Ses kayıtlarındaki kirli plan doğrulandı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu beklenen kararı verdi ve Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde ´Ergenekon terör örgütüne üye olma´ suçu kapsamında görülen davanın Yargıtay 11. Ceza Dairesinde görülmesine karar verdi. Kurul kararı 18´e 6 oyla aldı. Bu kararla, dava son olarak görüldüğü Ankara´daki 11. Daire´de kalmış oldu. Sanık Cihaner´in Yargıtay Ceza Genel Kurulu başkanı ve diğer üyelerle görüştüğü iddia edilmiş, dün ortaya çıkan ses kayıtlarıyla da bu doğrulanmıştı. Buna rağmen alınan bu kararla Kontrgerilla´nın yargıdaki, özellikle de yüksek yargıdaki varlığı bir kez daha tescillendi. İtalya´daki Gladio skandalını ortaya çıkaran Savcı Felice Casson´un da dediği gibi Kontrgerilla en büyük direnişi yargıda gösteriyor.
SKANDAL!!! Yargıtay Cihaner tiyatrosuna devam edecek
Ses kayıtlarındaki kirli plan doğrulandı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu beklenen kararı verdi ve Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde ´Ergenekon terör örgütüne üye olma´ suçu kapsamında görülen davanın Yargıtay 11. Ceza Dairesinde görülmesine karar verdi. Kurul kararı 18´e 6 oyla aldı. Bu kararla, dava son olarak görüldüğü Ankara´daki 11. Daire´de kalmış oldu. Terör davaları özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde görülür ayrıca yargıtay´da görüşülecek olsa dahi 9. Daire buna bakabilir. Ancak bu kurallar ihlal edildi. Bu kararla, birinci sınıf yargı üyesi barındırabilen her çetenin davası yargıtaya alınabilir. Sanık Cihaner´in Yargıtay Ceza Genel Kurulu başkanı ve diğer üyelerle görüştüğü iddia edilmiş, dün ortaya çıkan ses kayıtlarıyla da bu doğrulanmıştı. Buna rağmen alınan bu kararla Kontrgerilla´nın yargıdaki, özellikle de yüksek yargıdaki varlığı bir kez daha tescillendi. İtalya´daki Gladio skandalını ortaya çıkaran Savcı Felice Casson´un da dediği gibi Kontrgerilla en büyük direnişi yargıda gösteriyor. Ses kayıtlarıyla da ortaya çıktığı gibi, Ergenekon´la bağlantı şüphesi bulunan yargı mensupları, örgütlü şekilde hareket ederek bağlı bulundukları örgüte yönelik soruşturmayı inanılmaz şekilde devir almış oldular. Artık istedikleri gibi kapatabilirler. Kamuoyundaki kanaat bu. Ve iddialara göre yargıtay bununla da yetinmeyecek ve öncelikle ´Islak imzalı´ dava olmak üzere Ergenekon davalarının tümü, yerel mahkemelerde karara bağlanması beklenmeden yargıtayda birleştirilecek ve örtbas edilecek. Terör konusunda Yargıtay´da görülen ilk dava Cihaner´in davası. İddialara göre bu dava emsal kabul edilerek diğer Ergenekon ve benzeri davalardaki 1. sınıf sanık durumundaki sanıkların müracaatı üzerine o davalar da yargıtaya alınacak.
Yargıtay 11. Ceza Dairesinin, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner´in Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde ´Ergenekon terör örgütüne üye olma´ suçlamasıyla yargılandığı dava ile ´görevi kötüye kullanma´, ´evrakta sahtecilik´ ve ´imar kirliliğine neden olma´ iddialarıyla Yargıtay´da yargılandığı davanın birleştirilmesine kararının ardından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi de ´İrticayla Mücadele Eylem Planı´ davası ve Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki ´Ergenekon terör örgütüne üye olma´ suçu kapsamında görülen davanın birleştirilerek İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi yönünde karar almıştı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının ardından Yargıtay 11. Ceza Dairesi, ´aradaki olumlu görev uyuşmazlığının çözümü için´ dosyaların Yargıtay Ceza Genel Kurulu´na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığa gönderilmesine karar vermişti.
