Malatya´daki Zirve Yayınevi´nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın 29. duruşması görüldü. Savcının mütalaasını verdiği davanın bu duruşmasında, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, bir önceki celsede verilen karar doğrultusunda, Amasya Cezaevi´nde bir başka suçtan hükümlü bulunan Erhan Özen ile Sivas E Tipi Kapalı Cezaevi´nde bulunan Orhan Kartal´ı tanık olarak dinledi. Dikkatler Erhan Özen´in vereceği ifadede idi. Birkaç hafta önce Dink davasında tanık olarak ifade veren Özen şok açıklamalarda bulunmuştu. Ergenekon davasında da gizli tanık olarak ifade verdiğini söyleyen ve JİTEM adına çalıştığını ifade eden Özen, Malatya´da bir katliamın planlandığını Ergenekon sanıklarından duyduğunu iddia etmiş, ayrıntılı bilgiler vermişti. Bugünkü duruşmada en önemli gelişme ise kuşkusuz Zirve katliamı davasıyla Kafes Eylem Planı davasının birleşip bileşmeyeceğine dair mahkeme heyetinin vereceği karar olacaktı. Ancak ilerleyen saatlerde birleşmeyle ilgili herhangi bir karar çıkmadı. Günün sürprizi, tutuksuz yargılanan Varol Bülent Aral´ın tutuklanması oldu. Duruşmada dinlenen iki tanık bu davadaki sanıklarla Ergenekon davası sanıkları arasındaki bağlantıları mahkeme heyetine detaylı anlattılar. Bu ifadeler ve dosyadaki diğer deliller ışığında, 3 Aralık´ta yapılacak duruşmada ya da daha önce davaların birleştirilmesi kararı çıkabilir. Bu davada adı giderek daha fazla geçen Ergenekon sanığı Veli Küçük 27 Mayıs 2009´daki duruşmada Zirve davasının da Ergenekon davasıyla birleştirileceğini iddia etmişti.
Zirve Katliamı davası: Aral´a sürpriz tutuklama
Malatya´daki Zirve Yayınevi´nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın 29. duruşması görüldü. Savcının mütalaasını verdiği davanın bu duruşmasında, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, bir önceki celsede verilen karar doğrultusunda, Amasya Cezaevi´nde bir başka suçtan hükümlü bulunan Erhan Özen ile Sivas E Tipi Kapalı Cezaevi´nde bulunan Orhan Kartal´ı tanık olarak dinledi. Dikkatler Erhan Özen´in vereceği ifadede idi. Birkaç hafta önce Dink davasında tanık olarak ifade veren Özen şok açıklamalarda bulunmuştu. Ergenekon davasında da gizli tanık olarak ifade verdiğini söyleyen ve JİTEM adına çalıştığını ifade eden Özen, Malatya´da bir katliamın planlandığını Ergenekon sanıklarından duyduğunu iddia etmiş, ayrıntılı bilgiler vermişti. Bugünkü duruşmada en önemli gelişme ise kuşkusuz Zirve katliamı davasıyla Kafes Eylem Planı davasının birleşip bileşmeyeceğine dair mahkeme heyetinin vereceği karar olacaktı. Ancak ilerleyen saatlerde birleşmeyle ilgili herhangi bir karar çıkmadı. Günün sürprizi, tutuksuz yargılanan Varol Bülent Aral´ın tutuklanması oldu. Duruşmada dinlenen iki tanık bu davadaki sanıklarla Ergenekon davası sanıkları arasındaki bağlantıları mahkeme heyetine detaylı anlattılar. Bu ifadeler ve dosyadaki diğer deliller ışığında, 3 Aralık´ta yapılacak duruşmada ya da daha önce davaların birleştirilmesi kararı çıkabilir. Bu davada adı giderek daha fazla geçen Ergenekon sanığı Veli Küçük 27 Mayıs 2009´daki duruşmada Zirve davasının da Ergenekon davasıyla birleştirileceğini iddia etmişti.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşma nedeniyle sabah saatlerinden itibaren adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı. Tutuklu sanıklar Emre Günaydın, Cuma Özdemir, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker ve Salih Yıldırım, jandarma ve polis ekiplerinin güvenlik önlemleri altında adliyeye getirilirken, tutuksuz yargılanan Bülent Varol Aral da duruşmaya katıldı. Duruşmayı, sanık yakınları, öldürülen Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske´nin eşi Susanne Geske, diğer maktul yakınları da takip etti. Savcının mütalaasını verdiği davanın bu duruşmasında, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, bir önceki celsede verilen karar doğrultusunda, Amasya Cezaevi´nde bir başka suçtan hükümlü bulunan Erhan Özen ile Sivas E Tipi Kapalı Cezaevi´nde bulunan Orhan Kartal´ı tanık olarak dinleyecek. Davanın 25. celsesinde İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nce kabul edilen ´Kafes Eylem Planı´ iddianamesini Zirve Yayınevi cinayetleri dosyasına ekleyen mahkeme heyeti, geçen celsede İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nden dava dosyasının eklerinin istenmesine karar vermiş ve gelen dosyayı ´yayınevi cinayetleri´ dosyasına eklemişti. (Cihan)
Tanık Orhan Kartal ifade verdi
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada dinlenen ve bir başka suçtan tutuklu bulunan Orhan Kartal, Varol Bülent Aral´la 2008 yılında Adıyaman E Tipi Kapalı Cezaevinde aynı koğuşta kaldıklarını ve cinayetlerle ilgili kendisinin planlayıcı olduğunu anlattığını söyledi. Aral´ın kendisine, arkasında bulunan gücün Veli Küçük gibi isimler olduğunu söylediğini iddia eden Orhan Kartal, şöyle konuştu: Kendisi Malatya´daki cinayetleri işlemeleri için bulduğu gençleri psikolojik olarak hazırladıktan sonra, Adıyaman´a gönderildiğini ve burada planlı olarak kaleşnikof tüfek yakalatıp cezaevine girdiğini ve cinayetler işlendiğinde cezaevinde olmasının planlandığını anlattı. Daha sonra Sivas E Tipi cezaevine nakledildiğimde, bu dava kapsamında (Varol Bülent Aral) yargılandığını öğrenince bildiklerimi anlatmak istedim. Kendisi, Veli Küçük´le bağlantısının olduğunu söylüyordu. Muzaffer adında birinden de bahsediyor, ´Ben bu filmin yönetmeniyim´ diyordu.
Erhan Özen´den şok ifadeler
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Dink davasında tanık olarak ifadesine baş vurulan başka suçtan tutuklu Erhan Özen, önemli iddialarda bulunmuştu. Dink davasının bir önceki duruşmasında ifadesi alınan Özen, JİTEM´e çalıştığını, İstanbul´da merkez komutanlığından hizmetleri karşılığında para aldığını söylemişti. Agos gazetesinin önünde fotoğraflama çalışması yaptıklarını anlatan Özen´in Amasya Ağır Ceza Mahkemesi´nde bir kez daha ifadesi alınmıştı. Özen ifadesinde, Türkiye´de gündemi sarsan bazı olaylarla ilgili önemli iddialar ortaya atan Özen, Malatya´da bir olayın gerçekleştirilmesinin düşünüldüğünü söyledi. Zirve Yayınevi cinayetinin öncesinde böyle bir planın yapıldığını belirten Özen, Malatya´da bir olayın gerçekleştirilmesi düşünülüyordu. Yayınevi ismi geçmiyordu ama Malatya´da bir olayın gerçekleştirilmesi planlanıyordu. Ben Muzaffer Tekin ve diğer beraber çalıştığım kişilerden bu olayları bizzat duydum.dedi. JİTEM adına çalıştığını belirten Özen, çalıştığı dönem içinde Yahudi asıllı Türk işadamı Jack Kamhi, gazeteciler Mehmet Ali Birand ile Fehmi Koru´ya suikast hazırlığı yapıldığını iddia etti. İstihbarat elemanı olarak çalıştığın sürede, yapılması düşünülen, son anda vazgeçilen veya yapılması engellenen olay var mı? sorusu üzerine Özen, Benim bildiğim Jack Kamhi olayı vardır. Bizzat istihbarat elemanı olarak ben de görev yaptım. Mehmet Ali Birand olayı vardır. Birand´ın Musevi olduğu söyleniyordu. Fehmi Koru´ya suikast planlanıyordu. Başka hatırlamıyorum. dedi. Hrant Dink´e suikast düzenleneceğinin 2003 yılından itibaren konuşulduğunu savunan Özen, Ben 2005 yılında 155´e telefon açarak böyle bir suikast olacağını bildirdim. diye konuştu.
Davanın Ergenekon´la birleşme olasılığı arttı..
Özen Ergenekon sanıklarıyla bağlantıları anlattı
Duruşmaya, tanık olarak dinlenen Erhan Özen´in ifadeleri damgasını vurdu. Özen, Zirve Yayınevi cinayetinin azmettiricisi olduğunu söylediği Varol Bülent Aral ile Ergenekon davası sanıkları emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin´in irtibatlı olduğunu söyledi. Kendisinin 1997-2005 yılları arasında JİTEM için çalıştığını kaydeden Özen, kendi ekibinin ve Muzaffer Tekin´le bir araya geldiğinde Varol Bülent Aral´ın konuşulduğunu belirtti. Mahkemedeki tanıklığında, JİTEM´in gayri resmi elemanı olduğunu ileri süren Erhan Özen, bazı konularda askeri operasyon ve faili meçhul cinayetlerin olduğunu bildiğini belirtti. Veli Küçük, Levent Ersöz ve Muzaffer Tekin ile 2004 yılında İstanbul´da bir ordu evinde görüştüğünü anlatan Özen, aynı ekipte yer aldığı Şiran ve Yusuf kod adlı kişilerin de yanında olduğunu söyledi. JİTEM faaliyetleri arasında, Doğu ve Güneydoğu Anadolu´da hükümetlere istediklerini yaptırma, hükümetleri yıpratmanın bulunduğunu iddia etti. Özen, Malatya cinayetleri ve Hrant Dink cinayetleri planlarının 2004 yılından itibaren aktif hale getirildiğini ileri sürdü.
Kalender Orduevi´nde misyonerlere dönük operasyon kararı alındı
Aral´ı şahsen tanımadığını aktaran Özen, ismini Muzaffer Tekin´in konuşmalarından duyduğunu söyledi. 2004 senesinde Muzaffer Tekin, Veli Küçük ve Levent Ersöz´ün Sarıyer Kalender Orduevi´nde bir araya gelip, Malatya´daki misyonerlik faaliyetleri üzerine görüşme yaptığını kaydeden Özen, bu toplantıda bölgede misyonerlere dönük bir operasyon kararı alındığını ifade etti. Toplantıda, suikast tarihinin tam belirlenmediğini söyleyen Özen, ancak bu görüşme ardından bölgede operasyon faaliyetleri için hazırlıkların başlatıldığını iddia etti.
´İnönü rektörü, Veli Küçük ve ekibinin faaliyetlerine destek verdi´
O dönem İnönü Üniversitesi rektörünün de Veli Küçük ve ekibinin faaliyetlerine destek verdiğini savunan Özen, Muzaffer Tekin´in bölgedeki üniversite yöneticileriyle özellikle de İnönü Üniversitesi´nin rektörü ile sık sık görüştüğünü kaydetti.
´JİTEM´e askerde katıldım´
Kendisinin, JİTEM yapılanmasına askerde iken dahil olduğunu belirten Özen, süreci şöyle anlattı: Balıkesir Edremit´te askerlik görevimi yerine getiriyordum. Komutanım Üsteğmen Hakan Korkmaz, bana, kendileri için çalışma teklifinde bulundu. Ben de kabul ettim. Hakan Korkmaz, Ercan Kireçtepe ve Levent Bektaş ile irtibatı vardı. Hakan Korkmaz, beni, ilerleyen zamanda Muzaffer Tekin ve Ergenekon sanığı Turhan Çömez ile tanıştırdı. 2005 yılı sonuna kadar birlikte çalıştık. Türkiye´nin her yerine gidip geliyorduk. Bizi Yusuf ve Şiran kod isimli iki kişi ile grup yaptılar.
´Malatya, JİTEM´in 2. üs bölgesi´
Malatya´nın, JİTEM´in 2. üs bölgesi olduğunu belirten Özen, grup olarak bu şehre sıkça geldiklerini ve haber elemanlarından bilgi aldıklarını ifade etti. Bilgi aldıkları yerler arasında çeşitli mekanların bulunduğunu söyleyen Özen, Bir keresinde MHP´ye bağlı ülkü ocağına bilgi almak için girdik. dedi. Kendisinin, JİTEM´in gayri resmi elemanı olduğunu belirten Özen, maaşını İstanbul Jandarma Komutanlığı´ndan Yusuf Kod adlı grup komutanı vasıtasıyla elden aldığını ifade etti. Görev yaptığı süre zarfında 2. Ordu Komutanı Hasan Iğsız´ın kendi komutanları ile irtibatlı olduğunu belirten Özen, Iğsız´ın, Malatya ve çevresinde misyonerlik faaliyetleriyle ilgili çalışmalarının bulunduğunu iddia etti.
´28 Şubat benzeri eylemler planlıyorlardı´
JİTEM adı altında çalıştığı yapının İstanbul´daki faaliyetlerine de katıldığını söyleyen Özen, örgütün 28 Şubat´taki provokatif olaylara benzer faaliyetler planladığını kaydetti. AK Parti ve Gülen cemaatini zor durumda bırakmak için çirkin faaliyetlerin içine girildiğini belirten Özen, o tarihten itibaren derin yapıyla ilişkisini azalttığını söyledi. Özen, planlanan olaylardan birini şöyle anlattı: Eşim tesettürlü olduğu için onu planlarına alet etmek istediler. Gülen cemaatinden çok tanınmış biriyle eşim birlikte basılacaktı. Tıpkı Fadime Şahin vakasında olduğu gibi. Ben kabul etmedim. Bu tekliflerinden sonra örgütten uzaklaşmaya başladım.
´Ali Suat Ertosun, Ergenekon hakimlerini HSYK´ya şikayet etmemi istedi´
Ümraniye Cezaevi´nde kaldığı süre içerisinde kendisi ile irtibata geçmek isteyen farklı kesimlerden insanların bulunduğunu aktaran Özen, bunlardan birinin HSYK üyesi Ali Suat Ertosun olduğunu kaydetti. Ertosun´un, cezaevinde Selçuk Durçek isimli bir adamı vasıtasıyla kendisine haber gönderdiğini aktaran Özen, Ertosun, benden Zekeriya Öz´ü ve Mehmet Ali Pekgüzel´i HSYK´ya şikayet etmemi istedi iddiasını dile getirdi. Kendisinin, konuyu Üsküdar Savcılığı´na şikayet etmek istediğini belirten Özen, ancak cezaevi tarafından buna izin verilmediğini ve Savcılığa yazdığı dilekçesinin kendisine iade edildiğini aktardı. Bu şekilde bir şikayette bulunduğu takdirde ´sorun yaşayacağı´ ifadeleriyle tehdit edilen Özen, tekrar şikayet teşebbüsünde bulunamadı. Selçuk Durçek´in Ali Suat Ertosun´a ´Ali abi´ şeklinde hitap ettiğini aktaran Özen, yaşadığı olaydan sonra Ümraniye Cezaevi´nden naklini istediğini kaydetti. Özen ayrıca Durçek ile Ertosun´un mektup vasıtasıyla haberleştiğini ve kendisinin bu mektupları gördüğünü de kaydetti.
Mahkeme heyetinden Özen´e tanık koruma teklifi
İfadesi sırasında bazı sorulara yanıt vermekten kaçınan Erhan Özen´in, kendisinin tehdit edildiğini ve korktuğunu söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Eray Gürtekin, Konuşmak istiyorsan, bize bildiğin her şeyi anlatacaksan salonu boşalttırabilirim. Senin tanık korumadan yararlanmanı sağlarız dedi. Özen, bunun üzerine mahkemeden zaman isteyerek, iki çocuğum, ailem var. Tehdit ediliyorum. Bunun için hazır değilim; dedi.
Aral´a sürpriz tutuklama
Mahkeme Başkanı Eray Gürtekin, salondan attırdığı Varol Bülent Aral´ı yeniden içeri aldırarak yüzüne, deliller nedeniyle tutuklandığı kararını okuyunca Aral, Keyfinize göre davranın, önümüzdeki duruşma Silivri´de olacak diyerek bağırdıktan sonra salondan çıktı. Müdahil avukat Erdal Doğan da, adliye çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, Varol Bülent Aral´ın tutuklanmasının sürpriz olduğunu ancak şaşırmadıklarını dile getirerek, Bu duruşmanın artık İstanbul´da yapılması gerektiğini söylüyorduk, bu görüşümüzü yineliyoruz dedi.
Duruşma 3 Aralık´a ertelendi
Özen´in dinlenmesi ardından mahkeme heyeti karar vermek için duruşmaya ara verdi. Aranın ardından kararları açıklayan mahkeme Başkanı Eray Gültekin, Kayseri Jandarma Bölge Komutanlığı´ndan Zirve Yayınevi cinayetinden önce misyonerlikle ilgili seminer/brifing gibi bir çalışma yapılıp yapılmadığının sorulmasına ve tanık Erhan Özen´in JİTEM´de çalıştığını iddia ettiği yıllar içerisinde kullandığı telefon hattına ait HTS dökümünün çıkarılmasına karar verdi. Duruşma sonunda ayrıca, başka bir suçtan tutuklu bulunan Zirve Yayınevi cinayeti azmettiricisi Varol Bülent Aral´ın, görülmekte olan davadan ötürü tutuklanmasına karar verildi. Mahkeme, 3 Aralık 2010 tarihine ertelendi. Duruşma çıkışında müdahil avukatlardan Erdal Doğan, yaptığı açıklamada, Zirve Yayınevi cinayetinin İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Kafes davası ile birleştirilmesini bekliyorduk. Bundan sonraki süreçte eğer yeni deliller çıkarsa İstanbul bakmalı. dedi.
Olayın gelişimi
Malatya´da, 18 Nisan 2007´de, Zirve Yayınevi´nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel bıçaklanarak öldürülmüş, zanlılardan Salih Gürler (20), Cuma Özdemir (20), Hamit Çeker (19) ve Abuzer Yıldırım (19) olay yerinde yakalanmıştı. Üçüncü katın penceresinden kaçmaya çalışırken düşerek yaralanan Emre Günaydın ise çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Tutuklu sanık Günaydın´ın, olaydan yaklaşık 2 yıl sonra olayın azmettiricileri olduğu gerekçesiyle Bülent Varol Aral ve Zirve Yayınevi çalışanı olduğu belirtilen Hüseyin Yelki tutuklanmıştı. Yelki ve Aral, daha sonraki duruşmalarda tahliye edilmişti. ( AA, Cihan)
(15 Ekim 2010, 12:17)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Flaş!!! Dink davası tanığından yeni şok ifadeler
Zirve Yayınevi Katliamı ile Kafes davaları birleşebilir
Malatya Zirve Katliamı ve Ergenekon´la bağlantısı manşetlerimiz
Kafes Eylem Planı manşetlerimiz