Uzmanlara göre tutuklu Hanefi Avcı´nın kitabı ile ilgili birçok verinin de ele geçirildiği Oda TV, Ergenekon medyasının terminali olarak konumlandırıldı. Hanefi Avcı da hakkındaki iddiaları reddetti. Avcı komployu, kısa süre önce görevden alınan Emniyet istihbarat Daire Başkanı Ali Fuat Yılmazer´in başının altından çıktığını yineledi ve Yılmazer´in görevden alınmasının da bu iddiasını doğruladığını iddia etti. Avcı olay olan kitabında da emniyette fethullah cemaati temelli bir yapılanma olduğunu, Ergenekon ve benzeri tüm soruşturma ve davaların bu cemaati tarafından tezgahlandığını, silahların yeraltına gömülerek bu cemaat üyesi polislerce bulunduğunu, mahkemelerdeki hakim ve savcıların da cemaat üyesi olduğunu, bu korkunç yapının her tarafı sardığını iddia etmişti. Aslında bu iddia Ergenekon sanıkları ve CHP´liler tarafından Ergenekon davasının ilk günlerinden beri dile getirilmekte.
Odatv Ergenekon medyasının terminali
Uzmanlara göre tutuklu Hanefi Avcı´nın kitabı ile ilgili birçok verinin de ele geçirildiği Oda TV, Ergenekon medyasının terminali olarak konumlandırıldı. Hanefi Avcı da hakkındaki iddiaları reddetti. Avcı komployu, kısa süre önce görevden alınan Emniyet istihbarat Daire Başkanı Ali Fuat Yılmazer´in başının altından çıktığını yineledi ve Yılmazer´in görevden alınmasının da bu iddiasını doğruladığını iddia etti. Avcı olay olan kitabında da emniyette fethullah cemaati temelli bir yapılanma olduğunu, Ergenekon ve benzeri tüm soruşturma ve davaların bu cemaati tarafından tezgahlandığını, silahların yeraltına gömülerek bu cemaat üyesi polislerce bulunduğunu, mahkemelerdeki hakim ve savcıların da cemaat üyesi olduğunu, bu korkunç yapının her tarafı sardığını iddia etmişti. Aslında bu iddia Ergenekon sanıkları ve CHP´liler tarafından Ergenekon davasının ilk günlerinden beri dile getirilmekte.
´Haliç´te Yaşayan Simonlar: Dün Devlet Bugün Cemaat´, kitabının yazarı Hanefi Avcı Oda TV operasyonu çerçevesinde de sorgulandı ve Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklandı. Avcı´nın Oda TV operasyonu kapsamında sorgulanmasına Avcı´nın yazdığı kitabın ilk formatının Oda TV´de çıkması neden oldu. Diğer kritik Ergenekon belgeleri gibi silinmiş veriler arasında bulunan kitabın Oda TV´ye nasıl geldiği araştırılıyor. Avcı´nın bu kapsamdaki sorulara tatmin edici bir açıklama getiremediği belirtiliyor.
Kitabın adı da yayınevi de değişti
Oda TV´den çıkan verilerde Avcı´nın kitabının adı ?Haliçte Yaşayan Simonlar: Devletten Cemaate? ve yayın evi de Arkadaş Yayınevi´ydi. Ancak kitap, ?Haliçte Yaşayan Simonlar: Dün Devlet Bugün Cemaat? adıyla yayınlandı ve yayıncı, Arkadaş Yayınevi´nin kardeş kuruluşu Angora Yayınevi oldu. Edinilen bilgilere göre Avcı´nın kitabının Oda TV´de çıkan hali ve yayınlanmış hali arasında içerik açısından da farklılıklar var ve kitabın sadece adına değil ara başlıklara da müdahale edilmiş. Örneğin ?Mersin Merkezdeki Görevlerim, Siyasi Şube Çalışmalarım, Aydınlık Dergisi´nde Bilinmeyen Sol, Yayından Örgütleri Öğrenmem? başlığı, ?Mersin Merkezdeki Görevlerim? şeklinde; ?Dış Güçlerin Etkisi ABD İran Karşı İttfakı? başlığı ?Dış Güçlerin Etkisi? şeklinde değiştirilmiş. Kitabın çok tartışılan ikinci bölümünde de benzer müdahaleler yapılmış. ?İstihbarat ve KOM´u Niye Ele Geçirirsin? başlığı ?İstihbarat ve KOM Neden Ele Geçirilmek İstenir?, ?Garip Savcılar, Polisler ve Diğer Memurlar? başlığı ?Anlaşılmadık Savcılar?, ?Garip Polisler? başlığı ?Anlaşılmadık Polisler? olarak değiştirilmiş.
´Kriptolu olarak gizlice yazdım´
Hanefi Avcı 31 Ağustos 2010 günü Oda TV´ye yaptığı açıklamada ?Kitabı hiç kimse görmedi. Kriptolu ve gizlice yazdım? demişti. Yine 8 Ekim 2010´da Cüneyt Özdemir´e gönderdiği mektupta ?Kitabı ben yazdım. Kimsenin yardımı olmamıştır. Yazdığımı bilen çok kişi vardır. Zaten benim yaşadığım olaylar olup başka birisinin yazmasının imkânı da yoktur. Birinci bölümün açıktan Milliyet´te Belma Akçura´ya ham halini vermiştim. İkinci bölümü kitap yayına hazırlanıncaya kadar kimse bilmiyordu. Çoğu gazeteci kitap çıkınca arayıp bu isim sen misin, kendi ismin mi gerçek mi diye sordu? açıklamasını yapmıştı.
Oda TV ´den Hanefi notları
Oda TV ´nin bilgisayarlarında bulunan bilgi notunda şunlar yer almıştı: ?Hanefi´nin kitabı ne durumda, referandum öncesi yetiştirilmeli, Nedim´i sıkıştırın hızlandırsın. Referandum sürecinde Cemaati yıpratmalı ve kamuoyu üzerindeki güvenirliğini azaltmalı; Hanefi kullanılmalı. Böyle bir şeyi kendini ortaya koyarak teklif etmesi önemli. Avcı ile direkt görüşmeyelim, Nedim ve Cumhur´u kullanalım. Müyesser´in Emniyet bağlantılarından yararlanalım. Tepkiler çok büyük olacak güvenilirliğini yıpratmaya çalışacaklardır, yayın sonrası dürüstlüğü ön plana çıkartılmalı. Sabih Üstad da ´İlhan Cihaner olayı kitapta mutlaka işlenmeli´ diyor. Kitapta ´Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy gibi operasyonları poliste ve savcıdaki F tipi yaptı´ vurgusu iyi kurgulanmalı...?
Ergenekon medyası için terminal
Uzmanların değerlendirmesine göre Oda TV, Ergenekon´un medya ayağında bir ?terminal? olarak konumlandırıldı. Ergenekon kapsamında çıkacak yayınlar burada yapılan 15 günlük toplantılarda kararlaştırılıp değerlendiriliyordu ve bu toplantıların sonucuna göre de bazen aracı kullanıp manipülasyon yapılarak bazen de doğrudan ilgili yazarlara ulaşılarak kitaplar yazdırılıyordu. Söz konusu Ergenekon belgelerinin de o toplantıların yapıldığı salonda bulunan bir bilgisayardan çıktığı belirtiliyor. Bu bilgilerin silinmiş olmasını ve veri kurtarma programlarıyla kurtarılması ise şöyle değerlendiriliyor: ?Ergenekon toplantılarında bu değerlendirmeleri yaptıktan sonra bilgileri bilgisayardan yok etmek istemiş.? Ancak veri kurtarma programlarıyla kurtarılan veriler savcılığın soruşturmasının en güçlü delili olmuş durumda. Taraf ´ın telefonla ulaştığı Arkadaş ve Angora yayınlarının sahiplerinden Cumhur Özdemir, sorulara ?uygun olmadığı? gerekçesiyle cevap vermedi. ( Emre Uslu / Taraf)
Avcı´dan Yılmazer´e şok suçlama
Haliçte Yaşayan Simonlar Dün Devlet Bugün Cemat isimli kitabı kimsenin katkısı olmadan kendisinin yazdığını ifade eden Hanefi Avcı´nın ifadesinde geçtiğimiz hafta görevi değiştirilen Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer´i suçladığı öğrenildi. Devrimci Karargah üyesi olmak suçundan tutuklu eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, dün de Ergenekon terör örgütü üyeliğinden tutuklandı. Yaklaşık 10 saat Beşiktaş´taki İstanbul Adliyesi´nde kalan Avcı, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz´e yaklaşık 5 saat ifade verdi.
Herhangi bir örgüt üyesi değilim
Yaklaşık 40 soruya verdiği yanıtların toplam17 sayfa tuttuğu öğrenilen Avcı´ya ilk olarak ?Ergenekon terör örgütü üyesi misiniz? sorusunun yöneltildiği belirtiliyor.. Avcı´nın bu soruya ?Ben herhangi bir terör örgütü üyesi değilim. demokrasiye ve sivil yönetime inanan birisiyim. 28 Şubat döneminde hukuka aykırı davranışları raporla üst makamlara ilettim. Yine Susurluk döneminde devlet içersinde terörle mücadele adı altında bir takım illegal yapılanmaların olduğunu ben söyledim. şeklinde yanıt verdiği öğrenildi..
Odamı boşalttım ama sonra 24 kaset bulundu
2009 yılının Kasım ayında hukuka aykırı olarak kendisinin ve bazı arkadaşlarının telefonlarının İstanbul İstihbarat birimince dinlendiğini fark ettiğini söylediği öğrenilen Hanefi Avcı´nın, ?Eskişehir´de ayrıldığım makamımda yapılan aramada bir çanta içersinde 24 adet kasetin bulunduğu bildirilmişti. Halbuki ben bu makamı 1 ay kadar önce boşaltmıştım. Tüm özel eşyalarımı orada çalışan memurlar listeleyerek bana teslim etmişlerdi. Burada hiçbir özel eşyam yoktu ama sonra 24 kaset bulundu. Orada çalışan görevliler şikayetim üzerine Eskişehir Savcılığı´na verdikleri ifadede, bu çanta ve kasetlerin orada olmadığını, olsaydı mutlaka göreceklerini açık olarak belirttiler. Tüm bunlar epeyden beri hakkımda böyle birilerinin bir işlem yaptığını, suç oluşturmaya çalıştığını göstermektedir şeklinde konuştu.
Ahmet Şık bana soru gönderdi
Odatv soruşturması kapsamında tutuklanan isimlerden Nedim Şener´le gazeteci olduğu için tanıştığını ve ara sıra telefonla görüştüğünü anlatan Avcı´nın, ?Ahmet Şık, 1997 yılında Şaban Dayan denilen bir şahsa işkence yaptığıma dair bir haber yapmıştı. Ben de Ahmet Şık´a şahsı tanımadığımı, olayın doğru olmadığını söylemiştim. Kendisi, şahsı alıp yanıma getirdi ve beni onunla yüzleştirdi. Ahmet Şık, bildiğim kadarıyla düzgün, demokratik sol görüşte bir gazetecidir. Ayda yılda bir telefonla konuşmuşluğum vardır. Ancak son zamanlarda bir kitap yayınlanması için benden bazı soruları cevaplandırmamı istedi. Kendim de kamu görevlisi olduğum için bazı soruların görevle alakalı olması nedeniyle bu sorulara izin alınmadan cevap veremeyeceğimi söyledim diye ifade verdiği belirtildi.
Kozinoğlu´nun ismini ilk defa ben söyledim
Soner Yalçın´la 10 yıl önce ayak üstü bir yerde karşılaştıklarını söyleyen Avcı´nın, Alaattin Çakıcı dosyası nedeniyle Kaşif Kozinoğlu hakkındaki tahkikatı kendisinin yaptığını, Susurluk´ta Kozinoğlu´nun isminin ilk defa kendisi tarafından zikredildiğini ifade etti.
Oda tv ile irtibatım yok
Odatv adlı internet sitesiyle herhangi bir irtibatı olup olmadığı sorulan Avcı, hiçbir irtibatı olmadığını, tesadüfen bile olsa bu siteye hiç girmediğini savundu.
Kitabın ikinci bölümünü sonradan yazdım
Avcı´ya ?Haliç´te Yaşayan Simonlar Dün Devlet Bugün Cemaat adlı kitabıyla ilgili de sorular soruldu. ?Kitabı ne zaman yazmaya başladınız? Devlet ve Cemaat bölümlerini ayrı ayrı zamanlarda yazmaya başladıysanız hangi bölüme ne zaman başladınız? diye soru yöneltildiği öğrenilen Avcı´nın bu soruyu da ?Ben bu kitaba 2000 yılında bir miktar başlamıştım. Daha sonra ara verdim. 2009 yılının Nisan ayından itibaren yeniden yazmaya başladım. 10 Nisan 2010 tarihine bu kitap yetişecekti ama düzeltme işleri çok uzadı. 19 Ağustos 2010 tarihinde çıktı şeklinde yanıtladığı, birinci bölümün 2010 yılının Ocak veya Şubat ayında bittiğini, ikinci bölüme 2010 yılının Ocak ayında başladığını söylediği öğrenildi..
Yayınevine ikinci bölümü sonradan gönderdim
Kitabı basması için Susurluk zamanında tanıştığı Fikri Sağlar kanalıyla Arkadaş Kitapevi´ne verdiğini söylediği belirten Avcı´ya ?Devlet ve cemaat bölümlerinin yazımı bittikten sonra her ikisini birlikte mi yayınevine teslim ettiniz? diye soruldu. Öncelikle birinci bölümü teslim ettiğini belirten Avcı´nın ?İkinci bölümü daha sonra gönderdim. Birinci bölümün düzeltilmesi bitti. Ben onun üzerinde çalışırken yayınevi ikinci bölümü düzenledi dediği öğrenildi.
Kitabın ikinci bölümünü kimseye vermedim
Savcı Öz´ün kitabı başka birine verip vermediği sorusu üzerine Avcı, ikinci bölümü kimseye vermediğini hatta yayınevine de internet kullanılmadan USB ile gönderildiğini söyledi.
Kimsenin kitaba katkısı olmadı
Ergenekon soruşturması kapsamında haklarında işlem yapılan şahıslardan bu kitaba katkı yapan oldu mu? sorusuna da Avcı´nın, ?Bu konuda herhangi bir kimsenin katkısı olmadı. Başkasının yönlendirme yapma imkanı yoktur. Haklarında işlem yapılan kişilerle hiçbir bağlantım yoktur. Hatta Çetin Doğan ve Levent Ersöz hakkında da kitapta oldukça olumsuz beyanlar vardır yanıtını verdiği belirtildi.
Kitap sürekli yenilendi
?Basılmak üzere Mart ayında teslim ettiğinizi söylediğiniz bir kitapta 5 ve 6 Nisan´da gerçekleştirilen Balyoz Darbe Planı ile ilgili gözaltıların anlatılması konusunda neler söyleyeceksiniz? diye sorulan Avcı´nın, ?İkinci bölüm kitap basılana kadar sürekli yenilendi. Düzenlemeler sırasında eklemeler yapıldı diye yanıt verdiği öğrenildi.
Ben cemaate karşı değilim
Odatv´de ele geçirildiği iddia edilen ?Hanefi isimli belge içerisinde yer alan ?Referandum sürecinde cemaat yıpratılmalı ve kamuoyu üzerinde güvenilirliğini azaltmalı. Hanefi kullanılmalı. Böyle bir şeyi kendini ortaya koyarak teklif etmesi önemli notu da Avcı´ya soruldu. Kitaptan kimsenin haberini olmadığını vurgulayan Avcı´nın, ?Burada şunu ayırt etmek lazım. Ben cemaate karşı değilim. Benim çevremde birçok cemaat yanlısı insan vardır. Hatta bir ara cemaat mensubu olduğum gerekçesiyle soruşturma bile geçirdim dediği belirtildi.
Ben deli miyim
Kendisinin maksatlı olarak yıpratılmak istendiğini söylediği öğrenilen Hanefi Avcı´nın, ?Susurluk´ta ifade vermeseydim, 28 Şubat´ta rapor yazmasaydım, bu kitabı yazmasaydım, bugün cezaevinde değil, Türkiye´nin en güzel vilayetinde rahat bir yaşantı içerisinde olurdum. Ben deli miyim ki başımı belaya sokayım? Ama inandığım şu var: Hukuka ve demokrasiye uygun davranmak zorundayız.dediği belirtildi.
Kitabın yazımında nedim´in katkısı oldu mu?
?Kitabın yazımında Nedim Şener´in herhangi bir katkısı oldu mu? sorusuna Avcı´nın, ?Hiçbir katkısı olmadığı gibi kitabım basın mensuplarına toptan gönderilmiştir. Beni Nedim 20 Ağustos´ta telefonla aradı. ´Senin adına bir kitap geldi, bu neyin nesi?´ deyince ben de kitabı benim yazdığımı söyledim diye yanıt verdiği öğrenildi.
Odatv´de bulunan kitap ile çıkan kitap arasındaki farklılıklar
?Odatv´de yayınlanan aramalarda Haliç´te Yaşayan Simonlar adlı kitabın dijital hali olduğu değerlendirilen bir belgenin olduğu anlaşılmıştır. Dijital haldeki kitap incelendiğinde basımı yapılan kitap ile bazı farklılıkların olduğu anlaşılmıştır. Dijital haldeki kitabın isminin ´Haliç´te Yaşan Simonlar Devletten Cemaate´, yayınevinin de Arkadaş Yayıncılık olduğu görülmüştür. Dijitaldeki kitabın içindekiler kısmı ile basılmış kitabın içindekiler kısmı arasında da bazı farklılıklar olduğu anlaşılmıştır. Bu farklılık neden kaynaklanmaktadır? diye sorulan Avcı´nın, ?Benim kitabımın dijital hali, kitap basıldıktan sonra internet sitelerinde vardır. Bu muhtemelen kitabın kapak basılmadan önceki farklı hali olabilir. diye konuştuğu ifade edildi.
Kitabım ne zaman çıksa bir bahane bulunacaktı
?Hanefi isimli belgede yer alan ?Hanefi´nin kitabı ne durumda? Referandum öncesi yetiştirilmeli. Nedim´i sıkıştırın, hızlandırsın notları sorulan Avcı´nın, ?Anayasa oylamasının kitapla bağlantısı hiç aklımda yoktu. Hangi zamanda çıkartsam da mutlaka bir bağlantı bulunacaktı. 10 Nisan´da çıksaydı Emniyetin terfilerini etkileme denecekti. Ağustos´ta çıksaydı YAŞ kararlarını etkileme denecekti yanıtını verdi.
Yılmazer´i suçladı ve görev yerinin değiştirilmesini iddialarına delil gösterdi
Bu ifadenin ardından ?Silahlı terör örgütüne üye olmak ve adil yargılamaya etkilemeye teşebbüs suçlarından İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nde hakim karşısına çıkan Avcı, buradaki ifadesinde İstihbarattan Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı iken geçtiğimiz günlerde görev yeri değiştirilen Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer´i suçladı. Odatv´de ele geçirilen belge hiçbir hukuki değeri olmadığını belirten Avcı´nın, ?Hakkımdaki suçlamanın kaynağı İstanbul emniyet İstihbarat birimindeki Ali Fuat Yılmazer´in ve ekibinin etkin olduğu olaylar sonucu meydana getirilmiş delillerden ibarettir. Son durum itibariyle uygun olmayan bir usulle görev yerinin değiştirildiğini öğrendim. Bu durumun da son yapılan tahkikatlardan kaynaklandığını düşünmekteyim. Bütün bunlar hakkımda delil olduğu söylenen belgelerin şaibeli olarak elde edildiğini göstermektedir. dediği öğrenildi. ( DHA)
Avcı´ya göre olayların altında cemaat var
Avcı olay olan Haliçte Yaşayan Simonlar: Dün Devlet Bugün Cemaat adlı kitabında, emniyette fethullah cemaati temelli bir yapılanma olduğunu, Ergenekon ve benzeri tüm soruşturma ve davaların bu cemaati tarafından tezgahlandığını, silahların yeraltına gömülerek bu cemaat üyesi polislerce bulunduğunu, mahkemelerdeki hakim ve savcıların da cemaat üyesi olduğunu, bu korkunç yapının her tarafı sardığını iddia etmişti. Aslında bu iddia Ergenekon sanıkları ve CHP´liler tarafından Ergenekon davasının ilk günlerinden beri dile getirilmekte.
(16 Mart 2011, 14:17)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Odatv ile ilgili manşetlerimiz
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
Kontrgerilla Medyası
Virüs adı: Oda.. Hedefi: Ergenekon´u bozmak
Ergenekon medyası ´karanlık oda´da yapılandırıldı
Sabah Akşam ´Karanlık Oda´yı aydınlattı
Flaş!!! Odatv´ye baskın
Hanefi Avcı ´Odatv´den tutuklandı
Flaş!!! Avcı´ya ´Devrimci Karargah´ gözaltısı
Hanefi Avcı´nın iddiaları manşetlerimiz
Avcı´nın amacı soruşturmayı engellemek
Ergenekon´un karşı hamlesi Avcı´dan
İşte Hanefi Avcı´nın Ergenekon planı
Avcı, Derin-Sol´un önünü açtı
Çarkın: Karataş, istihbaratla geziyordu