İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Balyoz iddianamesini kabul etti. 968 sayfalık iddianamede yer alan 196 sanık ´Hükümeti cebren devirmek ve engellemek ve Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak´ suçlarıyla suçlanıyor. Emekli kuvvet komutanları ve subayların da bulunduğu 196 sanık, eski TCK´nın 147. maddesinde belirtilen ´Türkiye Cumhuriyeti icra vekillerini iskat ve vazife görmekten men etmek´ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle yargılanacak. Ancak savcılar hazırladıkları iddianamede, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığını belirterek, sanıklara eski TCK´nın 61/1´de düzenlenen eksik teşebbüs hükmünün uygulanmasını, şüphelilerin de 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezalarına çarptırılmalarını istedi. İddianamede 1 numaralı sanık Balyoz Planı´nın hazırlatıcısı olan dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan.
FLAŞ!!! Balyoz iddianamesi kabul edildi
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Balyoz iddianamesini kabul etti. 968 sayfalık iddianamede yer alan 196 sanık ´Hükümeti cebren devirmek ve engellemek ve Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak´ suçlarıyla suçlanıyor. Emekli kuvvet komutanları ve subayların da bulunduğu 196 sanık, eski TCK´nın 147. maddesinde belirtilen ´Türkiye Cumhuriyeti icra vekillerini iskat ve vazife görmekten men etmek´ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle yargılanacak. Ancak savcılar hazırladıkları iddianamede, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığını belirterek, sanıklara eski TCK´nın 61/1´de düzenlenen eksik teşebbüs hükmünün uygulanmasını, şüphelilerin de 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezalarına çarptırılmalarını istedi. İddianamede 1 numaralı sanık Balyoz Planı´nın hazırlatıcısı olan dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan.
´Balyoz Planı´ iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma sonucu eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın da aralarında bulunduğu 196 kişi hakkında hazırlanan iddianame, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Alınan bilgiye göre, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet Savcıları Mehmet Ergül, Süleyman Pehlivan, Ali Haydar ve Murat Yönder tarafından hazırlanan 968 sayfalık iddianame ile 183 klasörden oluşan ekleri üzerindeki incelemesini tamamladı. Mahkeme, iddianamenin kabulüne karar verdi.
İddianame oybirliğiyle kabul edildi
İddianamedeki 196 şüpheli arasında birinci sırada, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, ikinci sırada eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, üçüncü sırada eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına ve dördüncü sırada eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Ergin Saygun yer alıyor. ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ davasında tutuklu yargılanan Albay Dursun Çiçek de şüpheliler arasında bulunuyor. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine başkanlık yapan üye hakim Davut Bedir, mahkemenin diğer üyeleriyle birlikte iddianamenin oy birliğiyle kabul edildiğini, ancak henüz tensip zaptı düzenlenmediği için duruşma günü ve diğer hususların belli olmadığını bildirdi. Bedir, en kısa sürede tensip zaptını da düzenleyeceklerini ifade etti. ( AA)
Balyoz savcılarından önemli tespit
20 Temmuz 2010: Balyoz savcıları, ´darbe teşebbüste kaldığı için sanıkların ceza almaması gerektiği´ yönündeki görüşlere iddianamede cevap verdi. İddianamede Balyoz savcılarının suç niteliği ile ilgili değerlendirmeleri, bir çok defa gündeme getirilen ´darbe teşebbüste kaldığı için sanıklar cezalandırılamaz´ savını da çürütüyor. Darbe gerçekleştiğinde sanıkları cezalandıracak makamın bulunamayacağını kaydeden savcılar, sanıkların darbe için yaptıkları hazırlıklara değiniyor. Darbe teşebbüsünün ne zaman başlandığına ilişkin kesin tespit yapmanın mümkün olmadığını belirten savcıların şu ifadeleri dikkat çekiyor: Hükümet´i devirmeye teşebbüs etmek suçunun tamamlanması kanun koyucu tarafından aranmamıştır. Zira bu suçun tamamlanmasını aramak da mümkün değildir. Çünkü suç işlenip tamamlandıktan sonra zaten düzen değişmiş demektir. Böyle bir durumda failleri cezalandıracak makam da bulunmayacaktır. Bu nedenle kanun koyucu suçun teşebbüs aşamasına cezalandırma yoluna gitmiştir. Bu suçlarda önemli bir husus da icrai hareketlerin yani teşebbüs eyleminin ne zaman başladığının tespitidir. Buna ilişkin olarak tam bir kural koymak da mümkün değildir. Ancak elverişli vasıtalarla Hükümet´i devirme kastının ortaya konulmasından sonra, buna ilişkin hareketlere başlanması halinde suçların icrai hareketlerinin de başladığının kabulü gerekir. Bu suçların diğer bir özelliği de suçların cebir ve şiddet kullanılarak işlenmesidir. Cebir kavramı maddi ve manevi anlamdadır. Cebirden maksat failin maksadını sağlamak üzere hukuk dışı meşru olmayan vasıtaların kullanılmış olmasıdır. Bu vasıtalar maddi cebir, manevi cebir, baskı, tehdit ve hile şeklinde olabilmektedir. İddianamede, kanunun aradığı cebir unsurunun varlığı sanıkların yaptığı darbe hazırlıkları ile ortaya konuluyor. İddianamenin belirli yerlerinde de temas edilen eylemin yapılacağı yerler, tutuklanacak kişiler, emekliye sevk edilecek ve kullanılacak kamu personellerinin tespiti, basın yayın kuruluşları ile ilgili planlamalar cebir unsurunun gerçekleştiğinin açık bir göstergesi diye tarif ediliyor.
Balyoz darbesi plan safhasını geçip icraya başlamıştır
Savcılar, darbeye teşebbüs eden sanıkların AK Parti ile ilgili hazırladıkları plana da dikkat çekiyor. Balyoz sanıklarının 2002 yılı milletvekili seçimlerinden sonra sıkıyönetim için yaptığı hazırlıklara değinen savcılar, sıkıyönetim planı hakkında şu ifadeleri kullanıyor: Eylem planlarında Balyoz, Suga, Oraj, Sakal, Çarşaf somut olarak görevler belirlenmiştir. Bu eylem planlarının yapılmasından sonra TSK´dan atılacak personel listesi, kamu kurumlarından görevlendirilecekler listesi, darbe sonrası yapılacak tutuklamalara ilişkin oluşturulacak cezaevleri ve diğer listeler belirlenmiştir. Bu listeler de olay tarihi itibarıyla görev yapan personelle somut olarak uyum göstermektedir. Ayrıca plan seminerinde o dönemde görev yapan belediye başkanları ve imam hatip lisesi müdürleri üzerinde durulmuş, yerlerine atanacak personel de belirlenmiştir. Bu somut çalışmalar da yapılan planların bir senaryodan ibaret olmadığını göstermektedir. Dolayısıyla suçun teşebbüs aşaması başlamıştır. Yukarıda belirttiğimiz somut çalışmalar da icrai hareketleri olarak görülmüştür. Suçun hazırlık hareketlerinden çıkıp icra hareketlerine geçişin yapıldığını gösteren en önemli delil, bizzat Balyoz Güvenlik Harekat Planı içinde yer almaktadır. Darbenin olması durumunda ülkenin yönetiminin el değiştireceğini, yasaları uygulayacak gücün etkinliğini yitireceğini belirten savcılar, sanıkları cezalandırmanın bu aşamada mümkün olmayacağını aktardı. İddianamede darbe için icrai hareketlerin başladığına ilişkin bir başka delil ise şöyle: İrticai, yıkıcı ve bölücü gruplara ait mevcut tüm listeler ile teşkil edilecek olan özel görev timlerinin listeleri güncellenecek ve devamlı olarak güncel tutulacak. ( Cihan)
(19 Temmuz 2010), son güncel.: (20 Temmuz 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: