AKP ve Güleni Bitirme Planı´nın mimarı Albay Çiçek hakkında Ergenekon savcıları 15 nisanda iddianame hazırlamıştı. 19 nisanda da askeri savcılık harekete geçti.Çiçek için üç yıla kadar hapis istendi. Genelkurmay ise davayı uyuşmazlık mahkemesine götürüp sivil yargıdan alma planı yapıyor. Bu iddiayı güçlendiren birkaç gelişme yaşandı: İlki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15 Nisan´da 7´nci iddianameyi hazırlayarak Ergenekon davalarına bakan 13 Ağır Ceza´ya sunmasından üç gün sonra askeri savcılık da sürpriz şekilde soruşturmasını tamamladı ve 3 yıl hapis istemli iddianamesini hazırlayarak askeri mahkemeye sundu. İkinci önemli gelişme ise Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu´nun 31 Mart 2010 tarihinde Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Ahmet Akyalçın´la görüşmesi oldu. Görüşmenin Uyuşmazlık Mahkemesinin asker kökenli üyesi Serdar Özgüldür´ün odasında gerçekleştiği belirtiliyor. Bu iki gelişme Çiçek´le ilgili Ergenekon mahkemesindeki davanın uyuşmazlık mahkemesine, oradan da askeri mahkemeye aktarılması için karanlık bir planın yürütüldüğünü ispatlıyor.
Albay Çiçek´i kurtarmak için yeni plan: Uyuşmazlık Mahkemesi
AKP ve Güleni Bitirme Planı´nın mimarı Albay Çiçek hakkında Ergenekon savcıları 15 nisanda iddianame hazırlamıştı. 19 nisanda da askeri savcılık harekete geçti.Çiçek için üç yıla kadar hapis istendi. Genelkurmay ise davayı uyuşmazlık mahkemesine götürüp sivil yargıdan alma planı yapıyor. Bu iddiayı güçlendiren birkaç gelişme yaşandı: İlki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15 Nisan´da 7´nci iddianameyi hazırlayarak Ergenekon davalarına bakan 13 Ağır Ceza´ya sunmasından üç gün sonra askeri savcılık da sürpriz şekilde soruşturmasını tamamladı ve 3 yıl hapis istemli iddianamesini hazırlayarak askeri mahkemeye sundu. İkinci önemli gelişme ise Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu´nun 31 Mart 2010 tarihinde Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Ahmet Akyalçın´la görüşmesi oldu. Görüşmenin Uyuşmazlık Mahkemesinin asker kökenli üyesi Serdar Özgüldür´ün odasında gerçekleştiği belirtiliyor. Bu iki gelişme Çiçek´le ilgili Ergenekon mahkemesindeki davanın uyuşmazlık mahkemesine, oradan da askeri mahkemeye aktarılması için karanlık bir planın yürütüldüğünü ispatlıyor.
Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığının, İrticayla Mücadele Eylem Planı belgesi altında imzası bulunan Albay Dursun Çiçek le ilgili başlattığı soruşturma tamamlandı. Askeri savcılık tarafından hazırlanan iddianame 19 nisan günü Genelkurmay Askeri Mahkemesi ne sunuldu. İddianamede tek sanık olarak yer alan Albay Çiçek. Astlık üstlük münasebetlerini zedelemekle suçlanıyor. Çiçek, hakkında üç aydan üç yıla kadar hapis cezası isteniyor. Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet savcılarının Dursun Çiçek´in de sanık olarak yer aldığı iddianameyi 15 nisanda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ne sunması, askeri savcıları harekete geçirdi. Askeri Savcı Yavuz Şentürk, sürpriz bir şekilde soruşturmayı tamamlayarak 19 nisan günü iddianameyi Genelkurmay Askeri Mahkemesi ne sundu.
Altı aydan üç yıla kadar hapis
2010/20-109 sayılı iddianamede Albay Çiçek tek sanık olarak yer aldı. Çiçek, Askeri Ceza Kanununun maddesi ve TCK´nın 257. maddesi ile Askeri Ceza Kanununun 95/4. maddesini ihlal etmekle suçlanıyor. Askeri Ceza Kanununun 144. maddesinde şöyle deniyor: Kendisine tevdi edilen askeri bir işin ifasında bu kanunda yazılı hallerden başka Türk Ceza Kanunu mucibince cezayı mucip ihmal ve tekasül kanun mucibince cezalandırılır. Askeri Ceza Kanununun 95/4 maddesinde ise Astlık üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf olarak alenen tahkir veya tezyif edici fiil ve harekette bulunanlar altı aydan üç seneye kadar hapsolunur deniyor.
Generaller iddianamede yok
Meçhul subayın gönderdiği ihbar mektubunda Çiçek´e emir verdikleri ve delilleri yok ettikleri öne sürülen dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız, Korgeneral Mehmet Eröz, Tümgeneral Mustafa Bakıcı, Albay Hulusi Gülbahar, Albay İlker Ziya Göktaş, Albay Uğur Berksun, Albay Nuri Yıldırım ve diğer personel iddianamede yer almadı. Bu kişiler hakkında delilleri karartma ve yok etme suçlarından yeterli delil olmadığı kanaatine varıldığı iddia edilerek, kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. İddianamede ayrıca meçhul subay da cuntacı olarak nitelendirildi. Ancak, cuntanın varlığı kabul edilmesine rağmen, cunta içerisinde yer alan isimlerle ilgili soruşturma yapılmadı. Genelkurmay Askeri Mahkemesi, 2 Mayıs 2010 tarihine kadar iddianameyi kabul edip etmeyeceğine karar verecek.
Uyuşmazlık planı
Çiçek iddianamesinin askeri mahkemede kabul edilmesinin ardından dosyanın uyuşmazlık mahkemesine götürülmesi planlanıyor. Bu amaçta Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklunun 31 Mart 2010 tarihinde saat 11:30 da Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Ahmet Akyalçın´la görüştüğü iddia ediliyor. Görüşmenin Uyuşmazlık Mahkemesinin asker kökenli üyesi Serdar Özgüldür´ün odasında gerçekleştiği belirtiliyor. (Mehmet Baransu, Taraf)
(23 Nisan 2010, 09:46)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Islak İmzalı ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi