Birinci ´Ergenekon´ davasının 197. duruşması başladı... Tutuklu sanıklardan İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek´in avukatı Hasan Basri Özbey´in 16 celse duruşmalardan men edilmesini ve taleplerin 15 dakikayla sınırlandırılmasına karşı çıkan bazı sanık avukatları duruşma salonunda zorluk çıkaranların salondan çıkarılması uygulamasını düzenleyen yasaya avukatların dahil olmadığını iddia etti ve kararın değiştirilmesini istediler. Mahkeme heyeti, avukatların duruşmada zorluk çıkarma ve davayı engelleme özgürlüğü olduğuna dair sanık avukatlarının talebini görüşerek reddetti. Durumu protesto eden 11 avukat duruşma salonunu terk etti.
Ergenekon´da avukatlardan ilginç protesto
Birinci ´Ergenekon´ davasının 197. duruşması başladı... Tutuklu sanıklardan İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek´in avukatı Hasan Basri Özbey´in 16 celse duruşmalardan men edilmesini ve taleplerin 15 dakikayla sınırlandırılmasına karşı çıkan bazı sanık avukatları duruşma salonunda zorluk çıkaranların salondan çıkarılması uygulamasını düzenleyen yasaya avukatların dahil olmadığını iddia etti ve kararın değiştirilmesini istediler. Mahkeme heyeti, avukatların duruşmada zorluk çıkarma ve davayı engelleme özgürlüğü olduğuna dair sanık avukatlarının talebini görüşerek reddetti. Durumu protesto eden 11 avukat duruşma salonunu terk etti.
Danıştay´a Saldırı ve Cumhuriyet Gazetesi´ne bomba atılması olayları dosyalarının birleştirildiği Birinci Ergenekon davasına İstanbul´da devam ediliyor. Davanın 197. duruşması Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´ndeki salonda başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Doğu Perinçek, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile Alparslan Arslan´ın da aralarında bulunduğu 23 tutuklu sanık ile başka suçtan tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı Semih Tufan Gülaltay katıldı. Tutuklu sanıklar Hüseyin Görüm, Ergün Poyraz ve Mehmet Fikri Karadağ ile bu davanın tutuksuz sanığı başka suçtan hükümlü Sedat Peker ise duruşmaya gelmedi.
Avukatlar duruşmada zorluk çıkarabilir, davaları engelleyebilir!
Hukuk fakültesinde okuyan Türkiye Gençlik Birliğine (TGB) bağlı öğrencilerinin de izlediği duruşmada söz alan Perinçek´in avukatı Mehmet Cengiz, davaya giren avukatlar olarak ortak bir talepte bulunacaklarını söyledi. Cengiz, mahkeme tarafından Perinçek´in diğer avukatı Hasan Basri Özbey´e 16 celse duruşmalardan men cezası verildiğini, taleplerin de 15 dakikaya indirildiğini anımsatarak, bu kararların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu kaydetti. Özbey´in izleyicilerin çıkarılarak yargılamanın gizli yürütülmesine karşı çıktığı için 20 kadar asker üstüne sürülerek salondan çıkarılmaya çalışıldığını dile getiren Cengiz, direnilince de duruşmaların 2 ay sonraya ertelendiğini anımsattı. Bu nedenle mahkemenin Özbey´in duruşmalardan men etmesinin Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) 252´inci maddesine aykırı olduğunu ifade eden Cengiz, yasaya göre önce duruşmadan bir kez çıkarılması, duruşma düzeninin bozmada ısrar devam etmesi durumunda birden fazla kere alınmamasına karar verilmesi gerektiğini kaydetti. Cengiz, Özbey hakkında bu şekilde karar alınmadığını, ilk kez duruşmadan çıkarılarak men cezası verildiğini belirterek, ´Dolayısıyla yasa hükmüne aykırıdır. Ceza davalarında Türkiye pratiğine bakıldığında 16 celse uygulaması ceza davalarının tamamına tekabül eder´ dedi. Özbey´in atanmış değil seçilmiş müdafi olduğunu belirten Cengiz, CMK´ya göre duruşmadan zorla çıkarılacak kişiler sayılırken avukatlar hariç denildiğini, avukatın duruşmalardan çıkarılmasıyla ilgili düzenlemenin de 1 Ekim´de yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunundan çıkarıldığını anlattı.
Mahkeme kararından vazgeçmedi
Taleplerin de 15 dakikayla sınırlandırılmasının savunma hakkının ihlali olduğunu dile getiren Cengiz, ´Yassıada yargılamalarında iddianame 300 sayfayken böyle bir sınırlama yoktur. Tekrarlara dolu 2 bin 500 sayfalık iddianame ve yüz binlerce sayfa tutan yüzlerce klasörün söz konusu olduğu bir davada, hiç bir yasal dayanağı olmaksızın zaten sayısını 3´le sınırladığınız avukatlara ayda 15 dakika savunma hakkı tanınması, yargı tarihinde örneği görülmemiş bir uygulamadır. Yargıya güvenimizi zedeleyen bu karardan rücu edilmesini talep ediyoruz´ diye konuştu.
Cengiz´in talebin hemen değerlendirilmesini istemesi üzerine mahkeme heyeti duruşmaya kısa bir ara verdi. Daha sonra devam edilen duruşmada Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, aldıkları kararların usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını belirterek, talebin reddedildiğini açıkladı.
Bunun üzerine, İşçi Partili sanıkların avukatlarının da aralarında bulunduğu 11 avukat duruşma salonunu terk ederek, cezaevinin önünde basın açıklaması yaptı. Cengiz, getirilen sınırlamanın adil yargılama ilkesiyle bağdaşmadığını belirterek, ´Biz savunma avukatları olarak Silivri´de oynanan bu tiyatroda figüran olmayı reddediyoruz. Bunun ilk uyarısını bugün yaptık. Topluca salonu terk ettik´ dedi. Cengiz, duruşmadan çıkma eylemlerinin bugüne özgü olduğunu kaydetti.
SEYHUN ZAYİM´İN ÇAPRAZ SORGUSU
Duruşma, Cumhuriyet Gazetesi´ne molotofkokteyli atılması davasının tutuklu sanıklarından Seyhun Zayim´in çapraz sorgusuyla devam ediyor. (AA)
ROBERT HATEMO´YA SUİKAST İDDİALARI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada çapraz sorgusu yapılan tutuklu sanıklarından Seyhun Zayim´e savcı Nihat Taşkın, şarkıcı Rober Hatemo´ya yönelik suikast planı iddialarına ilişkin açıklama getirmesini istedi. Hatemo´yu öldürmesi konusunda tutuklu sanıklardan Bedirhan Şinal´e talimat verdiği iddiasının doğru olmadığını söyleyen Zayim, ´Bedirhan Şinal, eşimle birlikte Bayrampaşa Cezaevinde beni ziyarete gelmişti. Annesi ve babası olmadığı için Şinal´e ben bakıyordum. Cezaevindeki görüşmemizde bana ´Rober Hatemo´nun İstiklal Marşı´nı efemine bir tavırla okuduğunu´ söyledi. Ben de kendisine ´böyle kişilere itibar etmemesini´ söyledim. Başka bir şey söylemedim. İddiaları, Şinal kendisi kurguluyor´ dedi.
Duruşmada söz alan Bedirhan Şinal ise böyle bir olayın aralarında konuşulmadığını ifade ederek, ´Bu olay konuşulmuş olsaydı Cumhuriyet Gazetesi´ne yaptığım gibi 2-3 çocuk gönderir, Rober Hatemo´yu da vurdururdum´ diye konuştu.
BORA BALLI´NIN SAVUNMASI
Zayim´in çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından aynı olayın tutuklu sanıklarından Bora Ballı savunmasını yaptı. Hakkındaki iddiaların asılsız ve iftira olduğunu belirten Ballı, Cumhuriyet Gazetesi´ne molotofkokteyli atılması olayını gazetelerden öğrendiğini, olayla yakından uzaktan hiçbir ilgisi olmadığını söyledi. Molotofkokteyli atıldığı tarihte başka suçtan cezaevinde olduğunu ifade eden Ballı, yazar Orhan Pamuk´a ve İlhan Selçuk´a düzenleneceği iddia edilen suikastlarla ilgisinin de olmadığını belirtti. Savunmasını tamamlayan Bora Ballı hakkındaki suçlamaları reddederek, tahliyesini istedi.
Çapraz sorgusu sırasında savcı Nihat Taşkın´ın, ´Şinal´e suç işlemesi için talebin oldu mu?´ şeklindeki sorusuna ise Ballı ´Kesinlikle hayır´ yanıtını verdi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese de, emniyette sorulan ´Sedat Peker ile ilişkinin ortaya çıkmaması için mi İlhan Selçuk öldürtülmek istendi?´ sorusunu hatırlattı. Ballı da, İlhan Selçuk´u tanımadığını belirterek, ´İlhan Selçuk ile Attila İlhan´ı karıştıran birisiyim´ diye konuştu.
Duruşma, yarına ertelendi. (AA)
(31 Ekim 2011, 12:38)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi
Cumhuriyet gazetesine molotoflu saldırı ve Ergenekon bağı manşetlerimiz
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde ara