Danıştay saldırısıyla ilgili davayı, Ergenekon savcılarının gönderdiği klasörlerce belgeye rağmen ´Katliam türban için yapıldı´ diyerek jet hızıyla sonuçlandıran eski Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı emekli Hakim Orhan Karadeniz, TÜBİTAK raporunun ortaya çıkmasının ardından ´O zaman arızalı denildi, biz de araştırmadık. Bozuk denilince biz ne yapalım? Sanık suçüstü yakalandığı için o işin üstüne gitmedik. Mahkeme öyle lüzumsuz işlerle uğraşmaz´ dedi. TÜBİTAK´ın raporunun davayı etkilemeyeceğini de savunan Karadeniz´in bu skandal sözleri Türk yargısının kimlere emanet olduğunun bir kez daha tartışılmasına neden oldu. Hakim Karadeniz, olayın dincilere bağlanarak davanın kapatılması konusunda vicdanının hala rahat olduğunu belirtse de kamuoyu vicdanı rahat değil ve şu soruyu soruyor: Hakim Karadeniz iyi niyetli ancak yetersiz mi yoksa delilleri ve araştırılması gereken ayrıntıları görmemezlikten mi geldi?..
Danıştay davasını jet gibi kapatan hakimden skandal sözler
Danıştay saldırısıyla ilgili davayı, Ergenekon savcılarının gönderdiği klasörlerce belgeye rağmen ´Katliam türban için yapıldı´ diyerek jet hızıyla sonuçlandıran eski Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı emekli Hakim Orhan Karadeniz, TÜBİTAK raporunun ortaya çıkmasının ardından ´O zaman arızalı denildi, biz de araştırmadık. Bozuk denilince biz ne yapalım? Sanık suçüstü yakalandığı için o işin üstüne gitmedik. Mahkeme öyle lüzumsuz işlerle uğraşmaz´ dedi. TÜBİTAK´ın raporunun davayı etkilemeyeceğini de savunan Karadeniz´inbu skandal sözleri Türk yargısının kimlere emanet olduğunun bir kez daha tartışılmasına neden oldu. Hakim Karadeniz, olayın dincilere bağlanarak davanın kapatılması konusunda vicdanının hala rahat olduğunu belirtse de kamuoyu vicdanı rahat değil ve şu soruyu soruyor: Hakim Karadeniz iyi niyetli ancak yetersiz mi yoksa delilleri ve araştırılması gereken ayrıntıları görmemezlikten mi geldi?..
TÜBİTAK raporunun ardından star´ın sorularını yanıtlayan Orhan Karadeniz, ?Saldırı davasında Danıştay´ın güvenlik kameraları ile ilgili bir araştırma yaptırdınız mı? sorusuna ?O zaman arızalı denildi, biz de araştırmadık. Bozuk denilince biz ne yapalım? Sanık suçüstü yakalandığı için o işin üstüne gitmedik. Mahkeme öyle lüzumsuz işlerle uğraşmaz? karşılığını verdi. TÜBİTAK raporunun soruşturmanın seyrini nasıl etkileyeceğini sorduğumuz Karadeniz, ?Davanın seyrine etki etmez ki. Sanık suçüstü yakalanmış, yakalanmasaydı, sonradan yakalansaydı, bulunmamış olsaydı ya da adam şüpheli olsaydı, o zaman güvenlik kamerası kayıtlarını mahkeme araştırırdı. Sanık suçüstü yakalandığı için başka şeye gerek kalmadı? dedi. Danıştay davası sanıkları arasında yer alan Süleyman Esen´in avukatı Mehmet Ener, TÜBİTAK raporunun ardından Orhan Karadeniz´i suçladı. Ener, ?Biz 2006 yılında yani bundan 4 sene evvel hard disklerle ilgili olarak Ankara 11.Ağır Ceza Mahkemesi´ne taleplerde bulunduk. O zaman hard diskler tamamen istenseydi ve mahkemeye getirilip incelenseydi, bugün alınacak yol daha hızlı olurdu. 4 sene kazanılmış olurdu? dedi. Avukat Ener, Orhan Karadeniz´in açıklamalarıyla ilgili olarak da şunları söyledi: ?Cinayet davası deyip, Anayasayı ilgadan ceza verdi. Cinayet davası ise cinayetten görülmesi gerekirdi. Ama anayasayı ihlalden, düzeni değiştirmekten bir ceza veriliyorsa, bunun en ince teferruatıyla incelenmesi gerekirdi.? ( Star)
