŞ OLABİLİR?
Ergenekon davasında Kaşif Kozinoğlu´nun gizli tanık olduğu ve her şeyi anlatacağı iddiaları kamuoyuna yansımıştı. Ayrıca Kozinoğlu´nun, eski MİT mensuplarının, generallerin ve siyasilerin yargılanmalarına neden olacak bilgi ve belgelere sahip olduğu ileri sürülüyordu. Kozinoğlu, kendini, ´devlete hizmet eden ve amirlerinden aldığı talimatları yerine getiren biri´ olarak yorumluyordu.
ÖZAL VE KOZİNOĞLU´NUN ÖLÜM NEDENİ AYNI
Kaşif Kozinoğlu ile Turgut Özal´ın ölüm nedeninin aynı olduğu belirtildi. İki isim ölüm nedeni kayıtlara Spor sonrası yorulan kalbin aniden durması olarak geçti. ( Star)
KOZİNOĞLU´NUN DOKU ÖRNEKLERİ ÇALINDI MI?
23 Kasım 2011 - Adli Tıp´ın merkezinde hırsızlık... Ölen MİT´çi Kaşif Kozinoğlu´ndan alınan örneklerin de aynı yerde olması, ´Ya değiştirildiyse?´ paniği yarattı. Adli Tıp Kurumu´nun Yenibosna´da bulunan merkezinde önceki gün ilginç bir soygun gerçekleşti. Kritik davaların, cinayetlerin, şüpheli ölüm olaylarına ait çok önemli delillerin bulunduğu Kimya İhtisas Daire Başkanlığı´na elinde metal metre ve bazı malzemelerle gelen 30 yaşlarındaki kişi, Çabuk burayı boşaltın, silikon sıkıp su sebili takacağım dedi. Elini kolunu sallayarak güvenlikten geçen kimliği meçhul kişi, önce Kimya İhtisas Daire Başkanı Doç. Dr. Mahmut Aşırdizer´in odasına girdi. Doç. Dr. Aşırdizer´i odadan çıkarttı ve bir süre içeride yalnız kaldı. Masadaki ve ceketinin cebindeki cüzdan, cep telefonu gibi eşyalarını aldı. Ardından laboratuvara yöneldi. Aynı yöntemle çok titiz teknik incelemeleri yapan uzman personeli de dışarıya çıkardı. Bir süre yalnız kaldıktan sonra ayrılırken masalardaki eşyayı alarak olaya hırsızlık süsü verdi. Ancak geçtiğimiz günlerde cezaevinde şüpheli bir şekilde ölen MİT´çi Kaşif Kozinoğlu´nun vücudundan alınan kan, doku ve saç teli örneklerinin çalınması ihtimali Adli Tıp çalışanlarını sarstı. Kozinoğlu´nun kan, doku ve saç teli örneklerinin bulunduğu dosyanın başka bir örnek dosyasıyla değiştirmiş olabileceği de ihtimaller arasında. Çünkü Morg İhtisas Dairesi´nde Kozinoğlu´ndan alınan hayati önemdeki numuneler, Kimya İhtisas Dairesi´ne getirilmişti. Polis, meçhul hırsızı tespit edebilmek için kamera görüntülerine el koydu.
BABAM KALP HASTASI DEĞİLDİ
Özel Kozinoğlu, Babamın kalbiyle ilgili hiçbir rahatsızlığı yoktu. Öyle iddia edildiği gibi ´uzun süreli spor ve ağır spor nedeniyle öldü´ iddiaları da asla gerçeği yansıtmıyor demişti. ( Takvim)
ADLİ TIP İDDİAYI YALANLADI
24 Kasım 2011 - Adli Tıp, kurumda yaşanan bir hırsızlık olayına ilişkin bir gazetede yer alan, Silivri Cezaevi´nde 12 Kasım´da ölen Odatv davası sanığı Kaşif Kozinoğlu´nun ölüm nedenini belirleyecek materyallere müdahale edilmiş olabileceği iddiasını yalanladı. Kurum Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, bugün bir gazetede Adli Tıp´ta Skandal: MİT´çi Kaşif Kozinoğlu´nun şüpheli ölümünü aydınlatacak örneklerin incelendiği Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi soyuldu başlıklı bir haber yayımlandığı kaydedildi. Söz konusu dairede 2 personele ait cüzdanların çalındığı, konuyla ilgili emniyet birimlerince yürütülen çalışmalar ve kamera kayıtlarının incelenmesi üzerine şüphelinin eşkalinin belirlendiği anlatılan açıklamada, bu konudaki çalışmaların titizlikle devam ettiği belirtildi. Haberde Kozinoğlu´nun kan, doku ve saç teli örneklerinin bulunduğu dosyanın başka örnek dosyasıyla değiştirilmiş olabileceği ihtimaller arasında şeklinde bir değerlendirme yapıldığı kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:
İstanbul Adli Tıp Kurumu, uluslararası akredite bir kurumdur. Akredite, bir laboratuvarda delil güvenliği çok ciddi tedbirlerle sağlanmaktadır. Söz konusu materyaller, hırsızlık olayının gerçekleştiği ofis bölümünden ayrı, kart kontrollü, bağımsız ve başka bir kapı ile ayrılmış bulunan laboratuvar kısmında bulunmaktadır. Bu bölüme, yetkisi ve kartı olmayan hiçbir kimsenin girmesi mümkün değildir. Materyallerin muhafaza edildiği soğuk odanın 2 anahtarı bulunmakta ve bu odaya sadece başkan ve ilgili uzman girebilmektedir. Tüm bu önlemlere ilave olarak, Morg İhtisas Dairesinde her olgu için ayrıca ´şahit numune´ alınmakta ve şifreli dolaplarda muhafaza edilmektedir. Örneklerin muhafaza altına alındığı laboratuvarlar ve Morg İhtisas Dairesinin tümü kameralarla izlenmektedir. Kamera kayıtları incelenmiş ve buralara yetkisiz herhangi bir kişinin girmediği de tespit edilmiştir.
Söz konusu olayın basit bir hırsızlık görünümünde bulunduğu belirtilen açıklamada, Kaşif Kozinoğlu´nun ölüm nedenini belirleyecek materyallere müdahale edilmiş olabileceğine ilişkin değerlendirmelerin kesinlikle doğru olmadığı kaydedildi. ( Cnnturk)
(17 Kasım 2011), son güncel.: (24 Kasım 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Emir dizide, ölüm Silivri´de
Kaşif Kozinoğlu ile ilgili tüm manşetlerimiz
MİT görevlisi Kozinoğlu tutuklandı
Kozinoğlu kiminle irtibatlı?
Kozinoğlu, MİT-TSK arşivini Oda´ya taşımış
OdaTV´deki belgelere MİT´ten soruşturma
ODATV İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap
Odatv ile ilgili manşetlerimiz
Kontrgerilla Medyası
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
Flaş!!! Odatv´ye 2. baskın
Flaş!!! Odatv´ye baskın
Virüs adı: Oda.. Hedefi: Ergenekon´u bozmak
Ergenekon medyası ´karanlık oda´da yapılandırıldı
Sabah Akşam ´Karanlık Oda´yı aydınlattı