Son dönemdeki iddialarıyla Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın ölümüyle ilgili yeniden soruşturma açılmasını sağlayan Ahmet Özal, iddialarına devam ediyor. Özal bir kez daha isim verdi ve şu an Genelkurmay İkinci Başkanı olan Aslan Güner´in babasının ölümünün ardındaki derin yapıdan olabileceğini iddia etti.
Özal : Aslan Güner suikastin ardındaki derin yapıda olabilir
Son dönemdeki iddialarıyla Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın ölümüyle ilgili yeniden soruşturma açılmasını sağlayan Ahmet Özal, iddialarına devam ediyor. Özal bir kez daha isim verdi ve şu an Genelkurmay İkinci Başkanı olan Aslan Güner´in babasının ölümünün ardındaki derin yapıdan olabileceğini iddia etti.
Aksiyon dergisinin bu haftaki sayısında yayınlanan haberde Ahmet Özal, babasının ölümüyle ilgili şüphelerini anlattı ve Eski MGK Sekreteri Sabri Yirmibeşoğlu´nun ardından bu kez de dikkatleri Özal´ın başyaveri, Genelkurmay İkinci Başkanı Aslan Güner´e çevirdi. İşte Özal´ın açıklamalarından çarpıcı satır başları:
KÜRT MESELESİNİ BİTİRECEKTİ
En son babamla 93´te Aşkabat´ta konuştuğumuzda Türkiye´ye döneceğim, PKK ve Kürt meselesini bitireceğim. demişti bana. Bunun bitmesini istemeyen güçler, her kimseler, derin yapı-PKK ilişkisini inceleyen Uğur Mumcu ile işe başladılar. Ocakta Mumcu, şubatta Bitlis gitti. Sonra Kahveci, sonra babam, sırayla da Madımak, Başbağlar ve 33 er olayları. Hasta bir komutan var, konuşuyor bugünlerde, ´Sakallı adamları saldırttık´ diye Madımak için. Hiçbir olay çözülemedi. 93, kavgaların başlatıldığı yıldır ve o kavgalar 17 yıldır devam ediyor.
88´DE SUİKASTI ÇÖZMÜŞTÜ
Babam 88´de kendisine yapılan suikastı çözdü. 5-6 ay sonra her şeyi biliyordu. İsviçre´deki para hareketlerini, kim kime ne para vermiş vs... Ama ´Ben bunu açıklarsam Türkiye karışır. Bir ivme var, Türkiye´nin kalkınması bana suikasttan daha önemli´ dedi. Yani bildiği için sustu. Bunun derin bir yapı olduğunu, kontrgerilla ya da Ergenekon gibi bir yapı olduğunu fark ettiği için konuşmadı. Suikastı bildiği halde bu derin yapıda birlikte çalıştığı insanlar oldu. Sabri Yirmibeşoğlu ile birlikte çalıştı. Yirmibeşoğlu 88´de 6 ay MGK Genel Sekreterliği yaptı. 1987 yılında Öztorun yerine Torumtay getirilmemiş olsaydı Sabri Yirmibeşoğlu Genelkurmay Başkanı olacakmış, geçen kendisi söyledi.
´MÜSAİT DEĞİLİM BİLE´ DEMEDİ
Yine bu derin yapıdan olabilecek babamın başyaveri vardı. Aslan Güner. Genelkurmay İkinci Başkanı şu anda. Daha önce istihbarat başkanlığı yaptı. Babam öldü, 17 yıl geçti, daha onu bir defa görmedim. Ben milletvekiliyken bir kez randevu için telefon açtım sekretaryasına. Ama hiç cevap gelmedi, hiçbir zaman. Müsait değil diye bile bir şey gelmedi. Rahmetli babamın öldüğü gün normalde Cumhurbaşkanlığı Köşkü´nde daimi olarak bir doktor ve ambülans bulunur. İkisi de yok. Ve arabayla götürüyorlar. Önce GATA´ya, sonra birileri yol ve güzergâh değiştirerek Hacettepe´ye götürüyor. Yolda yarım saat kaybediyorlar. Şimdi bunu kim yaptı bilmiyorum. Soru işaretleri tabii.
BABAMI TEHLİKELİ GÖRDÜLER
Babamı iki türlü tehlikeli gördüler. Derin yapılanmanın düşünceleriyle konuşuyorum. Birincisi Kürtçü. 38 bin köye elektrik, telefon gittiği için. Cumhuriyet tarihinde yapılmayan elektrik, telefon hizmeti yapıldı, insanlara insan gibi muamele edildi. Benim annemin anne tarafı Kürt´tür, halam Kürtçe konuşur, Türkçe konuşamaz. dedi. Bunları söyleyebildi. Bu bazı yapıları rahatsız etti. Sen safkan Türk müsün, değil misin meseleleri vardı o zaman. Kürtçe konuşmak yasaktı, müzikleri yasaktı. Kürtlerin adını telaffuz etmeye başlayıp onların bir ırk olduğunu söyledi, onların eksik olan temel haklarını düzeltmeye çalıştı, yasakları kaldırdı. Kürtçe gazete çıkartabiliyorsanız çıkartın dedi. Altı tane gazete kuruldu, üç ay sonra hepsi battı. Serbestlik getirdi bu Kürt meselesiyle ilgili. Babamı Kürtçü diye düşünenler oldu. Ayrıca babam, beş vakit namaz kılan inançlı bir insandı. Türkiye´de beş vakit namaz kılan bir başbakan, bir cumhurbaşkanı oldu. Bundan çok rahatsızlık duyuldu. ( Zaman)
Org. Güner´den açıklama
Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Aslan Güner, ´8´inci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal´ın ambulansla Hacettepe Üniversitesi Hastanesine götürülmesi dışında vefat ile ilgili ortaya atılan iddialarla ilgili özel bir bilgiye sahip değilim´ dedi. Güner, ´8´inci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal´ın Başyaveri´ imzasıyla yaptığı yazılı açıklamada, ´bugün günlük bir gazetede yer alan bir haberde ve piyasaya bugün çıkan haftalık bir dergide yer alan bir söyleşide, 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal´ın vefatıyla ilgili isminin de geçtiği bazı iddialara yer verildiğini´ belirtti. Güner, açıklamasında şunları kaydetti:
´Vefat olayının meydana geldiği 17 Nisan 1993 günü, 8´inci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal´ın ambulansla Hacettepe Üniversitesi Hastanesine götürülmesi dışında vefat ile ilgili ortaya atılan iddialarla ilgili özel bir bilgiye sahip değilim. Söz konusu haberde ve söyleşide de yer verilen bazı hususlarla ilgili gerçekler şu şekildedir: a) Halen de geçerli olan Köşk mevzuatı gereği, Sayın Cumhurbaşkanı´nın sağlık hizmetiyle ilgili sorumluluk Başyaver´de değil, Genel Sekreterlik İdari Yardımcılığı´ndadır. b) Olay olduğunda 8´inci Cumhurbaşkanı, Köşk´ün envanterindeki ambulans ve korumalar eşliğinde hastaneye götürülmüştür. c) Cumhurbaşkanı, doğrudan Hacettepe Üniversitesi Hastanesinin acil kısmına götürülmüştür. Dolayısıyla önce GATA´ya götürülerek zaman kaybedildiği iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. ç) Olayın ilk anında 8´inci Cumhurbaşkanı´nın yanında eşi hanımefendi, daha sonrasında da önce hizmetliler ve korumalar, bilahare nöbetçi yaver gelmiştir. Başyaver olay yerine geldiğinde ise Cumhurbaşkanı´nın yanında en az altı kişi bulunmaktaydı.´ O gün yaşananlara şahit olan ve olayın görgü tanığı durumundaki birçok görevlinin bugün hayatta olduğuna dikkat çekilen açıklamada, ´Soruşturmayı yürüten ilgili ve yetkili makamların daveti halinde hepimizin adalete yardımcı olacağına şüphe bulunmamaktadır´ denildi. ( Zaman)
(04 Ekim 2010, 13:12)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Turgut Özal suikastiyle ilgili manşetlerimiz
Flaş!!! Özal´a suikast iddialarına soruşturma
Özal suikasti muhteşem bir Özel Harp işiydi, amacına da ulaştı
Özal´da 2. isim: Simavi
Semra Özal´dan şok açıklama: Eşim zehirlenerek öldürüldü
Korkut Özal: Köşk´e kadar giren organizasyon ağabeyimi öldürdü
Kanlı ve Kara Yıl: 1993.. PKK´nın tasfiyesi durduruldu
Kaynak: Özal´ın o dönem ölmesi birilerince uygundu