Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Erzincan´daki Ergenekon Terör Örgütü soruşturmasının 1 numaralı sanığı olan ve iddianamede örgüt yöneticisi olmakla suçlanan 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk´e yine sahip çıktı. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ Hürriyet gazetesinin ardından dün de Vatan´dan Ruhat Mengi´ye verdiği röportajda, Erzincan davasının bir numaralı sanığı 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk´e kefil olduklarını söyledi. Başbuğ´un Erzincan davası ile ilgili ısrarla devam ettiği açıklamalarının açıkça suç unsuru taşıdığını belirten Emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel, ´Ortada Genelkurmay´dan kaynaklanan ciddi problemler var´ dedi. Emekli Askeri Hakim Ümit Kardaş da, Başbuğ´un açıklamalarının, Şemdinli´de bir kitabevine bomba atarken yakalan Astsubay Ali Kaya hakkındaki ´iyi çocuk´ benzetmesinden daha vahim olduğunu belirterek ´Böyle bir bürokratın 1 saat dahi görevde tutulmaması gerekiyor´ şeklinde konuştu.
Hukukçular uyardı: Org. Başbuğ açıkça suç işliyor
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Erzincan´daki Ergenekon Terör Örgütü soruşturmasının 1 numaralı sanığı olan ve iddianamede örgüt yöneticisi olmakla suçlanan 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk´e yine sahip çıktı. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ Hürriyet gazetesinin ardından dün de Vatan´dan Ruhat Mengi´ye verdiği röportajda, Erzincan davasının bir numaralı sanığı 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk´e kefil olduklarını söyledi. Başbuğ´un Erzincan davası ile ilgili ısrarla devam ettiği açıklamalarının açıkça suç unsuru taşıdığını belirten Emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel, ´Ortada Genelkurmay´dan kaynaklanan ciddi problemler var´ dedi. Emekli Askeri Hakim Ümit Kardaş da, Başbuğ´un açıklamalarının, Şemdinli´de bir kitabevine bomba atarken yakalan Astsubay Ali Kaya hakkındaki ´iyi çocuk´ benzetmesinden daha vahim olduğunu belirterek ´Böyle bir bürokratın 1 saat dahi görevde tutulmaması gerekiyor´ şeklinde konuştu.
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Erzincan´daki Ergenekon Terör Örgütü soruşturmasının 1 numaralı sanığı olan ve iddianamede örgüt yöneticisi olmakla suçlanan 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk´e yine sahip çıktı. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ Hürriyet gazetesinin ardından dün de Vatan´dan Ruhat Mengi´ye verdiği röportajda, Erzincan davasının bir numaralı sanığı 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk´e kefil olduklarını söyledi. Başbuğ´un Erzincan davası ile ilgili ısrarla devam ettiği açıklamalarının açıkça suç unsuru taşıdığını belirten Emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel, ?Ortada Genelkurmay´dan kaynaklanan ciddi problemler var? dedi. Emekli Askeri Hakim Ümit Kardaş da, Başbuğ´un açıklamalarının, Şemdinli´de bir kitabevine bomba atarken yakalan Astsubay Ali Kaya hakkındaki ?iyi çocuk? benzetmesinden daha vahim olduğunu belirterek ?Böyle bir bürokratın 1 saat dahi görevde tutulmaması gerekiyor? şeklinde konuştu.
Savcılar harekete geçmeli
Saldıray Berk´in ifade vermeye gitmemesinde de Genelkurmay´ın rolü olduğunu belirten Emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel Taraf ´a konuştu. Gündel şunları söyledi: ?Saldıray Berk iddianamede 1 numaralı sanık olarak yer aldığı halde, ifade vermesi bile sağlanamıyor. Bu noktada Genelkurmay´ın rolü var. Eğer Genelkurmay hukuka saygılı olsaydı, bu kadar ciddi bir suçtan hakkında iddianame hazırlanan bir üyesini adli makamlara kendisi teslim ederdi. Savcılar bir an önce hareket geçmeli, Genelkurmay Başkanı ve diğer sorumlular hakkında üzerlerine düşen görevi yerine getirmeli.?
Suç işleme özgürlüğü mü var
Başbuğ´un ve CHP´lilerin her beyanatlarında yargıyı etkilemeye yönelik bir tutum içinde olduklarını vurgulayan Gündel, hem Başbuğ´un hem de davanın gizli sanıklarıyla görüşen CHP´lilerin Anayasa´nın 138. Maddesi´nde sınırları çizilen çerçevede suç işlediklerini söyledi. Türk Ceza Kanunu´nun ve ilgili yasaların, Anayasa´nın ?Hiçbir organ, makam, merci ve kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz? şeklindeki 138. maddesinde tanımlanan suçlara ceza öngördüğünü belirten Gündel, ?Bugüne değin bu suçlardan, aralarında basın mensuplarının da olduğu pek çok kişi hakkında binlerce dava açıldı. Ancak belli ki ordunun ve CHP´lilerin suç işleme özgürlüğü var? şeklinde konuştu. Gündel, Başbuğ´un yargıyı etkilemeye yönelik davranışlarının muhatabının TCK´nın 288 maddesinin yanı sıra, suçu ve suçluyu övmek gibi pek çok madde olduğunu da sözlerine ekledi.
Basın suça ortak oluyor
Başbuğ´un verdiği siyasi beyanatlarla, Askeri Ceza Kanunu´nun 148. maddesini ihlal ettiğini belirten Emekli Askeri Hakim Ümit Kardaş ise Başbuğ´un, Saldıray Berk´i sahiplenmesini, Şemdinli´deki ?iyi çocuklar? olayına benzetti. Kardaş, ?Başbuğ ayrıca TCK´nın 288. maddesini ihlal etmiştir. Böyle bir bürokratın 1 saat dahi görevde tutulmaması gerekiyor. Ancak bazı basın mensupları da bir bürokratın açıkça suç niteliği taşıyan beyanatlarını sayfa sayfa yayımlayarak bu suça ortak oluyorlar? dedi.
?Darbe semineri kesinlikle doğru değil?
Berk´in suçlanmasını ?vahim? olarak değerlendiren Başbuğ, iddianamede Berk ile ilgili bölümün sadece 1 sayfadan oluşmasını küçümsedi. 3. Ordu Komutanlığı´nda icra edilen darbe semineri için ?Kesinlikle doğru değil? diyen Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanlığı´nın yaptığı incelemelere inanılmasını istedi. Savcılara güvenmediği izlenimi veren Başbuğ, ?Kara Kuvvetleri Komutanlığımız bu plan semineriyle ilgili detaylara hakim ve bu araştırma sonucunda gözüken nokta şudur ki, bu plan seminerinde iddia edilen şeylerin hiç biri gerçekleşmemiştir? ifadelerini kullandı.
Berk´e sahip çıkmaları doğalmış!..
28 Ocak günü Berk´in emriyle Erzincan-Üzümlü arasında bir gösteri yürüyüşü yapıldığı iddialarını, ?Tamamen tesadüf? diye açıklayan Başbuğ, Berk ile ilgili suçlamaların gizli tanık ifadelerine dayanmasını ise ?ilginç? olarak değerlendirdi. Başbuğ, ?Dolayısıyla iddianameleri biliyoruz, ek dosyalarını biliyoruz. Dolayısıyla bu tip olaylarda, bu tip durum almamızı bazılarının doğal karşılaması gerekir? diyerek imalı konuşması dikkat çekti.
?Kozmik Oda´da suç yok!..?
Başbuğ, Arınç´a suikast iddiasıyla aranan Seferberlik Ankara Bölge Başkanlığı´ndaki kozmik odada suç unsuru oluşturacak bir şey olmadığını ileri sürdü. Başbuğ, ?Biraz evvel söylediğim gibi çok gizli bilgilerin bulunduğu bölümde bizim değerlendirmemize göre suç unsuru oluşturan bir şey yok. Zaten bundan önceki safhalarda da ifadeleri var ilgili personelin, diğer bölümlerde yapılan aramalar var. Burada bir suç unsuru oluşturacak bir şey olmadığını değerlendiriyoruz? diye konuştu.
?Başbuğ hakkında dava açılabilir?
Hukukçular devam eden bir dava ile ilgili konuşan ve sanığa sahip çıkan Başbuğ´un yargıya müdahale suçu işlediğini ve yargılanması gerektiğini düşünüyor. Vakit´e konuşan Emekli Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, TSK mensuplarının Askeri Ceza Kanunu´na göre siyasi konuşmalar ve yargıya müdahale niteliği taşıyan açıklamalar yapmasının yasak olduğunu söyledi. Askerlerin eski etkinliklerinin kalmadığını belirten Kayasu, ?Bu nedenle sıkıntılı günler geçiriyorlar. Askerin siyasi konularda ve yargıya müdahale oluşturacak açıklamalar yapması yasaktır. Savcılar, Başbuğ hakkında dava açılabilir. Askeri savcılığa gönderebilir? dedi.
?Yargıya müdahale suçtur?
Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Sinan Kılıçkaya da, Başbuğ´un Berk´e sahip çıkmasının yargıya müdahale suçu oluşturduğunu söyledi. Kılıçkaya, şöyle konuştu: ?Sayın Başbuğ, TSK´nın başında bulunan bir kişidir, sokaktaki bir insan değildir. Bu nedenle karar merciinde bulunan hakim ve savcıları etkileyebilir. Bu açıklamalar yargıya dolaylı müdahaledir. Kanunlara göre yargıya müdahale suçtur.?
İddiaları araştırmayı bırakıp belgeleri sızdıranların peşine düşen Genelkurmay tepki çekiyor
Doğru olan, iddianın araştırılmasıdır. Yok eğer ortaya çıkarılmasını araştırırsanız bir daha kimse çıkarmaz
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu: Herkes ne yapmışsa soruşturulmalı, sonuna kadar gidilmelidir. Darbe planları, buna benzer birtakım mevcut müesses nizam aleyhine yapılan plan projelerin soruşturulması lazım. Bunun yolu kimse bu sürece karışmamalı, hakim ve savcılar rahat bırakılmalıdır. Yargıya kesinlikle müdahale edilmemeli, baskı altına alınmamalıdır. Ancak sızdırandan ziyade doğru olan ortaya atılan iddianın araştırılması, soruşturulmasıdır. Siz her defasında ortaya çıkarılmasını araştırırsanız kimse ortaya çıkarmaz. Zaten suç ve suçluyu gizlemek de suçtur. Ortaya çıkarmak esasta vatandaşlık görevidir. İftira atmışsa o başka bir şey. İftira atmaktan dava açılır.
Suç örtülmeye mi çalışılıyor?
Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Avukat Sinan Kılıçkaya: Genelkurmay´ın delilleri yok eden yerine, sızdıranı soruşturması çelişkili. TSK´nın suça karışan personelle ilgili idarî ve askerî yargının görev alanına giren konularda soruşturma yapması gerek. Suç işleyen yerine bunların soruşturulması, bir kısım suçların örtülmeye çalışıldığı, bir kısım suçluların da gizlendiği kuşkusunu akla getiriyor. TSK, hem idarî hem askerî yargıda soruşturma açıyorsa mutlaka kamuoyuyla paylaşmalı. Çubuklu´nun toplantısı delilleri karartmaktır. Ses kayıtlarındaki ifadeler delilleri karartmaktır. Hem cezai hem de disiplin soruşturması başlatılması gerekir. TSK disiplin işlemlerini yapmak yerine, suçu ortaya çıkaranı soruşturuyor.
Bu tavır, kamu vicdanını yaralıyor
Eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı: Genelkurmay´ın suç işleyen yerine sızdıranı soruşturması ´çok tuhaf.´ Bu durum adalet duygusunu sarsar. Genelkurmay gibi adalet duygusuna saygılı olması gereken bürokrasinin (teşbihte hata olmaz) ´cinayeti işleyen yerine, kimin öldürdüğü sakın sızmasın´ tavrı hukuku ve maşeri vicdanı rencide ediyor, kanatıyor. TSK´ya asimetrik hareket böyle yapılıyor. ´Kim sızdırdı´ gibi bir cadı avına çıkılması bir endişeyi gösteriyor. Olayı soruşturan savcılara destek verilmesi yerine hadiseler kapatmaya çalışılıyor. Hukuk ve demokrasiye bağlılık icraatla gösterilir. Savcılar derhal harekete geçmeli ve delilleri yok edenler hakkında soruşturma başlatmalı.
Genelkurmay yanlış yolda ilerliyor
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu: Önemli olan bu olguların varlığıdır. Olguların varlığı konusunda bugüne kadar ortaya çıkan deliller çok ciddi, bir soruşturmaya ve kovuşturmaya neden olan deliller. İşin esası budur. Genelkurmay Başkanlığı buna uygun olarak kendi içindeki hukuk dışı örgütlenmelere karşı çıkmalı ve bunu yaptığını kamuoyuna açıklamalıdır. Genelkurmay, köstebek arayışından öte kendi içindeki hukuk dışı oluşumları ortaya çıkaracak ve bağlantılarına son verecek, orduyu siyasetin dışında bir güvenlik aygıtı olarak dizayn etmelidir. Genelkurmay maalesef kendi içerisindeki bu hukuk dışı örgütlenmeleri ortaya çıkaracak bir yolu izlemiyor. ( Zaman)
(22 Mart 2010, 15:19), son güncel.: (23 Mart 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Yeni bir ´Tanırım, iyi çocuktur´ vakası: Berk´in arkasındayız
Dava açılan subaylar hala görevde
İşte adım adım Erzincan´daki Islak Komplo ve boşa çıkarılması
Erzincan´da savcı İlhan Cihaner ve Jandarma´nın ´ıslak imza´ operasyonları
Kontrgerilla Medyası