Tam
EskidenYeniye
 

Şahin: Pişmanım, Hakim: O geçti artık

Ergenekon davası sanığı İbrahim Şahin, emekli olmasının ardından edindiği istihbarat bilgilerini neden sanıklardan Fatma Cengiz vasıtasıyla gerekli makamlara bildirdiği şeklindeki soruya, ´Kendini moderatör olarak tanıtmıştı. Beni askerlerle görüştürdüğünü iddia ediyordu. Demek ki yalanmış, kandırılmışım´ diye cevap verdi. İbrahim Şahin, Başkan Şengün´ün art arda gelen soruları üzerine, ´Tövbeler tövbesi. Bir daha duyduğum hiçbir şeyi kimselere söylemem. Artık beni ilgilendirmiyor´ dedi. Şengün ise, ´Geçmiş olsun. Atı alan Üsküdar´ı geçti´ cevabını verdi.

Önceki haber title=Sonraki haber

Şahin: Pişmanım, Hakim: O geçti artık

Ergenekon davası sanığı İbrahim Şahin, emekli olmasının ardından edindiği istihbarat bilgilerini neden sanıklardan Fatma Cengiz vasıtasıyla gerekli makamlara bildirdiği şeklindeki soruya, ´Kendini moderatör olarak tanıtmıştı. Beni askerlerle görüştürdüğünü iddia ediyordu. Demek ki yalanmış, kandırılmışım´ diye cevap verdi. İbrahim Şahin, Başkan Şengün´ün art arda gelen soruları üzerine, ´Tövbeler tövbesi. Bir daha duyduğum hiçbir şeyi kimselere söylemem. Artık beni ilgilendirmiyor´ dedi. Şengün ise, ´Geçmiş olsun. Atı alan Üsküdar´ı geçti´ cevabını verdi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen İkinci Ergenekon davasının bugün görülen 112. duruşmasına, gazeteciler Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay´ın da aralarında bulunduğu tutuklu 18 sanık katıldı.Tutuklu sanıklardan eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, emekli tuğgeneral Levent Ersöz, Ersin Gönenci, Levent Göktaş, Hasan Ataman Yıldırım ve Mustafa Dönmez ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada, bu davada tutuksuz yargılanan ancak Odatv´ye yönelik yapılan aramaların ardından ´Ergenekon´ soruşturması kapsamında tutuklanan Yalçın Küçük ile ´Balyoz Planı´ davasının tutuklu sanıkları Mustafa Koç ve Cengiz Köylü de hazır bulundu.

Eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, salondaki kürsüye alınarak, daha önce alınan savcılık ifadesinin okunmasına devam edildi. Şahin´in 107 sayfadan oluşan savcılık ifadesinin okunmasına geçen salı günü başlanmıştı. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün´ün, ifadesinde geçen Matit Sansaryan´ı sorduğu Şahin, bu kadının Erzincan-Tunceli bölgesinde terör örgütü PKK elemanlarıyla irtibatı olduğunu duyunca bu bilgiyi MİT´e ilettiğini söyledi. ´Asena´ olarak hitap ettiği tutuklu sanıklardan Fatma Cengiz´in aracılığıyla bu bilgiyi Bekir Kalyoncu paşaya da bildirdiğini ifade eden Şahin, 10 yıldır aşiret liderlerinin kendisiyle ilişkisini kesmediğini, hastanedeyken bile aşiretlerin kendisini arayarak bilgi verdiklerini, bir binbaşının vurulacağı bilgisi üzerine de bunu MİT´e ilettiğini kaydetti. Kendisine gelen birçok bilgiyi MİT´e ve askeriyeye bildirdiğini anlatması üzerine Başkan Şengün´ün, ´Paşaları sana bağlayan Fatma Cengiz mi?´ sorusunu ´Evet´ diye yanıtlayan Şahin, Şengün´ün ´Paşalarla aracısız konuşmuyor musun?´ sorusuna da ´Bana ´askeriyede moderatörüm´ demişti. Onun aracılığıyla bildiriyordum´ yanıtını verdi.

Köksal Şengün´ün, ´2008 yılında göreviniz neydi, ne iş yapıyordunuz, emekli miydiniz?´ soruları üzerine hiçbir yerde çalışmadığını, sadece kitap yazdığını ifade eden Şahin, Şengün´ün ´Çalışmadan, bu kadar telefon görüşmeleri... Bu kadar iş size mi düştü?´ demesi üzerine de ´Tövbeler tövbesi, bundan sonra hiç kimseye söylemem´ dedi. Şengün´ün ´Geçti artık. Atı alan Üsküdar´ı geçti´ sözleri üzerine Şahin, ´PKK ile ilgili her şeyi devlete bildirmem gerekiyordu. Bana bildirilen her şeyi MİT´e bildirdim. Fatma Cengiz aracılığıyla da askeriyeye bildiriyordum. Demek ki beni kandırmışlar. Bundan sonra vallahi de billahi de bildirmem´ diye konuştu.( Zaman)

Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, tutuklu sanık İbrahim Şahin´in soruşturma aşamasında savcılıkta verdiği ifadesinin okunması ile duruşmaya başladı. Şengün, sanık Şahin´in 105 sayfalık ifadesinin 62. sayfasında geçen bölümleri okudu. Savcılıkta kendisine sorulan sorulara yetersiz cevap verdiği ve hiç cevap vermediğini belirten Şengün, benzeri her konuda, Bunu açıklar mısınız? diye sordu. Şahin ise genelde, Ben bunları hatırlamıyorum., Bunlar bana sorulmadı. ya da Ben genel olarak söylüyorum. cevaplarını verdi.

Sanıklardan Fatma Cengiz ile yaptığı görüşmeleri peşi sıra okunan İbrahim Şahin, edindiği istihbari bilgileri MİT askeri yetkililer ya da Genelkurmay´a bildirdiğini, bu konuda bağlantıyı Fatma Cengiz üzerinden yaptığını söyledi. Fatma Cengiz´in duruşma salonundan ihtiyaç için nezarethanelerin bulunduğu tarafa geçmesinden 5 dakika kadar sonra Başkan Şengün, Fatma Cengiz´i çağırın gelsin. talimatı verdi. Bir dakikadan az bekleyen Şengün´ün, sanık Cengiz´in salona gelmesinden sonra kendisine soru sormaması, Şahin´e soru yöneltmesi dikkat çekti. Başkan Şengün´ün bu davranışı, sanık Fatma Cengiz ile ilgili bölümler geçtiği için, duruşma salonunda bulunarak bu diyalogları dinlemesini istediği şeklinde yorumlandı.

´Kan kardeşine güvenmiyor Fatma Cengiz´e güveniyorsun´

Köksal Şengün, sanık İbrahim Şahin ile kaldığı diyaloğa, Siz komutanlardan kimseyi tanımıyor muydunuz da önce Fatma Cengiz ile görüşüyor, ardından onun vasıtasıyla komutanlarla görüşüyordunuz? şeklindeki soru ile devam etti. Şahin bu soruya, Beni askerlerle görüştürdüğünü iddia ediyordu. Demek ki yalanmış. Kandırılmışım. şeklinde cevap verdi. Bunun üzerine Başkan Şengün, Enver Topuz Paşa ile kan kardeşi olduğunuzu söylüyorsunuz. Neden bu terör ya da PKK konularındaki istihbaratları onun vasıtasıyla komutanlara iletmiyordunuz? diye sorunca Şahin, Bilmiyorum. Enver´e söylemedim. diye cevap verdi. Başkan Şengün´ün, Kan kardeşine güvenmiyorsun da Fatma Cengiz´e nasıl güvenebiliyorsun? sorusuna ise Şahin, Bilmiyorum. demekle yetindi.

Ardahan´da bir çoban ile alakalı yaptığı telefon konuşmaları hatırlatılan Şahin, Bu kişinin PKK´nın silah deposunu bildiğini öğrendik. Bunu da gereken makamlara bildirdik. dedi. Yaptığı görüşmelerde Serpil olarak bilinen Matit Sansaryan isimli bir kadından bahsedildiğini belirten Başkan Şengün, Bu kadının adını PKK´lılara söylediğinizde geri çekileceklerini söylüyorsunuz. Kimdir bu kadın? Nasıl bir kişidir ki ismi söylendiğinde PKK´lılar geri çekilebiliyorlar? diye sordu. İbrahim Şahin ise bu kadının PKK´ya yardım ettiği şeklinde istihbarat aldıklarını ve bu bilgiyi de yine Fatma Cengiz vasıtası ile askeri ve Genelkurmay yetkilisi olarak Metin Gürak paşaya bildirdiklerini söyledi. Şahin, MİT´e verdiği bilgiyi de Kartal isimli arkadaşı aracılığı ile ilettiğini söyledi.

İbrahim Şahin´in bu açıklamalarının ardından Başkan Şengün, 2008 yılında ne iş yapıyordunuz? Resmi bir göreviniz var mıydı? Yoksa emekli miydiniz? diye sordu. Şahin, hiçbir şey yapmadığını, sadece kitap yazdığını söyledi. Başkan Şengün´ün, yaptığı konuşmalarla ilgili sorularına Şahin, bazı istihbari bilgileri toplayıp MİT ve Genelkurmay ile askeri yetkililere ilettiklerini söyledi. Başkan Şengün´ün, bu bilgileri neden Fatma Cengiz gibi biri üzerinden ilettiğini sorması üzerine Şahin, Tövbeler tövbesi. Bundan sonra kim bana ne derse desin kimseye birşey söylemem. cevabını verdi. Başkan Şengün, bu soruya karşılığı ise O geçti artık. Atı alan Üsküdar´ı geçti. şeklinde oldu.

Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde yıllarca müdürlük yapan, en son Özel Harekat Dairesi Başkan vekilliğinden sonra emekli olan İbrahim Şahin´in, Başkan Şengün´ün sorduğu bazı sorulara geçiştirici cevaplar verdiği gözlendi. Şahin´in, bazen de soruyu hiç dinlememiş gibi alakasız cevaplar vererek farklı konularda açıklamalar yapması dikkat çekti. ( Cihan)

Gölbaşı´daki mühimmata yalanlama

İkinci ´Ergenekon´ davasının tutuklu sanığı eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, Gölbaşı´da bulunan mühimmat konusunda ´Ben böyle bir şey gömmedim´ dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, savcılık ifadesinin okunmasına devam edilen Şahin, bazı telefon görüşmelerinde geçen Kıbrıs konusuna açıklık getirdi. Şahin, oğlunun şehirlerin altyapısına ilişkin çalıştığını ve Kıbrıs´taki belediye başkanıyla da ticari ilişkiler nedeniyle görüştüğünü ancak yapılan ihaleyi alamadıklarını anlattı. ´Babasını çok seviyorum da oğluyla tanışmadım. Oğluna çok selam söyle´ şeklindeki konuşmada geçen babanın Rauf Denktaş, oğlunun ise Serdar Denktaş olduğunu belirten Şahin, bu kişileri sevdiğini ancak tanışmadığını ileri sürdü. Kıbrıs ile ilgili ihale konusunun bu dosyada olmasına tepki gösteren Şahin, ´Ben çeteci miyim? PKK´cıysam ne işi var oğlumun ticari ilişkilerinin burada? Bu ihaleye giremedik, olmadı. Ben sadece oğlumu yönlendirdim. ´Alabiliyorsan bu ihaleyi al´ dedim. Oğlum belediye başkanıyla görüştü, ´Olmuyor baba alamıyoruz´ dedi. Neden bunlar? Ben vatan haini miyim? Bir kuruş almadık bu ihaleden. Neden biz para kazanamaz mıyız? Ölelim mi?´ diye bağırdı. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün de, ´Eziyeti kendine yapıyorsun. Bağırarak neyi çözeceksin?´ deyince Şahin, ´Bunların benimle alakası yok´ dedi. Şengün ise ´Var ki dosyaya koymuşlar´ diye cevap verdi. Şengün´ün, telefon konuşmaları ve mesajlara ilişkin savcılık ifadesindeki soruları ve verdiği cevapları hatırlattığı Şahin, ´Korkut Eken hocam. Böyle ucuz işlere girecek adam değil. Niye gitsin Kayseri´de rüşvet alsın. Anlamadım´ diye konuştu.

Kazadan sonra ruhsatları unutuldu

Kadıköy´deki evinde yapılan aramada ele geçirilen silahlarla ilgili de Şahin, kaza geçirdikten sonraki 4-5 yılının kendisi için ölü bir dönem olduğunu, silahların ruhsatlarını yenilemek için Emniyet Genel Müdürlüğüne müracaat ettiğini ancak yenilenmediğini anlattı. Silahların ruhsatlarının 2000 yılından sonra yenilenmeden kaldığını ifade eden Şahin, 7-8 tane silahı olduğunu söyledi. Başkan Şengün´ün ´2´si ruhsatsız, 6´sı ruhsatlı 8 silahın var´ sözleri üzerine Şahin, ruhsatların sonradan verildiğini, bir silahın ise 20 yıldan beri kendisinde olduğunu, hangi aşiret reisinin verdiğini hatırlamadığını, bu silahını unuttuğunu bildirdi. Hayatını dağlarda geçiren biri olduğu için kendisinde bıçak olmasının doğal olduğunu ifade eden Şahin, Ankara´daki evinde bulunan Glock marka silahın da ruhsatsız olduğunu söyledi. İfadesinde sorulan ´Gölbaşı´daki mühimmatı kimin gömdüğünü açıklayınız´ sorusuna ´Silahları kabul etmiyorum´ diyen Şahin, ´Ben böyle bir şey gömmedim. Böyle bir suikast (Alevi ve Ermeni cemaati liderlerine yönelik) belgesi yok. Zaten parmak izlerim de yok´ şeklinde konuştu. ( AA)

İbrahim Şahin: Susurluk kaza değil suikastti

İbrahim Şahin, çapraz sorgusunda Susurluk kazasıyla ilgili bomba bir iddiayı gündeme getirdi. İkinci ´Ergenekon´ davasının tutuklu sanığı eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, çapraz sorgusunda Susurluk kazasının suikast olduğunu iddia etti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmada nöbetçi mahkeme tarafından alınan ifadesinin okunması işleminin tamamlanmasının ardından Şahin´in çapraz sorgusuna geçildi. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Şahin´e, ´Çok şey biliyorsun, anlatmak istemiyorsun burada. Başka anlatmak istediğin bir şey var mı?´ diye sordu. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel´in de ´bazı şeyleri hatırladığını, bazılarını da unuttuğunu söylediğini´ belirtmesi üzerine Şahin, ´Ben sadece Susurluk konusunda konuşurum. Onlarla yatar, onlarla kalkarım. Bu konuyla ilgili mahkeme aşamasında verdiğim ifadeleri inceliyorum. Hatırladıklarım bunlardır´ dedi.

Pekgüzel, Şahin´in ´Herkes konuştu ama hep yalan söylediler´ dediğini anımsatarak, Susurluk konusunda bir bilgiye sahip olup olmadığını sordu. Şahin´in ´Susurluk´un kesinlikle bir kaza değil, suikast olduğunu´ belirtmesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, bunu ispatlayacak bilgisi olup olmadığını sordu. Şahin, cezaevinde bulunduğu için bunu ispatlayacak durumda olmadığını söyledi. Şengün´ün ´Nereden biliyorsun kaza olmadığını?´ sorusuna ise Şahin, ´notlarda yazılanlara göre kaza olmadığı yönünde bilgisinin oluştuğu´yanıtını verdi. Bu notları hatırlamadığını, notlarının dışarıda olduğunu ifade eden Şahin´e Pekgüzel, ´Arkadan gelen araç mı vardı, kamyonu ayarlamışlar mıydı?´ sorularını yöneltti. Şahin, polislerden dinlediklerini anlattığını belirtti, Şengün´ün ´Senden doğru olarak bildiklerini anlatmanı istiyoruz´ sözlerine ´Ben bilmiyorum. Elimde kesin bilgi yok´ karşılığını verdi. Pekgüzel´in 1980 öncesi Abdullah Çatlı ile görüşüp görüşmediğini sorduğu Şahin, Özel Harekat Dairesi Başkanvekilliğini yaparken Çatlı ile ´Mehmet Özbay´ kimliğiyle ve sivil bir kişi olarak tanıştırıldığını söyledi. Tanıştıran kişinin bir devlet görevlisi olduğunu ve bu olayın 1994 veya 1995 yılında meydana geldiğini anlatan Şahin, 1996´da ise Çatlı´yı hiç görmediğini söyledi. Çatlı ile Susurluk davasında yargılanan polis memuru Ziya Bandırmalıoğlu´nun oğlunun sünnet düğününden sonra hiç görüşmediğini bildiren Şahin, ´Birinin öldürülmesiyle ilgili yargılanmışlar. Ben o yargılamada var mıyım? Gonca Us ile ilgili yargılanmadım. Dilek Örnek´i tanımıyorum. Ben yargılanmadım. Maalesef Susurluk kazasından sonraki davada gerekçe olarak önüme konuldu´ diye konuştu.

Şahin: Abdullah Öcalan´ı öldürmek için İsrail´e gittim

Savcı Pekgüzel´in ´Levent Göktaş´ı tanıyor musunuz? Birlikte İsrail yolculuğunuz olmuş´ sözlerine Şahin, Göktaş ile dava nedeniyle duruşmada tanıştığını, 2-3 defa görevli olarak İsrail´e gittiğini ancak Göktaş ile gitmediğini söyledi. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel´in ´Devlet sırrı değilse göreviniz neydi?´ sorusuna İbrahim Şahin, ´Abdullah Öcalan´ı öldürmek´ yanıtını verdi. Özel Harekat Daire Başkanvekilliği görevindeyken 1 günlüğüne İsrail´e gittiğini ifade eden Şahin, ´Abdullah Öcalan ile ilgili bilgi istendi. Mehmet Ağar çok iyi biliyordur. Öcalan´ın kaldığı yerlerle ilgili bilgi iletildi. Mehmet Ağar ve Emniyet Genel Müdür Yardımcısı görüştü. Korkut Eken ve beni toplantıya almadılar´ dedi. Pekgüzel´in ´Ne konuşuldu? Silah mı alındı?´ sorusuna Şahin, ´Bilmiyorum. Ağar bunlarla ilgili yargılanıyor zaten´ yanıtını verdi. ´Silahlar nerede? Özel harekat timlerine mi dağıtıldı?´ sorusunu ise Şahin, ´Bilemiyorum. Uzi, tüfek, mermiler var. Bizim dışımızda olan şeyler. Onlar Emniyet Genel Müdürlüğüne teslim ediliyor. Onlar da bize teslim ediyor´ diye yanıtladı. Pekgüzel´in, Tarık Ümit´in öldürülmesinden sonra Mehmet Eymür´ün kendisiyle görüştüğü iddialarını hatırlatması üzerine de Şahin, ´Bunların benimle alakası yok. Tarık Ümit benimle devamlı görüşürdü. Kaybolması, öldürülmesinden bilgim yok. Eymür çağırdı beni. Soruldu. O zaman da söyledim bilmediğimi. Ne gariptir hep ben suçlanıyorum´ diye konuştu.

Ayhan Çarkın´ın iddiaları

Pekgüzel´in ´Ayhan Çarkın´ı tanıyor musun?´ sorusunu ´Şu geçen konuşan geveze´ diye yanıtlayan Şahin, 1995 yılında Çarkın´ın 1 yıl kendisiyle çalışıp ayrıldığını belirterek, ´Onların iddiaları da yalan. Bir insanı tayin etme gücüm, yetkim yok. Tayinleri Emniyet Genel Müdürlüğü yapıyor. Mehmet Ağar, Mehmet Eymür, Susurluk´ta yargılanan polisler, 10 yıldır hiçbiriyle görüşmem´ dedi. Pekgüzel´in ´Ayhan Akça´yı tanıyor musunuz?´ sorusuna da Şahin, ´Benim polisimdi. Siirt´te yanımdaydı. Tokatlı hemşehrimdir. Daire Başkanlığında şoförümdü. Kızla ilgili yargılanmış, cezasını almış´ yanıtın verdi. Mahkeme Heyeti Başkan Şengün, Şahin´in çapraz sorgusuna ara vererek, duruşmayı yarına erteledi. ( AA)

Genelkurmay Tekin´in karizmasını çizdi: Takdirname verilmedi!

Ergenekon davasındaki savunmasını askerlik döneminde aldığı takdirnamelere dayandıran Muzaffer Tekin´e Genelkurmay´dan ?Kayıtlarda takdirname yok? cevabı geldi. Savunmasını ´aldığı iki takdirname´ üzerine kuran Ergenekon´un tutuklu sanığı Muzaffer Tekin hakkında, mahkemenin beklediği cevap Genelkurmay Başkanlığı´ndan geldi. Genelkurmay, Tekin´in ?disiplinsizlik? nedeniyle TSK´dan ilişiğinin kesildiğini belirterek, kayıtlarında kendisine verilmiş takdirname olmadığını bildirdi. Ergenekon terör örgütü iddiasıyla devam eden davanın tutuklu sanıklarından olan ve örgüt yöneticisi iddiasıyla yargılanan emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin takdirname şoku yaşadı. Soruşturmayı yürüten savcılar, iki takdirnamenin gerçek olup olmadığını Genelkurmay´a sormuştu. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı´nın 2.6.2008 tarihli yazısında ?Takdirnameler TSK´ya ait değildir? ifadesinin yer aldığı belirtilmişti. Ancak Muzaffer Tekin, iddianamedeki bu bölümün gerçeği yansıtmadığını öne sürerek mahkemeden takdirnamelerle ilgili araştırma yapılmasını istemişti. Bunun üzerine davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, söz konusu takdirnameleri Genelkurmay´a göndererek bunların gerçek olup olmadığını sordu.

İmzalar da gerçek değil

Genelkurmay´dan mahkemeye ulaşan 2011 tarihli ?GİZLİ? ibareli yazıda Muzaffer Tekin´in ?diziplinsizlik? nedeniyle TSK ile ilişiğinin kesildiği ifade edilerek, takdirnamelerin de kayıtlarda yer almadığı belirtildi. Tekin´deki takdirnamede adı bulunan Abdullah Başkan adlı TSK personeli hakkında da ?Üsteğmen rütbesindeyken 1979 yılında hakkında verilen mahkumiyet kararı neticesinde TSK´dan ilişiğinin kesildiği? de yazıda yer aldı. Yine takdirnamelerin altında imzası olduğu iddia edilen emekli Tuğgeneral Mahir Kök hakkında ise şöyle denildi: ?1972-2004 yılları arasında K.K.K.lığında görev yaparak Tuğgeneral rütbesiyle 2004 yılında kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayrıldığı anlaşılmıştır.?

Mahir Kök albayken Tekin emekli olmuştu

?Belirtilen her üç personelin dosyalarında ya da diğer kayıtlarda, takdirnamelere ait dosya nüshalarına veya herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Dolayısıyla anılan belgeler K.K.K.lığı kayıtlarında bulunmamaktadır? denilen yazıda, personellerin ayrı dönemlerde çalıştığına vurgu yapıldı. Yazıda, şöyle denildi: ?E.Tuğg. Mahir Kök, 121. Taktik Komando Alay Komutanı olarak Albay rütbesiyle 1996-1998 yılları arasında görev yapmıştır. Takdirnamede adı geçen şahıslar ise bu tarihlerde TSK personeli olmadığından Kur.Alb. Mahir Kök´ün maiyetinde bulunmayan bu kişilere takdirname verme yetkisi bulunmamaktadır.? ( Star)

Kozinoğlu, özel tim kursunda öğretmenlik yapıyordu

05 Nisan 2011 - Ergenekon davasının tutuklu sanığı İbrahim Şahin, savunmasında kendisinin kurduğunu söylediği özel timle ilgili bilgiler verdi. Şahin, Özel timde üniversite mezunu 11 kişiydik. Sayımızın artırılmasını talep ettik ve 1985-1986 yıllarında 50-60 kişiye ulaştık. Aramıza yeni katılanlar için Ankara´da yeni bir kurs verildi. Korkut Eken ile bir kez de orada karşılaştım. Aynı dönem Kaşif Kozinoğlu da kursta öğretmenlik yapıyordu. dedi.İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen ikinci Ergenekon davasının 113. duruşmasına Mehmet Haberal, Fatih Hilmioğlu, Levent Ersöz, Mustafa Levent Göktaş, Oğuz Bulut ve İbrahim Özcan katılmadı. Tuncay Özkan, Mustafa Balbay ve İbrahim Şahin´in de aralarında bulunduğu 19 tutuklu sanık ise duruşmada hazır bulundu.

Çapraz sorgusu dünkü oturumda yarıda kalan tutuklu sanık İbrahim Şahin, Soruları duyamıyorum ve yanlış cevap veriyorum. diyerek bundan sonra kendisine sorulacak sorulara avukatının cevap vereceğini söyledi. Ancak Şahin, çapraz sorgusu sırasında kendisine yöneltilen sorular karşısında da sessiz kalmadı.

Soruşturma kapsamında yapılan kazılarda ele geçirilen mühimmatlarla ilgili olarak suçlanan tutuklu sanık Mustafa Dönmez, sanık İbrahim Şahin´e evinde bulunan krokilere dayanılarak bazı kazılar yapıldığını hatırlattı. Dönmez, ardından da bu kazılarda ele geçirilen mühimmatlardan sis bombası kabının kaybolduğunu, farklı kazılarda ele geçirilen mühimmatların da birbirleriyle büyük benzerlikler gösterildiğini savandu. Dönmez, sanık Şahin´e, Bu mühimmatlarla ilgili bir inceleme yaptırdınız mı? diye sordu. Mühimmatlara ilişkin krokide el ve parmak izinin bulunmadığını ileri süren Şahin, bu konu ile ilgili bir inceleme yaptırmadığını söyledi.

Savunma ve savcılık ifadelerinin okunduğu sırada Susurluk kazası ile ilgili bilgiye sahip olduğunu, hatta yazdığı kitapta bu konuları da anlattığını belirten sanık İbrahim Şahin, beklenildiği gibi çapraz sorgusunda da Susurluk kazasını ilgilendiren çok sayıda soruyla karşılaştı. Ancak Şahin´in, Susurluk´la alakalı bu sorulara yeni ya da önemli sayılabilecek bilgiler vermek yerine daha önceki söylediklerini tekrar etmekle yetinmesi dikkat çekti. Şahin´in, terör konusunda aldığı istihbarat bilgilerini askeri yetkililere bildirmesi konusunda kendisine aracılık yaptığı ileri sürülen Fatma Cengiz´in, dünkü oturumda devamlı el kaldırmasına rağmen bugün sadece iki soru sorduğu gözlendi. Oysa Mahkeme Başkanı Şengün tarafından duruşmayı dikkatle dinlemesi istenilen sanık Cengiz, dünkü oturumda sık sık söz almak ve açıklama yapmak için el kaldırmıştı. Cengiz´in, soruları sırasında sanık İbrahim Şahin´e İbrahim ağabey, İbrahim bey ve Başkan diye hitap ettiği görüldü.

Sanık Cengiz´in, İbrahim ağabey, Fahri Kepek ile seni yüz yüze tanıştırdım mı? şeklindeki sorusuna Şahin, Hayır cevabını verdi. Daha sonra da Sanık Oğuzhan Sarıoğlu, Matild Sansaryan ismini başkana ben söyledim. Tunceli´den Erzincan´a PKK ile irtibatı var diye duydum ve bildirdim. şeklinde bir açıklama yaptı.

´KORKUT EKEN, ÖZEL HAREKAT KURSUNDA ÖĞRETMENDİ´

Sanıkların ardından çapraz sorguya devam eden üye hakim Hasan Hüseyin Özese´nin sorularının büyük bir bölümünün Susurluk kazasında ismi geçen kişilerle ilgili olduğu gözlendi. Özese, Dün, özel harekatı sizin kurduğunuzu söylediniz. Bu süreci anlatır mısınız? diye sordu. Şahin, Ben kurdum derken, ilk kurulmasında ben kurucu görev aldım. 1983 yılında Ekmekçiyan ve adamları Esenboğa Havalimanı´nı bastı. Birkaç ay sonra Mayıs ayında da özel timin kurulmasına karar verildi. dedi. Özel timin Asala´nın Türkiye´deki eylemleri karşısında kurulduğunu söyleyen Şahin, 1983 yılında İstanbul Tuzla´da kurs gördüğünü ifade etti. Kurs süresinin en fazla 4 ay kadar sürdüğünü belirten Şahin, kendisine sorulan sorular karşısında bu kurs sırasında Korkut Eken´in de hocaları arasında bulunduğunu söyledi. Bu süreçten sonra devamlı özel kurslar nedeni ile yurt dışına çıkmak zorunda kaldığını belirten Şahin, Korkut Eken ile bir diyalogları olmadığını savundu. Eken´i en son Susurluk davasında gördüğünü belirten Şahin, Özel timde üniversite mezunu 11 kişiydik. Sayımızın artırılmasını talep ettik ve 1985-1986 yıllarında 50-60 kişiye ulaştık. Aramıza yeni katılanlar için Ankara´da yeni bir kurs verildi. Korkut Eken ile bir kez de orada karşılaştım. O kursun idari işlerinden sorumluydu ben de eğitim ve öğretimden sorumluydum. dedi. Aynı dönem Kaşif Kozinoğlu´nun da kursta öğretmenlik yaptığını ifade eden Şahin, Kozinoğlu ve Eken ile daha sonra Güneydoğu Anadolu´da da karşılaştıklarını söyledi. Şahin, Ancak onların operasyonları ile bizimkiler farklıydı. dedi.

Şahin, hangi illerde görev yaptığının sorulması üzerine Sinop Boyabat, Ankara, Nevşehir, Bitlis, Isparta, İstanbul ve Siirt´te çalıştım. dedi. Şırnak´ta çalışıp çalışmadığı sorulan Şahin, o dönem Siirt´in Şırnak´a bağlı bir kasaba olduğunu belirterek, kendi görev alanları içerisinde olduğunu söyledi. Şahin, Siirt´te 1987-88 ve 90´lı yıllarda çalıştığını söyledi.

´SUSURLUK´A NASIL KARIŞTIĞIMI ANLAMAYA ÇALIŞIYORUM´

Sanıklardan Levent Ersöz ve Mustafa Dönmez´e ilişkin sorulara Tanımıyorum. diye cevap veren Şahin, Susurluk´a neden karıştırıldığı şeklindeki soruya da, Ben de onu anlamaya çalışıyorum. karşılığını verdi. Hakim Özese´nin, Ayhan Çarkın ile tanışıklığınız nedir? şeklindeki sorusuna ise Şahin, 1990´da Diyarbakır´da çalıştığını duydum. Onun Güneydoğu bilgisi Diyarbakır ile sınırlıdır. dedi. Çarkın ve arkadaşlarının özel timci değil terör polisi olduğunu belirten Şahin, Kadıköy´de bir MİT otobüsü taranmış ve üç MİT´çi ölmüştü. Tespit edilen 5 hücre evine yönelik bir operasyon yapılmıştı. Ben ilk evden sorumluydum. Onlar da 5´inci evden sorumluydu. Ben kendi sorumlu olduğum eve girdim. Operasyonda hafif yaralandım. Onlar da 5´.eve gireceklerdi ama beceremediler. Bana, sen oraya da gir dediler. O hücre evine de ben girdim. Orada da yaralandım. diye konuştu. Çarkın´ı daha sonra Ankara´ya time aldığını ifade eden Şahin, burada uyum sağlayamadığını belirterek tekrar eski görev yerine gönderdiğini anlattı.

Susurluk kazasında ölen Emniyet Müdürü Hüseyin Kocadağ ile de özel timde birlikte çalıştıklarını söyleyen Şahin, Rütbe aldığı için de tayin edilerek bizden ayrıldı ve normal kadroya geçti. İlişkimiz görev icabı olan bir ilişkiydi. şeklinde konuştu. Yine aynı kazada ölen Abdullah Çatlı´yı Mehmet Özbay ismi ile tanıdığını iddia eden Şahin, İş adamı olan bazı tanıdıklarım vasıtası ile tanıştık. Kendisinin de iş adamı olduğunu biliyordum. En fazla 6-7 defa görüşmüşlüğümüz vardır. Zaten ölümünden 1,5 - 2 yıl kadar önce de ilişkimiz tamamen kesilmişti. Kayıtlardan anlaşılacaktır. ifadesini kullandı.

Adı Susurluk olayına karışan Mehmet Ağar´ı da İstanbul´da tanıdığını söyleyen Şahin, George Bush ziyareti için Ankara´dan İstanbul´a güvenlik önlemi ve koruma nedeniyle görevlendirildik. Bu olaydan sonra da İstanbul´dan Ankara´ya geri gönderilmedik ve asaleten tayinimiz İstanbul´a yapıldı. diye konuştu.

Susurluk kazası sırasında Çatlı ve Kocadağ ile aynı araçta bulunan ve kazayı yaralanarak atlatan Sedat Edip Bucak´ı da Urfa´dan tanıdığını söyleyen Şahin, Güneydoğu´da 10-15 tane devlet yanlısı aşiret olduğunu ifade etti. Şahin, Siyasetçilerimiz yanlış yapıyorlardı. Gidip görüşüp hemen geri dönüyorlardı. Ben bir aşiret reisini ziyaretim sırasında iki gün kaldım. Bana kaleşnikof silah hediye etmek istediler ama ben taşıması kolay olmaz diye kabul etmedim. Soruşturma sırasında evimde bulunan bir ruhsatsız tabanca da oradan hediye edilen tabancadır. dedi.

Susurluk kazasının oluşumu hakkında kısa bir hatırlatma yapan, kazanın İzmir dönüşünde meydana geldiğini anlatan hakim Özese, Kaza öncesinde Kocadağ, Bucak ya da Çatlı ile görüştünüz mü? diye sordu. Ancak Şahin, o dönem bütün işlerinin Elazığ ile diğer tarafındaki kırsal alanda olduğunu, özel timin asker ilişkilerini Ankara´dan giderek sağladıklarını belirterek kimse ile görüşmeye fırsatları olmadığını savundu. Susurluk´ta yargılanan kişileri dava sonrasında hiç görmediğini ileri süren Şahin, Görüşmem de şeklinde konuştu.

Ömer Lütfi Topal cinayeti ile ilgili bir bilgisi olup olmadığı sorulan Şahin, Topal cinayetine adı karışan bazı özel harekat polisinin İstanbul´da ifadeleri alınmış ve bir ilişkileri olmadığı görülmüştü. Genel Müdür Mehmet Ağar, ´Bir de Özel tim olarak siz alıp bakın.´ dedi. Ankara´ya gelip teslim aldık. Bize de aynı şeyleri söylediler. Sonrasında da bu kişileri bıraktık. dedi.

Ömer Lütfi Topal cinayeti davası sanıklarından Ziya Bandırmalıoğlu´nun yanında çalışan polis memuru olduğunu belirten Şahin, İbrahim Çingi ve İbrahim Genç´i de basından tanıdığını söyledi. Ergenekon ana davası sanıklarından Veli Küçük´ü basından tanıdığını öne süren Şahin, Sinan Aygün ile alakalı soruya ise, Kuzey Irak´ta kurulan Kürt devletinin haritasını televizyonda açıklamıştı. Yazacağım kitapta kullanmak üzere bu haritayı kendisinden istemek için bir kez telefonla görüşmem oldu. Onun haricinde kendisini tanımam. diye konuştu.

Sanıklardan Fatma Cengiz´i şehit polis memurları için Kayseri´ye gittiğinde tanıdığını belirten Şahin, Polisleri şehit etmişlerdi, kesmişlerdi. Beni Kayseri´de karşılayanlar arasında o da vardı. Arkadaşları arasında Asena diyorlardı. Ben Fatma Cengiz olarak da Asena olarak da tanıyordum kendisini. dedi. ( Cihan)

(04 Nisan 2011), son güncel.: (05 Nisan 2011)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

Hakimden Şahin´e:Hani hatırlamıyordun?

İbrahim Şahin: Susurluk´un intikamını alacağım

Hakimden Şahin´e:Hani hatırlamıyordun?

Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde ara

Mahkeme dikkatli çıkınca, Ergenekon Şahin´i kurtaramadı

İbrahim Şahin´e Adli Tıp´ta şüpheli raporlar verilmesi manşetlerimiz

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=3167    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.014.178