Geçtiğimiz günlerde ses kaydı olarak ortaya çıkan ve TSK´daki bir subayın emir komuta zinciri içinde, subay eşlerine Haziran´da yapılacak seçimler için verdiği eğitim semineri kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Dini değerlerin, AK Partinin ve bu partiye oy veren vatandaşların aşağılandığı ses kaydı için değerlendirme yapan kişilerden ikisi, Bugün yazarı Esra Uçar ile Sabah yazarı Nazlı Ilıcak. İşte o yazılar:
Ordu yobazlıkta öne geçti mi?
Geçtiğimiz günlerde ses kaydı olarak ortaya çıkan ve TSK´daki bir subayın emir komuta zinciri içinde, subay eşlerine Haziran´da yapılacak seçimler için verdiği eğitim semineri kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Dini değerlerin, AK Partinin ve bu partiye oy veren vatandaşların aşağılandığı ses kaydı için değerlendirme yapan kişilerden ikisi, Bugün yazarı Esra Uçar ile Sabah yazarı Nazlı Ilıcak. İşte o yazılar:
Esra Uçar (Bugün): Ordu yobazlıkta cemaatleri geçti mi? Ne kötü bir başlık oldu değil mi? Yazarken ben üzüldüm... Üzüldüm çünkü bir grup ordu mensubunun demokrasi karşıtı çalışmaları, yaşadıkları ülkenin gerçeklerine olan mesafeleri ve üstüne ekledikleri kanlı planları yüzünden birçok insan bunun gibi bir yazıda, bunun gibi söylemlerde genelleme yapıverip ?ordu? kelimesini kullanarak kuruyor cümlelerini. Yüzyıllardır tarih yazmış, anlı şanlı ordumuz bir grup ekseni kaymış asker yüzünden töhmet altında kalıyor. Çok, çok acı... Tıpkı dünyada olduğu gibi ülkemizde de dini ya hiç anlamamış, ya yanlış anlamış, yobazlıkla harmanlamış insanlar ve uygulamaları yüzünden, temiz, iyi niyetli, inancını dilediği gibi yaşamak isteyenlerin ?geri kafalı dinciler? olarak dinle birlikte aşağılandıkları durumda olduğu gibi. Ama bu kötü başlıklar da atılmalı ki, insanlar saçma sapan, yersiz, akılsız genellemeler yapmama konusunda artık kendilerini eğitmeye başlasın. Bu iyi bir gidiş değil...
´Siyasi partilerle birlikte TSK´da da seçim çalışması başladı´ haberleri ne kadar üzücü. Bütün yaşadıklarımızdan sonra, insanların darbeler döneminde nasıl acı çektiğini, hangi güçler tarafından kardeş kardeşe düşürüldükten, ellerine silah tutuşturulduktan, o silahlar hangi tahriklerle kullandırıldıktan sonra bir de hapislerde yıllarca hangi akıl almaz işkencelere maruz kaldıklarını detaylarıyla öğrendikten sonra hala aynı yollardan geçmeye çalışanlar olduğunu görmek gerçekten inanılmaz.
İnternette gezen, bir albaya ait olduğu söylenen ?Türk halkı bu, tanıyın, oy kullananlar işte bunlar? cümlelerinin altında sıradan vatandaşların fotoğrafları var. ?Slaytlar eşliğinde yapılan seminerde Garnizon Komutanı, subay, astsubay ve uzman erbaşlara emirle! konferanslar verildiğini, sıranın TSK mensuplarının eşlerine geldiğini belirtiyor? gazetedeki haberin alt başlığı... Albay askeri ve ailesini seçim öncesi eğitiyor! Görevi buymuş gibi. Hangi sadrazamın soyundan geldiğini merak ettiğim Albay hangi ülkenin ordusunda görevde, anlamak zor. Anlaması daha da zor olan bilgilendirdiği, yönlendirdiği asker yani Mehmetçik zaten o fotoğraflardaki halkın çocuğu.
Hangi Mehmetçik kendi ailesine, kendi köylüsüne, kendi bacısına, annesine, babasına karşı darbe yapar ki? Onca yıl orduda, o mertebelere gelene kadar, Finlandiyalı, İsveçli askerlere mi eğitim verdiklerini sandılar acaba?... Madem ülke yönetimine karışmak istiyorlardı, milletin başörtüsüyle uğraşacaklarına ekonomiyi düzeltmek için, Doğu´yu kalkındırmak için baskılar yapsalardı ya hükümetlere bunca yıl...
Ülkenin en güzel yerleri askerlere tahsis edildi. Neredeyse bedava yemekler, evler, arabalar, sosyal hizmetler, sivillerin sahip olmadığı birçok imkan... Beğenmedikleri vatandaşların vergileriyle... ´Bu askerler´ kendi halkını korumayacaksa kimi koruyacak anlamadım. O zaman yeni yasalar çıkartalım, askerleri küçük gruplara ayıralım, her grup ülkede hangi kesimi beğeniyorsa onu korusun. Kime karşı koruyacaklarını da net olarak belirtsinler ki bilelim... Heron skandalı hala aklımızda. PKK´yı üzmemeye, yaralamamaya çalışan konuşmaları kimse unutmadı.
Yeni darbe planlarını hazırlayanlar, uzun süre ´olmadıklarını´ söyledilerse de şimdi ´laf olsun diye yaptık, sadece basit birer çalışmaydı´ gibi söylemlerde bulunuyorlar, özetle icraat yoksa suç da yok diyorlar. Düşündükleri, niyet ettikleri eylemlerin ne kadar korkunç olduğunun hala farkında değiller. Çünkü o ´bir grup planlamacı´ya göre ülkeyi hangi şekilde olursa olsun ?kurtarmak? şart. Kendi beğendikleri Türkleri kendi beğenmedikleri Türklerden koruyacaklar... Atatürk sevgisini buzağı aşkına çevirecek kadar kıt anlayışlı bu insanlar dünyanın hala en büyük liderlerinden biri olarak kabul edilen önderin ari ırk yaratmaya çalıştığını sanmışlar belli ki. Öyle olmalı ki ?yok Kürt kardeşmiş, Kürt realitesiymiş, ülke kötüye gidiyor? lafları internete düşen görüntülerin içinde. Yazık...
Bu gidişle ´malum parti´ tahminlerin çok çok üstünde bir oy alacak. ´Halk aç, önce ekonomi politikaları´ deyip duranlar haklı mı? Haklı... ama halkı da gerçekten tanısalardı Kurtuluş Savaşı´nın bir lokma ekmekten başka birşey bulamayan bir halkla kazanıldığını hatırlarlardı. Sonra dönüp dolaşıp sandık başlarında hangi şikelerin yapıldığı, hangi oyunların oynandığı, hangi cemaatlerin işin içinde olduğu falan konuşulacak yine günlerce... Siz de böyle yazınca parti yandaşı oluyorsunuz... Anladığım o ki, ülkem bir grup insanı gerçekte hangi ülkede yaşadığının farkında değil. ( Esra Uçar / Bugün)
Bu olay münferit olamaz, Genelkurmay soruşturmasından sonuç çıkmaz
Nazlı Ilıcak (Sabah): Türkiye´de artık hiçbir şey gizli kalmıyor. Son olarak, video paylaşım sitesi Dailymotion´a bir ses kaydı daha düştü. Kırıkkale Garnizon Komutan Vekili Kurmay Albay Engin Kabataş´a ait olduğu iddia edilen ses kaydında, AK Parti´ye, Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan ve Bülent Arınç´a yönelik ağır eleştiriler var. Kabataş´a göre, Emine Erdoğan, tiyatro sanatçısı Nejat Uygur´u GATA´da ziyarete, sırf Başörtülü hastaneye alınmıyor mesajını vermek için gitmiş. Meclis cuma günü tatil edilsin diyen Bülent Arınç´ın niyeti, cuma tatilini ülkede yaygınlaştırmakmış. Kabataş, Zaten, Arınç´ın işi, ülkeyi karıştırmak diyor. Kurmay Albay Kabataş, Gül´ün YAŞ kararlarına şerh koymasını, Cumhuriyet Bayramı´na türbanlı eşlerin gelmesini, Tayyip Erdoğan´ın Kürt kardeşlerim diye hitap etmesini de tenkit ediyor: Yok Kürt kardeşlerimiz, yok Kürt realitesi falan filan... Üst kimlik, alt kimlik falan filan... Ülkemizi parçalamak, milletimizi dağıtmak için bunlar tartışıldı. Kabataş, Unakıtan´ın, Gül´ün ve Erdoğan´ın çocuklarına da satışıyor: ...Bir de meşhur çocuklar var. Maliye Bakanımızın, Başbakanımızın, Cumhurbaşkanımızın oğulları. Biri gemicik aldı; diğerinin mısır, yumurta fabrikaları var. Köşk´te Kayseri tüccarı yetişiyor. 16 yaşındaki çocuk milyon dolarlarla oynuyor...
Genelkurmay Başkanlığı, soruşturma başlatmış. Sonunda bir şey çıkmaz, unutulur gider. Zaten, Engin Kabataş, subay eşlerine semineri, aldığı emir doğrultusunda yaptığını belirtmiş. Kasetler, video paylaşım sitesine düşene kadar Genelkurmay Başkanlığı´nın bunlardan haberi yok muydu? Belki bugün de, bir garnizonda, benzer eğitim seminerleri düzenleniyordur. Ben şahsen münferit bir olayla karşı karşıya olduğumuzu düşünmüyorum. ( Nazlı Ilıcak / Sabah)
(02 Mayıs 2011, 12:45)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: