Danıştay, Yargıtay ve HSYK üzerinden dava sonuçlarını etkiledikleri iddia edilen gruba yönelik Ergenekon operasyonu gerçekleştirildi. Gözaltına alınan çok sayıdaki kişi arasında eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ve İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz de var. Operasyonda dikkati çeken bir ayrıntı da bazı şüphelilerin polis gelmeden önce delilleri karartmaya çalışmaları oldu.
Ergenekon´un yargı uzantısına şok operasyon
Danıştay, Yargıtay ve HSYK üzerinden dava sonuçlarını etkiledikleri iddia edilen gruba yönelik Ergenekon operasyonu gerçekleştirildi. Gözaltına alınan çok sayıdaki kişi arasında eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ve İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz de var. Operasyonda dikkati çeken bir ayrıntı da bazı şüphelilerin polis gelmeden önce delilleri karartmaya çalışmaları oldu.
Ergenekon davasının geleceği Yargıtay´ın ilgili dairesine yönelik çalışma içinde olan ve HSYK´ya yönelik faaliyetler yürüttükleri öğrenilen gruba sabah saatlerinde farklı illerde operasyon düzenlendi. İstanbul Başsavcılığı´nın talimatıyla başlayan operasyonda Adalet eski Bakanı Seyfi Oktay, İP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz, Emekli Alb. Canfer Balçık, avukatlar Mehmet Cengiz, Tülay Bekar, Ali Hadi Emre, Atletizm Federasyonu Asbaşkanı Hüseyin Yıldırım, Avukat Kudbeddin Kaya gözaltına alındı.
Delik kaçırmaya savcıdan suçüstü
Ergenekon soruşturması kapsamında yapılan operasyonun Ankara ve Antalya ayağında zanlıların delil kaçırma girişimleri teknik takibe yakalandı. Zanlılar ve onlara yardım edenlere delillerle birlikte suçüstü yapıldı. Operasyon İstanbul´da erken başlarken Ankara´da baronun avukat görevlendirmesinde gecikmesi sonucu aramalara geç başlandı. Operasyondan haberdar olan zanlılardan Avukat Tülay Bekar´ın şoförü Hakan Vural´ı arayarak bürosuna gitmesini ve Emekli Jandarma Albay Canfer Balçık´a ait bürosunda bulunan evrakları ve belgeleri sessizce alarak Tunus Kırtasiye´ye bırakmasını ve büroyu temizlemesini istediği öne sürüldü. Ancak Bekar´ın delil karartma girişimi, operasyonu yürüten Savcılığın sıcak adli dinleme takibinde fark edildi. Avukat Bekar´ın takibe alınan şoförünün gizlenen evrakları bıraktığı kırtasiyede evrak ve belgelere el konuldu. Yapılan ilk incelemede, ajanda ve bazı önemli belge ve bilgilere ulaşılırken savcılığın, kırtasiyeye evrakları getiren şahsın kamera görüntülerini elde ettiği belirtildi. İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Mehmet Cengiz´in gözaltına alındığı sırada delil karartma çalışması yapıldığı öne sürüldü. Antalya´da gözaltına alınan Cengiz´in eşi, Ankara´da bulunan kızını arayarak evrakı ve belgeleri temizlemesini istedi. Cengiz´in kızı da bilgisayarcı Nihat Mert Uzunalioğlu´na babasına ait laptop, bilgisayar, evrak ve belgeleri verdi. Görüşmeleri teknik takipte tespit eden savcılığın hemen tedbir aldığı ve Uzunalioğlu´nun belgeleri alıp binadan dışarı çıktığı sırada şahsı yakaladığı ve üzerindeki belgelere el koyduğu öğrenildi.
Perinçek´le ilişki tespiti
Gözaltına alınanların Ergenekon sanıkları Doğu Perinçek ve Mehmet Haberal´la ilişkili oldukları öğrenildi. Grubun özellikle yüksek yargı üzerinde organize baskı kurarak, Ergenekon yargılamasını yürüten devlet görevlilerini yıldırmaya çalıştıkları belirlendi. Bu amaçla grubun İstanbul 13. Ağır Ceza ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi üzerinde baskı kurdukları, HSYK üzerinde de çeşitli çalışmalar yaptıkları, Yargıtay ve Danıştay´da görülen bazı davaların istedikleri yönde sonuçlanması için tehdit, rüşvet ve şantaja başvurduğu iddia ediliyor. ( Star, Bugün)
Gözaltına alınan 6 kişinin sorgusu sürüyor
İstanbul, Ankara ve Antalya´da gerçekleştirilen operasyonlarda, gözaltına alınan 7 kişiden 6´sının sorgusunun sürdürüldüğü belirtildi. Alınan bilgiye göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca sürdürülen soruşturma kapsamında, İstanbul, Ankara ve Antalya´da gözaltına alınan, eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz ve Atletizm Federasyonu As Başkanı Hüseyin Yıldırım ile 4 avukatın da aralarında bulunduğu 7 kişiden 6´sının sorgusu sürüyor. Ankara´da gözaltına alınan ve geçirdiği rahatsızlık hastaneye kaldırılan eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay´ın ise tedavisinin ardından İstanbul´a getirileceği belirtildi. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde sorgulanan şüpheliler için ek gözetim süresi alındığı, soruşturmanın sürdürüldüğü kaydedildi. (AA)
Oktay´ın çıkan tansiyonu düşürülemeyince hastaneye kaldırıldı
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince sabah saatlerinde gözaltına alınan Seyfi Oktay´ın, Keçiören ve Beysukent´teki evleri ile Gaziosmanpaşa´daki bürosunda arama yapıldı. Oktay daha sonra polis ekiplerince, sağlık kontrolü için Keçiören´deki Adli Tıp Kurumu´na götürüldü. Sağlık kontrolünün ardından Oktay´ın, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi´ne sevkine karar verildi. Oktay´ın tansiyonu düşürülemediği için Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi´nde yatarak tedavisi yönünde karar verildiği öğrenildi.
Yargının Ergenekon´la imtihanı
Ergenekon soruşturması kapsamında dün Ankara ve İstanbul´u da kapsayan 5 ilde yeni operasyonlar düzenlendi. Aralarında eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay´ın da bulunduğu birçok isim gözaltına alındı. İlk bilgilere göre operasyonun amacı, bu isimlerin Ergenekon´da yargılama sürecini etkilemeye yönelik faaliyetleri. Eski Bakan Oktay ve diğer avukatlar, bir albayın da aralarında yer aldığı isimler gözaltında. Soruşturma kapsamında Ankara´daki Yargıtay Lojmanları´nda da polisin arama yaptığı ileri sürüldü. Yargıya, hassaten yüksek yargıya etki etmek için Ergenekon´un olağanüstü gayret ettiği herkesçe malum.Gözaltındaki isimlerin neyle suçlandıkları, cumhuriyet savcılarının iddianameleri ve mahkemelerin kararıyla kesinleşecek. Ancak bugüne kadar Ergenekon davalarını yürüten mahkemelere ve iddianamelere yansıyan delilleri hatırlamakta fayda var. Örneğin kamuoyunun 51 no´lu DVD diye bildiği Ergenekon sanığı Albay Levent Göktaş´ta ele geçirilen DVD´de bazı askerler, öğretim üyeleri ve yargı mensuplarının özel hayatlarına ilişkin kaydedilmiş video görüntüleri ve fotoğraflar olduğu iddiası Ergenekon´un 3. iddianamesine yansımıştı. Ancak bu, 51 no´lu DVD´nin ortaya çıkarttığı ´yargıyı yönlendirmek isteyenlerin yargıçları tehdit etmek için bu yollara tevessül ettiği ve edebileceği´ gerçeğini ortadan kaldırmıyor. 51 no´lu DVD ile ilgili yargının en üst makamlarının bilgilendirildiği de basına yansıdı. Bir kişi haricinde kimsenin şikayet etmediği biliniyor. Hangi kasetlerle hangi davaların etki altına alındığı, en makul hakimin en olmadık kararları nasıl imzalayabildiği belki zamanla ortaya çıkacak. Bu tip iddiaları yakından takip etmek, basının ve öncelikle yargının ilk görevleri arasında yer almalı. Kimse, hakim ve savcıları ırki kökenleri, dini inançları, siyasi düşünceleri ve ahlaki eğilimlerine göre hukuka aykırı bir şekilde kaydetmenin haklılığını savunamaz.
Şantaj DVD´leri ses kayıtları
Hakim ve savcı teminatı, bağımsız ve tarafsız yargı gibi anayasa ve kanunların çizdiği çerçevede bir hukuk devleti anlayışı içinde bu tür şantaj düzeneklerini çözme işi, yine Türk halkı adına hüküm icra eden Türk mahkemelerine ait. Ergenekon örgütü ve benzer yapılanmaların inşa ettiği ´şantaj ahlakı´nın zararını siyasiler de çekti. CHP lideri Deniz Baykal´a yönelik kaset ve komplo iddiaları iki hafta gibi kısa bir sürede siyasi tabloyu değiştirdi. Anlaşılan o ki ses kayıtlarını, internete düşen görüntüleri, DVD´lere kayıtlı video ve fotoğrafları üreten hastalıklı yapılarla karşı karşıyayız. Yine İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin´in Ergenekon sanığı bir gazeteciyle ses kayıtları olduğu iddia edilen kayıtların yıllar sonra internetten kullanılması, Erzincan´daki Ergenekon soruşturmasıyla ilgili Yargıtay´da iki yüksek yargıcın mahkemeyi etkileme girişimi iddialarına ilişkin ses kayıtlarının ortaya çıkması, bu meselenin başka boyutlarını da gözler önüne seriyor.Yine son ses kayıtlarında Ergenekon davasının görüldüğü mahkeme hakimlerinden birini etkileme girişimlerinde bulunulduğu iddiası da ortaya çıktı. Kim ne derse desin Türkiye´de son 2-3 senedir çetelere ve Ergenekon gibi derin yapılara karşı yürütülen hukuki süreçler en çok yargının elini güçlendiriyor. Siyasetin ve yargının tam bağımsız hareket etmesi için yargının içindeki gizli el ve illegal yapılanmaların çözülmesi şart. Fakat öncelikle siyasetin ve yargının tam bağımsız hareket edebilmesi için yargı ve özellikle yüksek yargıdaki şantaj kumpaslarının, kirli ilişkilerin çözülmesi şart. Aksi takdirde hukukun yerini başka şeylerle doldurmak isteyenlerin emelleri; demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti anlayışına zarar veriyor. ( Zaman)
Operasyonlar sürüyor: Oktay´ın özel kalemine Ergenekon baskını
14 Haziran 2010: Yargıdaki hâkim ve savcı atamalarına müdahale ettiği suçlamasıyla önce gözaltına alınan, ardından da serbest bırakılan eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay´ın eski özel kalemi D.Y.´nin evinde arama yapıldı. Operasyonda D.Y.´nin evindeki bazı belgelere ve bir bilgisayar kasasına el konulduğu öğrenildi. D.Y.´nin Başbakanlık´ta bayan şube müdürü olduğu belirtildi.Seyfi Oktay´ın hâkim ve savcı atamalarına karıştığı iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yaptığı telefon dinlemelerine ilginç diyaloglar yansımıştı. Dinlemeyi yapan savcılığın, Oktay´ın eski özel kalemi ile arasında da soruşturmaya delil olabilecek bulgulara ulaştığı iddia edildi. Ankara İbni Sina Hastanesi´nde tedavisi süren eski Bakan´a polis, savcılık talimatıyla, sık sık telefonda görüştüğü D.Y. ile ilişkisini, kimliğini ve nerede yaşadığını sordu. Savcılık, telefon dinlemelerinde adı sıkça duyulan D.Y.´nin ev adresini belirledi. D.Y.´nin Batıkent´teki evinde mahkeme kararıyla 2 saate yakın bir arama yapan polis, evdeki bazı belgeler ile bir bilgisayar kasasına inceleme yapmak için el koydu. Oktay´ın bakanlığı döneminde özel kalem memuru olarak görev yapan D.Y.´nin halen Başbakanlık Dış İlişkiler Dairesi´nde çalıştığı öğrenildi. D.Y.´de çıkan belge ve bilgisayar hard diskinin soruşturma savcılığına gönderileceği öğrenildi. Öte yandan gözaltına alındıktan sonra rahatsızlanan ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi´ne kaldırılan Seyfi Oktay´a önce anjiyo yapılıp tıkalı olan damarına stent takıldı. Halen tedavisi süren Oktay´ın bugün taburcu edilmesi bekleniyor. Oktay´ın, taburcu olduktan sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hamza Keleş tarafından ifadesi alınacak. ( Zaman)
(02 Haziran 2010, 11:04), son güncel.: (14 Haziran 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: