ASELSAN´da yaşanan 4 sır intiharın son halkası olan ve askerlik görevini yerine getirirken nöbet esnasında şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden ASELSAN mühendisi Burhaneddin Volkan´ın babası emekli Başçavuş Mahmut Volkan´ın, ´Casusluk´ soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Savcı Fikret Seçen´e kritik bilgiler verdiği öğrenildi. Acılı baba Volkan´ın Savcı Seçen´e ulaştırdığı dilekçesinde, oğlunun psikolojisinin kimyasallar kullanılarak bozulduğunu öne sürdüğü görülüyor.
ASELSAN intiharlarında şok gelişme
ASELSAN´da yaşanan 4 sır intiharın son halkası olan ve askerlik görevini yerine getirirken nöbet esnasında şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden ASELSAN mühendisi Burhaneddin Volkan´ın babası emekli Başçavuş Mahmut Volkan´ın, ´Casusluk´ soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Savcı Fikret Seçen´e kritik bilgiler verdiği öğrenildi. Acılı baba Volkan´ın Savcı Seçen´e ulaştırdığı dilekçesinde, oğlunun psikolojisinin kimyasallar kullanılarak bozulduğunu öne sürdüğü görülüyor.
Aselsan´da ard arda yaşanan 4 sır intiharın son halkası olan ve askerlik görevini yerine getirirken nöbet esnasında şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden ASELSAN mühendisi Burhaneddin Volkan´ın babası emekli Başçavuş Mahmut Volkan´ın, ´Casusluk´ soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Savcı Fikret Seçen´e kritik bilgiler verdiği öğrenildi.
Dilekçede şok ayrıntılar var
ASELSAN´ın Komuta Kontrol ve Haberleşme Yazılım Mühendisliği´nin Uçak Komuta Kontrol Merkezi bölümünde başarılı işlere imza atan genç mühendis Burhaneddin Volkan´ın, 3 arkadaşının şüpheli şekilde hayatlarını kaybetmesinin ardından, vatani görevini yapmak üzere gittiği Ankara´daki birliğinde vefat etmesinin üzerindeki sır perdesi halen aralanmazken, acılı baba Mahmut Volkan´ın Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen´e ulaştırdığı dilekçesinde şok ayrıntılar ortaya çıktı. Acılı babanın dilekçesinde, oğlu Burhaneddin Volkan´ın Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra ASELSAN´a mühendis olarak girdiğini ve burada uçak komuta kontrol merkezi bölümünde çalışan 8 mühendisten biri olduğunu belirttiği görülüyor.
Söz konusu dilekçede acılı baba, oğlunun kimlik kartında organ nakli kısmına ´hayır´ı işaretlemesine karşın tüm organlarının alındığını ifade ederken, ASELSAN´da çalışırken oğlunun kimyasallar kullanılarak psikolojisinin bozulduğunu öne sürüyor. Oğlunun organ nakline ´hayır´ dediğini belgeleyen kimlik kartını da dilekçe ile birlikte Savcı Seçen´e gönderen acılı baba Mahmut Volkan, kışladan kendisine gelen bazı telefonlarda oğlunun anlatıldığı gibi intihar etmediği, tanıkların yönlendirme sonucu askeri savcılığa bu yönde ifade verdiğini de iddia ediyor.
Ergenekon´u ilk oğlundan duymuş
Henüz Ergenekon örgütünün adı hiç bilinmezken oğlunun Ergenekon´dan söz ettiğini vurgulayan acılı baba Volkan, dilekçesinde, 2007 yılının başında Ergenekon örgütünün genelde adı bilinmezken oğlum örgütten söz ediyordu. ´Baba Ergenekon isminde bir örgüt var. Bunlar demokrasi adına ülkeyi mafya patronu gibi yönetmek istiyorlar. Bir sürü faili meçhul cinayet işledikleri halde bunlara bir şey olmuyor. Yakalanmıyorlar´ diyordu dediği görülüyor.
Aselsan´dan ansızın ayrılma isteği
Oğlu Burhaneddin Volkan´ın ASELSAN´da başarılı işlere imza attığını ve işini çok sevdiğini vurgulayan emekli Başçavuş Mahmut Volkan dilekçesinde ayrıca, oğlunun ansızın işten ayrılmak istediğini ifade ediyor. Acılı baba, kısa süre sonra ASELSAN´da ki işinden ayrılan oğlu Burhaneddin Volkan´ın eve döndüğünde psikolojik sorunlar yaşadığını gördüğünü de anlatıyor.
Beni ´sniper´lar kovalıyor
Acılı baba Volkan´ın dilekçesinde, şu ifadelere yer verdiği görülüyor: Oğlum eve döndüğünde iradesi yok gibiydi. ´Beni sniperlar kovalıyor´ diyerek, işaret parmağını alnına dokundurarak ´Bom´ diyordu. ´Anne-baba siz ölmeyin. Sizin yerinize ben öleyim´ diyordu. Mantıklı cümle kuramıyor, kesintili bir biçimde konuşuyordu. Kendisini devlet hastanesine götürdük. Tedavi süreci başladı. Düzenli tedavinin ardından mantıklı cümleler kurabilmeye başladı. ASELSAN´da intihar eden mühendisler konusunda konuşmaya başladık. Ölenlerin başarılı mühendisler olduğunu söyledi. Kaygıları vardı. Ve hemen askere gitmek istiyordu.
Aselsan mühendisinden şok cevap
Oğlunu askerliği biraz ertelemesi konusunda ikna edemediğini vurgulayan baba Volkan, dilekçesinde, Oğluma sen ASELSAN´da nasıl bir iş yapıyordun?´ diye sordum. Cevaben, ´Sır baba sır. Herşeyi açıklarsam size de zarar verirler. Uçaklara sahip çıkmaya çalışıyoruz. Irak´ın da uçakları vardı. Ama savaşta hiç biri yerden havalanamadı´ dedi. Askere gitmek talebini yenileyip duruyordu. En güvenli yer olarak orayı görüyordu dedi.
Revir yerine nöbete
Oğlunun kısa süre sonra askere gittiğini belirten baba, dilekçesinde, Eğitim birliğinde bir sorun olmadı. Esas birliğinde daha önceki gibi yine rahatsızlanmış. Bir tıp merkezinde ayaküstü tedavi görmüş. Ertesi gün kendi imkânları ile özel doktora çıkmak için birlik komutanından izin istemiş. Durumu iyi değilmiş. Ancak o haliyle eline silah verilip ücra bir noktaya nöbete göndermişler. Kendini bilmez bir halde nöbetçi silahı ile başına bir el ateş ettiğinden GATA hastanesine kaldırılmış. Ancak hayatını kaybetmiş. Tedaviye gönderilmesi gereken oğlum, iradesi yok iken nöbete gönderilmiştir diyor.
Çocukların onurlarını kurtaralım
Casusluk çetesi ile birlikte ortaya çıkan gerçeklerden etkilenerek dilekçe yazmaya karar verdiğini belirten acılı baba Volkan, En son Casusluk çetesi ile ilgili çıkan notlarda ´Aselsan ve Sagem´de sorun çıkaranlar var´, ´Elimde kırk bin dolarlık bir proje var. Bu proje herkesin ağzını sulandırır. En az yirmi bin dolar eder´ gibi notlar çıkması, ASELSAN´da ölen mühendislerle bunların bağlantısının olabileceği umut ışığıyla bu dilekçeyi kaleme aldım. Faydası olur umudundayım. Şifahi olarak da bilgim dahilinde sorularınızı cevaplandırmaya hazırım. Yeter ki ölen bu çocukların onurlarını kurtaralım diyor. ( Yeni Akit)
ERGENEKON SAVCISI ASELSAN DOSYASINI YENİDEN AÇMIŞTI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın iki yıl önce kapattığı Aselsan intiharları dosyasını Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı yeniden açıyor. Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılardan Fikret Seçen, ´Fuhuş, şantaj ve askeri casusluk´ soruşturmasını yürütürken elde ettiği çok önemli yeni bulgular üzerine Aselsan dosyasını Ankara´ya sevk etmişti. Bu aşamadan sonra Aselsan´da milli tank projesini yürüten mühendis Hüseyin Başbilen ile F-16 savaş uçaklarının modernizasyonu, komuta kontrol ve şifreleme sistemleri üzerine çalışan mühendisler Halim Ünsem Ünal, Evrim Yançeken ve Burhaneddin Volkan´ın sır intiharları sil baştan soruşturulacak. Aselsan dosyası, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı içinde yapılanan casusluk çetesiyle ilgili soruşturma sırasında İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen tarafından incelenmeye başlandı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´ndaki casusluk ve şantaj çetesine yönelik operasyonda ele geçirilen bir harici bellek içerisinde bulunan ipucu niteliğindeki notlarda, Aselsan ve SAGEM´e yoğunlaşalım, sorun çıkaranlar var. Sorunun kaynağı bulunmalı, gereken yapılmalı şeklinde talimatlar bulunduğu ortaya çıkmıştı. Yapılan soruşturma sonucunda Seçen, daha önce olağan intiharlar olarak değerlendirip kapatılan 4 olayın intihar değil, cinayet olabileceği yönündeki emarelerin güçlü olduğuna kanaat getirdi. Aynı kurumda farklı zamanlarda görev yapmış 4 kişinin kısa aralıklarla art arda intihar etmesinin mümkün olmadığını düşünen Seçen, Aselsan intiharlarının cinayet olabileceği yönündeki şüpheleri doğrulayan bulgulara da ulaştı.
Cinayet bulguları
Fikret Seçen, bunun üzerine 12 Kasım´da olayların gerçekleştiği yer Ankara olduğu için görevsizlik kararı ile 2010/1323 soruşturma muhabere numaralı dosyayı Ankara´ya gönderdi. Dosya, ölümlerin arkasında bir örgütün var olabileceği şüphesiyle Ankara´da Özel Yetkili Savcılık tarafından soruşturulacak. Özel Yetkili Savcılık, Başbilen, Ünal ve Yançeken dosyalarını baştan sona inceleyecek. Seçen, Deniz Kuvvetleri çetesiyle ilgili soruşturmada uzman polislerle yaptığı incelemeler sonrasında Başbilen, Ünal ve Yançeken ve Volkan´ın cinayete kurban gittiği yönünde bulgular elde etti. Savcı Fikret Seçen, Hüseyin Başbilen´in ikiz kardeşi Hasan Başbilen´in kardeşinin ölümüyle ilgili dikkat çektiği çelişkileri araştırmaya değer buldu. Bu çelişkiler soruşturma belgelerinde şöyle sıralandı:
´Öldükten sonra milli tank projesi kayboldu´
1) Başbilen milli tank projesi üzerinde çalışıyordu ve grubun beyni idi. Sunum yapacağı gün ortadan kayboldu. Ölü bulunduktan sonra projesiyle ilgili çalışmalar kayboldu.
2) Olay yeri raporunda ölünün bileğinde 10 cm., boynunda ise 20 cm. kesikler olduğu yazıldı. Ancak Adli Tıp Raporu´nda 2 cm. boyun kesiği var deniyor. Bu çelişki aydınlatılmadı.
3) Maket bıçağında kan olduğu halde Başbilen´in elinde kan bulunmamıştır. Eğer olay intihar olsaydı ölünün eline mutlaka kan bulaşması gerekirdi.
4) Adli Tıp Raporu´nda bir kişinin aynı anda hem bileğini, hem de boğazını kesemeyeceği ve böyle bir intihar şeklinin olamayacağı belirtilmektedir.
Art arda yaşanan intiharlar
Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı yeni soruşturmayı bu şüpheli noktalar üzerine yoğunlaşarak yürütecek. Hüseyin Başbilen, 7 Ağustos 2006´da Ankara Pursaklar´da, otomobilinin içinde bileği ve boğazı kesilmiş halde bulunmuştu. Aselsan´da bir süre çalışan Halim Ünsem Ünal kafasına tek kurşun sıkılmış halde 17 Ocak 2007´de Eymir Gölü kenarında bulunmuştu. Bir diğer Aselsan çalışanı Evrim Yançeken ise bu olaydan 9 gün sonra altıncı kattaki evinden düşmüştü. Aselsan´ın genç mühendislerinden Burhaneddin Volkan da, Ankara´da vatani görevini yaparken Ekim 2007´de yine şüpheli bir şekilde intihar etmişti.
(12 Şubat 2011, 14:05)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Aselsan intiharlar dosyası yeniden açıldı
Aselsan intiharlarında ´fuhuş ve casusluk´ çetesinin izleri
Aselsan´daki 4 intihar olayı ve Ergenekon şüphesi manşetlerimiz
Fuhuş ve casusluk soruşturmasıyla ilgili manşetlerimiz