Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok´un da aralarında bulunduğu 8´i tutuklu 17 sanıklı ´sahte çürük raporu´ davasına bugün başlanıyor. Sanıklar İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nde ilk kez hakim karşısına çıkacak. Soruşturmanın şüphelileri arasında yeralan Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu´nun dosyası, soruşturma savcısına yapılan ağır baskılar sonucu ´görevsizlik kararı´ ile Milli Savunma Bakanlığı´na devredilmişti. İddianame gibi görevsizlik kararında Çubuklu´ya ağır eleştiriler getiriliyordu. Normal süreç işleseydi Çubuklu´nun bugün sanıklar arasında ilk sıralarda yer alacağı söylenebilir. Diğer bir deyişle o da, tıpkı Cihaner ve Saldıray Berk gibi Türk mahkemelerinden kurtarılıyor. Bugün görülmeye başlanan ´sahte çürük´ davasının yolu sık sık Ergenekon bağlantılı ´Karargah Evleri´ soruşturmasıyla da kesişiyor. Davanın bir numaralı sanığı Üçok, Karargah Evleri soruşturmasını yürütüyordu, daha doğrusu kamuoyundaki izlenime göre yürütüyor görüntüsü altında savsaklıyor, örtbas ediyordu.
Sahte Çürük davası başladı, bir sanık eksik
Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok´un da aralarında bulunduğu 8´i tutuklu 17 sanıklı ´sahte çürük raporu´ davasına bugün başlanıyor. Sanıklar İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nde ilk kez hakim karşısına çıkacak. Soruşturmanın şüphelileri arasında yeralan Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu´nun dosyası, soruşturma savcısına yapılan ağır baskılar sonucu ´görevsizlik kararı´ ile Milli Savunma Bakanlığı´na devredilmişti. İddianame gibi görevsizlik kararında Çubuklu´ya ağır eleştiriler getiriliyordu. Normal süreç işleseydi Çubuklu´nun bugün sanıklar arasında ilk sıralarda yer alacağı söylenebilir. Diğer bir deyişle o da, tıpkı Cihaner ve Saldıray Berk gibi Türk mahkemelerinden kurtarılıyor. Bugün görülmeye başlanan ´sahte çürük´ davasının yolu sık sık Ergenekon bağlantılı ´Karargah Evleri´ soruşturmasıyla da kesişiyor. Davanın bir numaralı sanığı Üçok, Karargah Evleri soruşturmasını yürütüyordu, daha doğrusu kamuoyundaki izlenime göre yürütüyor görüntüsü altında savsaklıyor, örtbas ediyordu.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı´nın yürüttüğü ve Ergenekon´un ´Karargah Evleri´ ayağına yönelik soruşturmayı yürüten askeri savcı Zeki Üçok´un 1 no´lu sanık olduğu ´sahte çürük raporu´ soruşturmasıyla ilgili hazırlanan iddianame İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nce 10 Haziran 2010 tarihinde kabul edilmiş ve dava açılmıştı. Davada Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok´un da aralarında bulunduğu 8´i tutuklu 17 sanık yargılanıyor. Sanıklar arasında işkadını Sibel Çarmıklı ile oğlu da bulunuyor. Çok sayıda müştekisi bulunan davada şikayetçiler arasında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım da yer alıyor. Bazı sanatçıların da müşteki olarak ifadeleri alınmıştı. Davada, Albay Üçok için 403 yıla kadar hapis cezası isteniyor. İddianamede dikkati çeken bir ayrıntı, soruşturmada adı gündeme geldiği halde Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu´nun adının geçmemesiydi. Şüpheli olarak ifadeye çağrılmasına rağmen gelmeyen Çubuklu hakkındaki soruşturma dosyası ayrılarak Milli Savunma Bakanlığı´na gönderilmişti. Çubuklu´nun Genelkurmay Adli Müşaviri olması nedeniyle hakkında soruşturma başlatılıp başlatılmayacağına Milli Savunma Bakanlığı´nın yaptığı incelemenin ardından karar vereceği bildirilmişti, ancak şu ana kadar geçen 3,5 aylık sürede bir gelişme olmadı. Tümgeneral Çubuklu sadece ´sahte çürük raporu´ soruşturmasının değil, aynı zamanda ´internet andıcı´ soruşturmasının da şüphelilerinden. Her iki soruşturmada da çağrılmasına rağmen ifade vermeye gelmedi. Çubuklu´nun internete düşen ses kaydında, soruşturma savcısı tarafından istenen sanık Ahmet Zeki Üçok´un bilgisayarında bazı askeri şahıslarla birlikte belge temizliği yaptığı ileri sürülmüştü.
11.45: Duruşma başladı
Davanın ilk duruşması başladı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, emekli asker Erdem Kılıç, emekli astsubay Ömer Uçar, Fehmi Suna ve İsmail Es ile tutuksuz sanıklar iş kadını Sibel Fatma Çarmıklı ve oğlu Murat Can Çarmıklı, Hava Albay Ahmet Metin Kökenek , Didem Bektaş ve Hayrullah Çelebi katıldı. Tutuklu sanıklar Murat Tugay Tepe, Tahir Mete Turan ve Taylan Özgür Düşko ise duruşmaya katılmadı. Ahmet Zeki Üçok, askeri savcı olduğunu, 4 bin 500 TL aylık geliri bulunduğunu söyledi.
12.30: Askeri mahkemeye gitme talebi reddedildi
Sahte çürük raporu davasında dosyanın askeri mahkemeye gönderilmesi talebi reddedildi. Duruşmada sanık ve avukatlarının savunmalarının görüntülü kaydedilmesi kararlaştırıldı. Duruşmaya öğle arası verildi. Duruşmada kimlik tespitlerinin ardından söz alan Ahmet Zeki Üçok´un avukatı Celal Ülgen, savunmaların uzun olacağını ve özetlenerek zapta geçmesinin zaman alacağını belirterek, bu nedenle duruşmaların görüntülü olarak kaydedilmesini istedi. Salon şartları nedeniyle müvekkilini göremediğini, bunun adil yargılama hakkına aykırı olduğunu ifade eden Ülgen, salonun değiştirilmesini talep etti. Müvekkilinin konumu ve sıfatı nedeniyle yargılamanın askeri yargı yerinde yapılması gerektiğini belirten Ülgen, bu nedenle görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesini istedi. Söz alan diğer avukatlar da görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesini talep etti. Daha önce mahkemeye görevsizlik ve yetkisizlik konusunda dilekçeler yolladığını belirten Ahmet Zeki Üçok da, Askeri şahsım ve askeri savcıyım. Bu nedenle 353 ve 357 sayılı kanuna tabiyim. Bu kanunda, askeri şahısların görevleri sırasında, görevleri ile ilgili suçlardan dolayı askeri mahkemede yargılanması gerektiği belirtiliyor. dedi. Üçok, bu nedenle davanın askeri mahkemede görülmesi gerektiğini kaydetti. Üçok, ayrıca iddianamede anlatılan suçların dolandırıcılık olduğunu hatırlatarak bu suçun yargılamasının özel yetkili ağır ceza mahkemesinde olmaması gerektiğini savundu. Üçok, görevsizlik verilerek dosyanın asliye ceza mahkemelerine gönderilmesini istedi. Yağma suçunun da askeri kanunda yer aldığını ve yargılamasının askeri mahkemede yapılması gerektiğini ileri süren Üçok, Ben kendi açımdan mahkemenizin görevsiz olduğunu değerlendiriyorum. Görevsizlik verilmesini talep ediyorum diye konuştu.
Savcı talebin reddini istedi
Taleplere ilişkin görüşü sorulan duruşma savcısı Celal Kara, İddianame içeriğindeki anlatım, atılı suçların vasıf ve mahiyeti, bu suçlarla ilgili sevk maddeleri itibariyle yargılama yetkisi mahkememize ait olduğundan görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi taleplerinin reddine karar verilmesini talep ederim. dedi. Duruşmaya verilen aranın ardından kararı açıklayan mahkeme başkanı Şeref Akçay, sanıklara isnat edilen eylemlerin bir kısmının Ankara´da gerçekleşmiş olmasına karşın bir kısmının da İstanbul´da gerçekleşmesi nedeniyle dosyaların bölünüp yargılamanın ayrı yapılmasının mümkün olmadığını belirtti. Akçay, bu nedenle yetkisizlik taleplerinin reddine karar verildiğini söyledi. Üçok´un kendisinin asker kişi olması nedeniyle askeri mahkemeye gönderilmesi talebini ise Anayasanın 45´inci maddesi ve CMK 250´inci maddesi dikkate alınarak reddine karar verildiği belirtildi. Davanın, asliye ceza mahkemesinin görev alanında olduğu taleplerine ilişkin ise İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nin görev alanına girdiği ve yargılamanın burada olmasında yasal bir sakınca bulunmadığı kaydedildi.
Salon değişikliği talebi de reddedildi
Duruşma salonunun değiştirilmesi talepleri ise salonun adliyedeki en büyük salon olduğu gerekçesiyle kabul edilmedi. Avukat ve sanıkların birbirlerini görebilmesi için savunma sırasında birbirlerini görebilecek şekilde oturtulmasına karar verildi. Üçok´un duruşma arasında eşiyle görüşmek istediğini belirten mahkeme başkanı, bu konudaki yetkinin jandarma görevlilerinde olduğunu belirterek talebi reddetti. Katiplerin iş yoğunluğu ve görüntülü kayıt çözümünün uzun sürmesi nedeniyle de sadece sanık ve avukat savunmalarının görüntülü kayda alınmasına karar verildi. Başkan Akçay, Kimseye zorluk çıkarma niyetimiz yok. Savunma hakkı kutsaldır. Sizin bu hakkınızı kullanmanız için elimizden gelen kolaylığı sağlayacağız dedi. Duruşmaya öğle arası verildi.
15.40: Üçok: ´Bir tane bile sahte çürük raporu yok´
Sahte çürük raporu davasının tutuklu sanığı hakim albay Ahmet Zeki Üçok, ´Ne ben ne de başkası tarafından düzenlenmiş sahte çürük raporu vardır dedi. Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, cezaevinden yeni getirilen tutuklu sanık Murat Turgay Tepe´nin kimlik tespiti yapıldı. Mahkeme Heyeti Başkanı Şeref Akçay´ın iddianamenin özetini yapmasının ardından görüntü ve ses kaydı kullanılarak savunmaların alınmasına geçildi. Avukatlar tarafından daha iyi görülebileceği şekilde ön tarafa gelerek savunmasına başlayan sanık hakim albay Ahmet Zeki Üçok, kendisiyle ilgili olarak bazı basın-yayın organlarında çıkan haberlere değinerek, Günlerce şehit aileleri istismar edilerek yapılan yayınların gerçekle ilgisi yoktur. Ne ben ne de başkası tarafından düzenlenmiş sahte çürük raporu vardır. Bunlar aşağılamak amacıyla yapılan uydurma, adi yalanlardır. Herkesin bilmesini istiyorum, tek sahte çürük raporu yoktur. Sahte çürük çetesi diye bir şey yoktur diye konuştu. Türkiye Cumhuriyeti´nde hem savcı hem hakim hem de sanık olan tek kişi olduğunu belirten Üçok, aynı zamanda hava kuvvetlerinde hem elektronik mühendisliği hem de hukuk fakültesi lisans diplomasına ve hukuk yüksek lisans ile doktorasına sahip olan tek askeri hakim subay olduğunu ifade etti.
Yaptığı soruşturmaları anlatan Üçok, şunları söyledi: Nurettin Demirtaş´ın da aralarında bulunduğu bazı kişilere ilişkin sahte çürük raporu soruşturmasını yürüttüm. Soruşturma sonucunda DTP´nin genel başkanı değişti. Karargah Evleri soruşturmasını yürüttüm. Karargah Evleri soruşturmasına neden olan MİT belgesinin hiçbir hukuki delile dayanmadığını ortaya koydum. 82 yıllık MİT tarihinde ilk defa MİT Müsteşarı´nı ifadeye çağırdım. Kamuoyunda Heron ihaneti olarak adlandırılan soruşturmayı yürüttüm. MİT´in bazı umumi telefonları mahkeme kararı olmadan dinlediğini tespit ettim. Son olarak da dünyanın en büyük uluslararası silah şirketlerinden birisinin katıldığı ihaleye ilişkin soruşturma yürüttüm. Yürüttüğüm bu soruşturmalar nedeniyle önce DTP´nin hedefi oldum. Takip edilmeye, telefonlarım dinlenmeye başlandı. Telefon dökümlerim eşime ve Hava Kuvvetleri Komutanlığına gönderildi. Kaldığım otellerden ABD´de restoranda yediğim yemeğe kadar her şey haber yapıldı. Termal kameralarla resimlerim çekildi. Özel yazışmalarım deşifre edildi. Aldığım gömlek ve markasına, Genelkurmay Başkanına yazdığım mektuba kadar her şey gazetelerde yer aldı. AIDS olduğum, İlker Başbuğ tarafından karargah evleri soruşturmasını kapatmak için ABD´ye gönderildiğim haberleri yapıldı. Ergenekon´da en büyük engel olduğum şeklinde haberler yapıldı. Rüşvet aldığım, rüşvet verdiğim, icradaki malları ucuza kapattığım şeklinde hakkımda asılsız ve aşağılık haberler yapıldı. Toplam 32 bin e-posta gönderildi. Bana ve aileme yönelik ölüm tehdidi aldım. 13 yaşındaki kızımın böbreklerinin alınacağı tehdidi üzerine Ankara Valiliği bana ve kızıma koruma kararı aldı.
5 disiplin cezası aldı
Bütün bu iddialar nedeniyle Milli Savunma Bakanlığınca hakkında 37 soruşturma açıldığını, 5 adet disiplin cezası verildiğini, birinci sınıf hakimliğinin de elinden alındığını belirten Üçok, kendisine birçok tehdit geldiğini, Seni savcı Ferhat Sarıkaya´dan beter yapacağız diye tehditlerde bulunulduğunu söyledi. Üçok, şu anda en son aşama olarak mahkemenin karşısına çıktığını belirterek, ruh sağlığı şüpheli olan kişi olarak belirttiği tutuklu sanık Murat Turgay Tepe´nin yaptığı, tamamen yalanlara dayalı telefon konuşmalarından dolayı 1 yıl 4 gündür tutuklu olduğunu kaydetti. Psikolojik sorunları bulunan ve profesyonel yalancı olarak ifade ettiği Tepe´nin 25 günde yaptığı 12 görüşmesinde psikolojik rahatsızlığı olduğunu kendisinin de belirttiğini ifade eden Üçok, Tepe´nin Cumhurbaşkanlığı Köşkü´ne girdim. Cumhurbaşkanı ile görüştüm. Demirel´in başdanışmanını çok iyi tanırım. Emekli askerim. ABD´de eğitim gürdüm. Cüneyt Zapsu´yu tanırım şeklindeki telefon konuşmalarını özetleyerek okudu. Ahmet Zeki Üçok, Tepe´nin bu şekilde yaptığı 52 görüşmenin palavra olduğunu, adı geçen kişilerin de mahkemeye getirilmesi gerektiğini belirterek, Tepe´nin ceza ehliyeti bulunmadığı yönünde iddiası olmadığını, bunları profesyonel yalancı olduğuna dikkati çekmek için söylediğini kaydetti. Üçok, İddianamede yer alan 61 suçlamaya Murat Tugay Tepe´nin 34 gün içerisinde yapmış olduğu bin 391 adet telefon görüşmesi temel yapılmış ve tüm suçlamalar için Tepe´nin üçüncü dördüncü şahıslar ile yaptığı görüşmeler delil olarak dosyada yer almıştır. Rektörlerden, ünlü iş adamlarına, üst düzey komutanlardan yüksek yargı mensuplarına, bakanlardan başbakan danışmanlarına kadar birçok akrabası, dostu, samimi arkadaşı, kankası olduğu yolunda benim tespit ettiğim kadarı ile 52 adet konuşmasında yalan söylemiştir. Eğer telefon konuşmalarına itibar edecek olursak Şişli Başsavcısını, AK Parti Grup Başkan Vekilini, İngiltere konsolosluğunda çalışan yetkilileri, sayın Başbakanımızın danışmanı Cüneyt Zapsu´yu, eski bakanlardan Mehmet Ali Yılmaz´ı, Kara Kuvvetleri Komutanının emir subayını ve daha bir çok kişiyi de bu dosya içerisinde sanık yapmamız gerekir. dedi. İddianamenin fezlekenin aynısı olduğunu, tek suç tarihi bulunmadığını ifade eden Üçok, örgütün geçen yıl kurulduğunun belirtildiği ancak iddianamede yer alan 36 eylemin daha önceki yıllara ait olduğunun görüldüğünü belirtti. Soruşturma aşamasında şüpheli olarak ifadesine başvurulan, çürük raporu almak isteyen kişilerin daha sonra iddianamede müşteki olarak yer aldığını söyleyen Üçok, bu kişilerin askerlikten kurtulmak için hile yapma suçunu oluşturduğunu bildirdi.
Kod adı ´Bamya´
Kod adının örgütsel bir faaliyet olarak değil adeta eğlence amaçlı kullanıldığını ileri süren Üçok, Bir numaralı örgüt yöneticisi ve kurucusu olarak kod adımın ´bamya´ gibi aşağılayıcı bir isim olduğunu ilk olarak savcılıkta ifadem alınırken öğreniyorum. diye konuştu. Üçok, Birlikte olduğum tüm kadınlar karşılıklarını benden aldıklarını beyan etmektedirler. Örgüt adına kadın temin edilmesi söz konusu değildir. ifadelerini kullandı.
Aziz Yıldırım´a karşı yağma suçu düşünce aşamasında
FB Başkanı Aziz Yıldırım´a karşı yağma suçu ile hiç bir ilgisi bulunmadığını savunan Üçok, bu iddianın sadece düşüncede kaldığını iddia etti. Konunun sanıklar Murat Tugay Tepe ile Erdem Kılıç arasında geçtiğini söyleyen Üçok, kendisinin bir ilgisinin bulunmadığını öne sürdü. Tepe´nin kendisi ile savcı arkadaşları arasındaki konuşmalardan duyduğu bazı bilgileri ´yarar sağlayabilir miyim´ düşüncesiyle Erdem Kılıç ile paylaştığını kaydeden Üçok, iki sanık arasındaki telefon görüşmelerine ait tapeleri göstererek, Her ne kadar savcı kendisi operasyon yaptığı için suçun gerçekleşmediğini iddia ediyorsa da telefon konuşmalarından Erdem Kılıç ve Tugay Tepe´nın savcının operasyonunda sekiz gün önce kendiliklerinden vazgeçtikleri görülmektedir. Bu konuşmalardan da anlaşılacağı üzere düşünmüşler ama sonra Murat Darendeli´yi sevmedikleri için Aziz Yıldırım olayının da kendilerine zarar vereceğinden çekindikleri için gönüllü olarak vazgeçmişler. Suçun tamamlanmasına ve neticenin gerçekleşmesine engel olmuşlardır. Bu nedenle de TCK 36. maddesine göre teşebbüsten dolayı cezalandırılamazlar. Bu olaylar tıpkı köşe yazarı Serdar Turgut´un şarkıcı Rojin´i dağa kaldırıp seks kölesi yapma düşüncesini, fantezisini gazetesinde okurlarına açıklayıp hiçbir şey yapmadan vazgeçmesi olayı gibidir. Nasıl ki, bu olaydan daha da fazla olarak tüm gazetelerde yer almış olan bu düşünce açıklamasına suç oluşmadığı için ilgili hiçbir savcı soruşturma bile açmamışsa bu olayda da soruşturma dahi yapılmamalıydı. ifadelerini kullandı. Üçok, Aziz Yıldırım´ın da ifadesinde kendisine şantaj yapan kimsenin olmadığını söylediğini kaydetti.
Beşiktaş´taki arazi yağması
Beşiktaş´taki arazi olayında da suçun gerçekleşmediğini savunan Üçok, Tüzel kişilik olan şirketin yetkili organlarının hiçbir talebinin olmamasına karşın ve sorunu çözeceği iddia edilen benim ya da ilgili komutanlığın hiçbir haberi olmaksızın ilgisiz üçüncü şahısların birbirleri ile pazarlık yapmaları ortada bir mağdur olmaması nedeniyle suç oluşmadığı için, oluşmayan bir suça ilişkin teşebbüs hareketleri olarak değerlendirilemez. Olsa olsa ilgisiz üçüncü şahısların birbirlerine karşı aldatıcı ancak herhangi bir suç oluşturmayan hareketleri olarak kabul edilebilir. dedi. Arsa olayı ile ilgisi bulunmadığını ileri süren Üçok, Tek ilgim, Turgay Tepe arsa ile ilgili olarak yeni bir emir yayınlandığını bu emre göre bu arsa ile ilgili inşaat değişikliği olabilir mi diye sorması üzerine arkadaşlarımdan bilgi aldım ve askeri güvenlik bölgesi içerisinde olduğu için inşaat yapılamayacağını söylememdir. Bunun haricinde kesinlikle başka bir görüşmem ve yönlendirmem olmamıştır. Benim Çarmıklıların Kazakistan´da inşaat işine yardımcı olması için Ferhat Kale ile tanıştırmam dışında hiçbir faaliyetim olmamıştır. Bu söylediklerim hem Tugay Tepe hem Çarmıklı ailesi hem de Ferhat Kale tarafından teyit edilmektedir. diye konuştu. Üçok´un savunması devam ediyor. ( Cnnturk, Cihan)
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta tarafından hazırlanan iddianamede, tutuklu sanıklardan Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok´un ´suç işlemek amacıyla örgüt kurma´ suçundan 2 ila 6, ´4 kez nitelikli yağma´ suçundan 20 ila 30, ´54 kez nitelikli dolandırıcılık´ suçundan 102 ile 357 ve ´kamu görevini kötüye kullanma´ suçundan 5 ila 10 yıl olmak üzere toplam 129 ila 403 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. İddianamede ´suç örgütü kurduğu´ iddia edilen tutuklu sanık Murat Tugay Tepe için de Albay Üçok ile aynı suçlardan ve ´fuhuş için aracılık ve yer temin etme´ suçundan da toplam 134 ila 413 yıl arasında değişen hapis cezası isteniyor. Tutuksuz sanıklardan iş kadını Sibel Fatma Çarmıklı ve oğlu Murat Can Çarmıklı hakkında da ´suç örgütüne üyelik´, ´nitelikli yağma´ ve ´nitelikli dolandırıcılık´ suçlarından toplam 8 ila 17,5´ar yıl arasında değişen hapis cezası talep edilen iddianamede, tutuklu sanıklar Erdem Kılıç, Fehmi Suna, İsmail Es, Ömer Uçar, Tahir Mete Turan ve Taylan Özgür Düşko ile tutuksuz sanıklar Hava Albay Ahmet Metin Kökenek, Kahriman Cömert, Aydın Atay, Didem Bektaş, Derya Aydoğan, Hayrullah Çelebi ve Mahmut Çelik´in de benzer suçlardan 1 ila 403 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması öngörülüyor. İddianamede, aralarında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, dizi film oyuncusu Engin Akyürek ve film yapımcısı İsmail Kılıçarslan´ın da bulunduğu 61 müşteki yer alıyor. Sanıklar, 60 eylemden sorumlu tutuluyor.
Soruşturma savcısına baskı
Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta´nın, ´sahte çürük raporu çetesi´ soruşturmasında delilleri karartmakla suçlanan Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu hakkında görevsizlik kararı vermek zorunda kaldığı ortaya çıkmıştı. İddianame gibi görevsizlik kararında, bilirkişi raporuyla tespit edilen 397 belgenin istemelerine rağmen savcılığa gönderilmediği belirtiliyor. 10 adet dosyanın da askerî belge şeklinde ayrıldığı, ancak yapılan inceleme sonucunda bu dosyaların soruşturmayla ilgili olduğunun anlaşıldığı anlatılıyor. Dosyaların bir kısmının ise ´Karargâh Evleri´ yapılanmasına ilişkin terör dosyası olduğuna dikkat çekiliyor ve soruşturma yetkisinin sivil savcılıkta olduğu kanun maddeleriyle aktarılıyor. Çubuklu´nun hiyerarşik üstünlüklerini kullanarak askerî savcılara emir verdiği ve delilleri gizlediği vurgulanıyor. Savcı Usta´ya başsavcılıktan da baskı geldiği ve dosyayı Milli Savunma Bakanlığı´na göndermesinin istendiği, Usta´nın da bunun üzerine dosyayı Bakanlığa devrettiği ortaya çıktı. Başsavcı Aykut Cengiz Engin´in tıpkı Savcı Zekeriya Öz´ün yürüttüğü ´internet andıcı´ soruşturmasında askerlerin ifadeye çağrılması üzerine devreye girmesi gibi bu olayda da askerlerin ifadeye çağrılması üzerine devreye girdiği ve savcı Usta´dan dosyayı elden çıkarmasını talep ettiği öğrenildi.
Çürük´ten Karargah Evleri çıktı: ´Şok olacağın isimler var´
Albay Üçok´un bir numaralı sanık olduğu iddianameden Karargah Evleri soruşturması ile ilgili önemli ayrıntılar çıkmıştı. İddiaya göre, tutuklu sanık Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, İşçi Partisi´nin TSK´ya sızma girişimi olduğu iddia edilen Karargah Evleri soruşturmasını yürüttüğü dönemde çürük çetesi tarafından yönlendirildi. İddianamede, çete lideri olmakla suçlanan Murat Tugay Tepe´nin, o dönem Üçok´un yürüttüğü Karargah Evleri soruşturmasını yakından takip etmesi dikkat çekiyor. Çete lideri Tepe´nin dinlemelere takılan bir çok konuşmasında gizli yürütülen soruşturmayla ilgili ayrıntılı bilgiye sahip olduğu anlaşılıyor. O konuşmalardan birinde sanık Tepe, Üçok´u yönlendirdiğini söylüyor. Murat Tugay TEPE: OĞLUM İDDİANAME HAZIRLIYOR 15´İNDEN SONRA ORTALIK KARIŞACAK. YA BÜYÜK OLAYLAR OLACAK, ARTIK ADAMI YÖNLENDİRİYORUM HER ŞEYİNİ, BURAYA GELDİ 4 GÜN BİLİYORSUN DEĞİL Mİ? ONDAN SONRA ABİ DEDİM BUNU DEDİM EVİNDE YAPMA, TELEFONUNU MELEFONUNU KAPAT, ARTIK GİTTİM ONU Bİ YERE YOLLADIM. ÇOK ÖNEMLİ ACAYİP ŞEYLER VAR. İddianamedeki telefon görüşmelerinde, sivil sanık Tugay Tepe, sık sık Hava Kuvvetleri Askeri Savcılığına girip çıktığını da anlatıyor. Murat Tugay TEPE: YA ŞİMDİ BİR EVRAK VERECEKMİŞ BANA DOSYA ŞİMDİ DE ŞEYE ÇAĞIRDI BENİ O KUVVETE ÇAĞIRDI...BU ŞİMDİ BİR AYDIR İDDİANAME HAZIRLIYOR SON ŞEYİNİ KOYUYOR TAMAM MI? BURADA İSİM SÖYLEMEYECEĞİM AMA SANA ŞOK OLACAĞIN İSİMLER VAR BU İDDİANAMEDE... İddianamede, Üçok´u yönlendirdiği ileri sürülen çete lideri Tepe´nin, örgütsel amaçları doğrultusunda hiç bir fedakarlıktan kaçınmadığı belirtiliyor.
Çürük soruşturması Ergenekon soruşturmasıyla kesişti
Askeri Savcı Zeki Üçok bir süre önce Ergenekon kapsamında Zekeriya Öz tarafından sorgulanmış ve tutuklanmış, daha sonra itiraz üzerine tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Aynı soruşturma kapsamında ´Delil karartma´ suçlamasıyla ifade vermeye çağrılan Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu ise, mazeret bildirmeden ifade vermeye gelmemişti. Ergenekon Terör Örgütü´nün İşçi Partisi öncülüğünde TSK içinde yapılandırmaya çalıştığı çok gizli ´Karargah Evleri´ örgütlenmesine yönelik sürdürülen askeri soruşturmayı Zeki Üçok yürütüyordu. Sahte Çürük Raporu iddianamesi kapsamında, Hakim Binbaşı Mehmet Çelik de tutuksuz yargılanıyor. Binbaşı Çelik de, bu soruşturma kapsamına dahil edilmeden önce Karargah Evleri soruşturmasında Hakim Albay Üçok´un yardımcılığını yürütüyordu. Bu ikilinin yürüttüğü soruşturmada inanılmaz gariplikler ortaya çıkmıştı. Örneğin İşçi partililerin şüpheli olduğu soruşturmaya İşçi partili bilirkişinin atanması gibi. Kamuoyundaki izlenim, askeri soruşturmanın örgütü ortaya çıkarmak için değil adeta örtmek için yürütüldüğü şeklindeydi. Karargah Evleri yapılanmasının sivil ayağına yönelik soruşturmayı titizlikle yürüten Ergenekon savcıları çok sayıda tutuklama yapmış, hatta askerleri de bir soruşturma başlatmak zorunda bırakmışlardı. İşte bu açıdan savcının tutuklanması çok önemli. Ergenekon savcıları anlaşılıyor ki savcı Üçok hakkında somut delillere ulaştılar. Ergenekon savcıları ´çürük´ soruşturmasını yürüten savcılardan Üçok´un bilgisayarlarını istemişlerdi. Savcıların defalarca silinerek bilgilerin tamamen yok edilmeye çalışıldığı ses kaydıyla da ortaya çıkan harddisklerde muhtemelen Karargah Evleri askeri soruşturmasının nasıl örtbas edildiğine dair bulgulara ulaştıkları tahmin ediliyor. Çürük soruşturmasıyla Ergenekon soruşturmasının bu noktada kesiştiği görülüyor.
Abdullah Harun
(29 Eylül 2010, 10:28)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
´Sahte Çürük Raporu´ soruşturması manşetlerimiz
´Sahte Çürük Raporu´ iddianamesinin tamamı
Flaş!!! Çubuklu´nun ses kaydı Genelkurmay´ı sarsar: Üçok´un bilgisayarında belge temizliği
Karargah Evleri soruşturmasının askerlerce örtbas edilmesi