İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 'futbolda şike' soruşturmasında kumpas kurduğu gerekçesiyle örgüt mensubu 88 sanığın yargılandığı davada gerekçeli karar açıklandı. 2 bin 899 sayfalık gerekçeli kararda, 'Soruşturmanın asıl amacının, suçu ortaya çıkarmak değil de örgütsel saikler doğrultusunda kamuoyunda kargaşa meydana getirebilecek ve çeşitli kulüpleri ve taraftar gruplarını karşı karşıya getirebilecek bir araç olacak şekilde şike ve teşvik iddialarını gündeme getirerek bu iddiaların FETÖ/PDY'nin amaçları doğrultusunda kullanılmak istendiği mahkememiz tarafından değerlendirilmiştir.' denildi. Kararda, FETÖ'nün doksanlı yıllardan beri futbol dünyasında yapılandığı, şike kumpasıyla taraftarları sokağa dökmeye amaçladığı belirtilerek 'Bu örgüt ile mücadele sadece Cumhurbaşkanının şahsı yahut yargı makamları ile yahut mağdur Fenerbahçe Spor kulübü ve diğer mağdurlarla sınırlı kalmayarak topyekün verilmesi gereken bir mücadeledir' denildi.
09.09.2021 13:22 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 'futbolda şike' soruşturmasında kumpas kurduğu gerekçesiyle örgüt mensubu 88 sanığın yargılandığı davada gerekçeli karar açıklandı.
7 Eylül'de İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce açıklanan 2 bin 899 sayfalık gerekçeli kararda Fetullahçı Terör Örgütü'nün kuruluşu, örgütün amacı ve stratejisi, örgütün yapılanması ve işleyişi, örgütün hiyerarşik yapısı anlatıldı. Gerekçeli kararın 'Fetullahçı Terör örgütü ve Futbol' isimli ara başlığında ise 'Günümüzde artık sadece bir spor dalı olmaktan öte sponsorluklar, yayın, gelirleri reklam ve isim hakları ile birlikte tek başına bir ekonomi bir küresel endüstri haline gelen futbol endüstrisi, ekonomik yönden sürekli bir arayış içerisinde olan FETÖ terör örgütünün uzun yıllardır üzerinde durduğu ve yapılanma çabasına girdiği bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır' tespiti yapıldı.
FETÖ 90'LI YILLARDAN İTİBAREN FUTBOLDA ÜYE DEVŞİRMEYE ÇABALADI
FETÖ'nün doksanlı yıllardan itibaren bu spor dalı içerisinde eleman ve üye devşirmeye çabaladığı anlatılan gerekçeli kararda, devşirdiği sporcular ve spor adamları sayesinde 'himmet' adı altında gelir elde etmeye ve finansal açıdan bu alana nüfuz etmeye başladığı kaydedildi. Gerekçeli kararda 'Bu endüstri içerisindeki yapıya ait organizasyonlarla hem gelir kaynağını arttıran örgüt aynı zamanda ülkemizde milyonların severek takip ettiği sporcu yüzleri ile kendisini sempatik gösterme çabası ile hareket etmiştir' ifadeleri kullanıldı.
BİLEREK VE İSTEYEREK SORUŞTURMANIN YÖNÜNÜ FENERBAHÇE'YE ÇEVİRDİ
FETÖ'nün sporcu ve teknik adam transferlerine kadar nüfuz ettiği tespit edilirken spor camiasının gündemini ve yaratmak istediği algı operasyonlarını elindeki gazete ve televizyon ile belirlemeye başladığı kaydedildi. FETÖ'nün şike algısını da ortaya açık bir şekilde koyduğu vurgulanan gerekçeli kararda, şu şekilde değerlendirme yapıldı: 'Futbol dünyasına yön vermek ve nüfuz ederek yönetmek isteyen örgüt bu kapsamda elindeki emniyet ve yargı yapılanmasında faal olan örgüt üyeleri ile operasyonel faaliyetlere bu kapsamda hız vermiş bahis ve şike iddiaları üzerinden yapılan bir ihbarı değerlendirmek suretiyle tüm eylemlerini yasal bir görünüme ve temele sahipmiş gibi göstererek adli soruşturmaya başlamış ancak başlanılan soruşturmanın kapsamını genişletmek ve tüm kamuoyunun dikkatini çekmek ve yaratmak isteriği algı için söz konusu soruşturmanın yetki ve görev alanlarını ihlal ederek bilerek ve isteyerek soruşturmanın yönünü federasyon ve özelikle Fenerbahçe Spor Kulübüne çevirmiştir.'
TARAFTARLARI SOKAĞA DÖKMEYİ AMAÇ EDİNDİLER
Milyonlarca taraftarı bulunan camiaları karşı karşıya getirmenin ve kaos ortamından faydalanmak isteyen FETÖ'nün özellikle emniyet ve yargı içerisindeki elemanları aracılığıyla kumpas organizasyonunu harekete geçirdiği ve tek hamleyle birden fazla çıkar sağlamayı amaç edindiği belirtildi. Gerekçeli kararda öncelikle örgütün amacı olarak şu değerlendirme yapıldı: 'Her dönemde yaptığı gibi kumpas organizasyonunu emniyet ve yargı ayağındaki elemanları ile legal bir görünüme kavuşturup sahibi olduğu basın yayın organları ile topluma empoze etmeye çalışmak böylelikle camiaların milyonlarca taraftarını karşı karşıya getirip, kaotik bir ortam yaratarak ve taraftarları sokağa dökmeyi amaç edinmiştir. Böylelikle toplumsal kutuplaşma ve huzursuzluk ortamı yaratılacak devleti ve hükumeti bu kaotik ortamdan sorumlu göstermek suretiyle yıpratmaya çalışıp diğer yandan da kulübün yönetimini ele geçirmeye çalışarak sahibi olduğu taraftar kitlesinden ve finansal gelirden nemalanmaya çalışacaktır. Fetullahçı Terör örgütünün genel hareket tarzı devlet içerisindeki kadrolara sinsice yapılanmasının yanı sıra toplumsal kaostan beslenmesidir'
CUMHURBAŞKANI YA DA FENERBAHÇE SPOR KULUBÜ DEĞİL TOPYEKÜN MÜCADELE VERİLMELİ
FETÖ'nün amacının futbol üzerinden devleti ve hükümeti yıpratarak işlevsiz hale getirmek olduğu vurgulanan gerekçeli kararda 'Bu örgüt ile mücadele sadece Cumhurbaşkanının şahsı yahut yargı makamları ile yahut mağdur Fenerbahçe Spor kulübü ve diğer mağdurlarla sınırlı kalmayarak topyekün verilmesi gereken bir mücadeledir. FETÖ sadece eli kanlı bir silahlı örgüt değil, itibar ve maneviyat suikastçisi bir zihniyettir. İş bu yargılamaya konu dosyamızda usulsüz ve sahteciliğe konu edilen eylem ve belgeler ile kurmaya çalıştığı kumpasla sadece Fenerbahçe Spor kulübü ve dosya mağdurlarının değil Türk Futbolunun ve Türk milletinin de itibarına, saygınlığına saldırmış ve derin yaralar açmıştır.' denildi.
FETÖ'nün mahrem imamı: 'Fenerbahçe küme düşürülecekti!'
GEREKÇELİ KARARDAN ŞOK DETAYLAR!
Başkanlığını Ahmet Uğuz'un yaptığı İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nin hazırladığı yaklaşık 3 bin sayfalık FETÖ'nün futbolda şike kumpası davasının gerekçeli kararında, örgütün sözde şike soruşturmasında ne gibi usulsüzlükler yaptığı tek tek sıralandı.
GİRESUN OLMASI GEREKİRKEN...
Karara göre; şike soruşturması Giresunspor Kulübü Eski Başkanı Osman Çırak'ın Olgun Peker tarafından tehdit ve darp edildiği iddiaları ile başladı. Ancak bu suç iddiası Giresun ilinde gerçekleşmiş olması nedeniyle soruşturmanın Giresun'da yürütülmesi gerekirken İstanbul'da başlatıldığı belirtildi.
DOSYA ISRARLA İSTANBUL'A GETİRİLDİ
Karara göre; davada Şike soruşturma sürecini başlatan rapora imza atan ve 'iftira' ve 'resmi belgede sahtecilik' suçlarından 91 kez, ayrıca 'silahlı terör örgütüne yardım' suçundan toplam 161 yıl 8 ay hapis cezası alan eski polis memuru Lokman Yanık, zorla Giresun'daki olayın soruşturulmasını istedi. Dosyanın ısrarla İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne gönderilmesini sağladı.
KUMPASIN TEMELİ O MAÇTA ATILDI
Sabah'tan Mustafa Sait Özkan'ın haberine göre; Lokman Yanık'ın Osman Çırak'la nasıl tanıştığı da dava sürecinde ortaya çıktı. Gerekçeli karara göre; Yanık, Osman Çırak'la 15 Temmuz darbe girişiminden sonra MİT'ten ihraç edilen ve örgüt üyeliğinden 8 yıl 9 ay hapis cezası alan M.B.A. tarafından 2010 yılındaki bir Galatasaray maçında tanıştırıldı. Şike kumpasının başlamasına neden olan rapora konu olan sözde iddialar, bu karşılaşmada Yanık'a iletildi. Yanık, Osman Çırak'la görüştüğüne ilişkin bir rapor hazırladı ve şike soruşturması başladı ancak, ilerleyen safhalarda Çırak, söz konusu bu ifadelerin rızası dışında eklendiğini söyledi.
OPERASYONU 2-3 AY ÖNCEDEN BİLİYORLARDI
Dava kapsamında dinlenen FETÖ'nün MİT mahrem yapılanması imamlarından Özgür Kaya, Lokman Yanık'la Osman Çırak'ı tanıştıran M.B.A. isimli eski MİT personelinden o dönem sorumlu olduğunu dile getirdi. Kaya ifadesinde, örgütün MİT Mahrem İmamı 'Talip' kod Murat Karabulut'un 3 Temmuz'dan 2-3 ay önce Ankara Sincan'da MİT mahrem imamları toplantısında, şike davası adı altında bir operasyon yapılacağını söylediğini aktardı.
'FENERBAHÇE KÜME DÜŞÜRÜLECEK!'
Kaya ifadesinde, 'Bu operasyonda Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın gözaltına alınacağı, Fenerbahçe'nin küme düşürüleceğini, bu süreçte diğer bazı kulüpler ile alakalı olarak da bunların gerçekleştirileceğini söyledi. Operasyon yapılacağını Murat Karabulut anlattı. Bu toplantıda emniyet imamları yoktu. Asıl amaç o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın yıpratılmasıydı.' dedi.
'90'LI YILLARDA BAŞLADILAR'
2 bin 899 sayfalık gerekçeli kararda; FETÖ'nün 90'lı yıllardan itibaren futbol içerisinden eleman ve üye devşirmeye çabaladığı ve ilerleyen dönemlerde devşirdiği sporcular ve spor adamları sayesinde himmet adı altında gelir elde etmeye ve finansal açıdan bu alana nüfuz etmeye başladığı ifade edildi.
'TRANSFERLERE KADAR NÜFUZ ETMİŞLERDİ'
Milliyet'ten Elif Altın'ın haberine göre; Kararda, FETÖ'nün, futbol endüstrisi içerisindeki yapıya ait organizasyonlarla gelir kaynağını arttırdığı aynı zamanda ülkemizde milyonların severek takip ettiği sporcu yüzleri ile kendisini sempatik gösterme çabası ile hareket ettiği ve artık sporcu ve teknik adam transferlerine kadar örgütün nüfuz ettiği belirtildi.
'ÖZELLİKLE FENERBAHÇE'Yİ SEÇTİLER'
Kararda, FETÖ'nün, elindeki emniyet ve yargı yapılanmasında faal olan örgüt üyeleri ile operasyonel faaliyetlere hız verdiği belirtilerek, “Bahis ve şike iddiaları üzerinden yapılan bir ihbarı değerlendirmek suretiyle tüm eylemlerini yasal bir görünüme ve temele sahipmiş gibi göstererek adli soruşturmaya başlanmış ancak başlatılan soruşturmanın kapsamını genişletmek ve tüm kamuoyunun dikkatini çekmek ve yaratmak istediği algı için söz konusu soruşturmanın yetki ve görev alanlarını ihlal ederek bilerek ve isteyerek soruşturmanın yönünü federasyon ve özellikle Fenerbahçe Spor Kulübü'ne çevirmiştir” ifadeleri kullanıldı.
'TARAFTARI SOKAĞA DÖKMEYİ AMAÇLADI'
Kararda, FETÖ'nün yürüttüğü bu soruşturmanın, işlenen bir suçu ortaya çıkarmak amacı ile değil de örgütsel saikler doğrultusunda belirli bir hedefe ulaşmak amacı ile yapıldığı belirtildi. FETÖ'nün spor kamuoyunu ve özellikle milyonlarca taraftarı bulunan camiaları karşı karşıya getirmek ve kaos ortamından faydalanarak taraftarları sokağa dökmeyi amaç edindiğine dikkat çekildi.
'FİNANSAL GELİRDEN NEMALANMAK İSTEDİ'
Kararda, “Böylelikle toplumsal kutuplaşma ve huzursuzluk ortamı yaratılacak devleti ve hükumeti bu kaotik ortamdan sorumlu göstermek suretiyle yıpratmaya çalışıp diğer yandan da kulübün yönetimini ele geçirmeye çalışarak sahibi olduğu taraftar kitlesinden ve finansal gelirden nemalanmaya çalışacaktır” tespiti yer aldı.
'FENERBAHÇE'NİN İTİBARINA SALDIRMIŞTIR'
Kararda, “FETÖ sadece eli kanlı bir silahlı örgüt değil, itibar ve maneviyat suikastçisi bir zihniyettir. İş bu yargılamaya konu dosyamızda usulsüz ve sahteciliğe konu edilen eylem ve belgeler ile kurmaya çalıştığı kumpasla sadece Fenerbahçe Spor Kulübü ve dosya mağdurlarının değil Türk futbolunun ve Türk milletinin de itibarına, saygınlığına saldırmış ve derin yaralar açmıştır” denildi.
SORUŞTURMADAKİ FETÖ ETKİSİ
Karara göre; eski polis memuru Lokman Yanık'la eski Giresunspor Kulüp Başkanı Osman Çırak'ı tanıştıran eski MİT çalışanı M.B.A'nın mahrem imamı Özgür Kaya'nın ifadeleri, şike soruşturmasının başlangıcındaki FETÖ etkisini gösterir nitelikte. Örgüt tarafından Lokman Yanık'a rapor tutarak soruşturmanın başlatılması hususunda bir misyon yüklendi.
NE OLMUŞTU?
2016 yılından beri süren 88 sanıklı 'Futbolda şike kumpası' davasında Kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca 1292 yıl hapis cezasına, dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü 1971 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme, dönemin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ahmet Kalender'i 76'kez 'Haberleşmenin gizliliğini ihlal', 155'kez 'Resmi belgede sahtecilik', 80'kez 'İftira' suçlarından toplamda 1766 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Heyet, kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'yı 76'kez 'Haberleşmenin gizliliğini ihlal etme', 166'kez 'Resmi belgede sahtecilik', 91'kez 'İftira' suçlarından toplamda 1292 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermişti. Yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalanan eski komiser yardımcısı Ramazan Haktan Helvacı ise 47'kez 'Haberleşmenin gizliğini ihlal etme', 81'kez 'Resmi belgede sahtecilik', 44'kez 'İftira' suçlarından 999 yıl 3 ay 15 gün hapse mahkum edilmişti. Mahkeme heyeti bu üç sanığa daha önceden 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan ceza verildiği için karar verilmesine yer olmadığına hükmetmişti. Soruşturma dosyasını hazırlayan eski polis memuru Lokman Yanık ise 'Silahlı terör örgütüne üye olma', 91'kez 'İftira' ve 'Resmi belgede sahtecilik' suçlarından toplamda 161 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Heyet, 35 sanık hakkında beraat ya da karar verilmesine yer olmadığı kararına hükmetmişti. Geri kalan 43 sanığın da değişen oranlarda hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmişti.
Paralel Yapı-06.02.2016-İstanbul 88 sanık (ilk 108) Futbolda Şike Soruşturmasında Kumpas davası (bitti)
Paralel Yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması haberleri
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(09 Eylül 2021, 13:22)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: