Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´in yargılandığı davaları fotokopi üzerinden birleştirme kararı veren Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nin gerekçesi belli oldu. 150 yıllık ´evrak aslı olmadan işlem yapmama´ geleneğini Cihaner için bozan ve fotokopiyi kabul eden Yargıtay´ın 3 gün sonra tekrar normale döndüğü ve fotokopi evrakı reddettiği ortaya çıktı. Aynı dairenin başka bir davada yerel mahkemenin kararını, dosyadaki fotokopileri delil saymayarak bozduğu belirlendi. Bu arada Cihaner´in fotokopi üzerinden kurtarılmasına bir çok üyenin itiraz ettiği, bu konuda sert tartışmalar yaşandığı öğrenildi. Skandal karara itiraz eden bir çok üyenin muhalefet şerhinde kararın ´yok hükmünde´ olduğunu belirttiği ortaya çıktı.
Yargıtay´da gerginlik: Fotokopi kararı yok hükmünde!
Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´in yargılandığı davaları fotokopi üzerinden birleştirme kararı veren Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nin gerekçesi belli oldu. 150 yıllık ´evrak aslı olmadan işlem yapmama´ geleneğini Cihaner için bozan ve fotokopiyi kabul eden Yargıtay´ın 3 gün sonra tekrar normale döndüğü ve fotokopi evrakı reddettiği ortaya çıktı. Aynı dairenin başka bir davada yerel mahkemenin kararını, dosyadaki fotokopileri delil saymayarak bozduğu belirlendi. Bu arada Cihaner´in fotokopi üzerinden kurtarılmasına bir çok üyenin itiraz ettiği, bu konuda sert tartışmalar yaşandığı öğrenildi. Skandal karara itiraz eden bir çok üyenin muhalefet şerhinde kararın ´yok hükmünde´ olduğunu belirttiği ortaya çıktı.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Ergenekon terör örgütü üyeliğinden yargılanan eski Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´le ilgili verdiği kararın gerekçesini 4 ay sonra tamamlayabildi. Genel kurul, görev uyuşmazlığı üzerine Cihaner´in davasını İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi yerine Yargıtay 11. Ceza Dairesi´ne bırakmıştı. Erzincan´daki Ergenekon davası, fotokopi belgeler üzerinden Yargıtay´da süren dava ile birleştirilmiş, tahliyenin önü açılmıştı. Gerekçeli kararda ise davaların birleştirilmesiyle ilgili somut sebeplerin ortaya konulamadığı görüldü. Oyçokluğuyla verilen karara 6 üye karşı çıkarken, bu üyeler fotokopiden birleştirmeyi sert sözlerle eleştirdi: Bu, Yargıtay´ın içtihatlarına ve 11. Ceza´nın kararlarına aykırıdır. Birleştirme kararı yok hükmündedir.
Gerekçeli kararda, 11. Ceza´nın avukatların verdiği onaysız duruşma tutanakları ve CD´den kâğıda aktarılan fotokopi belgelerle karar verdiği tespitinde bulunuluyor. Ancak, Temyiz incelemesi yapmıyoruz, yalnızca görev uyuşmazlığını inceliyoruz, bu aşamada belgelerin fotokopi olmasının sonuca etkisi olmaz. savunması yapılıyor. Yargıtay Ceza Kurulu kararında Cihaner´in işlediği iddia edilen suçun ´görev suçu olduğu´ ve Yargıtay´da yargılanması gerektiği de öne sürüldü. Cihaner´in özel yetkili ağır ceza mahkemesinde değil, Yargıtay´da yargılanması, sanığın suçuna iştirak eden diğer sanıkların da, sanık cumhuriyet savcısından dolayı Yargıtay´da yargılanmasının zorunlu olduğunu savunuldu. Karara katılmayan 6 üye ise, fotokopiden birleştirme kararını sert sözlerle eleştirdi. Bu üyeler, fotokopiden birleştirmenin Yargıtay´ın içtihatlarına ve 11. Ceza´nın kararlarına aykırı olduğunu, dairenin verdiği birleştirme kararının ´yok hükmünde´ olduğunu ifade etti. Yargıtay 3. Ceza Dairesi Üyesi İsmail Rüştü Cirit, Cihaner davası nedeniyle Yargıtay´ın kamuoyunda yıprandığını, Ceza Genel Kurulu´nun bu kararı ile bu kapıyı kapatmadığını, aksine tartışmalara kapı açtığını vurguladı. Cirit, Bugün burada verilen karar, millet atına görev yapan yüksek yargının itibarını tekrar kazanmaya başlaması adına bir dönüm noktası olamamıştır. eleştirisinde bulundu. Üye İsmail Rüştü Cirit, fotokopi belgelerle birleştirme kararı veren 11. Ceza Dairesi´nin bir tek evrakın bile onaysız olmasından dolayı yerel mahkeme kararlarını bozduğuna dikkat çekti.
Yanlış yaparsak düzeltiriz
Yargıtay Ceza Genel Kurulu birleştirme gerekçesinde, Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nce, her iki dosyanın istenmesinin amacı ve kapsamı dosyalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunup bulunmadığının saptanmasına yönelik ve bununla sınırlı olduğu belirtildi. İrtibatın varlığı halinde birleştirme kararı verilerek dosyanın aslı getirtileceğinin belirtildiği kararda, yasaya aykırı işlemlerin olabileceği ve bunların giderileceği şöyle anlatıldı: Bilahare dosyada daha önceki usul işlemlerinin yasaya uygun olarak yapılıp yapılmadığı incelenecek, yasaya aykırı işlemler olanaklı ise yasaya uygun hale getirilecek, onaysız belgeler varsa onaylanmak suretiyle bunlara belge kanıtı değeri kazandırılacak, sunulan belgelerin güvenilirliği sağlanacaktır.
Dava görev alanına girmiyor
Yargıtay Ceza Genel Kurulu Üyesi Osman Yaşar, birleştirme için hukuki ve fiili bağlantının şart olduğunu, davalar arasında bağlantı bulunmasının da birleştirmeyi zorunlu kılmayacağını belirttiği karşı oyunda, birleştirmede yarar olması gerektiğini belirtti. Dairenin elindeki dosyayı karara bağlaması için birleştirilen dosyaya ihtiyacı bulunmadığını belirten Yaşar, çoğunluk kararına karşı gerekçesini şöyle açıkladı: Birleştirmede hiçbir yarar bulunmadığı gibi tersine dava süresinin uzamasına neden olacağından zarar söz konusu olacaktır. Böylece Yüksek Daire kendi görev ve ihtisas alanına girmeyen bir davayı da yürütmesi gerekecektir. Bu nedenle sayın çoğunlukça verilen birleştirme kararına katılmıyorum.
Birleştirme kararına karşı çıkan bir başka Yargıtay Ceza Genel Kurulu Üyesi Hüseyin Erol, 11. Ceza Dairesi´nin 18 Haziran 2010 tarihinde verdiği birleştirme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu vurguladı. Erol, birleştirme kararı veren 11. Ceza Dairesi´nin birleştirme kararının yok hükmünde olduğunu şöyle dile getirdi: Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nde esası kapatılan ve karara çıkan bir dosyanın muhatabının kararı beklenmeden, muhatap mahkeme ile uyuşmazlık bulunup bulunmadığı araştırılmadan, uyuşmazlık çıkarsa bunun çözüm yerinin müşterek yüksek görevli mahkeme yani Yargıtay 5. Ceza Dairesi olduğu ve onun kararının akibeti üzerine değerlendirme yapılabileceği gözetilmeden birleştirme kararı vermiştir. Bu nedenle bu karar yok hükmündedir.
Yargıtay içtihatlarına aykırı
Yargıtay Ceza Genel Kurulu´nun 16.10.2007 tarih ve 2007/6-191-209 sayılı Usulünce onaylattırılarak güvenilirliği sağlanmadan bu fotokopi belgelere dayalı olarak Özel Dairece yasa yararına bozma istemi konusunda karar verilmesi olanağı bulunmamaktadır şeklindeki kararını hatırlatan Hüseyin Erol, Ceza Genel Kurulumuzun ve tüm özel dairelerimizin istikrar kazanmış kararları uyarınca Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nin usulünce onaylattırılarak güvenilirliği sağlanmadan çıktı belgelere dayalı olarak birleştirme kararı vermesi olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle bu karar yok hükmündedir diyerek görevi kötüye kullanmak ve terör örgütü davalarını birleştiren Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nin kararının yok hükmünde olduğunu vurguladı.
Kişiye özel karar verildi
Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin birleştirme kararının Hukuksal sonuç doğurmayacağını belirttiğini hatırlatan Erol, kendi deyimiyle Hukuksal sonuç doğurmayan birleştirme kararı verdiğini belirtti. Erol, karşı oy yazısında; Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nin daha da ileriye giderek hukuksal sonuç doğurmayan karara dayalı olarak sanık İlhan Cihaner ve onun dışındaki tüm sanıklarla ilgili bağlayıcı tahliye kararları verdiğini kaydetti. Yargıtay Üyesi İsmail Rüştü Cirit ise 11. Ceza Dairesi´nin birleştirme kararının kökleşmiş Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, 150 yıllık uygulamanın kişiye özgü olarak değiştirildiğini söyledi.
Üç gün sonra tam tersi karar aldı
Ceza Genel Kurulu Üyesi İsmail Rüştü Cirit, Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nin, Cihaner ile ilgili birleştirme kararı vermeden önce fotokopiler ile ilgili hükümlerine ait binlerce kararı bulunduğunu belirtti. Bunları tek tek sıralayan Cirit, Cihaner´in birleştirme kararından sadece 3 gün sonra Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nce verilen kararına vurgu yaptı: Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nin birleştirme kararı verdiği Cihaner davasından üç gün sonra (21.06.2010 tarih ve 2305/7029 sayılı kararı) Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi´nin verdiği kararının bozma gerekçesini şöyle anlatıyor: Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi´nin 24.10.2003 tarih ve 2003/282/306 sayılı tefrik ve görevsizlik kararından sonra oluşturulan dava dosyasının, fotokopi ile çoğaltılan bölümlerinin aslına uygunluğu onaylanmadan, onaysız fotokopilerle yetinilerek yargılamaya devamla hangi tarihli belgelerin sahte olduğu ve aldatıcı nitelikte olup olmadığı kararda açıklanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
´Fotokopi de olsa basarım tahliyeyi´
Ergenekon sanığı İlhan Cihaner´in yargılanması sırasında internete düşen ses kayıtları gündemi sarsmıştı. Yargıtay 8. Dairesi Üyesi Hamdi Yaver Aktan ile Yargıtay üyesi Fatih Arkan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarında, ´terör örgütüne üyelikle´ suçlanan İlhan Cihaner ve diğer sanıkların nasıl kurtarılacağı anlatılıyordu. Aktan´a ait olduğu iddia edilen kayıtlarda, Dosya birleştirdikten sonra önce tüm sanıklar tahliye edilecek. Sonra biraz uzatıp dosya kapatılacak. Burada süreci biraz uzatmamız gerekiyor. (Erzurum göndermiyorum) derse ne yapacaksınız? Fotokopi bile gönderse birleştirme kararı ver. Fotokopi bile olsa ben olsam birleştiririm, basarım tahliyeyi. deniyordu. Bu ses kaydındaki plan, 18 Haziran 2010´da uygulandı. Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker, dosyaların CD üzerinden incelendiğini ifade ederek, hukuk tarihine geçecek bir karara imza attı. AK Parti ve Gülen´i bitirme planı davasının bütün sanıklarını dava dosyasının aslını görmeden tahliye etti. ( Yenişafak, Zaman)
(30 Ocak 2011), son güncel.: (31 Ocak 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Cihaner´i Yargıtay´da kurtarma planı manşetlerimiz
Tiyatro: Er Cihaner´i kurtarmak
Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi
Ergenekon davasını engelleme girişimleri