Balyoz Planı soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek ve bazı muvazzaf subaylar İstanbul Emniyet Müdürlüğü´nden Beşiktaş´taki İstanbul Adliyesi´ne sevkedildi. İlerleyen dakikalarda Fırtına ve Örnek´in adliyeye sevkedilmediği hala emniyette bulundukları açıklandı. Adliyeye sevkedildiği kesinleşen kişilerden birisi de emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü.
Paşaların sorguları grup grup yapılıyor
Balyoz Planı soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek ve bazı muvazzaf subaylar İstanbul Emniyet Müdürlüğü´nden Beşiktaş´taki İstanbul Adliyesi´ne sevkedildi. İlerleyen dakikalarda Fırtına ve Örnek´in adliyeye sevkedilmediği hala emniyette bulundukları açıklandı. Adliyeye sevkedildiği kesinleşen kişilerden birisi de emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü.
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü´nden çıkarılarak sıkı güvenlik önlemleri altında bir polis minibüsüyle adliyeye ulaştırılan 4 emekli subay, hakim ve savcıların kullandığı bölümden adliye binasına alındı. Haklarında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce arama ve yakalama kararları çıkartılan bazı şüphelilerin, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti´ni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve örgüt üyeliği suçlamasıyla gözaltına alındıkları ifade edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden emekli astsubay Arif Şener´e İstanbul Organize Şube Müdürlüğündeki sorgusu sırasında Balyoz Güvenlik Harekat Planında geçtiği öne sürülen bazı metinlerin sorulduğu, Şener´in susma hakkını kullanmadığı ve alınan ifadesinin tamamlandığı belirtildi. Gözaltında bulunan şüpheliler arasında yer alan eski İstanbul Merkez Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü emekli Albay Kubilay Aktaş ile birlikte bazı kişilerin işlemleri İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Ergin Saygun, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Oramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü, eski Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Araştırmalar ve Etüt Merkezi (SAREM) Başkanı emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü emekli Korgeneral Engin Alan ve emekli Tuğgeneral Baki Erdoğan´ın da aralarında bulunduğu diğer şüphelilerin işlemlerinin ise Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü´nde devam ettiği öğrenildi.
12.20: Emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü adliyeye getirildi
Balyoz darbe planı soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü adliyeye getirildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü´ndeki işlemleri tamamlanan emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü, Beşiktaş´taki İstanbul Adliyesi´ne getirildi. Öğütçü, hakim ve savcıların giriş yaptığı kapıdan adliye binasına alındı.
2´si muvazzaf amiral, 7 kişi tutuklu
Balyoz soruşturması kapsamında dün gözaltına alınanlardan 2´si muvazzaf subay 7 asker tutuklandı. 6 kişi savcılık sorgusundan sonra serbest bırakıldı.
Balyoz´u yiyince sarsılan Baykal çirkinleşti: Hükümeti İstanbul´u işgal eden düşman kuvvetlere benzetti
´Gerekirse Başbuğ´u görevden al´ demişti, gözaltılara bile karşı çıktı
Balyoz darbe planının TÜBİTAK ve Emniyet´çe gerçek olduğunun tespit edilmesi, CHP´yi zor durumda bıraktı. Daha önce hükümete Eğer doğruysa Genelkurmay Başkanı´nı görevden al. diye seslenen Baykal, gözaltıları sert bir dille eleştirdi. Taraf´ın haberi üzerine Savcılar bunu ihbar kabul edip inceleme başlatmalı. diyen CHP sözcüsü Mustafa Özyürek de operasyonlara karşı çıktı. Balyoz darbe planının kamuoyuna yansıdığı günlerde Başbakan Tayyip Erdoğan´a Doğruysa, Genelkurmay Başkanı´nı görevden al. çağrısında bulunan CHP lideri Deniz Baykal, gözaltılar başlayınca farklı konuştu. Baykal, plan çerçevesinde emekli ve muvazzaf askerlerin gözaltına alınmasına sert tepki gösterdi. Hükümeti, İstanbul´u işgal eden düşman kuvvetlere, gözaltına alınan isimleri de 1919-1920 yıllarında Malta´ya sürgün edilen Kurtuluş Savaşı´nın önemli şahsiyetlerine benzetti.
Baykal: Humeyni öncesi sonrası, Hitler öncesi sonrası bir durumdayız
Baykal 7 Ocak 2009 tarihinde gerçekleşen ve emekli Generaller Kemal Yavuz ile Tuncer Kılınç, eski özel harekatçı İbrahim Şahin, eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz ve Yalçın Küçük gibi şüphelilerin gözaltı dalgasına da köpürmüş ne diyeceğini şaşırmıştı: ´Humeyni öncesi sonrası, Hitler öncesi sonrası bir durumdayız. ´Türkiye işgal edildi, yabancı güçler Türkiye´ye el koydu, kendi çıkarları doğrultusunda memleketi allak bullak etti, her yere el uzatmaya başladı´ düşüncesi oluşuyor. Malta sürgünleri, yeniden Türkiye´nin gündemine geliyor. İstanbul´u işgal eden yabancı güç, bu memleketin en saygıdeğer kişilerini sürgün etmişti, hepsi geri döndü. Şimdi Türkiye yine böyle bir tabloya doğru sürüklenmek isteniyor.´ ifadelerini kullanmıştı.
´Balyoz doğru çıkarsa sarsılırım´ demişti
Baykal, Balyoz planının medyada yeraldığı günlerde Milliyet Gazetesi´ne verdiği röportajda, Eğer ´Balyoz´ doğru çıkarsa benim dünyam çok sarsılır. Çok derin bir üzüntüye girerim, çok derin bir sorgulama yaparım. Bunu benim mantığım kabul etmez. Ben böyle yetiştirilmedim. Benim doğrularım, gerçeklerim, inançlarım, kimliğim, hepsi sarsılır böyle bir şey karşısında. demişti. ( Zaman)
Genelkurmay: Eğitiminde zafiyet olan karargah subaylarının kusurudur ve TSK´nın iç meselesidir!
Balyoz soruşturması kapsamında gözaltına alınanlar arasında Sosyetik Fişleme´nin mimarı emekli Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol da var. Varol, 2004 yılındaki 2. Zırhlı Tugay Komutanı (Kartal-İstanbul) görevini yürütürken kaymakamlıklara yazı göndererek, ´ABD ve AB yanlısı kişiler ile yüksek sosyete´ hakkında istihbarat toplanmasını istemişti. ´Sosyetik fişleme skandalı´ olarak anılan olayın kahramanı Varol 2004 yılında emekli oldu. Kaymakamlıklara gönderilen istihbarat yönergesinde ´bölücü ve yıkıcı´ faaliyetlerde bulunan kişi ve kurumlar hakkında bilgi toplanması talep edilmişti. Haklarında istihbarat bilgisi istenenler arasında AB ve ABD yanlısı kişiler, sanatçılar, yüksek sosyete grupları, satanistler, masonlar, azınlıklar, Çerkez, Arnavut ve Çingene kökenli vatandaşlar ve internet grupları da yer almıştı. Olayın 10 Mart 2004´te Hürriyet´in manşetine taşınması üzerine Genelkurmay aynı gün bir açıklamayla haberi doğrulamıştı. Açıklamada, hata yapıldığı kabul edilerek, Çalışmada yer alan bazı hususların düzeltilmesi maksadıyla da gerekli incelemelere başlanmıştır. Sadece üç maddesinde yer alan ve basın tarafından yansıtılan amacını aşmış istekler ise bu konudaki eğitiminde zafiyet olan karargah subaylarının kusurudur. Bu mesele Türk Silahlı Kuvvetleri´nin bir iç meselesidir. denilmişti. ( Zaman)
Baykal, darbeci mi?
Mümtazer Türköne (Zaman, 25 Şubat 2010): Her şeyin alt-üst olabileceği çok keskin bir virajı geçiyoruz. Devlet üzerindeki silahlı egemenlik dönemi sona eriyor. Kurumlaşmış, kendi geleneklerini oluşturmuş bu tür iktidar yapılarının tasfiyesi, diğer ülkelerde büyük karışıklıklara yol açtı. Şu ana kadar biz bu riskli dönemeci ciddi bir savrulma yaşamadan geçiyoruz. AK Parti hükümeti temsil ettiği halkın ve kendisinin hukukunu savunuyor. Eline geçen tarihi fırsatı değerlendirip askeri vesayet dönemini kapatmak ve demokrasiyi yerleştirmek zorunda. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ başta olmak üzere, aklı başındaki bütün askerler sorumlu davranıyorlar. Maceraya kalkışacak olanların önünde engel olarak duruyorlar. Darbeciler ikiletmeden kuzu kuzu ifade veriyorlar. Ertuğrul Özkök bile kendi amalarıyla uğraşıyor. Darbeyi savunan medya mensupları, cümlelerin arasına özenle ricat kapıları yerleştiriyor. MHP dikkatli ve ölçülü; demokrasinin yanında ve darbecilerin karşısında duruyor. Sadece Baykal, darbecileri azimle, kararlılıkla ve bütün muhakeme sisteminin çökmesi pahasına savunuyor. Acaba neden? Ahmet Altan dünkü yazısında Bugün ordunun siyasi desteği CHP´nin aldığı oy kadardır. diyor. Tersinden bakalım. CHP´nin oy tabanı hızla sadece darbeden medet umanların sayısına doğru iniyor. Bu durum bir siyasi partinin demokrasinin agorasında eline benzin bidonunu alıp kendini yakmasına benziyor. Soğuk Savaş dönemine özgü ajan provokatör entrikaları dışında, CHP´nin Baykal eliyle siyasi intiharının başka açıklaması yok. İhtimaller şöyle: Birincisi, Baykal darbe geleneğinin üretip siyasete yerleştirdiği bir siyasetçi mi? İkincisi, darbe kadrosu içinde mi yer alıyor? Yani planlanan suçların içinde bir fail olarak mı bulunuyor? Üçüncüsü, darbe sonrasında ikbal kapılarının sonuna kadar açılmasını -başbakan olmak gibi- bekliyor. Bu üç ihtimalin dışında başka bir ihtimal daha var. Ama bu ihtimal, Baykal´ın siyasi zekâsını hiçe saymak anlamına geliyor. Baykal´ın, darbeciliğin kendisini daha güvenli ve güçlü bir konuma taşıdığını, CHP´ye oy kazandırdığını düşünmesi mümkün mü? Ben sanmıyorum. Peki sıraladığım ihtimallerden hangisi sizce doğru? ( Mümtazer Türköne, Zaman)
Bu saatten sonra Baykal´dan...!
Hikmet Genç (Star, 27 Şubat 2010): Öyle az buz değil.. Tam 17 emekli general, 4 muvazzaf amiral, 27 subay ve bir astsubay gözaltına alındı.. Demek ki bu ülke cuntacılarla yüzleşmeye gerçekten kararlı.. Tabi Baykal öyle düşünmüyor.. ´Balyozcular´ın gözaltına alınmasına şiddetle karşı çıkıyor.. ´Manzara üzüntü verici..´ diyor.. (Kendince haklı elbette.. Onca cuntacı ´dava arkadaşı´ gözaltına alınmış, bir üzüntü.. Müvekkillerinin sayısında dramatik bir artış var, iş çoğaldı, daha çok çalışması lazım, o da başka bir üzüntü..) Ve şöyle devam ediyor; ?Bir süre önce toplumda yüksek sorumluluklar üstlenmiş saygın insanların birdenbire böyle suçlanıyor olması, suçluluklarının altında nelerin yattığıyla ilgili kamuoyunu tatmin edecek açıklamaların yapılamamış olması üzücü...? İşte ben de buna ifrit oluyorum.. Cuntacıları savunanların ortak dili bu.. Ve genellikle şöyle başlarlar söze; ´Devletin en üst kademelerinde bulunmuş!...´ Veya şöyle benzer bir giriş; ´Yıllarca en saygın makamlarda görev almış!...´ Ya da Baykal´ın dediği gibi; ´Bir süre önce toplumda yüksek sorumluluklar üstlenmiş saygın insanlar......´ (´...toplumda yüksek sorumluluklar üstlenmiş?!!.. Ne demekse?!..) Eee??!... Bunlar suç işleyemezler mi? İşleyemezler!.. Onların mutlak masumiyeti toplumsal statülerinden menkuldur.. ´Devletin en üst makamlarında yıllarca görev yapanların hiç bir şekilde suç işleme imkan ve ihtimalleri yoktur bu memlekette!.. (asker ve bürokrattan söz ediyoruz elbette... Yoksa başbakan, bakan gibi seçilmişler suç işlerler.. Hatta cezaları idam bile olabilir!..) Yani ´koskoca general, koskoca yargıç..´ dediğin zaman orada duracaksın! Atanmışlar ´pirüpak´tırlar!.. Sorgulanamazlar, yargılanamazlar!.. Onlar devletin asli unsurlarıdır! ( Peki halk nedir?..Teferruat mı?!..)
Sanıklar birden değil yavaş yavaş alıştıra alıştıra suçlanmalı!
´Koskoca bilmem ne´ gerekçesi dışında cuntacıları savunurken kullandıkları başka bir jargon daha var ; ´Ne için yargılandıklarını dahi bilmeden....´ ( Bunu en çok Ruhat kullanır.. Her hafta yaptığı ´Dar Açıdan(!)´ adlı programda en az bir defa söyler..) Ergenekon sanıkları ne için yargılandıklarını bilmiyorlarmış!.. ( O sayfa sayfa iddianameler sanıklar ve avukatları yokken mahkeme duvarlarına okundu herhalde!) Baykal´ın Balyozcu askerler için sar fettiği o cümleyi tekrarlayalım; ´..Saygın insanların birdenbire böyle suçlanıyor olması, suçluluklarının altında nelerin yattığıyla ilgili kamuoyunu tatmin edecek açıklamaların yapılamamış olması üzücü...´ (Cümle olduğu gibi Baykal´a aittir..) Evet şaka gibi ama ifade aynen böyle.. ´Saygın insanları öyle birdenbire suçlamayacaksın!..´ Peki nasıl yapacaksın?.. Yavaş yavaş, alıştıra alıştıra mı?!!...´Bak çekiç çivi çakmak için kullanılan küçük bir el aletidir.. Balyoz ise onun büyüğü olup....´ şeklinde başlasalardı soruşturmaya, daha mı iyi olurdu acaba?!!.. Böylece ´birdenbire suçlama´ olmazdı, şok yaşamazdı Balyozcular..
´Balyoz iddiaları ciddiyse Genelkurmay başkanını görevden al ben olsam alırdım´ diyen kararsız Baykal
Peki şu ifade için ne diyeceksiniz? ?Suçluluklarının altında nelerin yattığıyla ilgili kamuoyunu tatmin edecek açıklamaların yapılamamış olması üzücü...´ (Bu cümle de olduğu gibi Baykal´a ait...) Yahu ´suçluluklarının altında neler yattığını´ Taraf´ın manşetlerinden okumadı mı kamuoyu?.. Haftalardır ´Balyoz´la yatıp ´Balyoz´la kalkmıyor muyuz?.. Ses kayıtlarına kadar bir çok bilgi ve belge sızmadı mı basına?.. Kamuoyunu tatmin edecek o açıklamaları kim yapacaktı? Savcı mı?.. Bakan mı?.. Yoksa Erdoğan mı?.. O zaman ne diyecektiniz; ´siyasi iktidar soruşturmayı yönlendiriyor.. Açıklama yapmazlarsa da bu sefer kamuoyu tatmin olmuyor.. Baykal bir türlü memnun olamıyor.. Aslında belki karar veremiyor!.. Zira Taraf Gazetesi´nin ´Balyoz Darbe Planı´nı yayınlamasından sonra Baykal ne diyor Başbakana? İddialar ciddiyse Genelkurmay Başkanı´nı görevden al.. Ben olsam alırdım!.. Akıllara ziyan siyasetçi olmak böyle bir şeydir herhalde.. Balyoz´u gazete manşetlerinden öğrenen Baykal, ´İddialar ciddiyse´ diyebiliyor, yani kafasında bir istifham oluşabiliyor.. Hatta ´Balyoz doğru ise benim dünyam sarsılır´ deyip yaşayabileceği muhtemel bir travmadan dahi söz edebiliyor.. Lakin bugün ne diyor; Gözaltıları kaygıyla izliyoruz.. Bunlar darbe dönemlerinin görüntüleri..´ Ve işte o cümle; ?Bir süre önce toplumda yüksek sorumluluklar üstlenmiş saygın insanların birdenbire böyle suçlanıyor olması, suçluluklarının altında nelerin yattığıyla ilgili kamuoyunu tatmin edecek açıklamaların yapılamamış olması üzücü...? Basında çıkan bilgi doğrultusunda ´iddialar ciddiyse, Balyoz doğruysa..´ diyebilen Baykal birden çark ediyor.. Üstelik 4´ü muvazzaf amiral olmak üzere onca muvazzaf ve emekli subayı gözaltına alabilecek kadar yeterli belge ve delil olduğu gerçeğinin ortaya çıkmasından sonra yapıyor bu dönüşü.. (Bu arada hatırlatalım; Dün, adliyeye sevk edilen 13 şüpheliden aralarında 2 muvazzaf amiralin de bulunduğu 7 muvazzaf ve emekli subay tutuklandı..) Valla onu bunu bilmem de, ola ki bu cuntacılar yargılandılar ve Ergenekoncular, Balyozcular, Kafesçiler..vs, suçlu bulundular.. İşte o zaman Baykal´ın dünyası gerçekten sarsılır.. Bir şey değil, işin içinde siyasi hayatını cunta avukatı olarak bitirme riski de var.. Bir siyasetçi için çok acı bir son.. Lakin Baykal´ın gidişatı bu yönde.. ( Hikmet Genç, Star)
(24 Şubat 2010, 10:23), son güncel.: (27 Şubat 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Camiler bombalanacak ardından tanklar sıkıyönetim için harekete geçecekti!!! İşte Balyoz Darbe Planı
Balyoz Planı manşetlerimiz
Ergenekon ve benzer soruşturmalara karşı CHP´nin tavrı