CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İsmet Paşa´nın Menderes için söylediği, ´İhtilal, millet için meşru bir hak olur´ sözüne destek vererek, ´Evet aynı durum, hatta daha ağır´ dedi. CHP´li milletvekilleri ve yöneticilerin son günlerde sürekli sokak çatışmasından ve direnişten bahsetmesi ve seçimler çok yaklaştığı halde bundan çekinmemesi dikkat çekiyor. Bu durum, CHP´nin seçimlerden umudu kestiği, Mısır lideri Mübarek gibi tek güvendiği kurum olan asker içindeki cuntaya umudunu bağladığı şeklinde yorumlanıyor.
01.02.2011 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Menderes dönemi gibi baskıların yaşandığını savunarak, gerekirse ihtilal bile olabileceğini ima etti. İsmet Paşa´nın Menderes için söylediği, ?Demokratik rejimi baskı rejimine çevirirseniz ihtilal, millet için meşru bir hak olur? sözüne karşılık Kılıçdaroğlu´nun, ?Evet aynı durum, hatta daha ağır? ifadesini kullanması dikkat çekti.
Milliyet´ten Can Dündar´a röportaj veren Kılıçdaroğlu, CHP´li milletvekillerinin halkı sokağa dökme çağrıları konusunda, ?Arkadaşlarımız yargıda yapılan operasyonların ciddiyetine dikkat çektiler. Çoğu hukukçudur. Yargının siyasallaşmasının topluma maliyetini, yargıdaki tehlikeyi en iyi gören insanlar... Aydın duyarlılığıyla böyle bir açıklama yaptılar. Buna toplumun bir tepki vermesi lazım? diye konuştu.
Menderes örneğini verdi
Kılıçdaroğlu´nun konuşmasının 1960´ların başında İsmet İnönü´nün yaptığı bir konuşmaya benzediğini belirten Can Dündar, ?Menderes iktidarı Meclis´te yargı yetkisi de bulunan bir Tahkikat Komisyonu kurduğunda Paşa aynen şöyle demişti: Demokratik rejimi baskı rejimine çevirirseniz ihtilal, millet için meşru bir hak olur? dedi. ?Evet, aynı durum? diyen Kılıçdaroğlu ise ?...hatta daha ağır? diyerek şunları söyledi: ?O dönem iletişim bu kadar güçlü değildi. Herkesin telefonunu dinleyemiyorlardı. Şimdi durum daha vahim. Menderes´in son döneminde bile yaşanmayan baskılar yaşanıyor. İnsanlar telefonla konuşmaya korkar halde. Böyle bir baskı varsa, baskıya karşı direnmek haktır.?
Direniş de artacaktır
Kılıçdaroğlu, Mısır´da 30 yıllık diktatöre karşı verilen mücadeleyi örnek göstererek, ?Mısır örneği de gösteriyor: Baskı devam ederse baskılara karşı direniş de artacaktır? dedi. ( Star)
CHP´lilerin yarısı: Balbay ile Özkan vekil olsun
Andy-Ar´ın araştırmasında oyunu CHP´ye vereceğini söyleyen katılımcılara yöneltilen ?Ergenekon davasının tutuklu sanıkları, Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay´ın CHP´den Milletvekili adayı olarak gösterilmesi gündemde, bu girişimi nasıl değerlendirirsiz?? sorusuna ise yüzde 57.2 olumlu, yüzde 17.9 olumsuz ve yüzde 24.9 fikrim yok yanıtı çıktı. ( Star)
Ergenekon sanığından CHP´ye ağır eleştiri
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan 10´uncu iddianameye ilişkin dün görülmeye başlanan ´Avukat Yusuf Erikel´ davasında bugün açıklama yapan tutuklu sanık Yusuf Erikel, Cumhuriyet Halk Partisi´ne (CHP) ağır eleştirilerde bulundu. Erikel, ´Güya CHP, Ergenekon sanıklarını milletvekili yapacakmış. Bana böyle bir teklifte bulunsalar sağolun derim. CHP´nin tek amacı, AKP´yi iktidara taşımaktır. CHP seçimlere girmesin, AKP´nin oyu yüzde 20´ye düşer. Halk CHP´nin korkusundan AKP´ye oy veriyor.´ iddiasında bulundu. ( Cihan)
Kemal Kılıçdaroğlu ve Can Dündar´a darbeyi tahrik suçlaması
CHP ve medya, yine orduyu tahrik ediyor
Ergun Babahan (Star): Milliyet yazarı Can Dündar, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile konuşuyor. Kılıçdaroğlu, Türkiye´nin ağır bir faşizme gittiği iddiasında, zaten milletvekili arkadaşları da mahalle mahalle direniş çağrısı yapıyor. O geri durur mu? O neyse de, gazeteci de çanak tutuyor. 1960 Darbesi ile ilgili İsmet İnönü´nün sözlerine atıf yapıyor: ?Demokratik rejimi baskı rejimine çevirirseniz ihtilal millet için meşru bir hak olur.? Kılıçdaroğlu da pası değerlendirip demokrasinin boş kalesine golü atıyor: ?Evet, aynı durum.? Yani, medya tahrikli, CHP destekli bir ihtilal çağrısı yapılıyor. Utanç verici bir tablo.
İhtilali halkla yapacaksanız, halkın yanınızda olması lazım ordunun değil
1960´da yine aynı işbirliği sonucu, kimilerinin ihtilal dediği bir darbe yapıldı. Sonuçta bir başbakan ve iki bakan asıldı. Ayıp soruyu soran medya ve cevabı veren siyasetçinin temsil ettiği zihniyet, bu darbeyi ?iyi darbe? diyerek, ihtilal diyerek meşrulaştırdı. Daha önce de yazdığım gibi, halkın seçtiği başbakanı idam sehpasına götüren günü millete bayram diye kutlattı yıllarca. Şimdi aynı hevesler coşmuş gibi. Sıkılmadan Mısır´la Türkiye´yi kıyaslıyorlar. Seçimler hileli de biz mi bilmiyoruz anlayamadım. İngiliz İşçi Partisi lideri Miliband´ın Mısır ordusuna ?Pakistan´ı değil, Türkiye´yi örnek alın? dediği bir dönemde, Kılıçdaroğlu halkın iradesine silah zoruyla elkonulduğu 1960´ı örnek gösteriyor. Ne adına? Uluslararası karnesi sıfır olan, Türkiye´nin en köhne kurumu yargının statükosunu koruma adına. İşte Eser Karakaş´ın dünkü köşesinden Türkiye´de yargının tablosu: 2010 senesi içinde Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´nde tam 228 davada mahkumiyet kararı almış. Bunların 10 tanesi yaşam hakkının ihlalinden, 32 tanesi insanlık dışı ve aşağılayıcı muameleden, 80 tanesi özgürlük ve güvenlik hakkının, 19 tanesi de ifade özgürlüğünün ihlalinden verilmiş. Aynı dönemde İspanya için sadece altı mahkumiyet kararı çıkmış. ?Bizim yargımız niye böyle?? diye soracaklarına, yargıya dokundurtmamak için ihtilal çağrısı yapıyorlar. İhtilali halkla yapacaksanız, halkın yanınızda olması lazım. Değil. Orduyla yapacaksanız, size bir daha başbakan astırtmayız haberiniz olsun. ( Star)
Erdoğan´dan açıklama: Suikast ve direniş çağrılarına ne dedi
Erdoğan açıklama yapıyor. Erdoğan suikast iddialarına ve CHP´lilerin direniş çağrısına yanıt verdi. Başbakan Erdoğan havalimanında açıklama yapıyor: Mısır´a gitme planımı erteledim. Buradaki durum sona erdiğinde oraya gideceğim. Bölge liderleriyle görüşmelerim sürüyor. Geçmişte MİT´in edindiği bilgiler bizimle paylaşıldı. Bizim duruşumuz bellidir. Tedbiri aldık. Biz kadere inanmış insanız. Kederden de imtina etmeyiz. Bunlar olağan şeyler herkes görevini yapacak. Kötü olmazsa iyinin kadri kıymeti bilinmez. CHP´lilerin toplu direniş çağrısını doğru bilmiyorum. CHP´nin direniş çağrıları yapması için sandık mı ortada yok. Biz 2002 seçimlerine gittiğimizde devlet yardımı mı aldık. 16 aylık bir partiydik. Ergenekon´un ne olduğunu bunların ne oyun oynadıklarını herkes biliyor. Yargıyı ele geçirmek falan bunların ne demek olduğunu biliyoruz. Yasam yürütme ve yargının görev alanı bellidir. Danıştay´ın aldığı kararlara müdahale edemiyoruz. 12 kez MEB´in görevden aldığı kişi tekrar dönüyor. Bu nasıl bir algıdır. Bunlarla nasıl çalışılır. Biz halkıma başarılı bir hizmet vereceksek bunun bedelini biz ödüyorsak biz istediğimiz insanları istediğimiz yere getirme hakkına da sahibiz. Milleti sokağa dökmeye gerek yok. 4 ay var seçimlere biraz sabretsinler. Bizim partimiz kolektif bir partidir.
(01 Şubat 2011, 13:03)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Sokak çatışması isteyen CHP, dünyaya hükümdar olmaz
Savcıya eşkiya diyen CHP, dünyaya hükümdar olmaz
CHP: Sokak sokak direniriz
Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi
Yargıtay ve Danıştay´a AYM freni, yüksek yargıyı şok etti
Flaş!!! Danıştay ve Yargıtay kararları AYM´ye gidebilecek
CHP´nin Ergenekon sanıklarını milletvekili yapma planı
Batum: 50 bin kişi Silivri´yi basalım
Örneklerle CHP´nin Ergenekon davalarında sempatizanlıktan öte tavırları
´Ergenekon ve CHP´ manşetlerimiz
2011 Kontrgerilla için ´Kıyamet´ yılı
Seçim ve anayasa Kontrgerilla için ölüm kalım meselesi
Ergenekon´da seçim hazırlığı: Mitingler tekrar devrede
Av mevsimi açıldı: Hedef AKP