Arslan yakalanınca kayıtların akıbeti üzerinde durmadık
Taraf gazetesine de açıklamalar yapan hakim Karadeniz, skandal açıklamalarını sürdürdü. Danıştay davası hakimi Orhan Karadeniz Taraf´a konuştu: Güvenlik şirketi mahkemeye ´kameralar bozuktu, kayıtta değildi´ diye bir yazı gönderdi. Arslan yakalandığı için kayıtların üzerinde durmadık. Danıştay baskınına ilişkin ilk davanın görüldüğü dönemin Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Orhan Karadeniz, OYAK Savunma ve Güvenlik Şirketi´nden kamera kayıtlarını istediklerini ancak kendilerine kameraların bozuk olduğuna dair bir yazı geldiğini söyledi. Taraf´a konuşan Karadeniz şunları kaydetti: ?Üzerinden çok zaman geçti. Bazı ayrıntıları hatırlamıyorum ancak Danıştay´ın kamera kayıtlarını istediğimiz kuruluş, kameraların bozuk olduğu için saldırı anında kayıtta olmadığı yönünde bir yazı göndermişti. Hatta saldırganın bu durumdan istifade ederek Danıştay´a girdiği de iddia ediliyordu. Bu raporlar dava dosyasında da mevcuttur. Biz de Alparslan Arslan suçüstü yakalandığı için kayıtların akıbeti üzerinde çok durmadık.? Kamera kayıtlarının, Alparslan Arslan´a yardım edenlerin korunması amacıyla silinmiş olduğu iddialarını hatırlattığımız Karadeniz, bu konuda bir bilgisi olmadığını söyledi. Karadeniz, ?Arslan´ın yanında bulunduğu iddia edilen şahıslar Ankara´nın çeşitli yerlerinde polis tarafından yakalandı. Biz de kendilerine kanunların öngördüğü en ağır cezaları verdik? dedi. Orhan Karadeniz, Danıştay´a saldırı davası ile Ergenekon Davası´nın birleştirilmesine niçin karşı çıktıkları yönündeki sorumuzu ise şöyle yanıtladı: ?Evet o dönem birleştirmeye karşı çıkmıştık. Ama o zaman Osman Yıldırım itirafçı değildi. Eğer bizim davaya baktığımız süreçte bu itiraflar gelseydi, biz de davaların birleştirilmesi yönünde karar verirdik.? ( Taraf)
Saldırıyı türbana bağlayan eski DGM hakimi Ergenekon´la bağı bir türlü kuramamış itirazları da reddetmişti
Bir üyenin hayatını kaybettiği kanlı Danıştay baskını ve Cumhuriyet Gazetesine atılan bombalar ilişkin davayı, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi karara bağlamıştı. Sanık avukatlarından Mehmet Ener´in bütün itirazlarına rağmen, mahkeme Danıştay davası ile Ergenekon soruşturması arasında bağlantı bulunmadığını, işaret ederek dosyayı karara bağlamıştı. Emekli Mahkeme başkanı Orhan Karadeniz kararında ardından yaptığı açıklamalarda, Ergenekon soruşturması ile Danıştay davası arasında bağlantı kuramadıklarını, Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz´ün bağlantıyı gösteren herhangi bir belge göndermediğini açıklamış, Öz´ün bağlantıyı gösteren kanıtları içeren yazı yazdığı ortaya çıkınca da hatırlamadığını söylemişti.
Başbakan´a küfreden savcı da Ergenekon bağlantısını ısrarla görmezlikten gelmişti
Katil Alparslan Arslan, ısrarlı bir şekilde cinayeti cami avlusuna atmak istiyordu. Sağlık sorunları bulunan ihtiyar bir adamı ´şeyh´ yaptılar. Ama kısa sürede Alparslan Arslan´ın gerçek yüzü ortaya çıktı. Cinayeti birlikte planladığı arkadaşları öyle dindar görüntülü kimseler değildi. Kimi şarapçı, kimi silah kaçakçısıydı. Üstelik, saldırı planını birahanede yapmışlardı. Üstünde çıkan kimlikler, kayıtlara geçen telefon trafiği, iş ilişkileri, takip ettiği davalar, hepsi ulusalcı kesime işaret ediyordu. Muzaffer Tekin başta olmak üzere Ergenekoncularla yakın ilişkileri vardı. Ne yazık ki medyaya yansıyan, aylarca tartışılan bu konular mahkeme sürecine, davaya, duruşma salonuna yansımadı. Çünkü bir davada bu tür iddiaları gündeme getirecek isim savcılardır. Bu davanın savcısı ilginç bir isimdi. Başbakan Erdoğan´a ve bürokratına küfre varan sözleri sarf eden biriydi. Savcı Salim Demirci´nin Youtube´a düşen konuşmalarını duymayan kalmadı. Demirci´nin saldırıdaki Ergenekon bağlantısını görmesi mümkün olmadı tabii. Kararı veren mahkemenin başkanı değişti, savcı da farklı bir görevde.
Danıştay davası Ergenekon´la birleştirilmesine tepki göstermişti: ´Danıştay kararında vicdanım hala son derece rahat´
Danıştay davasını karara bağlayan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nin o dönemdeki Başkanı Orhan Karadeniz, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin son aldığı ara kararlarla ilgili açıklamalarda bulundu ve saldırının türban nedeniyle işlendiğine dair verdiği kararını tekrar savundu: ´Danıştay Davası ile Ergenekon Davası niçin birleştirildi hala anlamış değilim. Verdiğim karardan dolayı vicdanım son derece rahat.´ İstanbul 13. Ağır Ceza´daki Ergenekon davasıyla birleştirilen Danıştay saldırısı olayına dair gelecekte verilecek farklı kararın vicdanını rahatsız edeceğini belirtse de Danıştay hakimi Orhan Karadeniz´in vicdanının rahatlığının değişmesi beklenmiyor. Çünkü Danıştay dava sürecinde meydana gelen ´inanılmaz ihmaller´in ihmal olduğuna kamuoyunda inanılmıyor. Basit bir cinayet davasında bile sorulması gerekenleri sormayan savcı ve mahkeme heyetine kararlarını vermeden çok önce Ergenekon savcısı Zekeriya Öz tarafından saldırının türban değil Ergenekon Terör Örgütü işi olduğunu gösteren somut deliller sunulmuştu bile ancak dikkate alınmadılar, tıpkı sanık Osman Yıldırım´ın mahkeme duruşmalarında konuşturulmaması gibi. Ancak Danıştay savcısıyla hakimlerinin göremediği(!) bu önemli ayrıntılar Yargıtay 9. Dairesi´yle Ergenekon savcı ve hakimleri tarafından görüldü. Bu fark, Ergenekon savcı ve hakimlerinin Kontrgerillacılar tarafından HSYK eliyle niçin değiştirilmek istendiğini, Yargıdaki ve HSYK´daki Kontrgerilla örgütlenmesini gösteriyor aslında. Tıpkı Şemdinli olayı gibi Danıştay saldırısının da Kontrgerilla´nın yargıdaki uzantıları tarafından kapatılmak istendiği kamuoyunda yaygın kanaat.
Danıştay hakimi: Yıldırım konuşsaydı, davayı bitirmezdim. Yıldırım: Konuşmak istedim her seferinde sözüm kesildi
Hurriyet.com.tr´ye konuşan Karadeniz, Osman Yıldırım´ın ceza aldıktan sonra itirafçı sanık olduğuna dikkat çekmişti. Karadeniz, Alparslan Arslan´ın, Osman Yıldırım´ın kaldığı oteller, telefon kayıtlar ayrıntılı olarak araştırıldı. Mahkum olana kadar Osman Yıldırım, hakkındaki suçlamaları hiç kabul etmedi. Buna rağmen elimizdeki delilleri değerlendirip Yıldırım´ı da ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırdık. Bu cezanın verilmesinden sonra Osman itirafçı oldu. Bazı açıklamalarda bulundu. Eğer, bu açıklamaları önceden yapmış, Ergenekon ile ilişkilerinden söz etmiş olsa davayı sonuçlandırmazdık. ifadelerini kullandı. Ancak Osman Yıldırım, daha önce verdiği ifadelerde mahkeme sürecinde konuşmak istediğini ancak her seferinde sözünün kesildiğini ileri sürmüştü. Orhan Karadeniz de, Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz ve Başsavcıvekili Hamza Keleş´e ?Ergenekon ile Danıştay saldırısı arasında derin ilişki var? diyen tutuklu Osman Yıldırım´ı neden dinlemediklerine ilişkin sorulara ?Hatırlamıyorum? yanıtını vermişti. Hatırlama güçlüğü çeken Karadeniz, Danıştay davası sonrası yaş haddinden emekliye ayrıldı.
Dosyada bir eksiklik görmedik
Orhan Karadeniz, İstanbul´un araştırılmasını istediği konuların kendilerince araştırıldığını iddia etti. Karadeniz, Alparslan´ın, Osman´ın Ankara´ya gelişleri, kaldıklar yer, sanıklar arasındaki telefon trafiği dahil her türlü belge ve bilgi dosyada mevcut. Dosyada bir eksiklik görmedik. Sanki bunlar dosyada yokmuş, araştırılmamış gibi gösterilmesi doğru değil. Danıştay Davası ile Ergenekon Davası niçin birleştirildi hala anlamış değilim. Verdiğim karardan dolayı vicdanım son derece rahat. diye konuştu. Saldırı öncesinde Alparslan Arslan´la Muzaffer Tekin arasında defalarca telefon konuşmaları yapıldığı ortaya çıkmıştı. Ayrıca, tetikçi Arslan´ın, Muzaffer Tekin´in ortağı olduğu şirketin avukatlığını yaptığı tespit edilmişti. Ancak mahkeme bunların hiçbirisini görmemiş ve saldırının gerekçesini ´türban´a bağlamıştı.
Hatırlama güçlüğü yaşayan Karadeniz
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin´in Ergenekon operasyonuna ilişkin iddianamede Danıştay saldırısının yer aldığını açıklaması üzerine gözler davanın görüldüğü Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi´ne çevrildi. Ancak Mahkeme Başkanı emekli yargıç Orhan Karadeniz, Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz ve Başsavcıvekili Hamza Keleş´e ?Ergenekon ile Danıştay saldırısı arasında derin ilişki var? diyen tutuklu Osman Yıldırım´ı neden dinlemediklerine ilişkin sorulara ?Hatırlamıyorum? yanıtını verdi.
Yıldırım dilekçesinde Ergenekon´u tarif etmişti ama Karadeniz nedense(!) ciddiye almadı
Danıştay davasının kilit sanıklarından Osman Yıldırım, 29 Ağustos 2006 tarihinde, mahkemeye verdiği dilekçede saldırıyı ulusal çevreler ve JİTEM´in azmettirdiğini öne sürmüştü. Bu başvuru bir süre gizli kaldı. Yıldırım, duruşmalarda ?Başvurularımı dikkate almıyorsunuz? deyince, kamuoyu Yıldırım´ın JİTEM bağlantılı iddialarını öğrendi. Ancak mahkeme başvuruları ciddiye almadı.
