Taraf muhabiri Mehmet Baransu ´Mösyö Hanefi Avcı´nın Yazamadıkları´ isimli yeni kitabında, Devrimci Karargah soruşturması kapsamında tutuklanan eski polis müdürü Hanefi Avcı´nın 1984 yılında Mersin Sıkıyönetim Mahkemesi´nde işkenceden mahkum olduğunu, ancak bu cezadan Askeri Yargıtay 4. Dairesi tarafından skandal bir gerekçeyle kurtarıldığını anlatıyor.
Avcı´yı işkence mahkumiyetinden darbeciler kurtarmış
Taraf muhabiri Mehmet Baransu ´Mösyö Hanefi Avcı´nın Yazamadıkları´ isimli yeni kitabında, Devrimci Karargah soruşturması kapsamında tutuklanan eski polis müdürü Hanefi Avcı´nın 1984 yılında Mersin Sıkıyönetim Mahkemesi´nde işkenceden mahkum olduğunu, ancak bu cezadan Askeri Yargıtay 4. Dairesi tarafından skandal bir gerekçeyle kurtarıldığını anlatıyor.
Piyasaya yeni çıkan ´Mösyö´ kitabı, Hanefi Avcı´nın gizli hayatını gözler önüne serdi. Hanefi Avcı´nın 1984 yılında işkenceden mahkum olduğu ortaya çıktı. Mehmet Baransu´nun yeni kitabı Mösyö´de yer alan bilgiye göre Avcı´yı bu cezadan Askeri Yargıtay 4. Dairesi kurtardı. Devrimci Karargah Soruşturması kapsamında gözaltına alınan Eskişehir eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı´nın ilk görev yeri Mersin´de, işkence yaptığı kişiler tarafından Mersin Sıkı Yönetim Mahkemesi´ne açılan davada mahkum olduğu belirlendi. Mehmet Baransu´nun MÖSYÖ - Hanefi Avcı´nın Anlatamadıkları isimli kitabında yer alan bilgiye göre, Avcı´nın Mersin yılları sert polislik yaptığı, gözaltındakileri işkenceden geçirdiği dönem olarak dikkat çekiyor.
1 yıl hapis 3 yıl meslekten men
Baransu, Karakutu Yayınları arasından çıkan kitabında Hanefi Avcı´yı mahkumiyete götüren süreci şöyle anlatıyor: Adana 2 Nolu Askeri Sıkıyönetim Mahkemesi 982/372 Nolu Esas kaydıyla görülen bir davada Remzi Korkmaz, Halit Ertan ve Kalender Irmak, Hanefi Avcı tarafından işkence gördüklerini iddia ediyordu. Bu yüzden Adana 2 Nolu Askeri Sıkıyönetim Mahkemesi Hanefi Avcı´ya 19-04-1984 tarihli 982/372 esas 1984/118 sayılı kararla TCK´nın 243/1 maddesi gereğince 1 yıl ağır hapis ve 3 yıl memuriyetten men cezası vermişti. Korkmaz´ın ayaklarında doku zedelenmesi, Ertan´ın sağ el bileğinde kırık, Irmak´ın ise dişleri dökülmüştü. Bu arada işkenceye şahit gösterilen Ertan Çıral, kendisinin de Avcı´nın işkencesine maruz kaldığını söylediği için mahkemece muteber olmadığı için kabul görmüyordu. Avcı, işkence yaptığı gerekçesiyle aldığı hapis cezası üzerine Mersin Sıkıyönetim Komutanlığı Nezdinde Kurulan 2´Nolu Sıkı Yönetim Askeri Mahkemesi´ne ait 1984-467 Nolu dosya kaydıyla kendisi hakkındaki karar için, Askeri Yargıtay 4. Dairesi´ne temyize başvurmuştu. Askeri Yargıtay 4. Dairesi de kararı esastan bozmuştu. Dava tekrar ilk mahkemeye geri gönderilmiş ve Askeri Yargıtay 4. Dairesi´nin esastan bozduğu karara uyulmuştu.
Yargıtay´dan vicdansız kanaat
İşte burada biraz sıkı durmak gerekiyor, çünkü 23-01-1985 tarihli ve 1985 / 15 Nolu Karar ile Avcı beraat ettirilmişti. Askeri Yargıtay´ın esastan bozduğu kararın gerekçesi dünya hukuk tarihine geçecek kadar sıra dışıydı: ´Şahitlerin ve müştekilerin aynı örgüte mensup oldukları ve şikayetleri ile ifade tarihlerinde aynı cezaevinde birlikte bulundukları ve 12 Eylül sonrasında örgüt mensuplarının güvenlik güçleri mensuplarına iftiralar ile yıpratmayı kendi ideoloji ve taktiklerinin bir parçası olarak kabul ettikleri ve bunu da tüm yandaşları örgüt mensuplarına yaydıkları böylece sanıkların iddia edilen suçu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, bu nedenle tüm sanıkların beraatine karar verilmesi gerekmiş ve vicdani kanaat bu şekilde hasıl olmuştur.
Hukuk dışı bir yorum
Baransu´ya göre Avcı´nın mahkumiyetinin bozulması; delilsiz, dayanaksız, doğruluğunu yanlış bir kanaatten alan hukuk dışı bir yorumun sonucu olduğu kesindi. Ancak bir gerçek vardı ki gerekçenin herhangi bir yasaya dayandırılmayan ironik özü şu şekilde algılanmaya müsaitti: Siz örgüt mensupları bizim memurumuzdan daha mı kıymetli olduğunuzu sanıyorsunuz? Vermişsiniz aynı cezaevinde kafa kafaya, iftira atıp bizi burada meşgul ediyorsunuz. Ayrıca işkence yaptıysa da benim memurum yapmış, ne olacak ki?
Dönemin ün yapan valisi: Encümeni Daniş üyesi Karaduman
Mehmet Baransu, kitabında Hanefi Avcı´nın ilk görev yeri Mersin´de hızla ün yaptığını ve tüm devlet birimlerinde konuşulmaya başlandığını belirtiyor. Baransu aynı tarihlerde Avcı´yla birlikte Mersin´de bir başka ismin daha ün yaptığına dikkat çekiyor. İşte Baransu´nun kaleminden o isim: Bu kişi o dönemki Mersin Valisi, TBMM eski Başkanı ve Ergenekon sürecinde sıkça gündeme gelen Encümen-i Daniş´in üyesi olan Necmettin Karaduman´dı. Avcı, Karaduman tarafından Mersin´de fikri olarak devşirilmişti. Devşirme operasyonu hemen meyvelerini vermiş, Avcı´nın darbeye giden süreçte solcu ve sağcılara karşı devlet adına daha da sert bir yöntem sergilemesinin ilk sinyalleri Mersin´de kendini göstermeye başlamıştı. Darbe öncesi ideolojik kamplar arasında oluşturulacak baskı ve tedirginliğin ipleri işte bu dönemde Avcı gibilerin ellerine teslim edilmişti.
Avcı´dan MHP´ye rüşvet iddiası
Mehmet Baransu´nun kitabında yer verdiği bilgilere göre DSP - MHP - ANAP koalisyonu döneminde Hanefi Avcı´nın ilgisi siyasilere yoğunlaşıyor. Baransu, Avcı´nın bu dönemini şu sözlerle açıklıyor: Koalisyonun MHP kanadıyla bağlantıları iyiydi. Avcı´nın eşi Kayseri´li idi. Avcı da Kayserili dostları sayesinde MHP´yle bağlantı sağlamıştı. Koalisyonu umutla karşılayan Avcı bir müddet sonra çevresine MHP´nin yolsuzluklarını anlatır olmuştu. Özellikle hükümetin MHP kanadından Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın´ın yaptıklarından bizardı. Ancak Aydın´ın bu işte yalnız olmadığını, aldığı her türlü rüşvetten parti Genel Başkanına yüzde yirmi pay verdiğini, hatta büyük bir işten Genel Başkanın payını vermediği için ikilinin tartıştığı iddiasını da gazetecilere ulaştıran Hanefi Avcı´dan başkası değildi. Aydın´la görüşüp, iş alamayan, rüşvet verip karşılığını bulamadığını iddia ettiği bazı işadamlarının gazetecilerle de temas etmesini de sağlamıştı. ( Bugün)
(24 Kasım 2010, 13:06)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Hanefi Avcı´nın iddiaları manşetlerimiz
Avcı, Derin-Sol´un önünü açtı