Susurluk döneminde öldürülen ve failleri meçhul kalan cinayetlerden Avukat Medet Serhat dosyası tekrar açıldı.
Medet Serhat dosyası açıldı
Susurluk döneminde öldürülen ve failleri meçhul kalan cinayetlerden Avukat Medet Serhat dosyası tekrar açıldı.
Eski Özel Harekat polislerinden Ayhan Çarkın´ın itiraflarıyla başlayan Susurluk dönemi faili meçhul cinayetleri soruşturmasında Medet Serhat dosyası bir kez daha açıldı. İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali´nin 1994´te öldürülen avukat Medet Serhat´ın dosyasının Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı´ndan istediği ve dosyayı incelemeye başladığı öğrenildi. 17 yıl önce Bostancı´da evinin yakınlarında öldürülen ve ?adli cinayet? kapsamında yürütülen Medet Serhat dosyası ilerleme sağlanamadığı için Kadıköy Savcılığı tarafından arşive kaldırılmıştı.
Savcı Karaali, Ayhan Çarkın´ın itiraflarından sonra tekrar gündeme gelen olayı faili meçhul cinayetlerle ilgili başlattığı soruşturma kapsamında inceleyecek. Medet Serhat´ın eşi Yurdanur Serhat ve oğlu Rumet Serhat da soruşturmaya müdahil olabilmek için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na başvuruda bulundu. Başvuruda suikastle ilişkin bilgileri savcılara anlatan avukatlar, Medet Serhat´ın oğlu Rumet Serhat´ın müşteki olarak ifadesini alınmasını da talep etti. Medet Serhat´ın eşi ve oğlunun yaptığı müdahillik başvurusunu kabul eden savcının, önümüzdeki günlerde tanıkları dinlemesi bekleniyor.
Serhat Ailesi´nin avukatı Mehmet Celal Baykara, ?Dosyamız Savcı Karaali´ye gitmediği için Ankara´daki faili meçhul cinayetler soruşturmasını yürüten özel yetkili savcılara gidip dosyalarımızın istenmesi talebinde bulunduk. Şu anda Savcı Hakan Karaali dosyayı istedi ve inceleme başlattı. Savcıyla yaptığımız görüşmede dosyanın tamamlanması için Çiller ve Ağar gibi bazı isimlerin ifadelerinin alınmasını da talep ettik? dedi. ( Vatan)
Eşimin öldürülmesi bir derin devlet olayıdır
Ergenekon soruşturmasının ciddiyetle yol alması, bir çok faili meçhul kurbanın yakınları gibi Medet Serhat´in yakınlarını da heyecanlandırmıştı. Bu cinayetin Ergenekon davasıyla birleştirilmesini talep eden Medet Serhat´ın eşi Yurdanur Serhat, eşinin ölümünden 16 yıl sonra açıklamalar yapmıştı. Eşinin öldürülmesinden 1 yıl sonra 1995´te Kadıköy Savcılığı tarafından çağrıldığını ancak söylediklerinin dikkate alınmadığını söyleyen Medet Serhat, savcı ile aralarında geçen diyaloğu şu şekilde anlattı: Bir gazetede beyanat görmüştü, savcı beni çağırdı. Kadıköy Adliyesi´ne gittim, konuşuyorum anlatıyorum. Süleyman Demirel´in yeğeni Yahya Demirel Çırağan Otel´inde Behçet´e söylemiş; ´senin adın da Medet abinin adı da listede bulunuyor, ya 3. ya da 5. sıradasınız, haberiniz olsun´. İfadeyi yazan savcı o zaman, ´aman zikretme bu isimleri. Senin hakkında tazminat davası açarlar´ dedi. Cinayetin derin devlet tarafından işletildiğini ifade eden Yurdanur Serhat, hazırlanan ölüm listesinin Aktüel Dergisi´nde yayınlanması üzerine eşine konuyla ilgili dergiye gitmesi için ısrarcı olduğunu kaydetti. Serhat, Bu konunun içinde Ergenekon vardı, yoktu bunu söylemem. Ama bunun bir derin devlet politikası olduğunu biliyorum. Ben kaç kere dedim ki; ´git Tansu Çiller´le konuş´. O zaman Aktüel dergisinde Behçet´ten sonra sıra Medet´e gelecek diye yazı çıktığında ´çabuk git çabuk, bunlar seni hedef gösteriyorlar git itiraz et!´ dedim. Gitti, üç satırlık bir yazı çıktı. ´Ben Behçet´in sadece bir davasına baktım. Onun hiçbir şeylerini mevzularını bilmem´ diye küçücük bir yazı çıktı. Ama hedef gösterilmişti. Ve listede adının olduğunu Behçet´e Yahya Demirel söylemişti. Çırağan Otel´i onun meskeniydi şeklinde konuştu.
Cinayetin gerçekleştiği gün Bakırköy´de katıldıkları bir düğünden döndüklerini söyleyen Yurdanur Serhat, yaşadıkları saldırıyı ayrıntılarıyla şöyle anlattı: Gece saat 01.00´e geliyordu. Maksim Gazinosu´nu geçtikten sonra Noyan Sokağa doğru dönüş yapacaktık. O sokakta her zaman araba olurdu o gece hiç araba yoktu bomboştu. Sağ tarafımızdan bir araba girdi, kaldırımın üzerinden geldi, bizim araba sola dönecekti dönemedi, dönemeyince orada kaldık. Ön kapıyı açtı, bir kişi araçtan çıktı, silahı çevirdi önce 2 tane şoförümüzün kafasına sıktı. İlk kurşunda şoför kafasını kaldırmaya çalıştı ikinciyi atınca kafasını kaldıramadı. Ondan sonra bize çevirdi. Bize devamlı ateş ediyordu, ben baktım ki kötü bir vaziyet var hemen eşimin üzerine kapandım başını korumaya çalışıyorum bitti. Sonra araca binip gittiler. Onlar gittikten 2 dakika sonra ekip arabası geldi. Ben de bağırıyorum, ´Kurtarın kurtarın!´ diye. Parmağımdan kurşun girdiği için kapıyı açamıyorum. Ekipler geldi kapıyı açtı bana yürüyebiliyor musun? Diye sordular, ben yürüyebileceğimi söyledim. Yürüye yürüye minibüsün içine gittim baktım şoför bir yerde yatıyor eşim ayağımın dibinde. Ben kendimi hiç kaybetmedim. Eşimin de o anda arabada öldüğünü gördüm. Beyne giden bir yerden kurşun almış. Ben 14 kurşunu vücuduma doldurmuşum. Hani köpeklerin karnını doldurup dereden atarlar ya ben öyle doldurulmuşum.
´Bize saldıran Tevfik Ağansoy´dur´
O gün araçlarına saldıran kişinin Tevfik Ağansoy olduğunu iddia eden Yurdanur Serhat, olayın yaşanmasından 2 sene sonra da Bebek´te Ağansoy´un öldürüldüğü haberinin kendisine ulaştığını ve Ağansoy´un naşının eşinin bulunduğu mezarın hemen yakınına defnedildiğini kaydetti. Eşine her dua ettiğinde kabir komşusu olduğu için Ağansoy´a da Fatiha gönderdiğini dile getirdi. Yurdanur Serhat daha sonra sözlerine şöyle devam etti, Ama eşime her okuduğumda kabir komşuları diye ona da yolluyorum ve diyorum ki, Medet acaba sana diyor mu? ´Abi ben sana ateş ettim ama yenge bana da Fatih´e yolluyor´ Her seferinde yolluyorum hakikatten. O da genç bir adamdı. Kullanıldı çünkü çocuk anlatacaktı söyleyecekti ama Tansu´nun polisiyle beraber öldürüldü.
BAŞBAKAN ÇİLLER: ELİMİZDE KÜRT İŞADAMLARININ LİSTESİ VAR
Başbakanlık koltuğuna oturduktan birkaç ay sonra, Tansu Çiller gazetecilerle konuşurken ağzından bir şey kaçırdı. Tarih 4 Kasım 1993: Elimizde PKK´ya yardım eden Kürt işadamlarının listesi var. Listede 60 kadar isim bulunuyor. Devlet PKK´yla olduğu gibi, PKK´ya mali destek sağlayanlarla da her biçimde mücadele edecektir. Söz ettiği mücadele Çiller´in dediği gibi ?her biçimde? değil -zira bu yolda açılan resmi bir soruşturma ve dava bilmiyoruz- ?bir biçimde? cereyan etti.
Açıklamadan iki ay sonra cinayetler dizisi başladı
Çiller´in bu açıklamayı yapmasından iki ay sonra Kürt işadamı, avukat, bürokrat ve siyasetçileri hedef alan cinayetler dizisi başladı. 14 Ocak 1994´te Behçet Cantürk ile başlayıp 25 Şubat´ta avukat Yusuf Ziya Ekinci ile devam eden cinayet dizisinde Savaş Buldan, Hacı Karay, Adnan Yıldırım, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan, avukat Medet Serhat, DEP´li avukat Faik Candan, Fevzi Arslan, Şahin Arslan ve Ankara´nın Altındağ ilçesinin Yüksekovalı Nüfus Müdürü Mecit Baskın karanlık cinayetlere kurban gittiler. Cinayetlerin yanı sıra Aralık 1994´te Özgür Ülke gazetesinin İstanbul´daki binaları bombalanmış, saldırılar sırasında gazeteden Ersin Yıldız hayatını kaybetmişti. Avukat Medet Serhat´ın eşi Yurdanur Serhat´ın cinayet nedeniyle suçladığı Nurullah Tevfik Ağansoy´un Bebek´te girdiği çatışmada yanında bulunan Çiller´in koruma polislerinden Celal Babür de ölmüş, diğer koruma Ferda Temel ağır yaralanmıştı. Malum, Ağansoy da hayatta bırakılmadı. Ağansoy´un eşi Hülya Ağansoy´un suçladığı polis şefi Hüseyin Kocadağ da, 3 Kasım 1996´da Susurluk´taki kazada parçalanan Mercedes´in içinde DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak ve kırmızı bültenle aranan Abdullah Çatlı ile beraberdi. Çatlı ve Kocadağ da ?o kazada? öldüler. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(15 Kasım 2011, 10:16)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Medet Serhat´la ilgili tüm manşetlerimiz
´Medet Serhat´ dosyasının Ergenekon´la birleşmesi talep edildi
Ayhan Çarkın´ın Susurluk cinayetlerine dair şok itirafları manşetlerimiz
Susurluk skandalı ve cinayetlerine dair çeşitli devlet kurumlarınca hazırlanan raporlar
Çarkın: Cinayetleri MGK biliyordu
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap