Zirve Yayınevi cinayetlerini AK Parti ve Gülen Cemaati´nin üzerine yıkmak için hazırlanan sahte istihbarat raporlarının ıslak imzalı kopyası Askeri Casusluk soruşturması kapsamında Gölcük´te de bulundu.
Zirve katliamının raporları Gölcük´ten çıktı
Zirve Yayınevi cinayetlerini AK Parti ve Gülen Cemaati´nin üzerine yıkmak için hazırlanan sahte istihbarat raporlarının ıslak imzalı kopyası Askeri Casusluk soruşturması kapsamında Gölcük´te de bulundu.
Ergenekon soruşturması kapsamında, ´Zirve yayınevi katliamını azmettirdiği iddiasıyla tutuklanan ve cinayetlerin işlendiği dönemde Malatya İl Jandarma Alay Komutanı Albay Mehmet Ülger´in katliamın sorumluluğunu hükümete yıkmak için hazırlattığı iddia edilen sahte istihbarat raporları Askeri Casusluk Soruşturması kapsamında Gölcük Donanma Komutanlığı´na yapılan baskında da ele geçirildi. Ülger ekibinin hayali misyoner grupları kurduğu ve onlara logolar hazırladığı iddia edildi.
Sahte ´ses´ten sonra sahte raporlar
Zirve Yayınevi´ndeki katliamın ardından katliamın sorumlusu olarak AK Parti Hükümeti ve Gülen cemaatini göstermek için sahte ses kayıtları yaptıkları kaydedilen Ergenekon tutuklusu emekli Albay Mehmet Ülger, İstihbarat Binbaşı Haydar Yeşil ve İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Ruhi Abat´ın, sahte istihbarat raporları hazırlayarak üst makamlara gönderdikleri ortaya çıktı. Olmayan Ortadoğu Kiliseler Birliği adına rapor tutukları belirlenen Ülger ve ekibinin, bu raporda olmayan kiliseler birliği için logo bile kullandıkları belirlendi.
AK Partililer için hayali akrabalar
Ülger ve ekibinin, misyonerlerle AK Parti arasında bağ kurabilmek için bazı hükümet ve parti yöneticileriyle misyoner olduğu iddia edilen sahte isimler arasında akrabalık bağı kurdukları ve bunları ıslak imzalı sahte raporlara geçirdikleri belirlendi. JİTEM adına 2008 yılında hazırlanan dezenformasyon amaçlı sahte raporlarda, bir hükümet üyesinin 100 bin adet misyonerlik CD´si hazırlattığına yönelik iddialara yer verildiği belirlendi.
Zula´daki raporda ıslak imza çıktı
Hükümet üyelerini hedef alan söz konusu sahte istihbarat raporun, dönemin Malatya İl Jandarma Alay Komutanı tarafından ´gerçek jandarma raporu´ gibi ´üst makamlara´ sunulduğu ortaya çıktı. Hazırlanan dezenformasyon amaçlı istihbarat raporların altında Mehmet Ülger´in İl Jandarma Komutanı olarak ıslak imzası bulunan bir kopyasının, Askeri Casusluk Soruşturması kapsamında Gölcük Donanma Komutanlığı´nda yapılan aramada da bulunduğu öğrenildi.
Sahte birliğe sahte logo
Katliamı, AK Parti iktidarının üzerine yıkmak için hazırlanan dezenformasyon amaçlı sahte istihbarat raporlarında Kürdistan Kiliseler Birliği ile Ortadoğu Kiliseler Birliği´nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu´da bir Kürt devleti kurulması için çalışmalar yaptığı, PKK, AK Parti ve Gülen cemaatiyle birlikte hareket ettiklerine yönelik iddialara yer verildi. Aslında hiç olmadığı, asimetrik plan için oluşturulduğu belirtilen bu iki misyoner birliği için, Ülger ve ekibinin sahte logolar bile hazırladığı iddia edildi.
SAVCI ÖZ, ALBAY ÜLGER´E SORDU
Altında imzası olan raporu yalanladı
ESKİ Malatya İl Jandarma Alay Komutanı Mehmet Ülger´e, Savcı Zekeriya Öz tarafından Gölcük´teki zuladan çıkan bulunan sahte raporların sorulduğu öğrenildi. Sorgu sırasında, Ülger´e önce Gölcük Donanma Komutanlığı´nda yapılan aramada oda zeminine gizlenmiş vaziyette bulunan dijitallerde, 11 nolu CD/export/(1)M_KOC_OZEL/CÇG-BELGELER sıralı klasöründe bulunan CIMG2459 ve CIMG2460 isimli ´Misyonerlik faliyetleri´ konulu Mehmet Ülger tarafından imzalanmış ´Faks mesaj formu´ başlıklı rapor bulunduğu belirtildi. Savcı Zekeriya Öz, emekli Albay Ülger´e D.U isimli şahsın ifadelerinde geçen misyonerlerin dini gruplar ve AK Parti´yle ilişkisi olduğu yönünde hazırlattığınız sahte belgeler olduğu beyanıyla örtüşen ıslak imzalı belgenin olduğu görülmüştür. Belge ne amaçla hazırlanmıştı? Bu belgelerin hazırlanmasında kullanılan kaynaklar nelerdir. Açıklayınız sorusunu yöneltti. Ülger´in ıslak imzalı belgeyi kabul etmeyerek Bu belgeleri ben hazırlamadım. Gölcük Donanma Komutanlığı´na da faks çekmedim. Ben böyle bir rapor hazırlamadım, bir yere fakslamadım dediği görüldü.
ÜLGER´İN EVİNDEN ÇIKAN MEKTUP
´Boğazını kestiğin insanlar gibi öl...´
Emekli Albay Mehmet Ülger´in Ankara´daki evinde yapılan aramalarda, Malatya´da görev yapan bir askeri personel tarafından yazıldığı anlaşılan mektup bulundu. Zirve katliamının Ülger ve ekibi tarafından organize edildiğinin bölgedeki askeri personel tarafından bilindiğini savunulan mektupta; çıkarları için bir çok asker gibi kendisinin de ´cemaatçi´ diye fişlemekle suçlandığını belirten şahıs, Sen bu boğazlarını keserek öldürttüğün insanlar gibi bağıra bağıra son nefesini verirsin mutlaka diyor. Mektup Herhalde senin burada boğazlarını kestirdiğin kişiler ve iftira atığın personelin dışında hiçbir anın yoktur... diye devam ediyor.
Yukardan ´korkutun´ talimatını veren kişi kim?
Ergenekon soruşturmasında bulunan yeni belge ve tanık ifadeleriyle, yayınevi katliamına ilişkin soruşturmada Katliamın emrini kim verdi´ noktasına ulaşıldığı öğrenildi. Katliam öncesi Malatya İl Jandarma Alay Komutanlığı´nda ´bir ay içinde sansasyonel eylem olacak´ şeklinde brifing verdiği iddia edilen emekli Albay Mehmet Ülger´in Misyonerlik faaliyetlerinin önlenmesi ve misyonerlere bir gözdağı vermek için Zirve Yayınevi ile ilgili Necati Aydın, Thilman Geske, Uğur Yüksel´e yönelik bir korkutma yapılacağını, bunun da yukarıdan gelen bir talimat olduğunu söylediği iddia edildi. Gizli tanık D.U. da verdiği ifadede, tutuklu şüpheli Ruhi Abat´ın katliam sonrası Şerefsizlere vur dedik öldürmüşler dediğini söylemişti.
Zirve katliamı öncesi ve sonrasında Malatya İl Jandarma´da 6 çalıştay ve sahte istihbarat raporu toplantısı yapıldığı, bu toplantıların üçüncüsünde Mehmet Ülger´in katliama uğrayan üç isme yönelik yukardan gelen emirle korkutma planından bahsettiği iddia edildi. Ülger´in, il jandarma çalışan istihbarat personeline Türkiye´deki misyonerlik faaliyetlerinin önlenmesi ve bir gözdağı vermek için Zirve Yayınevi ile ilgili Aydın, Geske ve Yüksel´e yönelik bir korkutma yapılacağını, bunun da yukarıdan gelen bir talimat olduğunu, belirtilen şahıslara yönelik yapılacak korkutma faaliyetleri ile ilgili alt yapı çalışmalarının devam ettiğini, yine hazırlanan projenin taslağı ile ilgili olarak üst makamlara da brifing vereceğini söylediği iddia edildi. Sorgusu sırasında, ´Bu emri kim verdi´ sorusu yöneltilen Ülger´in, böyle bir brifing verilmediğini savunduğu öğrenildi.
Ancak katliam ile ilgili gönderilen bir ihbarın mektubu ve gizli tanık D.U´nun verdiği belgelerde, brifingin ayrıntılarıyla belirlendiği öğrenildi. Brifingin içerisinde genel olarak Malatya ile ilgili bilgiler ve Jandarma kuvvetlerinin faaliyetlerinin anlatıldığı, 239 slayttan oluştuğu, brifingin 66-75. slaytları arasında misyonerlik faaliyetlerinin anlatıldığı görüldü. Sunumda, Zirve cinayetinde öldürülen kişilerin fotoğrafların da yer aldığı öğrenildi. Gizli tanık D.U´nun verdiği belgelerin ardından, emekli Albay Ülger´e Brifingin kim yada kimler tarafından ne amaçla hazırlandığının sorulduğu öğrenildi. Bu soru üzerine Ülger´in Jandarma Genel Komutanlığı Denetleme Başkanlığına denetleme ile ilgili brifing vermişimdir, bunun dışında herhangi bir brifing vermem söz konusu değildir cevabını verdiği öğrenildi. ( Star)
Tolon cinayet günü Malatya´daydı
Zirve soruşturmasında, ?Ergenekon üst düzey yöneticisi? iddiasıyla yargılanan Tolon´un cinayetten önceki akşam ve cinayetin işlendiği günün akşamında Malatya´da seminer verip yemekli toplantılara katıldığı belirlendi. Zirve Yayınevi katliamına ilişkin soruşturma, Ergenekon davasında ´üst düzey örgüt yöneticisi´ olduğu iddiasıyla yargılanan sanıklara uzandı. Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon´un Zirve baskının yaşandığı gün Malatya´da olduğu ve askeri yetkililerle katliam öncesi ve sonrası görüştüğü belirlendi. Gizli Tanık D. U. ifadesinde, Tolon´un katliam öncesinde Malatya´ya gelerek Mehmet Ülger ile görüştüğünü anlattı. Yapılan araştırmada, gizli tanığın verdiği bilgi doğrulandı. Tolon´un katliam günü İnönü Üniversitesi´nde düzenlenen ´21. Yüzyılın Eşiğindeki Türkiye´ başlıklı seminer verdiği tespit edildi. Üst düzey yönetici iddiasıyla Ergenekon´da yargılanan emekli Orgeneral Şener Eruygur´un da defalarca Malatya´ya gittiği, askeri törenlerle karşılandığı belirlendi.
Savcının eline ulaşan görüntülerde, Zirve cinayetinin yaşandığı günlerde Ergenekon davası sanıklarının yoğun Malatya ziyaretleri dikkat çekti. Ergenekon soruşturma dosyasına giren ve STAR´ın ulaştığı görüntülerde, değişik zaman ve mekânlarda Ergenekon davası sanıkları Hurşit Tolon, Şener Eruygur, Fatih Hilmioğlu ile resmi üniformalı askeri yetkililerin bir arada görüntüleri dikkat çekiyor. Savcılık tarafından mercek altına alınan görüşme trafiğinde Tolon´un, 9 Temmuz 2006, 28 Ağustos 2007´de, 18 Nisan 2007´de, 17 Nisan 2007´de, 24 Ekim 2007´de, 23 Mayıs 2006´da, 17 Ağustos 2006´da şüphelilerin Malatya´ya ziyaretler yaptığı, üniversite ve askeri yetkililerle görüştükleri, seminer verip, toplantılar yaptıkları tespit edildi. Savcılık tüm bu ziyaret trafiği ve yapılan görüşmeleri mercek altına aldı. Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz´ün, emekli Albay Mehmet Ülger´e ve diğer şüphelilere ?Hurşit Tolon´un Zirve Yayınevi cinayetinin olduğu gün Malatya´da olduğu tespit edilmiştir. Tolon´un 18 Nisan´da Malatya´da bulunması ile ilgili herhangi bir bilginiz var mıdır? sorusuna şahısların birbirleri ile çelişen cevaplar verdiği görüldü.
Mehmet Ülger ?Ben Malatya´da olduğunu bilmiyorum? yanıtı verirken, Astsubay Murat Göktürk ?Tolon´un cinayet günü seminer dolayısı ile Malatya´da olduğunu duydum. Rektör Fatih Hilmioğlu ile görüşürdü. Mehmet Ülger de Hilmioğlu ile çok samimiydi. Ayrıca Hilmioğlu Ordu Komutanı Hasan Iğsız ile de sık sık görüşürdü? dediği görüldü. ( Star)
İkinci suikastı gizli tanık önledi
27 Mart 2011 - Zirve Yayınevi Katliamı ile ilgili verdiği ifadelerle gündeme gelen ve Ergenekon Savcısına elinde bulunan belgeleri teslim eden Gizli Tanık D.U.´nun anlattıkları ile yeni bir suikasti engellediği ortaya çıktı. Gizli tanık ifadesinde, Zirve katliamından bir ay sonra 2007 yılı Mayıs ayında Mehmet Ülger, Haydar Yeşil, İlker Çınar ve Ruhi Abat´ın bir toplantı yaptığını, toplantı sırasında Mehmet Ülger´in, Türkiye Protestan Kiliseler Birliği´nin Başkanlığını yapmış olan Behnan Konutgan hakkındaki bir projeden bahsettiğini anlattı. D.U, Mehmet Ülger´in Konutgan hakkında çalışma yapılacağını, Kürt kökenli birisi tarafından öldürüleceğini anlattığını iddia etti.
Ülger´in anlattığı plana göre; Kürt kökenli saldırgan cinayet sonrasında ?Behnan Konutgan´ın kendisine etnik kökeni ile ilgili vurgulamalar yaparak kışkırtıcılık yaptığını, bunu yaparken de aynı zamanda kendisine İncil´i empoze etmeye çalıştığını, bu şekilde ısrarlı girişimleri neticesinde tahrik olarak Behnan Konutgan´ı vurduğunu? anlatacaktı.
Konutgan´ın kendisine anlattı
İkinci misyoner cinayeti için yapılan bu planı gizli tanık D.U. bozdu. Gizli tanık saldırı planlarını Behnan Konutgan´a anlattı ve dikkatli olmasını istedi. Konutgan konu ile ilgili olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü´nde müşteki sıfatı ile alınan ifadesinde, ?...D.U. isimli kişi bu eylem planları ile ilgili beni telefonla arayarak konuşacağı şeyler olduğunu ve yanıma gelmek istediğini söyledi. Yanıma geldiğinde bana bu olaydan bahsetti, bir dost olarak benim kendime dikkat etmem yönünde uyarıda bulundu. Özellikle Kürtler ile ilgili dikkatli olmamı söylemişti. Ben de bir dost olarak o gün onunla görüştüm ve anlattıkları konusunda dikkatli olacağımı söyledim...? dedi. Saldırı planının ortaya çıkmasının ardından Konutgan´a koruma verildi.
Malatya Jandarma Konutgan´ı dinledi
Behnan Konutgan´ın kullandığı cep telefonunun Malatya İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından, 16 Mayıs 2007 tarihinden 16 Ağustos 2007 tarihine kadar ?Radikal Dini Gruplar? gerekçesi ile önleme dinlemesine alındığı tespit edildi. Dinlemenin başladığı tarih ile gizli tanık D.U.´nun saldırı planının yapıldığını anlattığı toplantının tarihinin örtüştüğü belirlendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderilen CD içersinde yer alan sahte raporların hazırlandığı ses kayıtlarında da Behnan Konutgan hakkında bilgi alınması dikkati çekiyor. ( Star)
Zirve saldırısında öldürülen Geske´nin eşi: Hükümeti, ´Zirve´den vuracaklardı
28 Mart 2011 - Zirve Yayınevi´nde öldürülen Alman uyruklu Tilman Geske´nin eşi Suzanna Geske, katliamın kodlarının Kafes ve Ergenekon iddianamelerinde olduğunu söyledi. Türkiye´nin imajına zarar verip hükümeti zor durumda bırakmak isteyenlerin Zirve planını devre soktuğunu vurgulayan Geske, eski Malatya Jandarma Alay Komutanı Ülger´in de aralarında bulunduğu 7 kişinin tutuklanmasının sürpriz olmadığını belirtti.Son ´Zirve´ operasyonunda yaşanan tutuklamalar yayınevinde katledilen üç kişiden biri olan Alman vatandaşı Tilman Geske´nin yakınlarını umutlandırdı. Tutuklamaların davanın asıl faillerinin ortaya çıkması açısından önemli bir gelişme olduğunu belirten Geske´nin eşi Suzanna Geske, Zirve katliamının gizli kodlarının Kafes Eylem planı ile Ergenekon´da saklı olduğunu düşünüyor. Seçilmiş hükümeti zor durumda bırakmak için Zirve planının devreye konulduğunu ifade eden Geske, Zirve cinayetinin ismi geçen sanıklarla sınırlı olmadığını en başından beri biliyorduk. İktidar partisini sıkıştırmak için yapıldığı anlaşılıyor. Kafes eylem planı her şeyi açıkça ortaya koyuyor. Hedeflerin kodları orada gizli. dedi. Umarım sonuna kadar gidilir. temennisinde bulunan Geske, eski Malatya Alay Komutanı Mehmet Ülger ile araştırma görevlisi Ruhi Abant´ın yakalanmasının ise kendileri için sürpriz olmadığını belirtiyor. Geske, Malatya olayının çözülmesinin Türkiye için bir dönüm noktası olacağına dikkat çekerek, demokrasi adına köklü bir dönüşüm için bu saldırının arka planının aydınlatılması gerektiğini vurguluyor.
Ergenekon soruşturması kapsamında Zirve Yayınevi katliamıyla ilgili gerçekleştirilen son operasyonlarda aralarında eski İl Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger´in de bulunduğu 7 kişi tutuklandı. Mehmet Ülger, Zirve katliamını azmettirdiği iddiasıyla cezaevine gönderildi. Gölcük Donanma Kuvvetleri Komutanlığı´nda, Ülger´in, olayı hükümetin üzerine yıkmak için hazırladığı sahte istihbarat raporları ele geçirilmişti. Zirve Yayınevi´nde vahşice katledilen üç kişiden biri de Alman vatandaşı Tilman Geske´ydi. Son Zirve operasyonunda yaşanan tutuklamalar Geske´nin yakınlarını umutlandırdı. Tutuklamaların davanın asıl faillerinin ortaya çıkması açısından önemli bir gelişme olduğunu belirten Geske, Zirve katliamının gizli kodlarının Kafes Eylem Planı ile Ergenekon´da saklı olduğunu belirtiyor.
Seçilmiş hükümeti zor durumda bırakmak için Zirve planının devreye konulduğunu ifade eden Geske, Zirve cinayetinin ismi geçen sanıklarla sınırlı olmadığını en başından beri biliyorduk. Seçilmiş hükümeti zor durumda bırakmak ve sıkıştırmak için yapıldığı anlaşılıyor. Kafes Eylem Planı her şeyi açıkça ortaya koyuyor. Hedeflenmek istenilenlerin kodları orada gizli. diyor. Eşinin öldürüldüğünü öğrendiğinde, cinayetin sıradan kişiler tarafından işlenmiş bir olay olmadığına kanaat getirdiğini belirten Geske, şöyle konuşuyor: Yakalanan sanıkların tek başına yapmadıklarını en başından beri biliyorduk. Yanılmadık. Şimdi geçmişe baktığımda o zaman hükümeti zor durumda bırakmak ve bu olay üzerinde onu sıkıştırmak için yapıldığı anlaşılıyor. Zaten sonradan ortaya çıkan gelişmeler de buna işaret ediyor. Tutuklanmalar karşısında çok sevindim ama Mehmet Ülger ile Ruhi Abat´ın yakalanması sürpriz olmadı! Umarım sonuna kadar gidilir.
Malatya olayının birçok yönünün olduğunu anlatan Geske, bu olayın Türkiye´nin yurtdışındaki imajına gölge düşürmek için gerçekleştirilmesinin bu yönlerden sadece biri olduğunu ifade ediyor. Olayın ilk meydana geldiğinde Türkiye´yle ilgili yurtdışından olumsuz bir algı bulunduğuna kendisinin şahit olduğunu belirten Geske, buna çok üzüldüğünü söylüyor. Geske, Her şeyden önce Türkiye´ye kötülük yaptılar. Onu kötü göstermeye çalıştılar. Yanlış şeyler yaptılar. Avrupa´ya girmek istemiyor olabilirler. 70 milyondan birkaç kişi kötü olabilir, burada bir genelleme yapıp herkes kötüdür diyemeyiz. Ben ülkemi çok seviyorum. Eşim öldürüldü, bu olayın çözülmesi benden ziyade ülkem için çok önemli. diyor. Geske, Malatya olayının çözülmesinin Türkiye´de demokrasinin yerleşmesi için bir dönüm noktası olacağını ifade ediyor. ( Zaman)
(26 Mart 2011), son güncel.: (28 Mart 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Flaş!!! Ergenekon´da ´Zirve´ operasyonu
Zirve´yi başlatan papazdan şok itiraflar
Tanık: Malatya ve Dink ´Kafes´ işi
Flaş!!! Dink davası tanığından yeni şok ifadeler
Malatya Zirve Katliamı ve Ergenekon bağlantısı manşetlerimiz
Zirve Yayınevi Katliamı ile Kafes davaları birleşebilir
JİTEM´in varlığını ispatlayan resmi belgeler
JİTEM´le ilgili tüm manşetlerimiz