Kontrgerilla planı yürütmek görev suçu mu?
Yargıtay Ceza Genel Kurulu da bugünkü toplantısında, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki ´Ergenekon terör örgütüne üye olma´ suçu kapsamında görülen davanın Cihaner´in Yargıtay 11. Ceza Dairesinde ´görevi kötüye kullanma´, ´evrakta sahtecilik´ ve ´imar kirliliğine neden olma´ iddialarıyla görülen davayla birleştirilerek Yargıtay 11. Ceza Dairesinde görülmesine karar verdi. ( Zaman)
Başsavcılık, ´Cihaner´i Yargıtay yargılamalı´ demişti
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim ve Doktrin Komutanı Org. Saldıray Berk´in de yargılandığı davanın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde değil, Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nde görülmesi gerektiğini savunmuştu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kamuoyunda Erzurum Ergenekon Çetesi Davası olarak bilinen ve sanıkları arasında Org. Berk´in de bulunduğu dava ile Cihaner´in görevle ilgili suçlarından yargılandığı davanın birleştirilerek Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nde görülmesi gerektiğini savundu. Başsavcılığın Son kararı bugün Yargıtay Ceza Genel Kurulu´na (YCGK) gönderdiği tebliğnamesinde Bağlantılı davaların birlikte yüksek görevli mahkemede görülmesi gerekmesine rağmen ve yüksek görevli mahkemede görülmekte olan bir dava dosyasına ilişkin, alt dereceli mahkeme olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından birleştirme kararı verilmesinin olanağı bulunmamaktadır denildi. ( Sabah)
İhsan Akçin: Cihaner´le herhangi bir görüşmem olmadı
28 Eylül 2010: Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanı İhsan Akçin, ´İlhan Cihaner´le herhangi bir görüşmesinin olmadığını´ bildirdi. Akçin, yazılı açıklamasında, bazı yazılı ve görsel yayın organlarında, hukuka aykırı yöntemlerle elde edildiği kanaatini taşıdığı, üçüncü kişilere ait bir ses kaydına dayanılarak, Ceza Genel Kurulu Başkanı sıfatıyla, görülmekte olan bir davanın sanığı olan İlhan Cihaner ile görüştürüldüğünün iddia edildiğini ifade etti. Bu konuda şahsına bir görüşme talebinin iletilmediğini ve adı geçen kişiyle herhangi bir görüşmesinin olmadığını belirten Akçin, ´Haberde şahsımla ilgili ileri sürülen hususların gerçeklerle bir ilgisinin bulunmadığını, saygıyla bildirir, belirtilen yayın organlarından sorumlu yayıncılık gereği, bu açıklamalarımın kamuoyuna aynı hassasiyetle duyurulmasını rica ederim´ dedi. ( AA)
6 üye karşı oy kullandı
29 Eylül 2010: Edinilen bilgilere göre, görüşmelerde öncelikle Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nin CD üzerinden verdiği birleştirme kararının geçerli olup olmadığı konuşuldu. 18 Yargıtay üyesi CD üzerinden birleştirmenin geçerli olduğu, 6 üye ise geçersiz olduğu yönünde oy kullandı. Azınlıkta kalan 6 üye, CMK 250. maddeye göre Cihaner´in işlediği terör örgütü üyeliği suçlarının görev suçu olmadığını, ´kişisel suç´ kapsamında olduğunu, bu suçlarda yargılama yerinin Yargıtay değil özel yetkili mahkemeler olduğunu savundu. Bu üyeler, Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nin dosyanın aslını görmeden CD üzerinden verdiği birleştirme kararının hukuka aykırı olduğunu, buna onay verilmesi durumunda yargıda tehlikeli bir yolun açılacağını belirtti. Söz konusu üyeler, ilk derece mahkemelerinde Yargıtay´ın üst mahkeme olduğuna dair mevzuatta bir hüküm bulunmadığına dikkat çekti.
BU TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEĞİL KONTRGERİLLA CUMHURİYETİ
Anayasa ayaklar altında: Kanun maddeleri tek tek çiğneniyor
Yargıtay´ın kararı Anayasa, Ceza Muhakemeleri Kanunu ve Yargıtay Kanunu´na uygun değil. Cihaner´i görev suçuyla yargılayan Yargıtay, ilk derece mahkemeleriyle eşit konumda. Kurul, Yargıtay, kanunla gösterilen belli davalara bakar. diyen Anayasa´nın 154. maddesi ile Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. hükmünü içeren 138. maddesine aykırı bir karar almış oldu.CMK´nın 250. maddesine göre terör suçu işleyenler özel yetkili mahkemelerde yargılanıyor. Başsavcı Cihaner´in, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu´nun 93.maddesine göre de özel yetkili mahkemede yargılanması gerekiyor. Ceza Genel Kurulu, Yargıtay 11. Ceza Dairesi´ni davaya bakmakla görevlendirerek Yargıtay Kanunu´na da aykırı davrandı. Kanun, Yargıtay´ı kişisel suç kapsamındaki terör suçlarına bakmakla görevlendirmiyor. Yargıtay, sadece birinci sınıf hâkim ve savcılar ile yüksek yargı üyelerini görevlerinden dolayı yargılayabilir.
Kurtarma planı adım adım uygulandı
Karar, tam bir hukuk skandalı
Eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı: Yargılama süreci baştan beri şaibeli. Kamuoyuna yansıyan ve yalanlanmayan ses kayıtlarını dikkate aldığımızda bırakın şaibeyi, yer değiştirme cezasını gerektirecek, meslekten ihracın bir altındaki cezayı gerektirecek ciddi bir ceza alması gereken kişiler söz konusu. İlhan Cihaner´i kurtarma operasyonu artık iddialardan öte bir gerçeklik taşıyor. Son olarak Yargıtay Ceza Genel Kurulu´nun kararı tam bir skandaldır. Zira gerekçeye baktığımızda CMK´nın 10. ve 16. maddesi yani birleştirmeyle ilgili hükümleri zikredilmiş. Birleştirmenin nasıl yapılacağıyla ilgili genel umdeleri gösterir. Yargıtay´ın hangi dairesinin görevli olacağıyla ilgili hüküm arz etmez.
Diğer sanıklar nasıl yargılanacak?
Eski Sivas Baro Başkanı Mustafa Coşkun: İlhan Cihaner, ´terör örgütü üyeliği´ ve ´görevi kötüye kullanma´ ile ´imar kirliliğine neden olma´ gibi iddialarla suçlanıyor. Özellikle terör örgütü suçlamasıyla ilgili davanın, diğer terör örgütü davalarıyla birlikte ve aynı mahkemede görülmesi lazım. Sadece ´görevi kötüye kullanma´ suçlaması, Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nin görev alanına girmektedir. Gelinen noktada Cihaner´in ´terör örgütü üyeliği´ suçlamasıyla hakkında açılan davadan sağlıklı bir netice çıkması mümkün gözükmüyor. Dava sonunda da adil bir sonuç beklemek imkânsız hale gelmiştir.
Mahkemelerin yetkisi gasp edildi
Emekli Savcı Sacit Kayasu: Hakim ve savcıların yargılama usullerini belirleyen 2802 sayısı kanunla belirlenmiş durumda. Bu kanunda 1. sınıfa ayrılmış hakimlerin nasıl yargılanacağı açık bir şekilde belirtiliyor. Sadece şahsi suçlardan yargılandığında Yargıtay yetkili olur. Diğer durumlarda ağır ceza mahkemeleri yetkilidir. Yargıtay resmen yerel mahkemelerin elindeki yetkiyi gasp etti. Daha vahim bir durum ise bundan önce ortaya çıkan ses kayıtlarındaki planın aynen uygulanmış olması. Bu süreç normal bir hukuki sürece benzemiyor. Ses kayıtları ortaya çıkıyor ve kasetlerdeki planın aynısı uygulanıyor.
Yargıçlar görevden alınmalıydı
Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan: İnternete düşen ses kayıtları, Cihaner´in skandal tahliye kararının nasıl verildiği, davaya nasıl hukuksuzca müdahale edildiğini ortaya koymaktadır. Söz konusu yargıçların öncelikle haklarında yapılacak yargılamanın sonuna kadar görevden el çektirilmeleri gerekmektedir. İddia edilen ses kayıtlarına konu eylemleri hakkında soruşturma başlatılmalı ve yargılama yapılmalıdır. Mahkum olmaları halinde ihraçlarına karar verilmelidir. Adı geçen yüksek yargı mensuplarının ortaya çıkan ses kayıtları, anayasa ve yasalara, hukuka ve Yargıtay´ın kendi kararlarına açıkça aykırı. Hukuksuz kararların nasıl organize edildiği ses kayıtlarıyla deşifre olmuştur.
Ceza Genel Kurulu yetkisizdir
Emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel: Yargıtay Ceza Genel Kurulu´nun böyle bir uyuşmazlığa bakmaya kanunen bir yetkisi yoktur. Bu, birleştirmeden kaynaklanan bir uyuşmazlıktır. Birleştirme kararları görevle ya da yetki ile ilgili bir karar değildir. Fakat birleştirmeyle ilgili olumlu ya da olumsuz uyuşmazlıkta kanun herhangi itiraz yollarını göstermemiştir. Bu da mahkemenin verdiği bir karara itiraz edilebilmesi için bunun kanunda açık bir şekilde gösterilmesini gerektirir. Kanunda da bu konu ile ilgili açık itiraza yer verilmemiştir. Bu nedenle bu uyuşmazlığın Ceza Genel Kurulu´na götürülmesi yasalarımıza uygun değildir.
Hukuk yine yok sayıldı
Emekli Askeri Yargıç Faik Tarımcıoğlu: Yargıtay Ceza Genel Kurulu´nun aldığı bu karar benim hukuk anlayışıma uymuyor. Cihaner´i yargılamada normal mahkemeler yetkilidir. Çünkü suçlamalar ve isnatlar birbirinden çok farklı. Yargıtay görev suçundan dolayı görülen davalara bakabilir. Hukuk bazen yok sayılıyor. Mesela 367 kararı. Ama Anayasa Mahkemesi´ne gitseniz neden böyle bir karar verdiniz deseniz, bir dolu gerekçe sunar. Ama bu gerekçelerin hiçbiri kabul edilemez. Cihaner davasında da böyle. Yargılamanın Yargıtay´da yapılmasını gerektiren gerekçeler de kabul edilemez durumdadır. ( Zaman)
Cihaner nerede yargılanmaz!
Bülent Korucu (Zaman): Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner´in yargılanması hukuk tarihine geçecek hamlelerle devam ediyor. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ile 11. Ceza Dairesi arasındaki uyuşmazlığı bitiren kararı verdi. Uyuşmazlık sona erdi ama tartışma alevlendi. Normal hukuk sisteminde ´bu dava nerede görülemez?´ sorusuna cevap aransaydı; 11. Ceza Dairesi adres gösterilebilirdi. Soruyu önce ´Yargıtay mı ilk derece mahkemeler mi?´ diye sormak gerekiyor. Atfedilen suçun niteliği şüphe yer bırakmayacak şekilde ilk derece mahkemeleri işaret ediyor. İddianame bu tartışmayı bitirecek ifadelerle dolu. Şöyle deniyor: ´Şüpheli İlhan Cihaner´e ait silahlı terör örgütüne üye olma suçu TCK´nın 314/2 maddesinde düzenlenmiş bulunan ve cezası 5 yıldan 10 yıla kadar olan bir terör suçudur. Silahlı terör örgütüne üye olma suçu, görevle hiçbir şekilde bağdaşmayan, ilişkili olmayan ve görev nedeniyle işlenemeyecek olan ´mütemadi´ bir suçtur. Sahip olunan resmî sıfattan ve görevden kaynaklanan yetkilerin örgütün amaçları doğrultusunda kullanılmış olması silahlı terör örgütüne üye olma suçunu görev suçu haline dönüştürmeyecektir. Bu nedenle birinci sınıfa ayrılmış cumhuriyet başsavcısı olan şüpheli İlhan Cihaner´in işlemiş olduğu silahlı terör örgütüne üye olma suçu tamamen kişisel suçtur.´
Adliye bahçesine izinsiz ve ruhsatsız çardak yapmak ile silahlı terör örgütü üyesi olmayı birlikte yargılayacak hukuk sistemine ancak ´pes´ denir. Cihaner birinci sınıf savcı olmasaydı, çardak davasına ağır ceza mahkemesi bakmaya teşebbüs etseydi ne olurdu? Her mahkeme istediği davaya bakacaksa görev ve yetki taksimatı niye var? Birden fazla suç isnadı bile olsa kişi farklı görevli mahkemelerde yargılanmaya devam edilir. Hele CMK 250´ye göre kurulmuş özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin dosyası diğer ceza mahkemelerine kesinlikle gitmez. Tam burada tartışmanın diğer boyutu devreye giriyor. Dava ilk derece mahkemesinde görülseydi temyize hangi daireye gelecekti? Kuşkusuz 9. Ceza Dairesi´ne. O halde 11. Daire nereden çıktı? Yargıtay, görev suçları dışında yetkisiz ama velev ki yetkili olduğunu farz edelim; 9. Ceza Dairesi´ne gitmesi zorunluluk. Yargıtay´ın internet sitesine giren, hangi suçlara hangi dairelerin yetkili olduğunu görüyor. Çelişkiyi nasıl ortadan kaldıracaklar? 11. Ceza Dairesi görevsizlik verip 9´a göndermek zorunda. O zaman 11´in yetkisizliği tescillenmiş olacak? Yargıtay kuyuya attığı taşı çıkarabilecek mi bakalım!
Olayın diğer boyutu, dosyadaki Cihaner dışındaki sanıkların yargılanma keyfiyetiyle ilgili. Sanık asker kişilerle ilgili halkoylamasından geçen Anayasa´da çok açık ifade var ve Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür. Anayasa 145´teki bu ibare asker kişilerin Yargıtay´da yargılanmasını katmerli biçimde imkânsız hale getirdi. Yüksek mahkemeler arasında ceza yargılaması yetkisi sadece belli hallerde Anayasa Mahkemesi´ne tanınıyor. Yargıtay, birinci sınıf hâkim ve savcıların görevleriyle ilgili suçlarda yargı yetkisine haiz. Cihaner dışındaki sanıkları, bilhassa da asker kişileri yargılayamaz. Alın size dört başı mamur anayasa ihlali. Yargıtay, hata yapıyor ve sistem içindeki konumunu zayıflatıyor, tartışılır hale getiriyor. Birilerinin inatlaşmaya dur demesi ve aklıselimi hakim kılacak adımlar için devreye girmesi gerekiyor. ( Bülent Korucu / Zaman)
Yargıtay kendi içtihatlarını da yok sayıyor: terör görev suçu
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, tarihinde görülmemiş bir karara imza attı. Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner, Orgeneral Saldıray Berk, askerler ve MİT görevlilerinin, ´Ergenekon terör örgütü´ davasının, ´doğal hakimlik´ ilkesine aykırı olarak Yargıtay´da görülmesine karar verdi. Türk yargı tarihinde ilk kez terör örgütü davası yerel mahkemeye bırakılmadan Yargıtay´ın önüne gitti. Yargıtay´ın görevli olmadığı konusu daha önce hem Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı´nca hazırlanan iddianamede, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi ve Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce içtihatlar da vurgulanarak anlatılmıştı. Tüm bu yargı mercilerinin kararlarını yok sayan Yargıtay, şimdi kendi içtihatlarını da görmezden gelerek tuhaf bir karara imza attı. Yargıtay´ın içtihatlarına göre adliyenin duvarına çiş yapan birinci sınıf savcı A.Ç. ´kişisel suç´ işlemiş oluyor ve yerel mahkemede yargılanıyor. Ama birinci sınıf savcı Cihaner´in ´terör´le suçlanması, görevinden dolayı sayılarak Yargıtay´da hakim karşısına çıkıyor. Bu kararla, hukuk sisteminin kaosun ortasında bırakılma tehlikesi mevcut. Yine bu karara göre, içine birinci sınıf yargı mensubu alabilen her çete Yargıtay´da yargılanabilir! Ergenekon süreci Yargıtay´ı da etkiledi. Yargıtay, yasal düzenlemeleri ve yıllardır oluşturduğu içtihatların aksine yeni uygulamalara yöneldi. Cihaner´le birlikte 14 sanıklı davanın Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nde görülmesi kararı bunun son örneği. Ceza Genel Kurulu, ağır ceza mahkemesinin bakması gereken dosyayı Yargıtay 11. Ceza Dairesi´ne verdi. Burada vahim olan diğer konu ise bu dairenin terör değil, sahtecilik davalarına bakması. Temyiz edildiğinde Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nin önüne gelecek terör dosyası, şimdi 11. Ceza Dairesi´nde. Bu da Yargıtay´ın hem yerel mahkemeleri hem de kendi içindeki iş bölümünü yok saydığını gösteriyor. Öte yandan 11. Ceza Dairesi´nin verdiği karar temyiz edildiğinde nereye gidecek? Bu karar hukuktaki hiyerarşiyi de altüst etmiş görünüyor.
Fotokopi üzerinden birleştirme kararı verilemez
´Kaos Planı´nın hayata geçirilmesi yönünde eylemleri gerekçesiyle 14 sanık hakkında hazırlanan iddianamede ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin Dursun Çiçek ile Cihaner davasını birleştirme kararında Yargıtay´ın görevli olmadığını kanuni dayanak ve içtihatları örnek verilerek gösterilmişti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin kararında, hukuki niteliği olmayan, CD üzerinden iki dosyanın birleştirilemeyeceğini vurgulanmıştı. Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nin, onlarca kararında ´fotokopi´ belge nedeniyle yerel mahkeme kararlarını bozduğu hatırlatılmıştı. 11. Ceza Dairesi´nin birleştirme kararı için de, Bu uygulama, Türkiye genelinde zincirleme bir kısım hukuki problemlerin doğmasına neden olma olasılığını doğurabilecektir... Bu sebeplerle, bu dosya yönünden Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nin CMK´nın 10. maddesine dayanılmasının mahkememizin yargılama yetkisine müdahale anlamına gelebileceği ve bunun da benzer davalarda emsal alınması halinde yargıda birliği bozabileceği gözden uzak tutulmamalıdır. uyarısına yer verilmişti. Bu karar, Türk hukuk sistemini 11. Ceza Dairesi kararıyla girdiği çıkmazdan çıkarmaya yönelik ilk adımdı. İkinci ve asıl adım Genel Kurul´un vereceği karar olacaktı. Genel Kurul ise dün aldığı kararla yargıyı kaosun ortasında bıraktı. ( Zaman)
Abdullah Harun
(28 Eylül 2010), son güncel.: (29 Eylül 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ses Kaydı: Cihaner ve diğer davalar Ankara´ya
Tiyatro: Er Cihaner´i kurtarmak
Cihaner´i Yargıtay´da kurtarma planı manşetlerimiz
Flaş!!! Islak İmza ve Cihaner birleşti
Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
İŞTE ADIM ADIM ERZİNCAN´DAKİ ISLAK KOMPLO
Erzincan´da savcı Cihaner ve Jandarmanın ´ıslak imza´ operasyonları