Deniz Baykal, genel başkanlık koltuğundan ayrılmasına sebep olan kaset skandalıyla ilgili Oda TV´den çıkan notları ´ciddi´ buldu. Yakın çevresine ´şaşırtıcı´ yorumunu yapan Baykal, kurmaylarına ´süreci dikkatle izleyin´ talimatı verdi. Baykal´ın, Soner Yalçın´ın kendisiyle ilgili yazılarını da mercek altına aldığı belirtiliyor.
07.03.2011 10:40 Deniz Baykal, genel başkanlık koltuğundan ayrılmasına sebep olan kaset skandalıyla ilgili Oda TV´den çıkan notları ´ciddi´ buldu. Yakın çevresine ´şaşırtıcı´ yorumunu yapan Baykal, kurmaylarına ´süreci dikkatle izleyin´ talimatı verdi. Baykal´ın, Soner Yalçın´ın kendisiyle ilgili yazılarını da mercek altına aldığı belirtiliyor.
CHP yönetimi, eski Genel Başkan Deniz Baykal´ı koltuğundan eden kaset skandalıyla ilgili Oda TV´den çıkan notlar konusundaki sessizliğini koruyor. Buna karşılık Baykal´ın iddiaları ´ciddi´ bulduğu öğrenildi. Edinilen bilgiye göre Baykal, yakın çevresine yaptığı değerlendirmede şok gelişmeyi ´şaşırtıcı´ diye nitelendirdi. Yargı sürecini bekleyeceğini söyledi. CHP eski lideri, Zaman´a yaptığı açıklamada ise şu aşamada bir yorum yapmayı doğru bulmadığını kaydetti. Baykal, O konuyla ilgili herhangi bir değerlendirmem şu an için olmayacak. Yani konuyla ilgili konuşmuyorum. Herhangi bir açıklamam yok. Eğer ileride bir açıklamam olursa yapar ve mutlaka sizlere ulaştırırım. dedi.
İkna için Varan 2 kaseti
Ergenekon davası kapsamında tutuklanan Oda TV adlı internet sitesinin sahibi Soner Yalçın´ın ofisinden Ankara´yı sarsan şok notlar çıktı. Notlarda Halk TV´yi satın alırsak, parasal sıkıntımız kalmaz, Kılıçdaroğlu da istekli. Her türlü desteği alırız. Ama Baykal direniyor. Baykal engelini aşmalıyız. İkna için Varan 2 kaseti... ifadeleri yer alıyordu.Polisin hazırladığı fezlekeye yansıyan şok ifadeler, Baykal´ın geçen yıl internete düşen ve ´Varan 1´ olarak sunulan uygunsuz görüntüleri akıllara getirdi. Görüntülerin sonunda ´Varan 2 çok yakında´ notunun yer alması dikkat çekmişti. Baykal, seçim öncesi partide herhangi bir tartışmaya yol vermemek için sessiz kalmayı tercih ederken kurmaylarına gelişmeleri dikkatle izlemeleri talimatını verdi. Şu aşamada birilerini suçlamak yerine yargı sürecini beklemek gerektiğine işaret ederken, hükümete de suçluların ortaya çıkarılması için baskı yapılması gerektiğini anlattı.
CHP´liler tepkili
Baykal´a yakın isimlerden İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Eğer gerçekse alçaklık tepkisini gösterdi.Bu insanlara laf söylemeyi kendisine zul gördüğünü dile getiren Sevigen, Komployu hazırlayanlar yüzünden insanlığımdan insan olmaktan utanıyorum. Yargıyı göreve çağırıyorum. Yapıldığı iddia edilen bu alçak komplo ile ilgili mutlaka gereğini yapsın ve suçlular cezalandırılsın. Bir siyasi lidere yapılan bu tip komplolar ne kadar çirkin şeyler. diye konuştu.
Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş de, Baykal´a büyük bir tuzak kurulduğuna ve birilerinin bundan nemalandığına dikkat çekti. Ateş, şöyle devam etti: Türkiye sağcısıyla, solcusuyla bu konuda kötü bir sınav verdi. Anamuhalefet partisinin geleceğini ve yönetimini şekillendiren böylesine önemli bir olayın hükümet tarafından aydınlatılması gerekir. Bu olay başka konuların içinde gündeme gelmek yerine bağımsız şekilde ele alınmalı. Bu hükümet bizim de hükümetimiz, bu başbakan bizim de başbakanımız. Olay aydınlığa kavuşmadığı sürece hükümet bununla ilgili suçlanır. Türkiye, mağdurlar yaratarak bir yere varamaz. İktidar yeni bir mağdura izin vermeden, olayın üstüne gitmeli ve failleri bir an önce ortaya çıkarmalıdır.
CHP eski Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi Savcı Sayan ise faillerin parti içinden de dışından da olabileceğini vurguladı. Söz konusu kişilerin ortaya çıkması durumunda Kızılay Meydanı´nda herkesin yüzlerine tüküreceğini belirten Sayan, Bu işi yapan şerefsizler, içimizde de olsa dışımızda da olsa hükümet tarafından ortaya çıkarılmalıdır. Kimseyi suçlamanın bir anlamı yok. Hükümet, dağdaki çobandan tutun da anamuhalefet liderine varıncaya kadar herkesin güvenliğinden, yaşamından sorumludur. ´Hükümet bu işi yaptı´ demiyoruz, ama bu işi yapanları ortaya çıkarmak zorundadır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin istihbaratı, güvenlik güçleri anamuhalefetin başına gelen bu olay karşısında aciz kalamaz. görüşünü dile getirdi. (Zaman)
Şantaj kasetlerinde CHP yönetiminin rolü varsa seçimden önce ´Varan 3´ gelir
Halk TV´nin, Oda TV´nin sahibi Soner Yalçın´a satılmasına karşı çıkan Deniz Baykal´ın, ´Varan 2´ adlı kaset görüntüleriyle ikna edilmesi planına ilişkin notlar anamuhalefet partisini zora soktu. Gözler Ergenekon davasıyla Türkiye´deki muhalif gazetecilerin susturulduğunu savunan CHP´ye çevrildi. Bu noktada Taraf yazarı Emre Uslu, çarpıcı bir iddiada bulundu. Uslu, ortaya çıkan belgelerin ´Varan 2´nin varlığını kanıtlaması durumunda CHP yönetiminin tartışmalı hale geleceğini savundu. Bu kasetlerle ilgili Kılıçdaroğlu ve çevresindekilerin rolü varsa ´Varan 3´ seçimde gelir. diyen Uslu, şöyle devam etti: Seçmen, bu ayak oyununu kabul etmez. Kılıçdaroğlu ile Soner Yalçın´ın arasının iyi olduğunu biliyoruz. Kasetle, şantajla, ayak oyunlarıyla bir yere geldiyseniz tabii ki söyleyecek sözünüz olmaz. Örneğin (CHP Grup Başkan Vekili) Muharrem İnce. Oda TV, İnce´yi promosyon yaptı, her türlü yalanlamada kullanılıyordu. Şu an kendisini gören var mı?
Doç. Dr. Önder Aytaç da Baykal´la ilgili ortaya çıkan kaset skandalının derin devletin oyunu olduğu görüşünde. CHP, derin devletle pazarlık mı yapıyor? sorusunu gündeme taşıyan Aytaç, CHP´nin sessizliğiyle ilgili Bu konuda bas bas bağırıp belli insanların üzerine bunları yıkmak isteyen de, bu konuda sessiz kalan da kozmik büroyla irtibatlıdır. dedi. Soner Yalçın´ın Halk TV´yi almak istemesi ve Baykal´ın buna karşı olduğu iddiasının da bu belgelerle anlamlı hale geldiğinin altını çizerek, Birileri Halk TV´yi Yalçın aracılığıyla almak istedi. Ama süreç tıkanınca başka argümanları sahaya sürdüler. CHP´nin çıkan belgeler karşısındaki sessizliği bu noktada ortaya çıkan pazarlıklardan kaynaklanıyor olabilir. ifadelerini kullandı.
Önder Aytaç, gazetecilere yönelik tutuklamaları da ayrı ayrı değerlendirmek gerektiğini kaydetti. Gözaltına alınan isimlerin sıradan gazeteciler olmadığına dikkat çeken Aytaç, şu görüşü dile getirdi: Örneğin Müyesser Yıldız´ın eşi de bir emniyetçi. Soru işaretleri var. Bu ilişkileri bilmeden kimse yargıda bulunmasın. Oda TV, bildiğimiz gazetecilik anlayışından çok uzakta bir yayın yapıyordu. Burada Soner Yalçın´ı, Nedim Şener´i ve Ahmet Şık´ı ayrı değerlendirmeliyiz. Belki bu kişiler arasında örgüt açısından irtibat bile olmayabilir. Ama yapılan iş, örgütün emellerine hizmet etmek anlamına gelebilir. (Zaman)
(07 Mart 2011, 10:40)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Odatv´de şok belge: Baykal´a seks komplosu
ODATV İLE İLGİLİ MANŞETLERİMİZ