Sadece Yıldırım´ın değil diğer sanıkların Ergenekon iddialarını da Karadeniz ciddiye almadı
Yıldırım, davanın karar duruşmasından önce cezaevinde sanık avukatlarından Mehmet Ener´e saldırıyı Ergenekon terör örgütünün azmettirdiğini de söyledi. Ener, Yıldırım´dan duruşmada bunları anlatmasını istedi. Karardan önceki duruşmada, Yıldırım´ın Ergenekon´la ilgili açıklamalarda bulunması beklenirken, Yıldırım susmayı tercih etti. Aynı duruşmada Mehmet Ener, Ergenekon operasyonu ile Danıştay saldırısının ilgisinin bulunduğu yönündeki gazete haberlerine dayanarak, soruşturmanın genişletilmesini istedi. Mahkeme, bu talebi de reddetti. Yıldırım, daha sonra mahkemede neden sustuğunu Ener´e, ?Soruşturmanın genişletilmesi talebi reddedilmişti? diye açıkladı.
Belgeler geldi ama Karadeniz onları da ciddiye almadı
11. Ağır Ceza Mahkemesi avukatların talebi üzerine Ergenekon soruşturmasını sürdüren İstanbul Başsavcılığı´ndan bilgi ve belge istenmesini kararlaştırdı. Üç ay gecikmeyle 14 klasörlük belge geldi. Klasörlerde kimi sanıkların ifadeleri ve ele geçirilen mühimmat ve dökümanlarla ilgili tutanaklar yer aldı. Mahkeme, ?Ergenekon ile bağını kanıtlamıyor? diyerek bu belgeleri de dikkate almadı.
Karadeniz: Hatırlamıyorum
Danıştay davası Ergenekon bağlantısı kurulmadan ve buna ilişkin iddialar araştırılmadan sonuçlandı. İstanbul Başsavcılığı tarafından yürütülen Ergenekon soruşturmasına Danıştay saldırısının dahil edilmesi üzerine gözler Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi´ne çevrildi ve verdiği karar tartışılmaya başlandı. Davayı sonuçlandırdıktan sonra emekliye ayrılan Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz, Taraf´ın ?Osman Yıldırım´ın dilekçelerine neden itibar etmediniz? yönündeki sorusunu, ?Bu tutumumuzu gerekçeli kararda açıklamış olmamız gerekiyor? diye yanıtladı. Karadeniz, ?Bize bir sürü dava geliyordu. Çok sayıda davaya bakıyorum. Şu an Yıldırım´ın dilekçelerini de neden reddettiğimizi de hatırlamıyorum. Biz İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nın Ergenekon operasyonu ile ilgili gönderdiği yazıları okuduk. Gönderilen dosyaya göre de iki olay arasında bağlantı yoktur yorumunu yaptık? dedi.
Kritik ne varsa hepsini unutmuş!
Orhan Karadeniz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderilen Ergenekon soruşturması kapsamında alınan ifadelerin ve belgelerin bulunduğu 550 sayfalık belgelerin içeriği konusundaki sorulara da ?hatırlamıyorum? yanıtını vermişti. Hürriyet Gazetesi´ne ?Gelen yazıda bağ kurulamadığı yazıyordu? diye açıklama yapan Karadeniz, Taraf´ın, ?Belgelerde böyle bir ibare yok? anımsatması ve ´üst yazıda olabilir mi, üst yazıyı kim imzalamıştı´ sorusu üzerine ?Belgeler üst yazı ile gönderilmişti. Şu an üst yazıların mahiyetini hatırlamıyorum. Ama Ergenekon belgelerini inceledim ve iki olay arasında bizim mahkeme bağlantı bulamadı? demişti.
Ergenekon soruşturması olmasa, Savcı Öz olayı araştırmasa demek Danıştay saldırısı türban işi diye kapatılacaktı.
Savcı Öz dinledi
Karadeniz´in itibar etmediği sanık Osman Yıldırım, Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz tarafından sorgulandı. Cezaevinde yapılan sorguda Yıldırım, dava bittikten sonra Öz´e Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi´ne atılan bombalarla ilgili bilgileri aktardı, Savcı da bunu iddianamesine taşıdı. Yıldırım ayrıca Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Hamza Keleş´e de ifade verdi. Yıldırım´ın ifadesinde bombaları Alparslan Arslan´a şimdi tutuklu emekli tuğgeneral Veli Küçük´ün verdiğini iddia etmişti.
Kamuoyunda çok önemli davalara bakan Karadeniz uzun yıllar Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başkanlığı yapmış ve kararları hep tartışılmıştı
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Orhan Karadeniz, meslek yaşamı boyunca çok önemli davalara baktı. DEP Davası, Sivas olayları, Danıştay saldırısı, Atabeyler Operasyonu Davası, eski İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı ve DTP Diyarbakır Milletvekili olan Akın Birdal´a saldırı, Aczmendilerin yargılanması, Uğur Mumcu cinayeti, HADEP´in olaylı kongresi, eski Çankırı Valisi Ayhan Çevik´e bombalı saldırı, Neşter Operasyonu gibi kamuouyunda büyük yankı uyandıran davalara başkanlık yapan Karadeniz, kapatılan Refah Partisi´nin (RP) son Genel Başkanı Necmettin Erbakan, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ahmet Tekdal, Şevki Yılmaz, Hasan Hüseyin Ceylan, İbrahim Halil Çelik´in yargılandığı birçok siyasi davada da mahkeme başkanlığı yapmış ve kararları hep tartışılmıştı.
Karadeniz´e Şantaj mı yapıldı?
26 Nisan 2010: Ergenekon sanıklarının, Danıştay cinayetini yargılayan hakim Karadeniz´i sürekli izledikleri ve Karadeniz´in şantaj amaçlı görüntülerini çektiği ortaya çıktı. TÜBİTAK´ın; OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri görevlilerinin, Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan Arslan´ın, saldırıdan bir gün önce (16 Mayıs 2006) Danıştay binasının önünde keşif yapması, aynı gün öğleden sonra silahlı iki kişi tarafından Danıştay binasına götürülmesi ve ardından da Danıştay binasında dolaştığına yönelik görüntüleri sildiğini ortaya çıkarması, kamuoyunda geniş yankı buldu. Danıştay davasının Ergenekon Terör Örgütü sanıklarıyla bağlantısını araştırmadan sonuçlandırdığı için eleştiren Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nin Başkanı Orhan Karadeniz, Danıştay kanıtlarının yer aldığı kayıtların silinmesine ilişkin ?TÜBİTAK´a inceleme yaptırmak lüzumsuz iş? şeklinde açıklama yaparken, Ergenekon sanıklarının Orhan Karadeniz´i sürekli izledikleri ve Orhan Karadeniz´in şantaj amaçlı görüntülerini çektiği ortaya çıktı. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Emekli Albay Mustafa Levent Göktaş´ın bürosunda ele geçirilen 51 No´lu DVD´de, ?AD YARGI ÇVRS? isimli klasör içerisinde bulunan dosyalar içerisinde, Orhan Karadeniz´in bir bayanla görüntüsünün yer aldığı iddia ediliyor.
51 nolu DVD Levent Bektaş´ın bürosunda ele geçirildi
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi´nin kararıyla Emekli Albay Mustafa Levent Göktaş´ın, Ankara Çankaya ilçesi Bolivar caddesi Cemal Nadir sokak Gül apartmanı 4/6 adresinde faaliyet gösteren Göktaş Hukuk Bürosu isimli işyerinde kritik görevlerde bulunan savcı ve hakimlerin görüntülerinin yer aldığı 51 No´lu DVD ele geçirildi. Söz konusu DVD´nin içeriğinde bulunan dosyalarda yapılan incelemede; ?ANK. MHK. BAŞKANI İSTANBUL KAÇAMAĞI? isimli dosya içerisinde bir bayan ve bir erkeğin araçtan inerken ve çeşitli binalara girerken gizli çekilmiş kamera görüntüleri bulundu. Söz konusu erkeğin Orhan Karadeniz olduğu iddia ediliyor.
Göktaş: Karadeniz´le sürekli görüşürüm
Ergenekon tutuklusu Emekli Albay Levent Göktaş, bürosunda ele geçirilen 51 No´lu DVD´ hakkında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı´na dilekçeyle açıklamada bulundu. Levent Göktaş, söz konusu dilekçesinde, 51 No´lu DVD´nin 5 Numara ile yer alan ?Ank. Mhk. Başkanı İstanbul Kaçamağı? ile şu açıklamada bulunuyor: ?(5) ´Ank. Mhk. Başkanı İstanbul Kaçamağı´ Hangi mahkeme başkanından bahsedildiğini bilmiyorum; ancak basında belirtildiği gibi, Ankara 11. Ağır Ceza Mah. Başkanı Orhan Karadeniz´den bahsediliyorsa; Orhan Karadeniz benim ağabeyim, babam gibi sevdiğim, saydığım bir hakimdir. Kendisiyle devamlı görüşürüm, hakkında böyle kayıt tutmam mümkün değil.?
Karadeniz, şikayetçi olacağını söylemedi
Gazetemize konuşan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi eski Başkanı Orhan Karadeniz, Ergenekon tutuklusu Emekli Albay Mustafa Levent Göktaş´ı tanıdığını doğruladı ve ?Levent Bey ile görüşüyorum ama görüntüler konusunda bilgim yok. Levent Bektaş´la tanışıyorduk, görüşüyorduk, samimiyetimiz o kadar? dedi. Orhan Karadeniz, 51 No´lu DVD´de, ?ANK. MHK. BAŞKANI İSTANBUL KAÇAMAĞI? isimli dosya içerisinde bir bayan ve bir erkeğin araçtan inerken ve çeşitli binalara girerken gizli çekilmiş kamera görüntülerinin bulunduğunu ve söz konusu kişinin kendisinin olduğunu hatırlatmamız üzerine sesi titreyerek, ?Kardeşim ne İstanbul´a gittim, ne de (...)? dedi. Orhan Karadeniz, Mustafa Levent Göktaş hakkında suç duyurusunda bulunup bulunmadığına yönelik sorumuza, ?Şikayetim olmadı. Bu 51 No´lu DVD´deki bilgileri ilk kez sizden duyuyorum. Bu verdiğiniz bilgilerden ilk kez haberim oluyor? diye konuştu. Orhan Karadeniz, söz konusu DVD´de yer alan görüntülerin kendisine şantaj amaçlı kullanılıp kullanılmadığına ilişkin sorumuza, ?Yok. Yok. Kimseden ne aldığım var, ne verdiğim var. Şikayetçi olmadım. İlk defa da sizden duyuyorum bu haberi... Bu konuda hiç şikayetim olmadı. Bu konuda hiç şikayet de gelmedi? şeklinde cevap verdi. Orhan Karadeniz, kendisinin bir bayanla kaçamak yaptığına yönelik görüntülerin yer aldığı 51. No´lu DVD´yi hazırladığı öne sürülen Levent Bektaş hakkında şikayetçi olup olmayacağına yönelik sorumuza ise net cevap vermedi. Ergenekon tutuklusu Emekli Albay Levent Göktaş´ın bürosunda ele geçirilen ve çok tartışılan 51 No´lu DVD´de kritik görevlerde bulunan hakim ve savcıların görüntüleri yer alıyor. Fişlenen 91 hakime daha önce Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker tarafından ´Ergenekon´dan şikayetçi olup olmadıkları´ sorulmuştu. Ek klasörler sayesinde, fişlemelere itiraz eden tek hakimin Yargıtay 4. Ceza Dairesi Hakimi C. A. olduğu anlaşıldı. ( Vakit)
(22 Nisan 2010, 14:02), son güncel.: (26 Nisan 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
´Danıştay kararında vicdanım hala rahat´
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi
Flaş!!! TÜBİTAK: Kayıtlar silinmiş, bir kısmını kurtardık
Danıştay´ın kameralarına bakan OYAK Güvenlik´te ilginç bağlantılar
Danıştay saldırısının Ergenekon davasıyla birleştirilmesi manşetlerimiz
Danıştay soruşturması sil baştan