Islak imzalı Komplo belgesi davasında bugün 10. duruşma yapılıyor. Yıllık izinler nedeniyle aynı mahkemenin Beşiktaş´taki ikinci heyetine başkanlık eden Kemal Can, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün´ün yerine duruşmaya başkan olarak katıldı. Bugünkü duruşmada tutuksuz sanıklardan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) İzmir Daire Başkanı Özel Yılmaz savunma yapmaya başladı. 7 sanıktan dördü daha önce savunmalarını tamamlamıştı. Duruşmada söz alan Albay Dursun Çiçek, askeri savcılıkça hazırlanan iddianame hakkında görüşlerini açıklayarak masum olduğunu tekrarladı ve dava sürecinde zarar gören kurumun TSK olduğunu belirtti.
Islak İmza davası: Albay aynı savunmada direniyor
Islak imzalı Komplo belgesi davasında bugün 10. duruşma yapılıyor. Yıllık izinler nedeniyle aynı mahkemenin Beşiktaş´taki ikinci heyetine başkanlık eden Kemal Can, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün´ün yerine duruşmaya başkan olarak katıldı. Bugünkü duruşmada tutuksuz sanıklardan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) İzmir Daire Başkanı Özel Yılmaz savunma yapmaya başladı. 7 sanıktan dördü daha önce savunmalarını tamamlamıştı. Duruşmada söz alan Albay Dursun Çiçek, askeri savcılıkça hazırlanan iddianame hakkında görüşlerini açıklayarak masum olduğunu tekrarladı ve dava sürecinde zarar gören kurumun TSK olduğunu belirtti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davanın 10. duruşmasında tutuklu sanıklar Dursun Çiçek, Serdar Öztürk, Ufuk Akkaya ve Deniz Yıldırım ile tutuksuz sanıklar Özel Yılmaz ve İlhami Ümit Handan hazır bulundu. 7 sanıklı davada ilk kez firari sanık Bedrettin Dalan haricindeki 6 sanık aynı anda duruşmaya katıldı. Yıllık izinler nedeniyle aynı mahkemenin Beşiktaş´taki ikinci heyetine başkanlık eden Kemal Can, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün´ün yerine duruşmaya başkan olarak katıldı.
Özel Yılmaz savunma yapıyor
Soruşturma aşamasında MİT İstanbul Daire Başkan yardımcılığı yapan, daha sonra da İzmir Daire Başkanlığı´na tayin olan MİT´çi Özel Yılmaz, savunmasını yapması için sanık kürsüsüne çağrıldığında, yasaların kendisine verdiği izin çerçevesinde savunma yapacağını söyledi. MİT´de 32 yıldır birçok yurt içi ve yurt dışı görev yaptığını belirten Özel Yılmaz, meslek hayatında göreviyle ilgili hiçbir ceza almadığı gibi yurt içi ve yurt dışı makamlardan birçok kez taltif ve takdir aldığını söyledi. Ulusal bir kanalda soruşturma şüphelisi Bedrettin Dalan´ı yurt dışına kaçırdığı şeklinde bir haber çıktığını belirten Yılmaz, Bu durumu müsteşarlığa bildirdim. Bu asılsız iddialar karşısında ne yapabileceğimi sordum. Onlar da beklememi söylediler. Bu konuyla ilgili soruşturma dahi açılmadı. diye konuştu.
Dalan´dan gelen ´geçmiş olsun´ telefonu
Firari sanık Bedrettin Dalan´ın sahibi bulunduğu Yeditepe Üniversitesi Hastanesi´nde anjiyo olduğunu ve kalbine stent takıldığını belirten Özel Yılmaz, Dalan´ın da telefon ederek geçmiş olsun dileklerinde bulunduğunu söyledi. Rahatsızlığı nedeniyle İlhami Ümit Handan´ın kendisini aradığını ifade eden Yılmaz, ´Konuşurken ´Başkana veriyorum´, dedi, Dalan da ´Geçmiş olsun´ dedi. Bedrettin Dalan ile Özel Kalem Müdürü İlhami Ümit Handan vesilesiyle tanıştığını belirten Yılmaz, bu vesileyle birkaç bayram gibi özel günlerde bir araya geldiklerini söyledi. Aralarındaki görüşme ve konuşmanın çok sınırlı olduğunu belirten Yılmaz, Dalan´ın hastanesinde anjiyo oldum. Stent takıldı. Parasını da ben verdim. Dalan ile 3-4 kere görüştüm. Siyasi görüşünü bilmem´ diye konuştu.
Dalan´a burs için başvuran öğrencileri MİT adına araştırmış
Yılmaz, 30 yıllık teşkilat hayatı boyunca 3 tane müsteşar, 10 müsteşar yardımcısı ve 5 bölge başkanıyla çalıştığını belirterek, disiplinli ve düzenli yaşamı olduğunu, sabah 05.30´da kalkıp eşiyle 1,5 saat spor yaptığını, işinden çıkınca evine gittiğini, akşam 22.00´de yattığını, işi olması durumunda akşam çalıştığını, hayatına fazla kimseyi sokmadığını ve fazla kimseyi tanımadığını kaydetti. Başbakanlığa bağlı olarak çalıştıklarını, bir hatası olması durumunda bunun bildirileceğini dile getiren Yılmaz, ´Örgüt mensubu olarak yargılanıyorum, üzüntüm sonsuz. Prensiplere aykırı hareket eden kimse Başbakanlığa iade edilir. Uygun görülürse meslekten ihraç edilir´ şeklinde konuştu. Özel Yılmaz, ´Hiçbir sarhoş masasına meze olmadım. Prensipli yaşadım. Şu anda buradayım´ dedi. Yılmaz, hayatına fazla kişi sokmadığını ve tanıdığı kişi sayısının çok sınırlı olduğunu söyledi. Teşkilattan okul kazanan ve burs isteyen öğrencilerle alakalı olarak da Yılmaz, Müracaatta bulunan öğrencilerin verdiği bilgilerin teyidi için bir kişinin görevlendirilmesi istendi. Herkes kafasına göre irtibat kurmasın denildi. Yeditepe Üniversitesi´nden İlhami Ümit Handan telefon açarak başvuruda bulunan öğrencilerin bilgilerini soruyordu. Bu konuyla ben ilgilendim. Soracakları bir şey olduğunda beni arıyorlardı. dedi. Bedrettin Dalan´ın yurt dışına çıkışıyla hiçbir ilgisinin bulunmadığını iddia eden Yılmaz, Dalan´ın yurt dışında olduğu dönemde oğlu Barış Dalan´ın, İlhami Ümit Handan aracılığıyla kendisiyle görüşme talebi olduğunu söyledi. Yılmaz, Bedrettin Dalan hakkında görüşmek istediğini düşündüm. Ben de bu durumu müsteşarlığa bildirdim. Müsteşarlığa davet etmememi ve onların davet edeceği yere de gitmememi söylediler. Ben de sosyal tesislere davet ettim. 15 dakika kadar görüştük. Babası hakkında bir arama olup olmadığını sordu. Ben de bizim bu konunun dışında olduğumuzu, bilmediğimizi söyledim. Celalettin Cerrah´ın dahi bilemeyeceğini, bu konuyu ancak savcıların bilebileceğini söyledim. Celalettin Cerrah ile konuşsam, acaba Türkiye´ye dönerse tutuklanır mı? diye sordu. Ben de bu durumu Cerrah´ın bildiğini sanmadığımı belirterek, yine de istersen görüşebilirsin dedim. sözleriyle görüşmelerini aktardı.
Görevimi kötüye kullansam, müsteşarlık bana sahip çıkmazdı
Meslek olarak direkt Başbakanlığa bağlı olduğunu belirten Özel Yılmaz, başarılı çalışmaları nedeniyle uzun yıllar tayininin çıkarılmadığını söyledi. Bu nedenle uzun süre birçok müsteşar ile çalıştığını belirten Yılmaz, Eğer görevimi kötüye kullansam, müsteşarlık bana bir dakika bile sahip çıkmazdı. diye konuştu. Duruşmada Yılmaz´ın daha önce alınan ifadelerinin okunmasının ardından çapraz sorgusuna geçildi.
Albay Çiçek aynı savunmada direniyor
Duruşmada söz alan Albay Dursun Çiçek, savunması sırasında, sahte belge olarak adlandırdığı dava konusu belge ve taklit imza ile ilgili şüpheleri ortaya koyduğunu belirtti. İhbar mektuplarının, içerikleri birbirinden farklı konuları kapsadığı için bir kişi tarafından hazırlanmasının mümkün olmadığını, istihbaratçılar tarafından hazırlanabileceğini ifade eden Çiçek, 1 yıldır maddi, manevi ve hukuki baskı altında bulunduğunu ve mağdur olduğunu anlattı. Çiçek, Millete değil, askere komplo davasına dönüştü. Bu olay irtica ve cemiyeti koruma, kollama davasına dönüştü. Bu süreçte zarar gören kurum, Türk Silahlı Kuvvetleridir dedi. İrtica konusunun kendi alanı dışında olduğunu anımsatan Çiçek, Bu sahte belgeyi, parmak ve avuç izi bırakmadan hazırladığım, gönderdiğim iddiası insanlık dışıdır. Gizli ve sahte evrak yapacak olsam, niye imza atayım. 1 yıllık süreçte komplo altında olduğuma inanıyorum. Kurum olarak da inanıyoruz. Genelkurmay Başkanı da ´1 yılımı çaldılar´, dedi. Bu olay Türk yargı tarihine Albay Dursun Çiçek vakası olarak, kara leke olarak geçmiştir. Siz de bugün karar vereceksiniz. Ankara´ya ya serbest gideceğim ya da tutuklu gideceğim diye konuştu. Çiçek, Genelkurmay Askeri Mahkemesindeki davasını da hatırlatarak, Orada da iddialara yanıt vereceğiz. Bizim alnımız açık dedi.
´Dalan´la hiç samimiyetim yok´
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde tutuksuz sanık Özel Yılmaz, savunmasının tamamlamasının ardından çapraz sorgusunda Savcı Mehmet Ali Pekgüzel´in, Bedrettin Dalan ile samimiyetinizin boyutu nedir? sorusunu Hiçbir samimiyetim yoktur. diye cevapladı. Yılmaz, Devam eden bir soruşturma ile ilgili bilgi toplama göreviniz var mı? şeklindeki soruya da Hayır cevabını verdi.
´Dalan telefonla geçmiş olsun dedi´ demişti, ısrar üzerine düzeltti: ´Kapıdan uğrayıp dedi´
Pekgüzel´in, Barış Dalan, 13 Kasım 2009 tarihinde firari sanık Bedrettin Dalan ile ilgili soruşturma olup olmadığı konusunu sormuş. Neden size böyle bir soru soruluyor da başka bir MİT görevlisine sorulmuyor? Görüşmeyi rapor ettiniz mi? şeklindeki sorusunu ise Özel Yılmaz Merkeze sordum, ´görüşüp bildir´ dediler. Görüşmeyi rapor ettim. diye cevapladı. Yılmaz, tutuksuz sanık, Bedrettin Dalan´ın Özel Kalem Müdürü olan sanık İlhami Ümit Handan´ın da Barış Dalan ile yaptıkları görüşmenin başında yanlarında olduğunu söyledi. Savunması sırasında Bedrettin Dalan´ın telefon ederek kendisine geçmiş olsun dediğini söyleyen Yılmaz, savcı Pekgüzel´in sorusu üzerine Kapıdan uğrayıp ´geçmiş olsun´ dedi. Ancak soruşturmaya ait herhangi bir konu konuşmadık. cevabını verdi.
Hiç samimiyeti olmayan Dalan´dan küçük oğluna burs almış
Bir yakınının Yeditepe Üniversitesi´nde burslu okuyup okumadığı sorulan Yılmaz, Küçük oğlum parasız burslu okudu, Zaten derecesi vardı. Dalan ile tek başına görüşülmez. Yanında her zaman 7-8 kişi vardır. Daire Başkanı´nın kızıyla ilgili burs konusunu görüştüm, kabul etmedi. diye konuştu.
Sanık avukatı MİT´çi Yılmaz´a ısrarla soru sordu
Yılmaz, Avukat Rençber´in, Yabancı gizli servis elemanlarının Türkiye´deki muhatabı kimdir? sorusunu Hanımefendi, bu konulara cevap vermeyeceğim. diye cevaplarken Savcı Pekgüzel, Yargılanan konu ile ne alakası var. Yargılama konusu ile hiçbir ilgisi yok? diyerek Mahkeme Başkanı´nın müdahale etmesini istedi. Avukat Rençber ise Burada yargılama konularıyla ilgisiz sorular hep soruldu. Sorularımız kayıtlara geçmesi açısından soracağım. Zaten cevap vermeme hakkı da var. dedi. Rençber´in, Bir özel yetkili savcının yabancı istihbarat mensuplarıyla görüşmesi, casusluk yapması MİT´in görev alanına girer mi sorusunu üzerine Özel Yılmaz, Delil tespit edilmiştir. Soruşturma yürüten savcıya delilleri verdik. dedi. Avukat Rençber ise şaşırarak Ne konuda diye sorunca Özel Yılmaz Size bu bilgileri vermek zorunda değilim. dedikten sonra Rençber´in sorularını cevaplamayacağını söyledi. Sanık Yılmaz sorulara cevap vermeyeceğini söylese de kayıtlara geçmesi için Avukat Rençber sanık Yılmaz´a sorularını okudu; Mehmet Eymür hakkında CIA üyeleriyle görüştüğü ihbarı geldi mi, 15 Şubat 2008´de 35 CIA ajanının Türkiye´ye geldiği bilgisi var mı? Bu konulardan bilgisi olmadığı belirten Yılmaz, Bunları MİT Müsteşarlığı´na sorun. dedi.
Serdar Öztürk de MİT´çi Yılmaz´a yüklendi
Tutuklu sanık Serdar Öztürk ise söz alarak, Özel Yılmaz Park ve Bahçeler Müdürü değil. MİT yetkilisi bir savcının CIA ajanlarıyla görüşmesini tespit edemediyse neyi tespit edecek. şeklinde eleştiride bulundu. Yılmaz, Ben İstanbul´da güvenlik istihbaratında görevliydim, Görevlerde kompartmantasyon (bölümlenme) yapılır. Bu nedenle bilgi sahibi değilim. Ama İzmir´de her konuda bilgim var. Bu konuları MİT Müsteşarlığı´na sorun. derken Sanık Öztürk, Mahkemeye karşı devlet sırrı olmaz. Ne biliyorsanız söylemek zorundasınız. diye konuştu. Yılmaz, sanık Öztürk´ün bu sözleri karşısında sessiz kalmayı tercih etti.
Yılmaz´ın Hrant Dink´i İstanbul Valiliğinde tehdit etmesi
Yılmaz, üye Hakim Çalmuk´un Barış Dalan ile yaptıkları görüşmeye ilişkin sorularına Ankara ´karışmayın´ dedi diye karşılık verdi. Hüsnü Çalmuk´un Hrant Dink´i İstanbul Valiliği´nde tehdit eden MİT´çi olduğuna ilişkin gazete haberlerini hatırlatması üzerine Yılmaz Bu tür haberlere devletim adına üzülüyorum. cevabını verdi. (Cihan)
Duruşma 31 Ağustos´a ertelendi
Mahkeme Başkanlığına vekalet eden Kemal Can, sanık Dursun Çiçek´in 20 Temmuz 2010 tarihinde Genel Kurmay Askeri Mahkemesinde aynı eylem planına ilişkin başka bir davaya çıkacak olması nedeniyle 3. Kolordu Askeri Savcılığı´ndan Çiçek´in Ankara Mamak Cezaevine sevki konusundaki izin istendiğini belirtti. Duruşma sonunda Dursun Çiçek´in, yargılanacağı diğer dava için Ankara Mamak Cezaevine sevkinde bir sakınca olmadığına karar verilirken, Kemal Can, tahliyeler ile diğer taleplere ilişkin değerlendirmenin celse arasında yapılmasına karar verdiklerini belirterek duruşmayı 31 Ağustos 2010 tarihine ertelediklerini açıkladı. ( Cihan, Haberturk, Cnnturk, Bugün)
(15 Temmuz 2010, 12:35)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Islak İmzalı ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz
7´nci iddianamede (Islak İmza) arama yap