Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´in gözaltına alınması sırasında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek´in devreye girdiği ve bunu engellemek için Erzurum Savcılarını tehdit ettiği ortaya çıktı. Özbek´in, Cihaner´i telefonla arayarak destek verdiği ve aramayı yapan savcıya gözdağı anlamı taşıyacak şekilde, isim ve sicil numarasını sorduğu belirlendi. Telefon konuşmalarına, aramaya katılan polis ve savcılar da şahit oldu. Özbek, Cihaner´i ve görevini yapan savcıyı aradığını kabul etti: ´Kurul adına Türkiye Cumhuriyeti´nin bir başsavcısının makamında ve evinde yapılan aramanın niteliğini öğrenmek amacıyla yaptığım bir görüşmedir.´
FLAŞ!!! HSYK Başkan Vekili, savcıyla görüştüğünü kabul etti
Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´in gözaltına alınması sırasında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek´in devreye girdiği ve bunu engellemek için Erzurum Savcılarını tehdit ettiği ortaya çıktı. Özbek´in, Cihaner´i telefonla arayarak destek verdiği ve aramayı yapan savcıya gözdağı anlamı taşıyacak şekilde, isim ve sicil numarasını sorduğu belirlendi. Telefon konuşmalarına, aramaya katılan polis ve savcılar da şahit oldu. Özbek, Cihaner´i ve görevini yapan savcıyı aradığını kabul etti: ´Kurul adına Türkiye Cumhuriyeti´nin bir başsavcısının makamında ve evinde yapılan aramanın niteliğini öğrenmek amacıyla yaptığım bir görüşmedir.´
Masum amaçlı bir görüşmeymiş
Arama yapıldığı sırada Cihaner´e telefon açan Özbek, ?Arama yapan savcının sesi hafif geliyordu. İsmini anlayamadım. Tekrarladı? dedi. Özbek, görüşmenin şahitleri olmasına rağmen dinlendiğini iddia etti. Star gazetesinde yayımlanan haberin ardından HSYK´ya girişinde gazetecilerin sorularını cevaplayan Özbek, aramayı kabul ederek olayı şöyle aktardı: Elbette görüştüm. Görüştüm derken İlhan Bey´in makamında bir arama yapıldığı söylenince Kurul olarak bilgi almak maksadıyla santral sekreterlerimiz vasıtasıyla görüştük. Önce kendisine ulaşılamadığını söylediler. Arkasından evini bağladılar. Eşiyle (Cihaner´in eşi) görüştüm. Evde arama yapıldığını ifade ettiler. ´Savcı Bey´i veriyorum.´ dedi. Bir savcı arkadaşımızın sesini duydum. Adını söyledi, anlayamadım. Çok hafif geliyordu. ´Adınızı anlayamadım affedersiniz Savcı Bey.´ dedim. Tekrarladı. Böyle bir görüşmemiz oldu. ´Arama yapıyoruz efendim.´ dedi. Ben de ´Kolay gelsin.´ dedim. Eşine ´Geçmiş olsun.´ dedim. Daha sonra İlhan Cihaner´in kendisini aradığını belirten HSYK Başkan Vekili, Başsavcı´nın arama yapıldığını ve gözaltına alınacağını aktardığını söyledi. Cihaner´in direneceğini söylemesi üzerine, ´Böyle şey olmaz, sakın ha.´ dedim. Bu şekilde bir görüşmemiz oldu. dedi. Savcının telefon numarası ve sicil numarasını istediği yönündeki iddiaları yalanlayan Kadir Özbek, ´Ben hakimlerin, savcıların sicil numarasını niye isteyeyim ki? Bütün savcıların sicil numaraları benim önümde ve bilgisayarımda duruyor. Öyle bir şey söz konusu olamaz. diye konuştu. Evde arama yapan ve soruşturmayı yürüten 4 savcının yetkileri, Cihaner´in tutuklanmasının ardından HSYK tarafından kaldırılmıştı. Cihaner, arama öncesinde de söz konusu savcıların görevden alınması için HSYK´ya başvurmuştu. ( AA)
HSYK´nın atadığı savcı farklı çıktı, Cihaner´in tahliyesini istedi
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından Tarık Gür´ün yerine atanan Özel Yetkili Başsavcı Vekili Taner Aksakal´ın, İlhan Cihaner´in tahliyesine karar verilmesi talebi 2. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi İsmail Şahin tarafından reddedildi. Mahkeme, ´silahlı terör örgütüne üye olmak, birden fazla kişiyi tehdit, iftira, kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçlarından tutuklu bulunan Cihaner hakkında CMK´nın 100/3 suçlarına yönelik olması, kuvvetli suç şüphesinin varlığı, mevcut delil durumu, delilleri karartma şüphesi bulunması nedeniyle tahliye talebinin reddine karar verdi. Eski Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal´ın Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklattığı Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner´in avukatlarının itirazı ve savcının mütalaasına rağmen 2. Ağır Ceza Mahkemesi tutukluluk halinin devamına hükmetti. HSYK tarafından Tarık Gür´ün yerine atanan Özel Yetkili Başsavcı Vekili Taner Aksakal, şüphelinin aleyhine olan delillerin büyük çoğunlukla toplanmış ve sabit ikametgah adresi olması nedeniyle yurtdışına çıkma yasağı konularak tahliyesine karar verilmesini istemişti.
´Sicil numaranı ver´ sözü anayasal suçtur
24 Şubat 2010: Emekli Askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu, Özbek´in arama yapan savcıyı aramasının yargıya baskı olduğunu belirterek, HSYK, hakim ve savcılardan kararları konusunda kurumsal olsa bile bilgi alamaz. dedi. Tarımcıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: Müdahale gibi algılanacak şekilde olaya taraf olamaz. HSYK Başkan Vekili´nin telefonunu açan savcının nasıl algıladığı önemlidir. ´Sicil numaranı ver´ sözü trafik polislerini Doğu´ya sürmek için söylenen bir sözdür. HSYK Başkan Vekili bu sözü söylediyse bu yargıya baskıdır. Ne de olsa savcıların özlük dosyaları HSYK´nın elindedir. Onlar da insandır yükselmek isterler, terfi ve tayin isterler. Bu anlamda oradan gelecek her telefon ´eko´ yapabilir. Bu anlamda teselsül halinde bir ihsas-ı rey var. Kast-ı mahsusa ile bir ihsas-ı rey var. Örtülemeyecek şekilde görülüyor. Özbek´in savcıyla konuşurken sicilini sormasa dahi sesinin tonunun bile çok önemli olduğuna dikkat çeken Tarımcıoğlu, Kelimelere yaptığı vurgu önemlidir. Asıl algılamayı telefonla konuşan savcı yapacaktır. O da durumu tutanakla tespit ettiyse yargı görevi yapanı etkileme suçudur. Yargıya telkin, tavsiye ve tehdidin cezası vardır. Zaten anayasal bir suçtur. Anayasa´nın 138. maddesinde ´Hiç kimse hakim ve savcılara yönlendirmede bulunamaz´ diyor. Buna HSYK da dahildir. HSYK alelacele apar topar bir karar aldı. Bu direkt ihsas-ı reydir, yetki aşımıdır. Hiçbir kanun ve anayasa maddesi bu hakkı vermemektedir. Durumdan vazife çıkartıp olaya müdahale ettiler. Görev devam ederken yetkilerini aldılar. şeklinde konuştu. ( Zaman)
Kurul, aldığı kararın yasal gerekçesini hala açıklayamadı
Kamuoyu, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu´ndan (HSYK) Erzurum savcılarının yetkisinin alınmasının hukuki gerekçelerini açıklamasını bekliyor. Karar jet hızıyla alındı ama 7 gün geçmesine rağmen Kurul´dan, henüz tatmin edici bir cevap gelmedi. HSYK, söz konusu kararı, Ceza Muhakemeleri Kanunu´nun (CMK) 250/3. maddesine dayandırdı. Yetkileri alınan savcıların ´yetki aşımında´ bulunduklarına bu çerçevede hükmetti. İlgili kanun maddesi, 1. sınıf savcıların Yargıtay´da yargılanacaklarını öngörüyordu ama tek başına tatmin edici kanuni bir gerekçe değildi. Çünkü, 1. sınıfa ayrılmış savcıların soruşturmalarının nasıl yürütüleceğini açıklamıyordu. HSYK, savcıların yetkisinin alınmasında ilginç prosedür izlemişti diğer yandan. Önüne konuyla ilgili inceleme ve soruşturma raporu gelmeden karar vermişti. Karara kaynaklık eden Erzurum´daki soruşturma dosyasının içeriği hakkında bilgi sahibi olup olmadığı anlaşılamayan HSYK, yasal gerekçenizi açıklayın yollu çağrılara muhatap kaldı. Kapsamlı ve can alıcı soruları gündeme getiren ise Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç oldu. Arınç´ın ´Ey, 5 tane değerli üye´ hitabıyla yönelttiği sorular özetle şöyleydi: Savcılar hakkında size ulaşan bir soruşturma var mıdır? Savcıların görevlerini kötüye kullandıkları konusunda bir soruşturma raporuna dayanıyor musunuz? Hangi tespite dayanılarak yetkileri kaldırılmıştır? Hangi hukuki gerekçelerle aldınız? Neden alelacele işlem tesis edildi? Soruşturmanın içeriği hakkında, HSYK´ya ulaşmış herhangi bir bilgi veya belge var mıdır? Varsa, bu gizli soruşturmanın bilgilerini hangi yasal usullerle temin ettiniz? Bir yasal gerekçe gösterme zorunluluğunu neden hissetmediniz?
HSYK Başkanı itiraf etti
HSYK bu sorulara cevap vermedi. Benzer soruların yer aldığı Adalet Bakanlığı´nın itirazını, anında reddetti. HSYK´nın yargılama yetkisi bulunmadığı, yargılama süreçlerindeki hataları giderme makamının mahkemeler olduğu hatırlatmasını da görmezden geldi. Bu noktada, HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek´in ´mağduriyetin önlenmesine yönelik bir işlemdi´ açıklaması ilginçti. HSYK´nın mahkeme yetkisi kullandığının itirafıydı. Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner, hakim kararıyla hala tutukluydu oysa. Tutukluluğu sürdüren hakimler hakkında, savcılara benzer işlem yapılmamıştı. Özbek´in bu yöndeki soruya verdiği cevap da yine bir çelişkinin itirafıydı: ´Bunu söylemek, bir yerde bu işin boyutlarını biraz daha büyütmek anlamına gelir. O, belki bizim yargı bağımsızlığına karşı hassasiyetimizden.´ En son, eski İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, Taraf´taki röportajında HSYK´ya ciddi eleştiriler getirdi. Kurul´un yetkisini aştığına değinen Sayman, HSYK, savcının yetkisini keyfi olarak asla alamaz. Mutlaka bir gerekçesinin olması gerekir. Burada vahim olan HSYK´nın gerekçesi. ifadelerini kullandı. ( Zaman)
(23 Şubat 2010, 15:42), son güncel.: (24 Şubat 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
İşte adım adım Erzincan´daki Islak Komplo ve boşa çıkarılması
Erzincan´da savcı İlhan Cihaner ve Jandarma´nın ´ıslak imza´ operasyonları
Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri
HSYK üzerinden Ergenekon davasını akamete uğratma çabaları
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi
Islak İmzalı ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz