Heron iddialarıyla ilgili Genelkurmay´ın sessizliğini sürdürmesi Meclis Başkanı Şahin´in tepkisini çekti. ´Kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama zaruri hale geldi´ diyerek kamuoyundan yükselen seslere kulak veren Şahin olayın aydınlanması için TSK´ya çağrıda bulundu. Son olarak AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da Genelkurmay´a hitaben çok sert bir açıklama yapmış ve askerleri konuyla ilgili açıklama yapmaya çağırmıştı. Şehit ailelerinin ve kamoyunun tepkilerine rağmen Genelkurmay´ın 18 gündür hiçbir açıklama yapmaması, şok iddiaların doğruluğuna delil olarak değerlendiriliyor.
Genelkurmay´ın Heron sessizliğine tepkiler hızla artıyor
Heron iddialarıyla ilgili Genelkurmay´ın sessizliğini sürdürmesi Meclis Başkanı Şahin´in tepkisini çekti. ´Kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama zaruri hale geldi´ diyerek kamuoyundan yükselen seslere kulak veren Şahin olayın aydınlanması için TSK´ya çağrıda bulundu. Son olarak AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da Genelkurmay´a hitaben çok sert bir açıklama yapmış ve askerleri konuyla ilgili açıklama yapmaya çağırmıştı. Şehit ailelerinin ve kamoyunun tepkilerine rağmen Genelkurmay´ın 18 gündür hiçbir açıklama yapmaması, şok iddiaların doğruluğuna delil olarak değerlendiriliyor.
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin´den askere açık çağrı: Kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama zaruri hale geldi. Kamuoyundan yükselen seslere kulak veren Şahin olayın aydınlanması için TSK´ya çağrıda bulundu.. Hantepe´de heron görüntülerini izlediği halde baskına uğrayan askerlerin yardıma gitmediği iddiası gündemden düşmüyor. 20 Temmuz´da meydana gelen saldırı sonrası çeşitli gazetelerde yer alan iddialara ilişkin Genelkurmay´ın suskunluğu devam ediyor.
2´nci Heron skandalı: Hantepe´de naklen katliam
Hantepe Üs Bölgesi´ne 20 Temmuz´da terör örgütü PKK tarafından düzenlenen kanlı baskının görüntüleri başta Genelkurmay olmak üzere karargahlardan canlı şekilde izlendi. Görüntülerde, PKK´lıların Hantepe´ye sızma girişimleri çok önceden tespit edilip tüm koordinatlar 30 aynı askeri birime canlı olarak aktarıldı ancak, bu alarm durumuna karşı kimse harekete geçmedi. Ardından karakola yapılan baskın yine canlı olarak karargahlara iletildi... Görüntülerde PKK´lıların, askerlere attığı bombalar büyük gürültüyle patlıyor. Ardından kaçışan askerler, pusudaki PKK´lılarca kurşun yağmuruna tutuluyor ve tek tek şehit ediliyor. Şehit yakınlarından birinin TV´de olayla ilgili düşüncelerini aktarırken ´Evlatlarımız hayvanlar gibi avlandı´ demeye çalışırken son anda kendisini tutarak cümleyi tamamlayamadığı (onların affına sığınarak bu cümleyi tamamen verdik) bu skandal Taraf gazetesince 2 Ağustos 2010 tarihinde gündeme getirildi ve 2´nci heron skandalı olarak kamuoyuna yansıdı.
1´nci Heron skandalı: ´Düşürün şu heronları PKK´lılar vuruluyor´
15 Temmuz´da Bugün gazetesinde gündeme gelen 1´nci heron skandalı da tüyler ürperticiydi. MİT tarafından 2007 yılında tespit edilen telefon görüşmelerinde, PKK´lı teröristlerle irtibatlı havacı bir subayın görüştüğü üst rütbeli bir subaya ´kendi adamlarımız´ dediği teröristlere çok zayiat verdirdiği gerekçesiyle Heronlar´ın düşürülmesini ya da koordinatlarının değiştirilmesini istediği şeklinde şok ifadeler yer alıyordu. Bu olayın ortaya çıkması üzerine isimleri tespit edilen iki subaya 2007´de soruşturma açıldığı, ancak soruşturmayı yürütmekle görevli askeri savcı Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok´un, tıpkı Karargah Evleri soruşturmasında olduğu gibi ´ihanet soruşturmasını´ da kararttığı ve 2 yıldır soruşturmada hiçbir sonuç alınamadığı Bugün gazetesinin haberiyle ortaya çıktı. Hala görevde olan subaylarla ilgili aynı birlikte görev yapan askeri personelden komutanlarına ´Bu hainlere tahammül etmeye devam ettikçe inancımız sarsılmakta´ diyerek şikayet mektupları yağdığı haberde belirtiliyordu.
Gül´den ´HERON´ açıklaması
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kamuoyuna ´Heron skandalı´ olarak yansıyan olayla ilgili Genelkurmay Başkanlığı´nın açıklama yapacağını söyledi. Gül, Kamuoyunda kafa karıştırıcı şeyler olabiliyor, hiçbir şeyin üzerini kapatma söz konusu olamaz. dedi. Cumhurbaşkanı Gül, Cuma namazını Bebek Camii´nde kıldı. Cami çıkışı vatandaşlarla bir süre sohbet eden Gül, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Orgeneral İlker Başbuğ´un bugünkü veda ziyaretinde Heron olayının konuşulup konuşulmayacağının sorulması üzerine Gül, Genelkurmay Başkanımızın yaşı doluyor, bugün bana vedaya gelecek. Bununla ilgili bir açıklama Genelkurmay tarafından yapılacak. Kamuoyunda kafa karıştırıcı birçok şeyler olabiliyor. Onunla ilgili açıklamalar yapılacak. Genelkurmay da bizler de böyle bir konu olunca sorarız. Bununla ilgili Silahlı Kuvvetler içinde soruşturmalar yapılıyor, hiçbir şeyin üzerini kapatma diye bir şey söz konusu değil. Bununla ilgili açıklamalar yapılacak, bunlar çok teknik konular o bakımdan açıklamaları bekleyin. diye konuştu. (Cihan)
Ve TSK´dan ilk açıklama 20 gün sonra geldi
Genelkurmay Başkanlığı, Hakkari´nin Çukurca ilçesi Han Tepe üs bölgesine yapılan saldırıyla ilgili açıklamada, ´Olayın cereyan şeklinden de görüleceği gibi, medyaya yansıyan görüntüler, çatışmanın başlamasından sonraki sürece aittir ve çatışma süresince de ilgili komutanlıklar alınması gereken tedbirleri almış veya almaya çalışmışlardır´ denildi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan açıklamada, Hakkari´nin Çukurca ilçesi Han Tepe´deki üs bölgesine ve yakın emniyet kuvvetine 19-20 Temmuz 2010 gecesi yapılan terörist saldırısı ile ilgili, medyada çeşitli haber, yorum ve görüntüler yer aldığı belirtildi. Ölümle neticelenen her iç güvenlik olayında olduğu gibi bu olayla ilgili olarak da adli soruşturmanın, ilgili Cumhuriyet Savcılığı tarafından hemen başlatıldığına dikkat çekilen açıklamada, ayrıca, olayın idari yönden de incelenmesi maksadıyla; Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığınca, teşkil edilen idari soruşturma heyetinin de olayın incelemesine başladığı kaydedildi. Açıklamada, 30 Temmuz 2010 günü de Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı´nın Askeri Savcılıktan olayın soruşturulmasını istediği belirtildi.
İdari soruşturma
´Olayın ne şekilde cereyan ettiği tam olarak belirlenmeden kamuoyuna eksik ve yanlış bilgi vermemek ve yürütülmekte olan adli soruşturmalara müdahil olmamak amacıyla, en azından idari soruşturmanın neticesinin alınması ve değerlendirilmesi beklenmiştir´ ifade edilen açıklamada, idari soruşturmanın ise ilgili karargahlara, 9 Ağustos günü ulaştığı kaydedildi. ´İdari soruşturmanın değerlendirilmesi ile olayla ilgili diğer mevcut bilgi ve belgelere dayalı olarak yürütülmekte olan adli soruşturmalara da zarar vermemek kaydıyla, olayla ilgili açıklanabilecek hususlar aşağıdadır´ denilen açıklamada, şunlar kaydedildi: ´Han Tepe üs bölgesi ve yakın emniyet kuvveti mevzilerine yoğun terörist ateşi, 20 Temmuz gecesi saat 01.45´te altı değişik noktadan aynı anda başlamıştır. Olayı öğrenen ve o sırada Diyarbakır´da bulunan dönemin 2´nci Ordu Komutanı da saat 02.00´den itibaren olayın takip, sevk ve idaresine müdahil olmuştur. Olay anında insansız hava aracı, 40 kilometre kadar uzakta başka bir bölge üzerinde olduğundan derhal Han Tepe bölgesine yönlendirilmiş, saat 02.15´te Han Tepe üzerinde olmuş ve görüntü aktarmaya başlamıştır. Buradan açıkça anlaşılacağı üzere saldırı öncesi yaklaşan teröristlerin görüntülerinin aktarılmış olması söz konusu değildir. Basına yansıyan insansız hava aracı görüntülerinden, en erken olanının zamanı ise 02.31´dir ve olayın başlangıcının yaklaşık 46 dakika sonrasına aittir.´
Olayın başlaması üzerine Hakkari´de konuşlu bulanan taarruz helikopterlerine emir verildiği, helikopterlerin, zorunlu hazırlıklarını müteakip havalandığı, ancak Çığlı Suyu (ZAP) vadisindeki yoğun sis ve toz bulutu nedeniyle güneye, Çukurca bölgesine geçemedikleri, yarım saat süren denemeyi müteakip, Hakkari´ye dönmek zorunda kaldıkları anlatılan açıklamada, aynı helikopterlerin, hava şartlarının iyileşmesi üzerine, saat 04.30´da Han Tepe üzerinde olduğu ve bölgeden uzaklaşmaya çalışan teröristleri ateş altına aldıkları belirtildi. Uzaklaşmaya çalışan teröristlerin, aynı zamanda topçu ve havanlarla da ateş altına alındıkları bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi: ´Hava aydınlandıktan sonra, teröristlerin çevredeki hakim arazilerde mevzilendirdikleri Doçka silahları, bölgedeki helikopter faaliyetlerini tahdit etmiş, helikopterlerin inememesi nedeniyle, tahliyeler karayoluyla yapılmıştır. Doçka mevzilerinin yerlerinin tespit edilmesi üzerine, bölgeye iki sorti hava harekatı icra edilerek bu mevziler tahrip edilmiştir. İnsansız hava aracı görüntülerinin hangi makamlar tarafından izleneceği 2´nci Ordu Komutanlığınca ve sadece ilgili birlikler dikkate alınarak belirlenmektedir. Otuz ayrı merkezden bu görüntülerin izlendiği iddiası maksatlı ve gerçek dışıdır. Olayın cereyan şeklinden de görüleceği gibi, medyaya yansıyan görüntüler, çatışmanın başlamasından sonraki sürece aittir ve çatışma süresince de ilgili komutanlıklar alınması gereken tedbirleri almış veya almaya çalışmışlardır. Diğer olaylarda da olduğu gibi, bu olayda da gerekli görülen idari ve adli işlemler zamanında başlatılmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri, soruşturma safhalarının gizlilik sürecine azami şekilde özen ve dikkat göstermekte olup çok zorunlu durumlar dışında, soruşturma süreçlerinde açıklama yapmaktan kaçınmaktadır. Bu hassasiyete başka anlamlar yüklemek yersizdir ve yanlıştır.´ ( Zaman)
Hukukçular Derneği: Açıklama Çelişkili
Hantepe baskınındaki ihmal iddialarını şehit aileleriyle birlikte yargıya taşıyan Hukukçular Derneği, Genelkurmay Başkanlığı´nın Yoğun sis ve toz bulutu nedeniyle destek helikopterlerinin geri çekildi. şeklindeki açıklamasına tepki gösterdi. Temmuz ayının ortasında sis ve tozun bahane edilmesinin ihmal iddialarını desteklediğini söyleyen Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan, taarruz tipi helikopterlerinin asfalt üzerinde hareket etmesi için kullanılmadığını hatırlattı. Özcan, Bu helikopterler olumsuz hava ve yer koşullarında uçması için alındı. Açıklamaya göre biz PKK´ya değil, toza yenilmişiz. yorumunu yaptı. Açıklamaların iddiaları desteklediğine vurgu yapan Başkan Cahit Özkan, heron skandalının üzerinden 21 gün geçtiğini hatırlatarak, bu süre boyunca hiçbir açıklama yapılmadığına dikkat çekti. Bu tür iddialar karşısında terörle mücadelede olduğu gibi hızlı ve etkin hareket edilmesi gerektiğini ifade eden Özkan, Açıklamada çelişkiler var. Bizim gördüğümüz bazı hususlar var. Şimdi ben bu açıklamayı savunma bakanının yapmış olduğu açıklamaya benzetiyorum. Saldırı öncesi de sonrası da kayıtlar var. İstihbarat raporları var. Bunları bir bütün olarak değerlendirildiği zaman tedbir alınmalıydı. Heron görüntüleri bize bazı şeyler açıklıyor. ´Görüntüler daha sonra ulaştı´ bu tür savunmaları bırakalım. Nasıl ve hangi sebeple saatlerce oraya yardım gitmiyor. Çoğu olayda hemşireler, ambulanslar bile kara yoluyla daha önceden gidiyor. Bunları da dikkate aldığımız zaman olayların izah edecek bir durumumuz yok. dedi. Cahit Özkan, helikopterlerle destek verilememesinin nedenini yoğun sis ve toz bulutuna bağlanmasının komik olduğuna değindi. Bu tür engellerin asfaltta giden normal araçlar için olabileceğini vurgulayan Cahit Özkan, harp silahlarının sis ve tozda çalıştığını söyledi. Taarruz tipi helikopterlerin bu türlü zor hava şartlar için üretildiğini dile getiren Özkan, Önümüzdeki günlerde Genelkurmay´ın yapmış olduğu açıklamayı çürütecek bir dilekçeyi sunacağız. Bu cevapları kabul etmiyoruz. Biz teröre değil, toza mı yenik düştük? Tozu dumanı bir köşeye bırakıp, millete tatmin edici cevaplar versinler. Halkın da askere olan güveni tekrar olsun. diye konuştu. ( Habervaktim)
(20 Ağustos 2010), son güncel.: (21 Ağustos 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Heron ihaneti manşetlerimiz
PKK´nın bitirilememesi gücünden değil ihanetten
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz