Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Erzincan´daki Ergenekon Terör Örgütü soruşturmasının 1 numaralı sanığı olan ve iddianamede örgüt yöneticisi olmakla suçlanan 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk ile emir-komuta ile hazırlandığı giderek açığa çıkan Islak İmza´lı kontrgerilla belgesinin yazarı Kurmay Albay Dursun Çiçek´e sahip çıkmayı, halen görülmekte olan dava ve soruşturmalara yönelik skandal açıklamalarını ´yarı-askeri doğan medyası´na yapmayı sürdürmesi kamuoyundaki tepkileri giderek artırıyor. Darbe yeteneklerini kaybeden cuntacıların demokrasiye geçişte yaşadıkları menapoz dönemi yanlış üstüne yanlış yapmalarına neden oluyor. Başbuğ´un skandal açıklamalarına sert tepki gösterenlerden biri de AK Parti milletvekili Haluk Özdalga: ´Son dönemde ortaya saçılan darbe veya siyasete müdahale planlarının sayısı o kadar çok ki, artık kamuoyu bunların ayrıntıları bir yana, adlarını bile aklında tutamaz oldu. Sayın Başbuğ´un önemli bir görevi, gazetelere ve TV´lere uzun açıklamalar yapmaktan çok, TSK içinde siyasete bulaşmış unsurların tasfiyesine dönük kararlı adımların atılmasını sağlamak ve bu konuda ikna edici bilgileri kamuoyu ile paylaşmaktır.´
Darbelerden demokrasiye geçişte sancılı dönem: Menapoz
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Erzincan´daki Ergenekon Terör Örgütü soruşturmasının 1 numaralı sanığı olan ve iddianamede örgüt yöneticisi olmakla suçlanan 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk ile emir-komuta ile hazırlandığı giderek açığa çıkan Islak İmza´lı kontrgerilla belgesinin yazarı Kurmay Albay Dursun Çiçek´e sahip çıkmayı, halen görülmekte olan dava ve soruşturmalara yönelik skandal açıklamalarını ´yarı-askeri doğan medyası´na yapmayı sürdürmesi kamuoyundaki tepkileri giderek artırıyor. Darbe yeteneklerini kaybeden cuntacıların demokrasiye geçişte yaşadıkları menapoz dönemi yanlış üstüne yanlış yapmalarına neden oluyor. Başbuğ´un skandal açıklamalarına sert tepki gösterenlerden biri de AK Parti milletvekili Haluk Özdalga: ´Son dönemde ortaya saçılan darbe veya siyasete müdahale planlarının sayısı o kadar çok ki, artık kamuoyu bunların ayrıntıları bir yana, adlarını bile aklında tutamaz oldu. Sayın Başbuğ´un önemli bir görevi, gazetelere ve TV´lere uzun açıklamalar yapmaktan çok, TSK içinde siyasete bulaşmış unsurların tasfiyesine dönük kararlı adımların atılmasını sağlamak ve bu konuda ikna edici bilgileri kamuoyu ile paylaşmaktır.´
AK Parti´nin sosyal demokrat kökenli milletvekili Haluk Özdalga, Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ´un gazete ve televizyonlara verdiği röportajlara sert tepki gösterdi. Özdalga, Sayın Başbuğ´un açıklamaları hoş görülmesi mümkün olmayan yanlışlarla dolu. Yanlış üstüne yanlış yapıyor. dedi. Başbuğ´un, yargı süreci devam eden Erzincan davası sanıklarından 1. Ordu Komutanı Saldıray Berk´le ilgili ayrıntılı ve gerekçeli bir hüküm tesis ettiğine dikkat çeken Özdalga, Eğer Genelkurmay Başkanı kendisini Anayasa ve yasalara bağlı saymazsa, emri altındakilerden bunu nasıl bekleyecek? diye sordu. Özdalga, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: Sayın Başbuğ ´Ordu Komutanı Saldıray Berk, Alevi köylerini ziyaret ettiği için suçlanıyor. Bu çok çirkin bir olay´ diyor. Ne var ki asıl çirkin olan, böyle hassas bir konuda bir Genelkurmay Başkanı´nın gerçek dışı iddiaları dile getirmesi. Komutan Berk´in Alevi köylerini ziyareti konusu sadece çete üyeliği suçlamasıyla tutuklanmış bulunan bir astsubay başçavuş tarafından hazırlanan fişlerden birinde geçmektedir. Bu fiş de Berk´i suçlamak için değil, fişleri tutan çeteye dönük bir suç belgesi olarak dosyada yer almaktadır. Genelkurmay Başkanı´nın Albay Dursun Çiçek´in imzasını taşıyan suç belgesinin gerçekliğini hala kabullenmemesini de eleştiren Özdalga, Jandarma uzmanları dahil birbirinden bağımsız dört ayrı kuruluşun orijinal belgedeki imza Çiçek´in ´el ürünüdür´ dediğini hatırlattı. Başbuğ´un bütün bunları yeterli bulmamasına anlam veremeyen AK Partili vekil şöyle devam etti: Başka neler gerekiyormuş? Parmak izi analizi, yazı ve imza mürekkeplerinin tahlili, imzanın atıldığı tarihin tespiti, imza makinesi araştırması, yazının geldiği zarfın incelenmesi... Sayın Başbuğ adeta hukukun dayandığı temel prensiplerle ve sağduyu ile alay ediyor. Belli ki bu hayati konuda Sayın Başbuğ´un amacı gerçeğin ortaya çıkması değil, işi sulandırmak. Acaba neden? Haluk Özdalga, parola kisvesi altında Başbakan Erdoğan´a ´adi bir şekilde hakaret edilmesi´nin hesabının sorulmadığının altını çizerken Başbuğ´un bu konuyu çok da önemli bir konu değil şeklinde değerlendirmesini ´vahim bir yanlış´ olarak nitelendirdi. Özdalga, sözlerini şöyle tamamladı: Son dönemde ortaya saçılan darbe veya siyasete müdahale planlarının sayısı o kadar çok ki, artık kamuoyu bunların ayrıntıları bir yana, adlarını bile aklında tutamaz oldu. Sayın Başbuğ´un önemli bir görevi, gazetelere ve TV´lere uzun açıklamalar yapmaktan çok, TSK içinde siyasete bulaşmış unsurların tasfiyesine dönük kararlı adımların atılmasını sağlamak ve bu konuda ikna edici bilgileri kamuoyu ile paylaşmaktır. ( Zaman)
(23 Mart 2010, 11:02)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Hukukçular uyardı: Org. Başbuğ açıkça suç işliyor
Yeni bir ´Tanırım, iyi çocuktur´ vakası: Berk´in arkasındayız
Dava açılan subaylar hala görevde
Kontrgerilla Medyası
İşte adım adım Erzincan´daki Islak Komplo ve boşa çıkarılması
Erzincan´da savcı İlhan Cihaner ve Jandarma´nın ´ıslak imza´ operasyonları