Hrant Dink cinayeti davasında savcı, sanıklara atılı suçun ´anayasayı ihlal´ kapsamında değişebileceğini söyledi.
Dink davası: Suç ´anayasa ihlali´ne dönüşebilir
Hrant Dink cinayeti davasında savcı, sanıklara atılı suçun ´anayasayı ihlal´ kapsamında değişebileceğini söyledi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni iken öldürülen Hrant Dink´le ilgili, 2´si tutuklu 19 sanık hakkında açılan davanın 17. duruşması başladı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel ve Yasin Hayal ile tutuksuz sanık Salih Hacı Salihoğlu ile Ersin Yolcu katıldı. Duruşmada, Dink ailesinin üyeleri ile avukatları da hazır bulundu. Duruşmayı CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, BDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, gazeteciler Ali Bayramoğlu ve Oral Çalışlar ile Paris ve Brüksel barolarından avukatlar da izliyor. Görüntülü ve sesli olarak yapılan duruşmada gelen evrakın okunmasının ardından, tanıklar Erhan Şivil ve Mehmet Ali Temelocak dinlenildi. Tutuklu yargılanan Ogün Samast´ın dosyası, 6008 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince ayrılarak, görevsizlik kararıyla Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.
Hrant Dink davasında savcı mütalaasını hazırlamak için süre verilmesini istedi. Dink ailesi avukatlarının katil zanlısı Ogün Samast´ın babasının tanık olarak dinlenmesini istediği duruşmada, iki taraf avukatları da kovuşturmanın genişletilmesini talep etti. Sanık Erhan Tuncel´in avukatı ise, Dink cinayeti ile Ergenekon arasında güçlü deliller bulunduğunu söyledi.İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal ile tutuksuz sanıklar Salih Hacısalihoğlu, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender katıldı. Hrant Dink´in eşi Rakel Dink, kardeşi Hosrof Dink ve kızı Delal Dink ile Ali Bayramoğlu da müdahil olarak duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada mahkeme başkanı, dosyaya gelen evrakları okudu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nın Hrant Dink cinayetine ilişkin yürüttüğü soruşturmanın halen devam ettiği, ancak henüz ek dava açılmasını gerektiren bulgu olmadığı cevabının geldiği belirtildi. Duruşmada, dosyası çocuk mahkemesine gönderilen Ogün Samast´ın cinayetten sonra Trabzon´a gittiği otobüste yanında oturan Mehmet Ali Temelocak ve arkasında oturan Erhan Şivil tanık olarak dinlendi. Tanık Mehmet Ali Temelocak, Ogün Samast´la sadece nereden geldiği, nereye gittiği şeklinde sohbet ettiğini söyleyerek Bu olaydan sonra yurt dışına gidiş gelişte Yanıma Türk yolcu vermeyin´ diyorum. dedi.
Mahkeme başkanı Rüstem Eryılmaz, daha önceki duruşmada alınan karar gereğince Savcı Hikmet Usta´ya esas hakkındaki görüşünü açıklayıp açıklamayacağını sordu. Savcı Hikmet Usta ise, duruşmaya ilk defa bu celse katıldığını belirterek, dosyanın halen delil toplanması aşamasında olduğuna dikkat çekti. Mahkeme kaleminden dosyanın 60 klasörünün halen dijital ortama aktarımının devam ettiğini öğrendiğini ifade eden Usta, dosyalarının dijital ortama aktarılmasının incelemesini kolaylaştıracağını kaydetti. Mahkemeye 2 ay önce atandığını kaydeden Usta, bugüne kadar 150 dosyaya baktığını, 50 dosyada esas hakkında görüşünü açıkladığını, bu dosyaların çok kapsamlı dosyalar olduğunu ve hazırlık soruşturmaları yürütmeye de devam ettiğini dile getirdi. Hrant Dink cinayeti dosyasının da çok kapsamlı olduğunu anlatan Usta, bu dosyaya verilecek duruşma gününün haftasında mahkemenin başka duruşma yapmamasını talep etti. Usta, esas hakkındaki görüşünün açıklamak için de süre istedi.
Müdahil avukatlarından Fethiye Çetin, TÜBİTAK´ın mahkemeye gönderdiği raporda Akbank´a ait 3 adet hard diski incelediğini hatırlatarak, tek sayfalık raporun akla ve mantığa aykırı olduğunu belirtti. TÜBİTAK´ın raporunda silinmemiş görüntü dosyası olmadığının yer almasının çelişkili olduğunu anlatan Çetin, Akbank´ın cinayet günü sabah ile öğlen arasını gösteren kayıtların üzerine yeni kayıtlar yaptığını ve bankanın kendisinin kayıtlarını sildiğini söyledi. Bu hard disklerde görüntü vardı ancak yeni görüntülere yer açmak için banka bunları silmişti diyen Çetin, raporda silinmiş dosya yoktur denmesinin çelişkili olduğunu ifade etti. Söz konusu hard disklerin Akbank´a ait olup olmadığını tespitini isteyen Çetin, TÜBİTAK´ın çelişkileri ortadan kaldırmasını, raporda silinmiş olarak gösterilen ve h.dink ismindeki dosyanın ne anlama geldiğinin araştırılmasını istedi.
Çetin, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi´nde cinayet döneminde Trabzon´da emniyet müdür yardımcısı olan Necati Ekici´nin talimatla verdiği ifadeyi anlattı. Ekici´nin Ogün Samast´ın görüntülerinin televizyonlarda yayınlanmasından sonra babasının, O benim oğlum diye emniyete başvurduğunu söylediğini anlatan Çetin, Ekici, ifadesinde bunun üzerine baba Ahmet Samast ile eve gittiklerini, evin jandarma bölgesinde olması nedeniyle jandarmayla beraber gittiklerini ve Ogün Samast´ı bulamadıklarını anlatıyor. Babasına nerede olabileceğini soran Ekici´ye Ahmet Samast internet kafede olabileceğini söylüyor. Oraya gittiklerinde de bulamıyorlar. Bunun üzerine Ekici, başka nerede bulabileceklerini soruyor. Baba Samast bunun üzerine, ´Oğlumun yerini Jandarma komutanı bilir. Onunla sık sık görüşüyorlardı´ dediğini söyledi. diye konuştu. Çetin, bu jandarma komutanının kim olduğunun ortaya çıkarılması için Ogün Samast´ın babası Ahmet Samast´ın tanık olarak dinlenmesini istedi.
´DERİN YAPILAR, TÜBİTAK RAPORUNA UZANIP DELİL KARATTI´
Sanık Erhan Tuncel´in avukatı Erdoğan Soruklu da, kovuşturmada maddi hatalar bulunduğunu ve delillerin tam olarak toplanmadığını savunarak, dosyanın mütalaaya gönderilmeye hazır olmadığını söyledi. Kovuşturmanın genişletilmesini talep eden Soruklu, soruşturma sırasında delil karatmalarının yapıldığını ifade etti. Tuncel´e ´büyük abi´ denmesinin de bu karartmaların eseri olduğunu ifade eden Soruklu, Bu çaplı olay müvekkilimin tek başına yapacağı bir olay değildir. Maddi imkanı olmayan müvekkilim, emniyet ve jandarma görevlilerinin etkisi bulunduğu görülen şehirlerarası bir organizasyonu gerçekleştirmesi söz konusu olamaz. Yargılananların alacağı ceza, cezayı verenler de dahil kimseyi tatmin etmeyecektir. dedi.
Konunun son gelişmelerle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Soruklu, Kafes belgesinde Dink cinayeti için operasyon deniyor. Zirve cinayeti Ergenekon kapsamına alınıyor. Ergenekon sanığı Kemal Kerinçsiz´in önderliğinde yapılan eylem ve tehditler de dahil bütün bu hususlar değerlendirildiğinde dosya ile Ergenekon arasında irtibat kurulması kuvvetlenmiştir. Bize göre somut deliller çıkmıştır. Kovuşturmanın doğru zemine oturtulması gerekir. diye konuştu.
Müvekkilinin olayla ilgili verdiği bilgilerin cinayeti önlemek için yeterli olduğunu kaydeden Soruklu, Müvekkilim emniyet mensuplarına, onlar Trabzon emniyetine, orası da İstanbul emniyetine bildirmiştir. şeklinde konuştu.
Tutuksuz yargılanan bazı sanıkların olayda etkilerinin Tuncel´e göre daha fazla olmasına rağmen müvekkilinin ilk sırada isminin geçtiğini ve tutuklu bulunduğunu kaydeden Soruklu, Tutuksuz sanık Coşkun İğci, Tuncel´den daha etkin. Jandarmanın istihbarat elemanı. İğci tali sırada müvekkilim birinci sırada. İğci silahın alınması için parayı Yasin Hayal´e veriyor. O para kendisine daha önce verilmiş ya da verilmemiş ayrı. şeklinde konuştu.
TÜBİTAK raporunun kafa karıştırdığını söyleyen Soruklu, derin yapıların TÜBİTAK raporuna kadar uzanıp delil kararttıklarını düşündüklerini kaydetti. Soruklu, raporla ilgili açıklayıcı bilgiler istenmesini talep etti.
HTS raporunda da bazı kayıtların silinmiş olduğunu ifade eden Soruklu, burada da delil karartma bulunduğunu savundu. Soruklu olay günü İstanbul´da bulunduğu belirlenen Trabzon´da görevli astsubay Satılmış Şahin´in olay öncesi ve anındaki telefon kayıtlarının tespit edilmesi istedi. Soruşturmanın başlarında delillerin yönlendirilmesinde etkili olduğunu düşündükleri İstanbul TEM Şube Müdürü Selim Kutkan´ın neden görevden alındığının ve hakkında soruşturma bulunup bulunmadığının sorulmasını talep eden Soruklu, Coşkun İğci´nin geçmişe dönük telefon kayıtlarının istenmesini de talep etti. ( Cihan)
Erhan Tuncel´in avukatı: Cinayetle Ergenekon arasında güçlü deliller var
Dink davasının öğleden sonraki bölümünde sanık Erhan Tuncel, savunma yaptı. Davada tutuklu 3 sanık kaldığını ifade eden Tuncel, Bunu kim istedi ona bakmak lazım. Burada Yasin Hayal, Dink´i katledenleri temsil ediyor. Beni ortaya koydular, kendileri çekildi. Ben eylemin gerçekleştirileceğini, Yasin´in kararlı olduğunu bildirdim. 2 defa suikast girişimi atlattım. Çeşitli tehditler aldım. Burada 3 kişi kaldık. Kemal Türkler davasına dönmez inşallah. dedi. Vatanseverlik vurgusu yapmak istemediğini, bu kavramın içinin boşaltıldığını söyleyen Tuncel, Benim tutuklu kalmamın devlete faydası yok. Bizim sayımız çok az. Böyle bilgiler veren 50 kişiyiz. diye konuştu.
Söz alan sanık avukatlarından Feyzullah Şama, adliye önünde yapılan açıklamada Hepimiz Ermeniyiz ve katil devlet şeklindeki söylemlerden ve dinlenen bir tanığın Yolculuklarda yanımda Türk yolcu istemiyorum demesinden rahatsız olduğunu söyledi. Bu sırada izleyiciler arasından bir kişi Ermeniyiz ne olmuş? diye bağırdı. Avukatlar da bu duruma tepki gösterince salonda bir süre tartışma yaşandı. Hrant Dink´in arkadaşı olduğunu söyleyen bir kişinin dışarı atılması için mahkeme başkanı, polislere talimat verdi. Avukatların araya girmesi üzerine dışarı çıkarılmayan izleyiciye başkan Rüstem Eryılmaz, Burası herkesin konuşacağı yer değil. uyarısında bulundu.
Duruşmada taleplere ilişkin görüşü sorulan Savcı Hikmet Usta, toplanan deliller, suçun niteliği, ağırlığı ve terör kapsamında olması, suçların dünyada ve ülkemizde infial uyandırması ve sanıkların üzerine atılı suçun TCK´nın 309. maddesi kapsamında değişebileceğini belirterek sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal´in tutukluluk hallerinin devamını istedi. TCK´nın ´Anayasayı ihlal´ başlığı altındaki 309. maddesinde Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar. deniliyor.
Terör örgütü kapsamında değerlendirilen sanıklar hakkındaki iddianamede cinayetin azmettiricisi olmakla suçlanan Hayal ve Tuncel için ağırlaştırılmış ömür boyu hapsi, tetikçi Ogün Samast için ise suçu işlediği tarihte 18 yaşından küçük olması nedeniyle 14 ile 20 yıl hapis cezası isteniyor. Diğer sanıkların ise örgüt üyesi olmak ve örgüte yardım etmek suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.
Öte yandan, duruşmada başkan ile sanık avukatları arasında tartışma yaşandı. Dink ailesinin avukatları söz alarak, Duruşma salonunda emniyetten, istihbarattan polisler var. Duruşmayı izliyorlar. Biz bunların kim olduğunu biliyoruz. Lütfen kim olduklarını tespit ediniz? diye konuştu. Mahkeme başkanının, Duruşma herkese açık. Böyle sanıkları etkileme diye bir durum da yok. Siz kim olduklarını biliyorsanız söyleyin. dedi. Bunun üzerine, Dink ailesi avukatları mahkeme kürsüsünün yanında ayakta duran sivil iki kişiyi gösterdi. Mahkeme başkanı Eryılmaz, Biri benim koruma polisim. Diğeri de başka bir başkanın koruması. İkisi de buradaki koruma polisleri. açıklamasında bulundu. Bu konuşmaların ardından iki polis memuru duruşma salonundan ayrıldı. Taleplerin ardından ara karar için duruşmaya ara verildi. ( Cihan)
TÜBİTAK´tan harddisklerin yeniden incelenmesi istendi
Hrant Dink davasında mahkeme, sanık ve Dink ailesi avukatlarının kovuşturmanın genişletilmesi talebini reddetti. Mahkeme, olay yerindeki bankaya ait güvenlik kamerası kayıtlarının yeniden ve detaylı incelenmesi için harddisklerin tekrar TÜBİTAK´a gönderilmesine karar verdi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen 17. duruşma sona erdi. Taleplerin ardından duruşmaya verilen yaklaşık 1 saatlik aradan sonra mahkeme kararları açıkladı. Sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal´in üzerlerine atılı suçun yasal yaptırımı olan sevk maddelerinin alt ve üst sınırlarının suç ve tutuklama tarihlerine nazaran kaçma şüphelerinin devam ettiğini belirtti. Kuvvetli suç şüphesini gösteren olgu kriterinin devam ettiğini, koruma tedbirlerinin uygulanmasının yeterli olmayacağını ifade ederek sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme, Ogün Samast´ın babası Ahmet Samast´ın tanık olarak dinlenilmesi talebini yargılamaya bir yenilik katmayacağı gerekçesiyle reddetti.
Müdahil avukatlarından Fethiye Çetin´in Akbank´a ait güvenlik kamerası görüntülerine ilişkin TÜBİTAK´ın hazırladığı rapordaki çelişkilerin giderilmesi talebini kabul eden mahkeme, söz konusu raporun ekinde yer alan ´h.dink´ ifadesinin ne anlama geldiğinin sorulmasına ve hard disklerin yeniden TÜBİTAK´a gönderilmesine karar verdi. Geçtiğimiz günlerde mahkemeye gelen söz konusu raporda Akbank´a ait 3 harddiskte silinen görüntü dosyası bulunmadığı belirtilmişti. Cinayetle Ergenekon terör örgütü arasında güçlü bağlantılar bulunduğu gerekçesiyle kovuşturmanın genişletilmesini isteyen sanık Tuncel´in avukatı Erdoğan Soruklu´nun bu talebi reddedildi.
Savcıdan esas hakkındaki görüşünü hazırlaması istendi
Savcının kovuşturmanın genişletilmesi talebi bulunmaması halinde esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar veren mahkeme duruşmayı 30 Mayıs´a erteledi. ( Cihan)
(28 Mart 2011, 17:23)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Dink cinayetinde 30 kişiye soruşturma
Gül, Dink için DDK´yı görevlendirdi
Samast, Dink´e öpülerek uğurlanmış
Zirve: Şerefsizlere vur dedik, öldürdüler
Samast´ın yakınındaki o er kim?
Hrant Dink cinayeti ve davasıyla ilgili manşetlerimiz
AİHM: Ergenekon, terör örgütü
Flaş!!! Ergenekon ve Dink sanıklarının irtibatı tespit edildi
Balyoz Darbe Planı´nın hedeflerinden biri de Dink çıktı
Tanık: Malatya ve Dink ´Kafes´ işi
Flaş!!! Dink davası tanığından yeni şok ifadeler